• bir derin nefes çekildi ciğerlere. hazırlıklar tamamlandı. o karanlık ve sisli odadan bir geçit olacak. gözlerden yaş getiren bolca hikaye dönüyor akılda. ayaklar bir adım gitmeye korkar vaziyette. gözlerden kalbe uzanan bir ıslaklık. dilleri ve dudakları uçuklatıyor bu korkunç düşünceler. sandıklar görünüyor, içinde bolca düş kırıklıkları barındıran. teslimiyet baş gösteriyor tanrıya yalvartan. yürek el vermiyor sandığa dokunmalara. ücra köşelere terk ediliyor o kaygılı bakışlarla.
  • "balkon" şu kelimeye dair çokk şey yazmak istediğimi yazasım var sadece. gerisi nisanın, baharın, akdenizin, güzel günlerin esintisine emanet kalsın şimdilik.
  • balkona hava almaya çıkmış kırık bir kız vardı.
    çiçekler ekmişti saksılara.
    çiçeklerin çıktığını görecek kadar yaşar mıydı bilmiyordu yine de ekmişti saksılara o çiçekleri.
    hiç kimse bilmiyordu kafasındakileri.
    ay ışığının aydınlattığı balkonda tek başına oturuyordu, düşünüyordu giderse ne olurdu? kim ne düşünürdü?
    balkon yaşanmışlıklarla doldu bir anda.
    soğudu hava.
    şeytan binbir şey söyledi kızın kulağına.
    içi bulandı kızın.
    çiçekleri ektiği saksılara baktı.
    tadını çıkarmayacaktı balkonun…
  • kültürünün azalması garip olan bir varlık. bizim evimizde de öyle büyük bir balkon yok, toplasan 3-4 m^2 civarındadır fakat eskiden yine bir şekilde iki kişi oturulurdu ve şehrin manzarası izlenirdi.

    4 duvara sıkışmak isteyecek kişilerin yok olmasından sevineceği yer*.
  • hiçbir yere ait değildir, halinden de memnundur.
hesabın var mı? giriş yap