hesabın var mı? giriş yap

  • türkiye'nin çomarları bunun ne demek olduğunu 15 sene sonra anlarlar. siz gerizekalısınız arkadaşlar. tayyip gelip geçici, dünya sultan süleyman'a kalmadı ona mı kalacak? türkiye kalıcı. yalnız kendi hayatlarınızın değil, çocuklarınızın da hayatlarının içine sıçıyorsunuz.

  • her şey az ama özdü. o yaşlarda nice demolardan ne keyifler almıştık. şimdi binlerce full versiyon oyun da olsa o keyfi bir daha bulamayız.

  • ilk yarı 4-0 olunca galatasaraylıların, 70. dakikadan sonra artık 8 olmaz diye beşiktaşlıların kapatıp uyuduğu maçtır. şu an acaba 6 olur mu diye fenerliler izliyor.

    not:gs

  • prime dönemini asla yaşayamamış bir oyuncudur ronaldo. istatistik manyağı messici ve c.ronaldocular için buraya bir kaç istatistik bırakalım.

    16 yaşında cruzerio'da 21 maçta 20 gol
    17 yaşında cruzerio'da 26 maçta 24 gol
    18 yaşında psv'de 35 maçta 36 gol
    19 yaşında psv'de 21 maçta 19 gol (ballon d'or'u 1 oyla kaybetti)
    20 yaşında barcelona'da 49 maçta 47 gol - ballon d'or ve fifa en iyi oyuncu ödülleri
    21 yaşında inter'de 47 maçta 34 gol - fifa en iyi oyuncu ödülü

    milli takımda 44 maçta 30 gol (5 tanesi dünya kupası golü)

    bunlar sakatlanmadan önceki istatistikleri. 21 yaşında 244 maçta 208 gol atmış, 2 tane fifa en iyi oyuncu bir tane ballon d'or kazanmış. 3 şampiyonluk, 1 dünya kupası, 2 copa america kupası var.

    22 yaşında tendonu yırtıldı ve 140 gün topa ayağını sürmedi. 10 nisan 2000'de iyileştiği ve bir sonraki maçta oynayacağı söylendi. 12 nisan 2000'de maça çıktı ve tendonu tekrar koptu. bu sefer 523 gün top oynamadı. bu sürede 94 maç kaçırdı. neredeyse 1 yıl koltuk değnekleri ile yürüdü.

    fakat geri geldi 2002 dünya kupasını kazandı ve gol kralı oldu. real madrid'e gitti. 176 maçta 103 gol 34 asist yaptı. yine fifa en iyi futbolcu ödülünü ve ballon d'or'u kazandı.

    dediğim gibi, ronaldo asla prime zamanını göremedi sakatlıklarından dolayı.

  • 11 yaşımdan beri yılın belli dönemlerinde beni perişan eden literatüre göre migrenden de şiddetli olan baş ağrısı. yıllardır farklı doktorlara gitmeme rağmen bir tanesi de çıkıp bu küme baş ağrısı demedi. hep işe yaramazdı verdikleri haplar. nihayet kendi göbek bağımı kendim keseyim dedim ve ağrının seyir hattını, o bölgedeki damarları ve sinirleri tıp literatürüne dalarak öğrendim ve bağlantılı ağrıları araştırırken nihayet "cluster headache" sonucuna ulaştım. bizde de aslında küme baş ağrısı adı altında çalışılmış ancak yeteri sayıda araştırmanın olmadığını gördüm. ilk iş bu alanda bilimsel faaliyet gösteren akademisyen nörologlarımızla görüştüm. kesemediler malesef çünkü kesmek şu an eldekilerle mümkün değilmiş. ancak sebepleri üzerinde hepsinden biraz bilgi topladım. şu an 30'larımdayım. bu bilgilere ulaşalı birkaç yıl oldu, ve o günlerden beri birtakım yöntemler geliştirdim. uzatmadan sadet bilgilerine geçeyim.

    nasıl anlarız?
    - yüzün sadece bir tarafı ağrır. sağ veya sol tarafı.
    - göz arkasında müthiş bir yangın olur ve göz kapağı iner, gözyaşı kontrol dışı akmaya başlar.
    - parmakla özellikle gösterilebilir ağrı noktası / hattı.

    hangi dönemlerde gelir?
    - iklimin doğrudan etkisi var. hızlı mevsim geçişlerini sevmez. kimisi kıştan yaza geçişte, kimisi yazdan kışa geçişte; kimisi de her ikisinde yakalanır buna.

    ne kadar sürer?
    - cycle denilen bu nöbet dönemleri bir ila iki hafta sürer ortalama. kriz, günde bir kez de yaşanabilir, daha fazla da olabilir. kimisi gece yarısı yatağından uyanır, kimisi kalkınca yakalanır, kimisi öğlen. sıcaklık ve oksijen seviyesiyle alakalı.
    - kriz ani gelir, 40 dakika içerisinde şiddet zirveye çıkar ve hafifler. gün boyu sürmez. vurur allak pullak eder gider. geriye kafasını sağa sola vurmuş, yorulmuş, hayattan bezmiş, en sonunda pes edip olduğu yere yığılmış bir hasta kalır.

    olası sebepleri nelerdir?
    - ani sıcaklık değişimleri
    - oksijensizlik
    - sigara - dumanı
    - alkol
    - aşırı sıcaklar
    - aşırı nemlilik
    - aşırı kurular
    - sinüzit
    - burun eğriliği
    - sürekli yoğun ışık
    - kolesterol
    - dehidrasyon
    - hipertansiyon
    + stres

    aşırı sıcak - nemlilik - kuruluk haricindekiler nöbet dönemi haricinde etki yapmıyor ama bahsettiğim gibi mevsim değişikliklerinde bunlara özellikle dikkat etmek gerek.

    çözüm var mı?
    - onca nörolog kontrolünden sonra çözüm yok diyorum. sadece relpax denilen ilaç bir nebze rahatlattı. o da 6'lı oluyor sadece ve 30 gün içerisinde 7.sini atmak yasak. o denli güçlü.

    net çözüm yok ama önerilerim var.
    - ağrıyan bölgedeki damarlar şişip sinirleri sıkıştırınca s.o.s moduna geçiyor sinirler yani beyin acı algılıyor diyeyim ben. mücadele bu mantık üzerine kurulmalı.

    örneğin: eskiden yılda üç kez olurdu bende ama antalya'ya taşındığımdan beri sadece yazları tutar oldu. kışları serin güzel çünkü öyle hızlı sıcak-soğuk yapmıyor. ama yazları o bunaltıcı nemli sıcaklar kabusum.

    -mevsim ne olursa olsun gece yatmadan uyuduğunuz odayı havalandırın, oksijen dolsun içeri. hafif omuz-baş dik konumda yatmak daha rahat solunum yaptırıyor. hatta breath right kullanıyorum ağrı döneminde rahat nefes almak şart yani.
    serinlik hissi iyidir.
    klima varsa ortamı kurutmasına izin vermeyin ara ara havalandırın nem girsin hafif içeri kurtarır.
    sıcakta egzersiz yapmayın hatta uzun mesafe yürümeyin nemli ise hava.
    sinüziti azdırıcılardan uzak durun
    gözler yorulmasın o da sinirleri tetikler
    tansiyonu ne yükseltiyorsa uzak durmak şart yoksa damarlar şişiverir sonra da kesiştiği sinir hatlarını sıkıştırır gerisi malum.

    ağrı vurunca ne yapmalı?
    - panik yok dağıtacak ama kısa süre sonra geçecek bu bilinçte olmak lazım yoksa sakinleşmek zor.
    - temin edebiliyorsanız oksijen tankı edinin hemen dayayın temiz havayı.
    - okaliptüs kremi ile masaj yapın ersağın masaj kremi iyi geldi bana. migreni olana okaliptüs kötü gelir aman dikkat.
    - tansiyon yükselmiş demektir bu halde, damarlar şişmiş olacağı için söylenenin aksine buz koyun diyorum ağrı noktasına. ama sadece ağrı noktasına ve on / off modunda yani iki üç saniye koy iki üç saniye kaldır.
    - sakin sakin nefes almaya çalışın
    - istediğiniz sakin nefes temposunda başınıza masaj yapın
    - yatmayın, oturun. illa yatacaksanız 45 derece diklikte yatın ve ağrılı tarafın üzerine yatmayın.

    aklıma gelen bu kadar şu an için. yine hatırladıkça editlerim.

  • ailece yemek yiyorsunuz... ya da belki de cancişlerinizle... besinler bünyeye girdikçe huzur doluyor alyuvarlar, akyuvarlar... o sırada ortamın umumiyetle hakimi olan şahıs o ölümcül geyiği açıyor: "şu yemeği dışarda yeseydik en az x milyondu"...

    bir başkası onaylıyor: "x milyon mu? ne x milyonu, en az y milyon..."

    ve öldürücü vuruş geliyor - eğer söz konusu geyiğin aktığı mecra ailemizle yediğimiz bir yemek ise bu vuruşu yapan kişi genelde annedir- :

    "bu kadar da temiz olmazdı..."

    yancı onaylaması (hala/dayı/teyze/kardeş/canciş): "kim bilir nasıl yapıyorlar, bilemiyorsun ki kirli mi temiz mi... gözümüzle gördük, elimizle yaptık en güzeli böyle evde yemek..."

  • odadan iceri girerken ayagin kapi esigine takilmasi ve sendelemem sonucu hr ablanin espiri yaparcasina,

    - bu sizin dikkatsiz oldugunuzu gösterir

    demesi

    ve benim de: sizin de önyargili oldugunuzu.

    demem.

    (bkz: dakka bir gol bir)