• az önce ntv spor'da rıdvan dilmen'i yerin dibine sokmuştur. tuğba dural'a da "sürekli adamlıktan bahsediyorlar sen kadın olarak rahatsız olmuyor musun? bu ülkenin yarısı kadın, sürekli bir adamlık lafı gidiyor. bu adamlık kriterini kim belirliyor?" demiştir.

    adamın yüzüne kapattılar şimdi.

    edit: abov şimdi öğrendim ki rıdvan dilmen ile tuğba dural arasında ilişki varmış adam resmen duble kombo yapmış. saygılar diliyorum.
  • arda turan ile fight street mevzusu hakkında ntvspor canlı yayınında söylemiş olduğu efsane sözler şu şekildedir,
    ** "adamlık diye bir kriter çıktı türkiye'de. o kriteri kim koydu, niye koydu bilmiyorum ama bu ülkenin yarısı kadın."
    ** "niye volkan babacan orada demiyorum. hiçbiri olmasın. böyle şeyleri yapanlar futboldan ekmek kazanmasın."
    ** "yarattığımız futbol ortamına bakın. kin, nefret, intikam... sonuç bu."
    ** "birisi birine saldırdığında 'ama' diye başlayamayız. birisi birine saldırmıştır, nokta."

    şimdi sana uzunca a'lar döşenmiş bir adaaaaaaaaaaamsın demek isterdim ama insanmışsın bağış erten. helal olsun!
  • an itibariyle rıdvan a gazetecilik dersi vermektedir
    ek:
    ntv sporda rıdvan ın çeyreği kadar süre verilmemiştir, sebebi açık. toplu yalama ekibi iş başında.. ne dil var adamlarda aşınmadı bir türlü
  • adam gibi adam değildir. insan gibi insandır.

    bu arada ntvspor göz göre göre adam konuşurken cümle bitiminde suratına yayını kestiler, teşekkür falan etmeden lafını bitirmeden çat diye.
  • sadece "gol olur" diyenle "gol" üzerine kitaplar yazmış, programlar yapmış, kilometrelerce uzaklarda yayınlar, araştırmalar yaparak bilgisini, seviyesini aktarmaya çalışmış insan arasındaki farkı bizzat kendi ortaya koymuştur.
  • "futbol tarihi avni aker'de neler gördü neler" yazmış. ne gördü lan? avni aker'de adam mı bıçaklandı? avni aker'de adam mı öldürüldü? bunların hepsi bütün istanbul stadlarında vuku buldu ama muhtemelen sen o zaman rangers- celtic derbisini yazıyordun.
    bıraksan sabahtan akşama kadar ingiliz taraftarlarının şehir takımlarına bağlılığı üzerinden geviş getirir, londra'nın gettosunda yaşıyormuş gibi milwall taraftarının fanatizmini ve takımına bağlılığını anlatır ama iş türkiye'deki, özellikle de trabzon'daki olaylara geldiğinde birden sevgi kelebeği olur... lan bir sefer er kişi ol da isim vererek eleştir arkadaş. ülke futbolunun anası sikilmiş ama bu hala yel değirmenlerine saldıran don kişot rolünde...
  • arda turanı alenen savunan şeytan rıdvan spor yorumculuğundan trilyonlar kazanıyor ve her an ekranda, aklı selimin ve vicdanın seslerinden sadece biri olan bu abi ise rıdvanın onda biri maaşla ayda yılda bir kere tvde görünüyor sadece. işte sırf bu yüzden arda gibiler tepemize çıkıyor ve bu kadar iğrenç bir futbol ortamımız var.
  • rıdvan dilmen'e feci gömen gazeteci
  • "solculara özgü boş hamaseti seven tip" olarak yaftalanan kişi. sen git beyaz futbol izle gerizekalı. bağış erten'in ne kadar futbol bilgisi olduğunu bilmeyen sende değil suç aslında. suç, futboldan spordan anlamayıp saatlerce bağırıp çağırıp paraları cukkalayan, "neydi onun adı güntekin" diyerek futbol yorumculuğu yapan adamları tv ekranlarına çıkaranlarda. bağış erten ekürisi banu yelkovan, uğur meleke gibi insanlar o tv ekranlarından uzaklaştırılınca doğal olarak senin gibi salaklar beyaz futbol falan izliyor..
  • her dönemin adamıdır. bir şeye muhalefet eder sürekli ama karşı tarafın bundan haberi yoktur. eleştirirken isim vermez, yemez çünkü. sürekli sistem eleştirisi üzerinden aynı lafları gag guk eder. avrupadaki ırkçılığa acayip karşıdır misal, ama ülkesindeki ırkçılıkla hayatta işi olmaz çünkü o ırkçılık bağış'ın sahasına yansımaz.

    sabahtan akşama kadar istanbul takımlarını konuşup, sonra utanmadan sıkılmadan sisteme direniyorlar diye st etienne veya st pauli üzerinden romantizmi yapar. şike yapılır, şike yüzünden ülke futbolunda kan gövdeyi götürür adam sanki neverland'de yaşıyormuş gibi "biz kazanacağız" hadi sevelim futbolu diye yazı yazar. uefa cezayı açıklayınca da "ben demiştim" başlıklı yazı yazar. endüstriyel futbol'a söver ama maaşını endüstriyel futbol yatırır hesabına. dolayısıyla savaşır görünürken aslında sevişiyordur endüstriyel futbolla.
    bence ömer çavuşoğlu kendisinde daha futbol sevdalısı, daha doğrucu, daha adil bir adamdır diyerek noktalayayım.
hesabın var mı? giriş yap