hesabın var mı? giriş yap

  • lakabı abi olan eski ünlü kabadayı, mafya babası. trabzon'un bıçak yapımıyla meşhur köyü sürmene doğumludur. ilk suçu mahallede top oynayan çocukların toplarını alıp kesen kendisinden yaşça çok daha büyük boksör ercü adlı birinin yüzünü bıçakla parçalamaktır. içeride de suç hayatına devam etmiş ve hayli uzun ve başarılı bir suç kariyeri yapmıştır. çıktığında istanbul'da kumar salonu açmış ve zengin olmuştur. kürt idris, kadir inanır ve yılmaz güney'in yakın dostuydu ayrıca kendisi. birkaç yıl önce vefat etmiştir. alaattin çakıcı'nın uğur kılıç'ı vurdurması olayından sonra eski gücünü kaybeder gibi olmuştur. solcu mafya babası olarak bilinirdi genelde zira solcu öğrencilerle aynı koğuşta kalırmış ve onların koğuştaki komünal düzenlerine daima uyum gösterirmiş. ayrıca şaşılacak şekilde okuyan-yazan ve araştıran bir adamdır. türkiye'nin sayılı kütüphanelerinden birini kurmuştur evine. kürt cemali cinayetinden suçlanmıştır. nuri sesigüzel'in bu cinayet sonrası cemali anısına bir ağıt yakması ve şarkının çok tutması sonrası pek çok suikast girişimine maruz kalmıştır. nuri sesigüzel bu şarkı nedeniyle daha sonra kılıç'tan özür dilemiştir. ölmeden birkaç yıl önce uğur dündar'ın arena programında bayağı ses getiren açıklamalar yapmıştır. kurtlar vadisi dizisindeki laz ziya karakteri kendisinden esinlenilerek yaratılmıştır.

  • 1942-43 amerikan-japon savaşlarının baş üssüdür.

    amerikan bilim adamları tarafından çözülen, jn25 ile şifrelenmiş telsiz mesajları, pearl harbor baskınından sonra iyice coşan japon kuvvetlerinin amerikaya yeni bir saldırı hazırlığı içinde olduğunu ele verir. yine de saldırılacak noktanın şifreli mesajlar içinde bile "mi"*adıyla şifrelenmesi amerikan subaylarının saldırı noktasının neresi olduğu konusunda bir türlü emin olamamasına sebep olmuştur. bunun üzerine saldırının midway adasına yapılacağından şüphelenen amerikan pasifik kuvvetleri generali, midway garnizonundan, sularının azalmakta olduğunu belirten bir mesaj göndermesini ister.

    bir kaç gün sonra japonların şifreli mesajları arasında saldırılacak bölgenin suyunun bitmek üzere olduğunu belirten bir notun geçmesiyle, saldırılacak bölgenin midway adası olduğu kesinlik kazanır.

    bütün amerikan donanması ada çevresine yığılır ve baskın yapmak isteyen japonlara karşı bir baskın hazırlanır. yine de adaya saldırmakta olan dört uçak gemisine karşı amerikalıların üç uçak gemisi vardır ve telsiz mesajlarının çözülmesinin fazlaca zaman alması, amerika'nın enformatik üstünlüğünü de kullanmasına engel olmaktadır. amerikan generalleri japonların ne zaman, nereye, nasıl saldıracağını biliyor olmalarına rağmen savaşı kimin kazanacağını kestirememektedirler. hatta yazışmalar incelendiğinde, amerikan amirallerinin savaşın kazanabileceğine inanmadığı söylenebilir.

    4 haziran 1942 de harekete geçen jopan (evet, yanlış yazdım) birlikleri amerikan donanmasının bölgede olduğunu farketse de hava üstünlüğünü kullanarak amerikan donanmasını yarıp adaya ilerlemeye devam eder. amerikan uçak gemilerinden kalkan avcı uçaklarıyla, japon uçakları arasında şiddetli bir çatışma başlar. ne var ki adaya ilerlemeye çalışan donanma japon savaş tarihinin belki de en büyük hatasını yapar ve yüksek irtifada uçup güvenliği sağlamakla sorumlu olan uçakları zaten japon üstünlüğüyle devam eden alçak irtifa savaşına kaydırır. aynı dakikalarda yüksek irtifada neler olduğunu görmek için havalanan bir grup amerikan pilotu birazdan tüm pasifik savaşının kaderini değiştireceklerinden habersizdir.

    çok yüksek irtifada tek bir japon uçağı bile kalmaz, ne var ki az önce havalanan amerikan bombardıman uçakları, sisli havadan da faydalanarak, japon donanmasına yüksek irtifadan yaklaşmaktadır. yüzlerce düşman uçağının oluşturduğu bariyerin üstünden tek bir japon uçağıyla bile karşılaşmadan geçen 12 bombardıman uçağı, dakikalar içinde kendini japon donanmasının göbeğinde bulur. uçaklar japon uçak gemilerine doğru dalış yapıp uçak gemileri üzerine bomba bırakmaya başlar.

    japon donanması 12 amerikan uçağını, gemilere sabitlenmiş hava savunma toplarıyla rahatlıkla püskürtebilecek güçtedir. üstelik devasa büyüklükteki savaş gemilerinin gök yüzünden bırakılan bir kaç bombayla batması kesinlikle beklenmemektedir. ne var ki inen uçaklara daha hızlı hizmet verebilmek için tüm yakıt ve cephanesi güverteye çıkarılmış olan japon uçak gemileri, düşen ilk bombalarla saniyeler içinde alev topuna döner ve uçak gemilerinden 3 tanesi 5 dakika gibi komik bir sürede batar. amerikan deniz kuvvetlerinden daha güçlü olan japon donanmasının omurga gücü yüzlerce uçak, pilot ve on binden fazla askeriyle birlikte dakikalar içinde imha edilir. ertesi gün kaçmaya çalışan son uçak gemisi de japon yönetiminin, okyanus imparatorluğu hayalleriyle birlikte sulara gömülür. bu çarpışmadan sonra tüm uçak gemilerini ve deneyimli pilotlarıyla birlikte 250 kadar uçağını kaybeden japon deniz kuvvetleri savunmaya geçer. bu saatten sonra japonlar denize iki uçak gemisi daha indirse de uçaklarını ve deneyimli pilotlarını kaybettikleri için, okyanusta bir daha dikiş tutturamayacaktır. saldırı sırası şimdi amerikadadır.*****

  • rhind papirüsü, tarihi milattan önce 1650'lere uzanan, aritmetik ve geometri için mükemmel bir kaynaktır ve bize o zamanlarda çarpımın ve bölmenin nasıl yapıldığına dair açık kanıtlar sunar. ayrıca birim kesirler, 1'den büyük olan ve asal olmayan sayılar, asal sayılar, aritmetik, geometrik ve harmonik ortalamalar ve birinci mertebeden lineer denklemlerin yanı sıra aritmetik ve geometrik serilerin nasıl çözüleceği gibi diğer matematik bilgilerinin kanıtlarını da içermesi ve tarihi de dikkate alındığında rahatlıkla büyüleyici bir kaynak olduğu söylenebilir.

    ahmes papirüsü olarak da bilinen rhind papirüsü, eski mısır matematiği hakkındaki bilgimizin temel kaynağıdır. rhind papyrus rhind papirüsün tarihi m.ö 1650'lere dayandığını söylemiştik. burayı biraz daha detaylandırsak; iskoç antikacı alexander henry rhind, 19. yüzyılın ortalarında mısır'ı, kuru iklimi sağlığına yararlı olacağı ümidiyle doktorunun tavsiyesi üzerine ziyaret etti ve mısır medeniyetlerine çok ilgi duydu. bu ilgi, rhind'in antik bir firavun başkenti olan thebes'de arkeolojik kazılara katılmasına neden oldu. rhind, 1858'de mısır'daki luksor'da papirüsü satın aldı. daha sonraki yıllarda, bugün sergileniği british museum tarafından istendi. papirüsün merkezinden eksik olan bir parça yıllar sonra new york'ta bulunmuş ve 1922'den sonra rhind papirüsü restore edilmiştir. 1877'de profesör a. eisenlohr, rhind papirüs'ün ilk çevirisini modern bir dille, ein matematisches handbuch der älten ägypter (papyrus rhind der british museum), übersetzt und erklärt kitabında yayınladı.

    özelliklerine değinecek olursak; papirüs, 12-13 inç genişliğinde ve 18 fit uzunluğunda, sağdan sola siyah ve kırmızı mürekkepler ile hieratic (eski mısırlılar tarafından kullanılan ve hiyerogliften türeyen bir yazı türü) yazı ile yazılmış parşömen tomarı şeklindedir. yazar olarak kendisini tanıttıktan sonra, ahmes (ya da ahmose - mısırlıların ünlüleri sesli bir şekilde telaffuz ettiğinden beri, telaffuz hakkında bazı belirsizlikler vardır), bu çalışmayı orta krallık dönemindeki (mö 2050 - mö 1650 yıllarında mısır'da hüküm sürmüş firavun hanedanlarının dönemine verilen isim) eski bir taslaktan kopyaladığını söyleyerek işe başlar. yani bu papirüsteki matematik, bir başka önemli matematiksel taslak olan golenishev veya moskova papirüsününde olduğu gibi aynı zaman dilimine dayanır. işe geçmeden önce, ahmes bir duyuru ile başlar: "her şeyin eksiksiz ve kapsamlı bir çalışmasını" sağlayacak ve "tüm sırların bilgisini" ortaya çıkaracaktır. daha sonra iki kesir tablosundan ve 84 problemden oluşan bir içerik ile çalışmasına devam eder.

    birinci kesir tablosunda, 3 ile 101 arasındaki her bir tek sayı tamsayı için 1 / n birim kesrinin iki katının (2/n) payları 1 olan kesirler toplamı şeklinde nasıl gösterildiğini bize sunar. bu tablodaki her giriş ya çizgiden türetilmiştir ya da ayrıntılı olarak doğrulanmıştır. notasyonel olarak, 1 / k için kullanılan hieratic sembol, üzerinde bir nokta bulunan k sembolü ile gösterilmiştir.

    ikinci kesir tablosu ise, n = 1, 2, ..., 9 için n'in onda birini ayrı birim kesirlerin toplamı olarak gösterir. açıkcası, eski mısırlılar payı 1'den büyük olan bir kesri, bir sayı olarak düşünmemişlerdir. sadece birim kesirleri, 2/3 sayısını ve n / (n + 1) özel formunda diğer birkaç kesri, tamamlanmış süreçler olarak düşünmüşlerdir. örneğin, 3/7 tam olarak bir sayı değildir ve bu yüzden eksik bir şey olarak düşünülür. bu nedenle, bir problemin cevabında ya da ilgili bir hesaplamada, gerçek kesirlerin toplamı olarak ifade edilmelidir.

    rhind papirüsünde çarpma işlemi de ince bir şekilde sunulmuştur. iki katına çıkarma metodu ile ahmes, çarpmanın nasıl yapılacağını göstermiştir. örneğin 43 ile 19'un çarpımı 2 sütün halinde yapılır. (http://i.hizliresim.com/r16nmv.jpg)

    ayrıca rhind papirüsünde pi sayısının yaklaşık değeri de verilmiştir. ayrıntılar için https://numberwarrior.wordpress.com/…-value-for-pi/

    kaynaklar:

    http://www.math.uconn.edu/…720s11/rhindpapyrus.html

    https://numberwarrior.wordpress.com/…-value-for-pi/

    http://www.britishmuseum.org/…ectid=117389&partid=1

  • lazer epilasyona giden bir zahmet birazcık araştırsın yahu. o çok dalga geçtiğimiz kadınlar kulübü'ne girip bir baksa bile insan, sert kıllar dışında hiçbir halta yaramadığını şap diye anlar. bas bas bağırıyor insanlar. nedir iş yarayan bu bölgeler? genital, koltuk altı, belki bacaklar (çok kalın olması lazım tüylerin). bunun dışında kol, yüz ve diğer yerler için iğneli epilasyona gidin direkt. hem paranız cebinizde kalır, hem seanslarca sürmez, hem de bir daha o bölgeden tüy çıkma ihtimalini ortadan kaldırmış olursunuz. evet biraz acılı bir şey ama binlerce lira döküp sonuç alamamaktan iyidir.

    önemli not: hiçbir bok bilmeyen ve kıçındaki kıla bakmadan sizin minik tüylerinize laf eden erkeklerin "lazer epilasyona gitsene yaa", "lazere git lazere" , "lazere gitsen ne güzel olur", "2013 yılındayız hala lazere gitmeyen kadınlar var" türü laflarına aldırmayıp, her bölgeye en uygun epilasyonu seçmenizde fayda var.

    sanıyorlar ki lazer, içi sıvı dolu bir küvet. kadınlar giriyor çıkıyor, hooop bütün tüyler gitmiş.

    hey gidinin efesi!