ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
taşınabilir ev yapıp dünyayı gezen çift
-
ahmet durur mu yapıştırmış cevabı "ev ne ki, biz koca türbeyi taşıyoruz".
debe editi 1: silinmiştir
medeniyetsizlik göstergesi küçük detaylar
-
yoldan 15 cm yuksek rogar kapagi.
sümbülzade vehbi
-
uc kurusluk opera'da okunan siirininin rivayeti soyledir ki, bir gün padisah manyaklasarak "efendi vehbi.. bana oyle bir lagirdi et kü ilk misrasinda kellenik urmak, ikincu misrasinda isse senu ödüllendirmek isteyeyum" demistir.. ve karsilik olarak şu şiir cikmistir ortaya:
azm-u hamam edelim, sürtüştürem ben sana,
kese ile sabunu, rahat etsin cism-u can.
* * *
lal-u şarap içurem ve ıslatıp geçirem,
parmağına yüzüğü, hatem-i zer drahsan.
* * *
eğil eğil sokayım, iki tutam az mıdır?
lale ile sümbülü kakülüne nevcivan.
* * *
diz çökerek önüne ılık ılık akıtam,
bir gümüş ibrik ile destine ab-ı revan.
* * *
salınarak giderken arkandan ben sokayım,
ard eteğin beline, olmasın çamur aman.
* * *
kulaklarından tutam, dibine kadar sokam,
sahtiyenden çizmeyi, olasın yola revan.
* * *
öyle bir sokayım ki, kalmasın dışarda hiç,
düşmanın bağrına, hançerimi nagehan.
* * *
eğer arzu edersen, ben ağzına vereyim,
yeter ki sen kulundan lokum iste her zaman.
* * *
herkese vermektesin, bir de bana versene,
avuç avuç altını, olsun kulun şaduman.
* * *
sen her zaman gelesin, ben vehbi'ye veresin,
esselamun aleyküm ve aleykümesselam.
işte televizyon yok, radyo yok, osmanli böyle eglenirmis soguk ve uzun kış gecelerinde.. yoksa geçmez yahu.. sırf sıkıntıdan sefere gider insan..
yaşayanın sarayına kızıp ölünün kabrine tapmak
-
(bkz: denyo sensin saray da sana girsin)
gelmeyen mesajlar üzerine edit: niye mesaj atmıyorsunuz lan.
bana ne lan çıkmam saraydan
-
selo konuşma yaptı ketıldan
muharrem elime verdi meydandan
bana çıkana bak hele sandıktan
bana ne lan çıkmam saraydan.
sevgiliye kızıp telefonu duvara fırlatmak
-
bi gün tartıştık hatunla, çok sinirlendim, tam o an göz göze geldik telefonumla, karar verdim, çakıcam duvara. çok sinirliyim olm, çok artisim, kuzeyim adeta, gıli gıli salihim, rıza babayım, gecelerin yargıcıyım. lan sonra bi aklıma geldi daha ödenmemiş en az 7-8 taksidi var ibnetorun, baktım hatunun telefon eskilikten ölecek, kaptım kızın telefonunu fırlattım duvara, paramparça oldu lavuk. tamam çok havalı olmadı ama rahatladım acayip, yattım uyudum mışıl mışıl.
ali uçar
-
6. sinifa kadar okudugunu belirtmis zaten kendisi. bu yüzden herkes yerine herkez yazmasina takilmamak gerek.
türkiye genelini gectim - eksi sözlük; üniversite bitirmis, yüzlerce kitap okudugunu iddia eden ve dahi anlamindaki de´leri ayiramayanlarla dolu.
cok duygulandirdin be ali...
bir uyuyun 6 ay sonra uyanın
-
bu adamin bakan oldugu ulkede binlerce muhendis, mimar vs... issiz geziyor ya.
adaletini silkeleyeyim simulasyon.
debe editi : trajikomik halimizi sukulayan elleriniz dert gormesin.
albert einstein
-
1930’lu yıllarda, henüz ikinci dünya savaşı başlamamışken, nazi zulmünden kaçan onlarca akademisyen, sanatçı, bilim insanı ve farklı uzmanlıklara sahip binlerce tanınmış ismin, ülkemize göçmen olarak kabul edildiği dönemde albert einstein bizzat atatürk'e şu mektubu yazmıştır.
ekselansları,
ose dünya birliği’nin şeref başkanı olarak, almanya’dan 40 profesör ve doktorun bilimsel ve tıbbi çalışmalarına türkiye’de devam etmelerine müsaade vermeniz için başvuruda bulunmayı ekselanslarından rica ediyorum. sözü edilen kişiler, almanya’da yürürlükte olan yasalar nedeniyle mesleklerini icra edememektedirler. çoğu geniş tecrübe, bilgi ve ilmi liyakat sahibi bulunan bu kişiler, yeni bir ülkede yaşadıkları takdirde son derece faydalı olacaklarını ispat edebilirler. ekselanslarından ülkenizde yerleşmeleri ve çalışmalarına devam etmeleri için izin vermeniz konusunda başvuruda bulunduğumuz tecrübe sahibi uzman ve seçkin akademisyen olan bu 40 kişi, birliğimize yapılan çok sayıda başvuru arasından seçilmişlerdir. bu bilimciler, bir yıl müddetle, hükümetinizin talimatları doğrultusunda kurumlarınızın herhangi birinde hiçbir karşılık beklemeden çalışmayı arzu etmektedirler. bu başvuruya destek vermek maksadıyla, hükümetinizin talebi kabul etmesi halinde sadece yüksek seviyede bir insani faaliyette bulunmuş olmakla kalmayacağı, bunun ülkenize de ayrıca kazanç getireceği ümidimi ifade etme cüretini buluyorum.
ekselanslarının sadık hizmetkârı olmaktan şeref duyan,”
prof. albert einstein