ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
cmylmz'nin rick gervais'ten pahalıya bilet satması
-
korkmayın birim para hesabı yapmaya gelmedim.
8 ay önce viyana'ya gelen ricky gervais'in armageddon gösterisine viyana'nın en büyük salonlarından biri olan (en büyüğü de olabilir) wien stadhalle'de kategori c'ye denk gelen bir bileti 60 euro'ya almıştım. bilet
şu an ise 11 ay sonra aynı salonda olacak cem yılmaz'ın gösterisinin aynı kategori bileti 125 euro kategori c, sıra 11.
yıllık enflasyonu %20 alsan bile neredeyse 1.5 katından fazla pahalı.
sanırım bir şeylerin türklere pahalı olması için türkiye'de olması gerekmiyor.
hangi komedyenin daha iyi olduğunu ise takdirinize bırakıyorum.
edit: klavye hassasları için rick, ricky olarak değiştirildi. ne çok ruh hastası varmış, sanki bunu konuşuyoruz. müptelaları için, başlıkta cmylmz yazdığım da cem yılmaz aslında. sığmadı da, ondan öyle açtım başlığı.
edit 2: bilet alıp almadığımı yazmamama rağmen “paran yoksa gitme”ciler ile “alma o zaman bak gör nasıl düşüyor fiyatlar”cılar dolmuş başlığa. konu para olup olmamasından ziyade, o gösterinin ederi. 60€’luk herhangi başka bir şeye 125€ ödemeyi sorun etmiyorsanız zengin değilsiniz enayisinizdir. ya da size göre 125€ da ediyordur, ona da söyleyecek bir şey yoktur.
işbu entarinin amacı yukarıda belirttiğim kıyası tartışmaya açmaktır. ama bayılıyorum cağnım ülkemin fikir yobazlarına. bizde “bence” diye bir şey yok. “ya benim gibi düşünüyorsundur ya da malsındır” var.
auvers sur oise
-
paris'e 35 km uzaklikta ve paris'e gelen turistlerin ugramasi gereken bir kasaba. rer trenlerinin chatelet les halles istasyonunda inip buradan 95-07 numarali butry otobusune binerek gidebilirsiniz. vincent van gogh 20 mayis 1890'da doktoru ve arkadasi olan paul ferdinand gachet'e ve kardesi theo'ya yakin olmak icin buraya tasindi. bu kasabayi sevmesinin bir sebebi de kendi ulkesi hollanda'ya olan benzerligi. ama buraya yerlestikten iki ay sonra
27 temmuz 1890'da kendisini vurmus ve 29 temmuz 1890'da olmus. buraya geldiginiz zaman maison de van gogh` : van gogh'un evihemen dikkat cekiyor. evin alt katinda iseauberge ravoux` restorani bulunuyor. son gunlerini gecirdigi odasini gordukten sonra van gogh'n hayatinin anlatildigi kisa bir film izledikten sonra ev turu tamamlaniyor. evden cikip sola dogru devam ederseniz dar merdivenlerden yukari cikarak van gogh'un unlu l'eglise d'auvers tablosundaki eglise notre dame'i gorebilirsiniz. kilisenin arkasindaki dar yoldan devam edip basak tarlalarini gectikten sonra vincent van gogh ve kardesi theo'nun yanyana yattigi mezarliga ulasabilirsiniz. bazi sevenleri tarafindan basaklar birakilmis olan mezarliga ziyaret sirasinda aycicegi goturmek kendisini mutlu edebilir. mezarlari mezarligin en arkada duvar kenarindadir. bu kasabadaki turu parc van gogh'da agaclar altinda pastane ve marketten alinan yiyeceklerinizi tuketerek bitirebilirsiniz.
bir kitabın tırt olduğunu anlama yöntemleri
-
kapak tasarımı araksa tırttır. böyle rengarenk şemsiyler falan...
otobüste kağıda numarasını yazıp kadına veren adam
-
simdi laf edenler olacak ama numarasini verdi diye bir otobus adamdan dayak yemek de ne bileyim, en fazla disari atarsin.
wuhan virüsünün hala türkiye'ye gelmemiş olması
-
muhtemelen enfekte birisi geldi , acilde parolü takıp reçeteye de augmentin yazıp evine yolladılar.
1 kasım 2022 thy izmir istanbul uçuş rezaleti
-
bugün iş sebebi ile seyahat ederken şahit olduğum rezalettir.
uçak izmir'den planlanan saatte sorunsuz bir şekilde havalandı. havalandıktan bir süre sonra ekonomi bölümünde bir hostes ön taraftan, diğer hostes arka taraftan olacak şekilde yemek servisi yapmaya başladılar ancak benim oturduğum sıraya geldiklerinde kabin amiri uçağın ön tarafından gelerek hostesin kulağına bir şeyler fısıldadı. hostes "tamam amirim" diyerek tezgahı toplayıp gitti. *
daha sonra kabin amiri anons yaparak uçağın iniş hazırlığı için yemek servisini sonlandırdıklarını söyledi. benim oturduğum sıranın 2 sıra arkasındaki kadın duruma tepki gösterdi ama hostesler sadece "bizim yapabileceğimiz bir şey yok, size yardımı olmaya çalışacağız" tarzında şeyler söyleyerek geçiştirdiler.
işin rezalet kısmı, türk hava yolları yaklaşık 30 yolcudan bilet içinde ücretini aldığı yemeği vermemiş oldu. koskoca thy dersin ama iç hat uçuşunda bile uçağın ne kadar havada kalacağını, havada servis için yeterli zamanın olup olmadığını dahi düşünemeyen amatörler tarafından işletiliyor.
servisleri yapılan yolcular yemeklerini yerken biz de sessiz sessiz izledik, ne yapalım.. *
edit: dert sikiciler gelmiş hemen. arkadaşlar ben de farkındayım 30 dakikada kimsenin açlıktan ölmeyeceğinin. buradaki sorun, türk hava yollarının bilet ücreti içinde yemeğin ücretini almasına rağmen havadayken bu hizmeti veremeyecek kadar plansız olması. açlıktan ölmezsin, iban at diyenler günlük hayatta restorana gidip yemek yemeden para ödeyen tipler heralde.
askerde zimmetli silahı kaybetmek
-
silahını buluruz ama bulduktan sonra bir yerine sokarız kabul mü deseler hiç düşünmeden kabul edersin. öyle bir şeydir işte.
plaza dili ve edebiyatı
-
-follow uplarımız ne durumda. hala feedback alamıyorsak biraz daha push edelim. deadline yaklaşıyor. schedule'un çok gerisinde kaldık. updateler ile ilgili bi meeting set edip finalize edelim artık.
whatsapp'ın gelir kaynakları
-
tarım ve hayvancılıktır.
debe editi: bunca güzel entry varken özellikle gündeme dair, bu entry'nin debe olması beni sevindirmek yerine üzdü. ama madem girdik bir iki başlık verelim debe okuyanlar bu başlıkları hatırlasın.
(bkz: ali ismail'i öldüren polisin delilleri karartması)
(bkz: herkesin üniversiteye gitmek istemesi yanlış)
(bkz: validebağ korusu)
(bkz: 700 bin tl'yi kabul etmeyen baba)
ve tabiki her gün düzenli olarak takip etmemiz gereken(son zamanlarda biraz gereksiz bilgilerin ağırlıklı olmasına rağmen) (bkz: öğrenildiğinde ufku iki katına çıkaran şeyler)
ayrıca şahsen bu başlık altında benim oyum kesinlikle şu entry'e ait;
#46522583
sedat peker'in çomar gerçeği ile yüzleşmesi
-
allah kimseyi kendi inandığı değerlerin temsilcilerinden kendini ve ailesini müdafaa etmek zorunda bırakmasın.
dedik bunu;
bu ateş bir gün sizi de yakar, yapmayın
şimdi mahkeme i kübra diye zırla işte.
4 lirayı 8'e bölüp tl ile dalga geçen almancılar
-
buradan izlenebilecek taşak geçme olayı.
şu aşağılamayı izleyip üzülmeyen, hala akp'yi savunan biri nasıl türk olabilir, nasıl onurluyum diyebilir kendine?
edit: adamlar gelen tepkilerden korkup özür dilemek zorunda kalmış. görsel
yani paramızı bu rezil hale getiren akp'ye tepki göstermiyorlar, gidip bunu gösteren adamları bulup tehdit ediyorlar. gel de kafayı yeme bu beyinsizlerin yaşadığı ülkede. vallahi çıldırmama az kaldı benim. sinirden kendimi öldüreceğim bir gün bu akpliler yüzünden.
soğuk suyla yıkanmak
-
uzmanlar soğuk su ile yıkanmak daha sağlıklıdır, cildi güzelleştirir, kalp krizi riskini azaltır diyerek tavsiyede bulunuyor. hadi soğuk suyla yaz günü, dışarısı 40 dereceyken bir nebze olsun yıkanmak mümkün oluyor ama bu işi şu mevsimde yapmak cidden zor. buz gibi su değince vücuda affedersiniz insanın siki, taşağı kayboluyor büzüşmekten. dün banyo yaparken kombi arızaya geçip, kapatmış ateşlemeyi. köpüklü köpüklü kalmayayım diye devam ettim buz gibi suyla yıkanmaya, iki gün oldu hala ısınamadım.