• liboşlar ağlar, kemalistler katledilir bu ülkede. cumhuriyet tarihi boyunca böyle olmuştur bu.

    çünkü neoliberal sol, hiçbir cephe tarafından dikkate alınmayacak bir sıçmıklar bütünüdür. bilhassa birikim tayfası. ve kemalist olmayan tüm sözde muhalif gruplar. onlar asla türk devletinin düşmanlarının bam teline dokunmazlar. muhiptirler. 100 sene öncesinin zararlı cemiyetlerinin günümüzdeki neferleridirler. hepsi birer ali kemal’dir. dolayısıyla hiçbir gizli servis masaya oturup bunları nasıl ortadan kaldıracağını konuşmaz, elleşmez, dokunmaz. siz hayatınızda suikaste uğrayan bir liboş gördünüz mü? aksine tüm kapılar açıktır onlara.

    ahmet altan üç beş sene hapis yattı diye “dünyayı bir daha göremeyeceğim” kitabını batılı dostlarına parlatır. ulusararası af örgütü “salın bu adamı” diye kendini yırtar, dünya çapında kampanya başlatır.

    osman kavala, ab, abd, soros tarafından, bunların en resmi ağızları tarafından savunulur, hatta türkiye tehdit edilir bu adam için.

    murat belge “askeri vesayeti yıkıyok” ayağına akp’yi iktidara taşıyan söylemlerin borazanlığını yaptıktan sonra yurt dışına tüymek ister de, anglo saksonun kallavi üniversiteleri ona kürsü bağışlar. bir eli yağda bir eli balda hayatına devam eder.

    siyasal islama antikemalist tezler hazırlayan toksik kesekağıdı radikal 2’de yıllarca kurucu iradeye, türk silahlı kuvvetlerine kin kusan perihan mağden boğazda püfür püfür otururken röportaj verir : ayy kendimi nazi almanya’sında bir yahudi kadın gibi hissediyorum” deyu.

    bedeli sadece kemalistler öder. çünkü gerçekleri, doğrudan gördükleri tehditleri bir deniz feneri, bir çoban yıldızı gibi bize gösterirler. birilerini rahatsız ederler, birilerinin tekerine çomak sokarlar. türk’ü savunurlar, türk aydınlanmasını “ama”sız savunur onlar.

    işte bu yüzden uğur mumcu 20 senelik ucuz reno arabasında paramparça edildi.

    bu yüzden ahmet taner kışlalı kopan kolu gövdesine tutturularak toprağa verildi.

    bu yüzden hablemitoğlu sol gözünden kurşunlanarak ankara sokaklarında katledildi.

    bu yüzden bahriye üçok bombalı paketle ortadan kaldırıldı. kızı kumru üçok o dönem gazetelere “terör kurbanı herkes “neden ben” diye sorar. bu soruyu hiç sormadım, düşünmedim. neden annem? elbette üzerinde çalıştığı konular, savunduğu değerlerden dolayı” demişti. bu doğruydu. mumcu’dan kışlalı’ya, hablemitoğlu’ndan mumcu’ya hepsi yazıları yüzünden öldürüldüler. ve sembol isim oldukları için de değil, yazdıklarını, araştırmalarını türk devleti kullanmasın, faydalanamasın diye. susturuldular.

    bahriye üçok’un ve tüm kemalist şehitlerin ruhu şad olsun. mim mim de, sakallı nurettin de, hasan tahsin de yaşıyor.
  • ankara üniversitesi dil tarih ve coğrafya fakültesi mezunu olup ilahiyat fakültesinde öğretim üyesi olarak çalışmış ardından türk islam tarihi doçenti olmuştur. 68 olayları sonucunda üniversitesindeki görevinden ayrılmış ve laikliği savunmak için çabalamıştır. 80 darbesinin ardından halkçı parti'nin kurucuları arasında yer almıştır. görüşlerini ve düşüncelerini hiç çekinmeden her yerde dile getiren bahriye üçok "atatürk'ün izinde bir arpa boyu" isimli kitabının yayınlanmasından 5 yıl sonra evine gönderilen bombalı bir paket ile öldürülmüştür..

    suikasti hizbullah terörist örgütün yaptığı iddia edilmiştir.. aynı hizbullah terörist örgütünün bundan onlarca sene sonra temsil hakkı elde etmiştir.. (bahriye üçok'un paramparça olmuş vücudunda olmayan kemikleri bile sızlayamıyor..) ömrünü laiklik ve dinin doğru yorumlanması ve anlatılmasına harcayan "islam tarihçisi" sıfatıyla bugün birçok kadının tercih etmeyeceği bir mesleği bile isteye tercih etmiş birisine kalleşçe bombalı kitap göndermek... kafatasçılar.. kadına sadece "çocuk doğuran bir canlı" olarak değer vermeyip her türlü kötü muameleyi reva görenler tarafından bu gerçekleştirildi.

    bahriye üçok son 40 senede türkan saylan'la birlikte türkiye'nin en önemli ve en değerli iki kadınından birisidir. maalesef ikisi de ömürlerinin sonlarına doğru huzurla kalan yaşamlarını geçirecekken tarikat, cemaat ve terörist adı altındaki isimlerden çok çekmiştir. türkiye'nin aydın kadın isimlerinden birisidir.

    görsel
  • adı caddelere, parklara, sokaklara verilen türk kadınının aydınlık yüzü, ankara ilahiyat fakültesinin ilk kadın öğretim üyesi.

    29 yıl önce bugün yani 6 ekim 1990 günü evine gönderilen bombalı paketle yaşamına son verilen aydın.

    onun anısına kitap yazılmış bu yılın başlarında da satışa sunulmuş, az önce bitirdim kitabın adı "bahriye". kitapta yaşadığı zor hayatı, çektiği acılar, baba hasreti, en büyük hayali hepsinden bahsediyor. güzel bir biyografi çalışması olmuş. tavsiye ederim.

    bugün onu öldürenler içerde ama azmettirenler hala bulunamadı, diğer faili meçhuller gibi.
  • ankara üniversitesi ilahiyat fakültesi öğretim üyesi prof. dr. bahriye üçok, 6 ekim 1990'da ankara'daki evine gönderilen bir kitabın içine yerleştirilen bombanın patlaması sonucu yaşamını yitirdi.

    islam dininin yanlış yorumlandığını söyleyerek karşı çıkan üçok, oruç tutmanın zorunlu olmadığını, islam'da başörtüsü kavramının bulunmadığını konuşmalarında vurguluyordu.

    olaydan bir gün sonra polisin yaptığı araştırma sonucu, bombalı kitabın istanbul'da ekspres kargo perşembe pazarı şubesi'nden postalandığı ortaya çıktı. şirketin teslim alma bölümünde görevli olan ve paketi teslim edenleri gören görevli gülay calap, ifadesinde zanlıların eşkallerini tarif etti ve kayıplara karıştı.

    calap, daha sonra izmir'de yasadışı türkiye devrimci halk partisi'nin bölge sorumlusu olarak yakalandı. ancak üçok cinayetiyle ilgili umut olarak görülen calap, yakalandıktan sonra verdiği ifadede bombalı paketi getirenleri tanımadığını söyledi.

    soruşturmanın ilk adımlarında, nato menşeli olarak açıklanan patlayıcının cinsi sonradan yapılan açıklamalarda ortadoğu kökenli örgütlerin kullandığı çekoslovak malı c - 4 olarak değiştirildi.

    dokuz yıl boyunca diğer faili meçhul cinayetlerle birlikte aydınlatılamayan bahriye üçok cinayeti dosyası, 1999 eylül ayında tekrar açıldı. dönemin ankara emniyet müdür vekili kemal iskender'in koordinatörlüğünde faili meçhul kalan olayların aydınlatılmasıyla ilgili "faili meçhul olayları analiz birimi" adı verilen özel bir birim kuruldu.

    mayıs 2000'de mumcu cinayetiyle ilgili başlatılan umut operasyonu kapsamında ortaya çıkan ipuçları, bahriye üçok cinayetinin çözümüyle ilgili umut ışığı oldu.

    kışlalı cinayetinin çözümünde de ipucu olan zanlıların ifadeleri üzerinde yoğunlaşan polis, üçok cinayetini çözmek için araştırma yapmaya başladı.

    soruşturmayı yürüten ankara dgm savcısı hamza keleş, üçok cinayetinin de diğer faili meçhullere ilişkin olarak da zanlıların sorgulandığını söyledi.

    ilk ipucu
    umut operasyonu sürerken hizbullah örgütü üyelerini sorgulayan polis, muammer aksoy ve üçok cinayetiyle ilgili önemli ipuçlarına ulaştı. örgüt üyelerinin sorguları sonucunda islami hareket ve mumcu eylem grubunun dışında "kayserililer grubu" adıyla yeni bir eylem grubunun varlığı ortaya çıktı.

    mumcu suikastıyla ilgili tutuklanan mehmet şahin, ifadesinde bombalı paketin patlamasıyla yaşamını yitiren üçok'a gönderilen bombalı kitabı ankara'da gördüğünü söyledi.

    16 mayıs 2000'de ankara emniyet müdürlüğü ekiplerinin, gözaltında tutulan hasan kılıç, necdet yüksel, ferhan özmen adlı kişileri sorgulaması sonucu üçok'a yapılan saldırı da aydınlatıldı.

    bir üst düzey yetkili, üçok cinayetinin faillerinin belirlendiğini doğruladı. konunun yine iran bağlantılı olduğunu belirten yetkili, yakalanan kişilerin olup olmadığı konusunda, "biraz daha sabredin. her şey ortaya çıkacak, bizi takip etmeye devam edin" diye konuştu.

    failler gözaltında
    17 mayıs'ta umut operasyonu kapsamında ankara terörle mücadele şube müdürlüğü'nde gözaltında tutulan "kudüs komandoları" üyesi necdet yüksel ve ferhan özmen'in sorgulanmaları sonucu, üçok'a yapılan bombalı saldırının failleri ortaya çıkarıldı.

    olayla ilgisi olduğu bildirilen biri ankara dışında olmak üzere, üç kişi 16 mayıs gecesi yakalandı. bilal yurt, celal aytufan ve mehmet gürova adlı zanlıların yakalanmasının ardından, polis 17 mayıs sabaha karşı da mustafa koca'yı ele geçirdi.

    emniyet yetkilileri, gözaltına alınan bu kişilerin sorgulanması sonucu olayla ilgili yeni isimlerin belirlendiğini, bu kişilerin yakalanması için geniş çaplı operasyonların sürdüğünü bildirdi.

    18 mayıs'ta ankara emniyet müdürlüğü yetkilileri, üçok cinayetiyle ilgili aralarında mehmet kasap'ın da bulunduğu beş kişinin gözaltında olduğu bildirdi. bir operasyonda yakalanan mehmet kasap'ın üçok cinayetiyle ilgili olmadığını, ancak gözaltına bulunan diğer zanlılarla ilişkisi olduğu gerekçesiyle gözaltına alındığını kaydetti.

    parmak izi örtüştü
    19 mayıs'ta ankara emniyet müdürlüğü terörle mücadele şube müdürlüğü'nde gözaltında bulunan "tekin" kod adlı ferhan özmen'in parmak izi üçok'un öldürülmesi olayında kullanılan pakette tespit edilen parmak iziyle örtüştü. bu bulgu üzerine tekrar sorguya alınan özmen, cinayeti ayrıntılarıyla anlatırken, cinayetle bağlantısı olan ve bu olayda kendisini yönlendirenle yardımcı olanların isimlerini verdi.

    emniyet yetkilileri, üçok cinayetiyle ilgili tüm detayların ortaya çıkarıldığını, ancak olayla ilgili bazı kişilerin firarda olduğunu, bu kişilerin yakalanması için çalışıldığını kaydetti.

    kaynak: biyografi.net
  • "islam'da türban yoktur" deyince yobaz köpeklerce katledildi. cumhuriyet kadınıydı.
  • bu kadının isminin verildiği bir bulvarda ikamet ediyorum. bir yere adres verirken her seferinde tane tane söylemem gerekiyor. zira algınlanmıyor, bilinmiyor ve yanlış yazılıyor. geçen yine 20'li yaşlarda biri faturaya adresi yazarken gördüğüm en saçma sapan bahriye üçok algılamasını yapmıstı. bahreyn kok
    20li yaşlarda bahriye üçok'tan haberi dahi olmayan, hadi onu gectim; türkiye'de bir adresi yazarken farklı bir dilde bulvar ismi duyduğunu sanabilecek kadar öküz bir nesil. masaçüset de yazabilir yani herif adrese. öyle bi öküzlük.

    bence şu dünyada doğru insanı hiç sektirmeden doğru zamanda, doğru yerde bulabilen insan evlatları varsa o da suikastçılardır. hiç hatalı adam\kadın katletmiyorlar. ve böyle sikim olaylarla karşılastıktan sonra katletmeye devam etmeleri de çok çok normal. çünkü amaçlarına ulaşmıslar.
    hakikaten susturmuşlar, hakikaten unutturmuşlar.
  • 7 mart'ta çetin emeç, 4 eylül'de turan dursun'un kurşunlanarak öldürülmesinin ardından 6 ekim 1990'da evine gönderilen bombayla öldürülen ilahiyatçı akademisyen, yazar, milletvekili.

    failleri, faillerinin iplerini tutanlar yakalanamadı. hoş yakalansalar ne olacaktı ? 1948'te sabahattin ali'yi öldürdüğünü söyleyen ali ertekin "millî hisleri tahrik" gerekçesiyle yalnızca dört yıl hapse mahkum edilip, 1950'de çıkan afla serbest bırakılmadı mı ? 1979 yılında abdi ipekçi suikastının tetikçisi mehmet ali ağca cezaevinden kaçırılmadı mı ? 1996 yılında işkenceyle metin göktepe'yi öldüren polisler 1 yıl 8 ay yatıp afla çıkmadılar mı ? 2007 yılında hrant dink göz göre göre vurulmadı mı ? tetikçi ogün samast'la polisler fotoğraf çektirmedi mi ? ki o polislerden biri daha sonra emniyet müdür yardımcısı oldu.

    katiller var, bu emri verenler var, örgüt lideri var, bu örgütü kullanan ülke yada istihbarat örgütü var. devletin sevdiği katiller var, ilgilenmediği katiller var. ilgilenmediği katiller üçüncü sayfa cinayetlerindekiler .yukarıdaki katiller devlet yada içindeki güçler için sevdikleri türdendi, her zaman bunları korudular. geçmişte de böyleydi, günümüzde de böyle. olan ölenlere oldu. bu ülkede düşüncesini söyleyenin, ne olur bu ülkede diyerek olayları deşenlerin sonu ya kurşun ya bomba oldu ne yazık ki.

    http://www.youtube.com/watch?v=er47lrxmfb0
  • bugün ölümünün üzerinden geçen yıllar 21 oldu. ama steve jobs bize oyuncaklar verdi. sen, ben, hepimiz mahvolduk popüler kültürle.
  • evine gönderilen bir kitabın içine yerleştirilen bombanın patlaması sonucu yaşamını yitiren insan. islam dininin yanlış yorumlandığını söylemekteydi.
  • "islam'a sınır koyanları öldürmeyi borç bilenler"ce katledilmesinin üzerinden 24 yıl geçmiş aydın. fikirleri yaşamakta olsa da kendisini katleden canilerin fikirlerinin de yaşamakta olduğunu bilmek asap bozucu; dahası ırak'ta, suriye'de yaşananları gördükçe, bunları yaşatanların sınırdan ellerini kollarını sallaya sallaya yaşadıklarını bildikçe insanın insanlığa dair ümidini kestiği de bir gerçek.
hesabın var mı? giriş yap