ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
duyulmuş en güzel iltifat
-
3,5 yaşındaki oğlumdan duyduğumdur.
- annecim, okuldayken pıt pıtlar "annemi özledim, annemi özledim" diyorlar.
+ hangi pıt pıtlar oğlum?
- kalbimdeki pıtpıtlar.
36 yaşındayım, hayatımda böyle güzel bir şey duymadım.
canlı canlı fare yutan kız
-
umarım ev faresidir çünkü dışarda içine ne koyuyorlar belli değil.
einstein'in en büyük hatası
atatürk'e layık bir film olmaması
-
atatürk'e layık bir toplum olmadığımız için beceremediğimiz iş.
7 temmuz 2017 bim'de satılan cinsiyetçi ürün
-
(bkz: duyarını taştan çıkarmak)
herkese kardeşim deyip sürekli nargile içen genç
-
her üç dört cümlesinin birinde "sıkıntı yok" der.
4 ağustos 2020 beyrut patlaması
-
bıkmadınız mı böyle olaylar karşısında “diyecek kelime bulamıyorum” vs. içerikli, kimsenin umurunda olmayan duygu durumunuzu anlatan sikko entryler yazmaktan.
diyecek bir şey bulamıyorsan yazma o zaman aq. bırak diyecek bir şeyi, verecek bilgisi olanlar yazsın.
belki sağlıklı bir şeyler öğrenebilirim diye 10 sayfa entrye göz gezdirdim. çer çöp dolu.
adamın lübnandaki akrabalarının durumu iyiymiş. aramış konuşmuş. bütün türkiye bunu merak ediyordu, öğrendik rahatladık şimdi. gerizekalı herif, bunu bizimle değil, git o insanları tanıyanlarla paylaş.
“senin yazdıklarının da patlamayla ilgili bilgi değeri yok” diyenler için edit:
evet yok. böyle bir iddiam da yok.
ama bıktım.
sözlükte yazılanların; haber sitelerinin yorum kısımlarına yazılan, birbirinden klişe çöp temenni ya da geçmiş olsun cümlelerden bir farkı kalmamasından bıktım.
bu entryi başka bir iç burkucu olayın başlığına da yazabilirdim. buna denk geldi.
tek maske yetmez artık çift maske takmalıyız
-
mantıklıdır. tek maskeyi en başından beri saçma buluyordum. maskeyi bi koluna takıyosun öbür kolda maske yok. tabi yayılır virüs.
sözlükçülerin başından geçen doğaüstü olaylar
-
on yıl falan önce, bir yaz vakti ailecek köydeyiz. o zamanlar babamın en sevdiği çocuğu olan tofaş marka 92 model doğanımızı alıp arkadaşlarla köyün üst taraflarında bir tepeye içmeye gidiyoruz. birkaç kişi daha katılıyor bize sonradan, kalabalığız, içip eğleniyoruz. tam sabahın dört buçuğunda araba yanmaya başlıyor alttan, muhtemelen kuru otlara atılan bir sigara yüzünden. hep birlikte güç bela söndürüyoruz arabayı, motordaki kablolar yanmış, kaporta falan kararmış. sabah altı gibi eve dönüyorum, ne işi varsa o saatte babam avluda karşılıyor beni, dikilmiş bahçenin ortasına, eller arkada bağlı, üstünde atleti, altında çizgili picamasıyla, benim yüzüm falan is içinde, üst baş rezil, kollarımda ufak yanıklar var ama o hiç bakmıyor bile yüzüme, "baba" diyorum, bi yalanlar falan kıvırıcam, fırsat vermeden "sus, içeri git" diyor gözlerini arabadan hiç ayırmadan, içeri giderken anneme sokuluyorum, "ne işi var ya bunun bu saatte ayakta" diye soruyorum, "ne bileyim oğlum, sabahın dört buçuğunda kalktı, içim yanıyor hanım dedi, bir daha da uyumadı, dikildi orda" diyor. ulan diyorum aşka bak, adam telepatik bir bağ kurmuş arabayla, saniyesinde hissediyor, orda yanan ben olsaydım umrunda olmazdı adamın yeminle, devam ederdi horul horul uykusuna ama arabanın lastiği bile inse kalkar sabah dörtte "nefesim kesiliyor hanım" diye.
beyin yakan 2071 türkiye'si animasyonu
-
3-5 yıl sonra açlıktan anamız sikildi diye ağlayınca göreceğim ben onları.
3 kasım 2020 ege üniversitesi'nin attığı tweet
-
üniversite hastanesi bile allah'a emanet ediyorsa...
demet akalın'ın makyajsız hali
-
açmayın korkunçlu kadın.