hesabın var mı? giriş yap

  • bu cihaz hakkında kararsız kalan okuyuculara destek vermek için iki kelam edeyim. yiyecek içecek sektöründeyim. mesleğim gereği evimde ara ara sous vide, thermomix vb bulundurmuşluğum var.

    bu cihazın diğerlerinden farkı kullanım pratiği ile alakalı.

    eğer iki yumurta kıramayan ve mutfakta zaman geçirmeyi sevmeyen biriyseniz dinlenmiş kırmızı et, patates, tavuk, köfte ve sebze kızartmaları gibi hali hazırda donuk olarak satılan ürünleri kısa sürede rahatlıkla yapabilir, pratik bir şekilde karnınızı doyurabilirsiniz. tembelliğin nirvanasıda dolaşıp dışarıdan yemek sipariş vermekten bıktıysanız çok seveceksiniz çünkü dondurulmuş patates ve tavuk kanadını aynı haznede daha düşük enerji sarfiyatıyla 14 dakika içinde elinize verir.

    mutfakta zaman geçirmeyi seviyor ve iyi kötü tencere yemeği yapabiliyorsanız sevebileceğiniz bir ürün değil.

    ileri seviyede yemek yapabiliyor ve tabağınızda sosundan yatağına, garnitüründen yağına kadar detay uygulamalara girişiyorsanız bu cihaz eliniz ayağınız olur.

    son olarak bu cihazı evinde zerre koku istemeyen ve mangala üşenen bir arkadaşımın el kadar makinanın kulağından tutup balkondaki fişe takarak 11 dakikada sıfır koku ve sıfır zahmet ile balık çıkardığına da şahit oldum, profesyonel bir restoranda işini çok ciddiye alan bir şefin sürekli kullandığına da. profesyonel mutfak çalışanları işlerine gelen bir cihazı kimsenin kendisi hakkında ne düşündüğüne umursamadan kullanan pratik zekalı adamlardır. yeter ki iş kaliteli ve zahmetsiz çıksın.

    kendi adıma özellikle son zamanlarda gündeme gelen cihazlar arasında robot süpürgeden sonraki en kullanışlı cihazdır diyebilirim. thermomix tayfası duymasın.

  • - neden enerji bakanlığına başvurdunuz, enerjiye özel bir ilginiz mi vardı, yoksa...
    - hayır ilanda belirtilen özelliklere uyduğum için başvurdum (enerjiye özel bir ilgim vardı, her gün ballı ceviz, mesir macunu ve snickers yiyip red bull içiyorum anasını satim. makul bir insanın enerjiye neden ve nasıl bir ilgisi olabilir?)

  • istesem de twitter kullanamamamı sağlayan, twitter kitlesinden çok daha kültürlü ve sakin bir kitleye sahip bir sosyal ağ. ben türkçe kitle için konuşuyorum ama tüm dillerde durum muhtemelen budur.

    muhteşem bir ortama sahip olmakla birlikte dijital özgürlük bakımından da çok iyi olan platform. altta detaylı inceliyorum, meraklısı okuyabilir.

    --- neden mastodon? ---

    twitter'dan geçen gün banlandım. aslında aylardır mastodon kullanıyorum. sıkılıp twitter'a uğrayayım dedim, uğramamla banlanmam bir oldu. sebebi ise sadece kişisel network'ümü genişletmek için hızlıca birilerini takip etmem...

    mastodon'da takip ettiğim 1800 kullanıcı var ve hiç böyle bir sorun yaşamadım. sadece 'çok fazla takip ettin hacı az sakin' diye mesaj göndererek bir günlüğüne takip etmeni engelliyor, bi' zahmet o da. ama yeni insanlara bağlanmak asla bir suç olamaz, olmamalı.

    mastodon'un başka bir güzel yanı ise bir federasyon olması. yüzlerce sunucu var ve bütün ağ bu sunucular üzerinden dönüyor, bir başları yok. anarşist bir platform kısacası. banlanan kişi başka bir sunucuda kendine yeni bir hesap açabilir, oysaki twitter gibi merkeziyetçi platformlarda banlandığında artık ip adresin sabıkalıdır. aynı ip adresin tekrar tespit edilirse tekrar banlanma ihtimalin vardır, yani koskoca ağ tek bir gücün tekelindedir ve bu ağa bağlanabilmen bu gücün iki dudağı arasındadır.

    kullanıcı bu yersiz tahakkümün bilincinde olmalı ve dijital özgürlüğünü** elinden geldiğince korumalıdır diye düşünüyorum.

    yine dijital özgürlüğümüz için iyi bir haber, mastodon özgür ve açık kaynaklıdır ve twitter, facebook, microsoft, google gibi teknoloji tekelleri gibi dijital mahremiyetinizi ihlal etmez.

    --- eyyorlamam bu kadar ---

    kısaca mastodon; gerek ortam, gerek özgürlük, gerek mahremiyet bakımından diğer bütün platformlardan 10 gömlek üstündür.

    kullanın, kullandırın efenim.

  • doğanın adaletinin tecellisi olan olay. bu ve bunun gibi ölümlere hiç üzülmem. darısı matadorlara...

  • ışık kirliliği, yanlış yerde, yanlış miktarda, yanlış yönde ve yanlış zamanda ışık kullanılmasıdır.

    günümüzden 100 yıldan biraz daha uzun bir süre önce, herhangi büyük bir şehirde dahi gece dışarıda yürürken samanyolu galaksisi'ni gökyüzünde görebilirdiniz. van gogh gibi ilham veren sanatçılar veya holst gibi müzik bestecileri ya da shakespeare gibi yazarlar açısından gece gökyüzünde binlerce yıldız görmek günlük hayatın doğal bir parçasıydı. ve bu gözlemlerin ilham özelliğinden her biri fazlasıyla yaralanabilmiştir.

    yanlış biçimde gerçekleştirilen aydınlatma, gece gökyüzünün rengini ve kontrastını değiştirir, doğal yıldız ışığının görünmesini engeller ve çevreyi, enerji kaynaklarını, vahşi yaşamı, insanları ve astronomi araştırmalarını etkileyen sirkadiyen ritimleri bozar. her yıl yapay ışığa olan talebin artmasına bağlı olarak ışık kirliliğinin yarattığı tehdit de artmaya devam etmektedir.

    başlıca nedenleri:
    yapay dış mekan ışıklarının gerekli olmayan zaman ve mekanlarda kullanılmasıdır. kötü tasarlanmış konut, ticari ve endüstriyel dış mekan aydınlatmaları da ışık kirliliğine önemli ölçüde neden olmaktadır.

    koruması bulunmayan aydınlatma armatürleri sağladıkları aydınlatmanın neredeyse %50’sinden fazlasını gökyüzüne veya yanlara doğru yaymaktadır. pek çok durumda, yayılan ışığın sadece %40’ı gerçekten hedeflenen bölgeyi aydınlatabilmektedir. bu kötü tasarımlar nedeniyle dış mekan aydınlatmasının yaklaşık %30’unun boşa harcandığı tahmin edilmektedir.

    ışık kirliliğinin ölçülmesi karmaşık bir işlemdir, çünkü doğal atmosfer parlama ve dağınık ışık nedeniyle aslında tamamen karanlık değildir. doğru bir ölçüm elde etmek için bilim insanları, ışık kaynaklarının sayısını ve yoğunluğunu belirlemek ve geceleri toplam gökyüzü parlaklığını hesaplamak için geceleri dünyanın uydu görüntülerini kullanmaktadırlar.

    amatör ve profesyonel astronomlar, gök parlaklığını ölçen bir el cihazı olan gökyüzü kalite metresini (sky quality meter) kullanabilmektedirler. dark sky meter ve loss of the night gibi mobil uygulamalar ise hepimizin ışık kirliliğini kontrol edebileceğimiz uygulamalardır.

    ışık kirliliğini ölçmenin diğer bir yolu ise gözlemlenebilir standartlar sağlayarak gökyüzü kalitesini ölçen dokuz seviyeli bir derecelendirme sistemi olan bortle ölçeğidir. amatör gökbilimci olan john e. bortle, 2001 yılında derecelendirme sistemini amatör gökbilimcilerin bir gözlem yerinin karanlığını değerlendirmelerine yardımcı olmak için tasarlamıştır.

    ışık kirliliği her yıl atmosfere ciddi miktarda sera gazı salınımına neden olmakta ve 12 milyon tondan fazla karbondioksit salınımının kaynağı haline gelmektedir.

    harcanan ışığın ürettiği karbondioksiti absorbe etmek için yaklaşık 702 milyon ağaca ihtiyaç olduğu göz önüne alındığında bu olayın ne gibi durumlar yarattığı daha iyi anlaşılmaktadır.

    ışık kirliliği diğer kirlilik türlerine de neden olabilmektedir.2010 ulusal okyanus ve atmosfer birliği tarafından yapılan bir araştırmaya göre, ışık kirliliği, geceleri havayı temizleyen doğal olarak oluşan bir süreci baskılayarak dolaylı olarak da hava kirliliğini artırıyor.

    bir nitrojen oksit biçimi olan nitrat radikali, geceleri araç ve fabrika emisyonlarını parçalamaktadır. gece gerçekleşen bu durum, emisyonların duman, ozon kirliliği veya diğer zararlı tahriş edici maddeler haline gelmelerini önlemektedir. süreç sadece geceleri gerçekleşir. zira güneş ışığı nitrat radikalini yok eder. ancak, binalardan, arabalardan ve sokak lambalarından gelen yapay ışıklar, güneş ışığından 10.000 kat daha kısık olsa da nitrat radikalini de etkiler ve temizleme işlemini %7 yavaşlatır. yapay ışık aynı zamanda ozon tabakası için zararlı kimyasalları %5 arttırmaktadır.

    yaşadığımız şehirlerde, gökyüzündeki muhteşem yıldızlardan ve gezegenlerden mahrum kalmanın burukluğunun yanında görüldüğü gibi birçok çevre etkisi de yaratmaktadır. yaşadığınız şehirler en iyi ihtimalle beşinci sınıfta yer almaktadır. bu da asla gökyüzünü gözlemleyebilmemiz için yeterli değildir. buradaki haritadan bulunduğunuz bölgede size en yakın gökyüzü gözlemi yapabileceğiniz yerlere ulaşabilirsiniz. türkiye'de en iyi gözlem yapabileceğiniz yerler ikinci sınıfta yer almaktadır. denizin ortasında, karadan epey uzaklaşırsanız belki birinci sınıfa erişebilirsiniz.

    ışık kirliliği haritası

    21-22 nisan'da gerçekleşecek lyrid meteor yağmurunu gözlemlemek için şimdiden kendinize karanlık bir alan belirleyebilirsiniz.

    ve mutlaka samanyolu galaksisi'ni gözlemlemeyi ihmal etmeyin. ne kadar muhteşem bir galaksinin içinde var olduğumuza şahit oldukça ondan büyülenmemek elde değil.

    samanyolu doğuş saatleri için

  • 30 yıl önce çekilmiş filme klişe diyen adamdan daha mantıklı hareket etmiş halktır. arkadaşım klişe ilk yapılana denmiyor sonradan yapılanlara deniyor.