ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
babanın en iyi olduğu konu
-
dürüst olmak.
bankada müdürdü. bankanın sinema günleri olurdu, daha önce izlediğimiz bir film ise bilet getirmezdi. bir daha izlemek istiyorsanız para vereyim kendiniz gidin devleti sömürmeye gerek yok derdi.
bankanın ajandaları olurdu. ev için bir tane getirirdi. biz bütün kardeşler isterdik. yine aynı hikaye. para vereyim kendiniz alın.
pasomu kaybetmiştim, yenisi çıkana kadar kardeşiminkini kullanıyordum. duyunca kafayı yedi. kaybettiysen vereceksin paranı, tam bilet alacaksın dedi. devleti sömürmeye gerek yok.
sonra ne mi oldu? tabii ki de devleti kurtardı. ah canım babam benim ya.
edit: `@bazenuyur`'un ricası üzerine: (bkz: #110005689) sahiplendirelim şu yavrucakları.
mirgün cabas
-
sanırım yapması gerekeni yaptı. meydanı boş bırakmayıp mütemadiyen konuştu -hakaret etmeksizin- ve meydanı boş bulacağını düşünen kişinin duyulmasına müsaade etmedi.
edeplice yapılacak tek şeydi sanırım.
https://www.youtube.com/watch?v=hqs69slviq4
yeğenlerim gibi kotalı filan kullananlar için:
özetle, güzel güzel başladılar. mirgün bey "2. bölge 7. sıradan adaysınız. bu bazılarına göre keskin bir dönüş. baykal'ın istifa ettiği basın toplantısında sizin haykırışınız, gözyaşı dökmeleriniz, 'babamı kaybetmiş gibi oldum' diyerek bu durumdan duyduğunuz üzüntüyü dile getirmeniz, sonra kılıçdaroğlu'nun seçilmesinden önce baykal adına yaptığınız girişmler herkesin aklında. şimdi chp'nin bir numaralı rakibinden aday olduğunuz zaman bu yadırganıyor haliyle. bunu nasıl açıklıyorsunuz?" diye sorar sakince.
"net bir şekilde açıklayayım. herhalde benim dönüşüm kılıçdaroğlu'nun cemaate yaklaşması kadar kesin bir dönüş değildir. paralel örgüte yaklaşması kadar keskin bir dönüş değildir. ikincisi, benim ağlamam, ben öyle bir aileden geliyorum ki, benim dava arkadaşlarımı, benim yol arkadaşlarımı makam ve mevki uğruna satmam. sayın kılıçdaroğlu gibi sayın baykal'ın evine gidip... benim ogünkü ağlamamın bir başka sebebi de vardı. ben o günkü şartlarda türkiye'nin geleceğini az çok okuyabiliyordum. sizin medya grubunun chp'nin eline geçeceğini bildiğim için, biraz da ondan dolayuı hıncımdan ağlıyordum. yani.."
"savcı bey lütfen ithamlarımızda ölçülü olalım ve burada birbirimizi kırmak üzerine, yayına davet edildiğiniz yerde asgari etik kuralları çiğnemeden birbirimizle muhattap olalım" dedi mirgün bey ve adamın "siz doktor değilsiniz benim durumumu teşhis etmek neden bu kadar sizi ilgilendiriyor. çünkü siz yayın grubu olarak bu güne kadar türkiye'nin birliği beraberliği için hiçbir çaba sarfetmediniz ki. ne zaman ki bir nifak sokmak için işinize nasıl geliyorsa onu değerlendirdiniz..." dedi ve koptu mirgün bey.
ben olsam ben de kopardım, yalan değil. ha o ağzını bozmadı, ben bozardım.
not: cümlelerin kurulamamasının sorumlusu ben değilim, bizatihi kendisi. ben dediği biçimde yazıya döktüm.
çok özür dileyerek bir not: gezi olaylarında polis şiddetine maruz kalan, gözü çıkarılan ve yakılan minibüs şoförü hakan yaman "2 çocuğum var, çalışmam lazım" diyerek iş arıyormuş. istanbul'da bir vicdanlı işveren arkadaş bulunur belki diyerek...
(bkz: hakan yaman)
ölünce her şeyini kaybedecek olan ateist
-
schopenhauer 'ın dediği gibi "e doğmadan önce de bunlarım yoktu amk o zaman ne fark eder?" ile cevaplandırılır
araştırma görevlisi olunca dağcı ayakkabısı giymek
-
sanırım bu bi ritüel. ünvanı artınca odasında terlik giymeye hak kazanacaktır veya sandalet...
sebebi ne ki acaba?
resim
bu kez gerçekten (#46976011) gelen mesajlar üzerine edit:
teşekkürler.... yüzünüzde biraz tebessüm yarattıysam ne mutlu...
edit2: haa bi de hazır o kadar araştırma görevlisi başlığa toplanmışken, yüksek lisans, yurtdışında yüksek lisans hakkında ufkumu açar mısınız?
özel mesaj veya deayri@outlook.com yoluyla ulaşabilirseniz. sevinirim...
tavadan tabağa aktarınca azalan menemen lezzeti
-
ya arkadaş ben şunu ömrü hayatım boyuna kimseye anlatamadım. menemen dediğin yapıldığı tavada yenir.sen o menemeni tavadan alıp, tabağa koyarsan, lezzet mezzet kalmaz. tavada real madrid'li mesutken, tabakta arsenal'li mesut oluyor amk.
zelenski'nin topuklu ayakkabıyla dans etmesi
-
''asıl salaklık 20 yıl boyunca siyasal islamcı bir şoförü tek adam yapmaktır'' düşüncesine sevkeden başlıktır.
''dingil sen önce kendi kıçına bak'' derler adama.
annelerin çirkin çocuklarını daha az sevmesi
ustaların yevmiyelerinin çıldırmış olması
-
maalesef ki ak partisi'nin bize attığı kazıklardan biri de mavi yaka eleman yetiştirilmesini engellemesi.
hunharca imamhatip açıldı. meslek liseleri anadolu lisesine çevrildi. anadoluya, karadenize, doğuya birsürü üniversite açıldı ve saçma sapan bölümler açıldı.
giresun görele'de güzel sanatların ne işi var aw.
amerika'da bıçaklı saldırganı durduran polis
-
olmasi gereken mudahale sekli. yasam hakki bir baskasinin yasamina kastedildiginde ortadan kalkar.
19 şubat 2015 liverpool beşiktaş maçı
-
beşiktaş'ın ezel gibi yıllar sonra gelip liverpool'a cengiz, ali, eyşan muamelesi yapacağı maçtır.
cem yılmaz'dan espri bombardımanı
-
"...cem yılmaz'dann espriii bombardımanıııı... çapkın komedyen kameralarımıza yanında sevgilisiyle görüntülenince neeee dediiiii..."
- cem bey dışarı çıkmışsınız bu akşam?
- evet, birazdan da içeri gireceğiz.
"amaaağn tanrıığm, bu ne bombardımandı... bu ne güldürü şenliği, bu ne espri yağmuruydu... her bir kahkaha bir pirzolaysa şarküteri açacak kadar olmuştuk... ilahiii cem yılmazdııı... kameralarımızda bir kahkaha tufanı, bir festival vardııı... hebelek de hübelek, güvegüve cüvelektiiiii..."