• "romantik geceniz sırasında şöminenizin odunu mu bitti? dert değil back-up var"
    "sevgilinizin doğumgününde beklediği trafik ışıklarında arabasından aşağı gül yaprakları döktürerek onu mutlu etmek mi istiyorsunuz? back-up var"
    (back-up tanıtımlarına göre, olmuş olaylardan alınmıştır)
    nedir back-up? biraz parası olanlar için, hayatı kolaylaştırma servisi. evden dışarı adımınızı atarken, başınıza birşey geldiğinde arayabileceğiniz bir numara olduğunu bilmenizi sağlayan servis. başımıza birşey geldiğinde genelde yakın arkadaş ya da akrabaların aranmasının adet olduğu ülkemizde, aranacak alternatiflere bir üçüncüyü ekleyen şirket. hayatı kolaylaştırıyor mu? evet kolaylaştırıyor. arabamın anahtarını içeride unutup aradığımda 23 dakika sonra arabamın kapısı açılmış ve anahtarı elimdeydi. ekstra hiçbir ücret talep etmeden. sonra da arandım "memnun kaldınız mı?" diye. n'oldu? gururum okşandı. n'oldu? arabamın olduğunu, her ay 25 ytl verebilecek ekonomik gücüm olduğunu, üyesi olduğum bir servisin beni arayıp düşüncelerime verdiği önemi tekrar hissettim. yani nedir?
    "biraz paranız var mı? hah iyi. peki bugüne kadar evinizin musluğu bozulduğunda hep anneniz babanız mı uğraştı? haa... daha iyi. tanıdık camcınız yok mu? of of süper. aniden midenize kramp girdiğinde ambulans çağırasınız falan mı var? türkiye'deki genel sağlık hizmetine güvenmiyor musunuz? harika! merak etmeyin, back-up var."
    "bi bardan çıktınız ve arabanızı kullanamayacak kadar sarhoşsunuz. arayıp da 'müdür çok fenayım, hadi gel de beni eve bırak' diyebileceğiniz kadar yakın arkadaşınız kalmadı etrafınızda. bunu her ay 25 milyon vererek - afedersiniz- götünüzü sağlama aldırdığınız bir oluşumdan beklemeyi tercih ediyorsunuz. ne güzel! sizin için back-up var"
    "canınız durup dururken gecenin 3'ünde salata çekti. hem de ton balıklısından. ne güzel! arayın, ekstra 20 milyon karşılığında kapınıza getirelim."

    yani kısaca back-up, 10 sene önce çıkmış olsa, kimsenin burun çevirip bakmayacağı, ama şu anda herkesin hayatını gerçekten bir yere kadar kolaylaştıracak, biraz içini rahatlatacak bir servis. olmasa da olur mu? evet. ama iyi birşey mi? ona da evet.

    edit: beni bendinden almıştır back-up son hareketleriyle..
    ben: alo meraba.. ee.. şey ben dün gece arabamı çarptım da.. bugün hararet yapıyo, kullanırsam bi şey olcak diye korkuyorum. hani ben şimdi işteyim. bi çekici yollasanız da şu arabayı güzel güzel servise götürsek?
    backup: tabi efenim.

    ücretsiz çekici gelir, arabayı servise götürür, sonra tam serviste kaskoydu ottu boktu derken back-up arar beni.

    backup: alo merhabalar. servisimizden memnun kaldınız mı? bir sorun oldu mu?
    ben: yok hayır. her şey gayet güzeldi teşekkür ediyorum.
    backup: arabanızın serviste kalması gerekicek miymiş?
    ben: evet gerekicekmiş 3-4 gün.
    backup: e biz size araba yollayalım olduğunuz yere, 3 gün sonra da olduğunuz yerden alalım?
    ben: .............!!!
    backup: alo?
    ben: nası yani? bedava kiralık araba mı yollicaksınız? (evet aynen böyle sordum)
    backup: evet.
    ben: ee.. sağolun.
  • internet sitelerinde bu hafta kendilerini arayan üyelerin sordukları sorulara ve cevaplarını yayınlamışlar. http://www.backup.com.tr/backipedia.aspx

    bazılarına çok güldüm, neyse benden daha manyak üyeleri de varmış:

    üyemiz, ‘var mısın yok musun’ mulakatına katılacağını ileterek, parayı nereye harcayacaksin diye sorduklarınde ne cevap versem etkili olur öğrenmek istedi ve jüriyi etkilemek icin ne giyeceğini sordu.
    üyemize ‘anneme ev alacağım. hayatı boyunca hayaliydi’ ya da ‘abama araba alacağim’ diyebileceği söylendi. ne giyileceği konusunda ise gayet sıradan, gösterişli olmayan bir kıyafet tercih edilmeli bilgisi verildi.

    bursa’daki üyemiz sevgilisinin başından iş çıkışı güller dökülmesini istedi.
    organizasyon gerçekleştirildi.

    üyemiz, inönü stadı’ndan beşiktaş'a gidiş istikametinde, trafikte mahsur kaldığı için aracına pizza siparişi vermek istedi.
    organizasyon yapılarak, üyemize en yakın pizzacıdan pizza siparişi ulaştırıldı.

    üyemiz, kayseri’de hastanede olduğunu ileterek künefe istediğini belirtti.
    kayseri’de hastaneden olan üyemize künefe gönderildi.

    üyemiz özgür bey, bir yaşın altındaki labrador cinsi köpeğinin istanbul’dan alınıp ayvalık’a bırakılmasını talep etti.
    üyemizin labrodor köpeği, istanbul’dan alınıp, ayvalık’a bırakıldı.

    .üyemiz ‘telefon direği elektrik direğine ne demiş ve elektrik direği telefon direğine ne demiş?' öğrenmek istedi
    telefon direği: neden bu kadar gerginsin?
    elektrik direği: fazla konuşma çarparım

    üyemiz, alkollüdür. ‘burada bir bomba var. kırmızıyı mı keseyim ,maviyi mi’ diye sorar.
    kırmızı kabloyu kesmesi önerilir.
  • boyner grubunun agresif satış ve pazarlama taktikleriyle "çaktıkları" kart ve ilgili destek "hizmeti".
    telefonla pazarlama taktiklerini kullananların prim esasına göre çalıştıklarını kabul etmekle beraber,
    beyinlerinin sağ lopundan "istemiyorum" sol lopundan "kartımın yenilenmesini kabul etmiyorum" ve muadili cümleleri silmeleri ise kötü olmuş.
    en azından türkan isimli hanımefendi'nin.

    + alo iyi günler,
    - buyrun,
    + bilmem kim bey'le mi görüşüyorum
    - evet
    + efendim, ben boyner back up'tan türkan siz değerli müşterimiz bik bik bik
    - istemiyorum
    + efendim
    - istemiyorum, kartımın yenilenmesini kabul etmiyorum
    (yok tabii, nöronlar arası iletişim geçici olarak servis dışı tabii)
    + efendim söyle ki; siz değerli multiple müşterimizin geçtiğimiz 1 sene içinde,
    bizi aramamış olmanız, hiç camınınız kırılmadığı,hiç anahtarınızı evde unutmadığınız,
    arabalarınız ile hiç kaza yapmadığınız, oğlunuz bilmem kimin, eşiniz bilmem kimin hiç ateşlenmediği,
    ambulans ve doktor hizmeti talebeniz olmadığını görüyorum sistemden, inanın bu bizi back up ailesi olarak çok mutlu etti.
    doğru mu efendim ?
    - değil, tüm onlara 1 sene evvel iki ayağım bir pabuçtayken, nerdeyse zorla "çaktığınız" kartınızı tamamen aklımdan çıkardığım için
    - yani, yenilenmesin lütfen
    + ama efendim tüm saydıklarım bu sene içinde başınıza gelmeyecek değil değil mi?
    - değil, istemiyorum
    + bakın mesela, sizin arabanız şu plaka, şu model, eşinizin şu plaka şu model, havalarda ısınıyor, diyelim yolda lastikleriniz patladı...
    - aynı anda mı?
    + efendim ? ha olabilir tabii, aynı anda da olsa farketmez, bizi arıyorsunuz...bık bık bık
    - yok türkan hanım aramıyorum, bizim galeriyi arıyorum lastiğim patladı, alın bunu bana yeni modelini getirin diyorum, o derece
    + anladım
    - sanmıyorum
    + anladım gerçekten
    - yok onu boşverin de, siz gercekten "istemediğimi", "yenilemek istemediğimi" anlasanız ya keşke
    + şimdi efendim, diyelim oğlunuz ateşlendi, 39 - 40 dereceye vurdu ateşi
    - eee ?
    + hah işte o durumda bizi arıyorsunuz, anında kapınızda ambulans ve doktor geliyor...bik bik bik
    - gerek yok ben çok huose m.d seyrettim hallederim ben
    + hausss ?
    - yok bişey istemiyorum
    .....
    .....
    + ama ben anlayamadım neden yeniletmek istemiyorsunuz, siz değerli müşterimize gecen yıl ki performansınızdan dolayı aynı paket şu fiyat değil bu fiyat
    - yok türkan hanım param yok
    + ama ayda sadece şu para
    - yok türkan hanım, kriz var, param yok
    + aslında bilmem ne bey, kriz bizim kafamızda, kriz dediğiniz....bik bik
    - vay vay, demek sizi teğet geçti ?
    + yok ki kriz diye birşey aslındaa
    - hade cannım yok diyorsunuz, babacan bile en kötüyü gördük diyemeyiz diyor
    + babacan ???
    - ali, neyse, sonuç ; paketimin yenilenmesini istemiyorum, bu da kayıtlara geçsin,
    kredi kartımdan çekmeye yeltenirseniz, aramızdaki diyalog bu kadar medeni olmaz söyleyeyim
    +ama az evvel lastiğiniz patlayınca galeri filan demiştiniz, bu durumda aylık şu kadar ödeme sizi nasıl rahatsız ediyor anlayamıyoru
    - türkan hanım zaten bu hayatta herşeyi anlamaya çalışmayın, siz sadece benim "istemediğimi" anlayın yeter,
    + ama bakın, aydaaaaa
    - mağdurum türkan hanım diyorum, bakın bir yere yetişecektim sırf nezaketen size meram anlatıyorum
    + nereye yetişeceksiniz ki?
    (ohh iyice zıvanadan çıktı türkan'ım agresifim)
    - pazara türkan hanım pazara, geç kalınca benim limon tezgahının yerini kapıyorlar,
    - haydi hayırlı günlerrr, hayırlııı işlerrr, neymişşş ? n'apmıyacakmışsınız, karttan çekmeyecekmişsiniz, ben şimdi gidiyorum, malum limon
    + gidin bilmem ne bey gidin, umarım pişman olmazsınız

    (bkz: töbe)
  • efendim butun sozluk ahalisine cok buyuk bir hizmet yapiyorum ve bu hizmeti pazarlamak icin arayanlarin numarasini veriyorum, 02123660300. bu numarayi telefonunuza "spam boyner" diye kaydedin, aradiklarinda acmayin.

    bunu pazarlayan insanlar cok genc, cok canli, neseli, sevimli olacagim diye onceden belirlenmis sacma sapan monologlar yapiyorlar, buyuk bir samimiyet icinde hizmeti anlatiyorlar. uzun uzun, gereksiz gereksiz seyler. hayatta ihtiyacim olmayan seyler anlatiyor. icimden geciyor ama soyleyemiyorum 21yy'da oldugumuzu, cep telefonuyla bile internete girip istedigim bilgiyi ogrenirim, istedigim yerle kontakt kurarim. ben niye bir telefonla verecegim cicek siparisi icin yine telefonla sizi ariyorum, ustune de hizmet ucreti veriyorum, ustune de aylik ucret veriyorum? ambulans diyor, aman diyorum cok iyi bir saglik sigortasi paketim var, olmasa bile bizim belediye zaten ucretsiz gonderiyor, o da olmasa bile hizir acil ucretsiz. tek tek ornekler saydi, hala en ufacik bir fayda gormedigim seylerdi, cocuk bana demesin mi "kullanmasiniz da alin, cunku sosyal statu olarak size cok sey katacak, yukselmenizi saglayacak. is gorusmelerinizde, davetlerde cok iyi puan alacaksiniz." orada ohaaaa cektim icimden, boynumda "ben back-up abonesiyim, beni de araniza alin" diye sosyete kluplerinde dolasacagimi sandi herhalde.
  • sloganı "kimi arayacağınızı bilmediğinizde bizi arayın" olan şirket. ne gibi durumlarda arayabileceğinizi de örneklerle izah etmişler:
    - kim daha çok pizza yiyecek yarışmasında birinci oldunuz. tebrik ederiz ama midenizin ağrısından duramıyorsunuz. ne yapmak lazım acaba? (backup leğen getir kusucam)
    - savunmasız bir anınızda bir grup sivrisinek tarafından saldırıya uğradınız, çok fena kaşınıyorsunuz. ne yapmak gerekir ki? (alo, backup? sırtımı kaşıyabilicen mi bi zahmet uzanamıyorum ben oralara)
    - bir kedi köpeğinizin kalbini kırdı. zavallı köpeğiniz de depresyona girdi. veterinere gitmek gerekir mi? (backup ben iyice sapıttım artık)
  • boyner grubunun "özel hizmet paketi"
    kırılan camınızı dahi değiştiriyorlar. 24 saat telefonla bir avukat ve doktora danışma şansınız var. gerekli hallerde ambulans yolluyorlar. tüm organizasyon işlerinizi halledebiliyorlar. kaza yaptığınızda çekici ile birlikte bir araba tahsis ediyorlar kullanımınıza. uçak biletlerini sizin yerinize alıp kuryeyle ulaştırıyorlar. daha bir sürü hizmet yıllık yaklaşık 200.000.000 tl alıyorlar (beş kişilik aile için)

    modern yaşamın getirileri altında ezilen "dost yardımı" denen kavramı yavaş yavaş unutan bizler için paralı karagün dostu.
  • hayatımda en çok hayır istemiyorum dediğim, diyebildiğim, başka bir emsaliyle karşılaşmadığım hizmettir.

    az önce tekrar aradılar, son dönemde telefonumda numaraları back up diye kayıtlı olduğundan açmadığım bir telefon numarasına sahiptiler. tam da şans eseri aksigorta ile görüşmeler yaptığım bir günde ev telefonunu aradılar ve bir anlık dalgınlığım sonucu açmış bulundum. ama görüştüğüm insanlar hacıyatmaz gibi birşey, zaten aksigortadan dolayı sinirli ve bırbır konuşmaya müsait yapım, kadını bi süre farklı sıkıntı efektleri çıkardıktan ve bir iki hayır istemiyorum hamlesi yaptıktan sonra atağa kalktı. ama ne fayda! ne desem cevap veriyor, şark bülbülü gibi bişi, ooh karşılık da veriyor sen de vur şabanım ooh.

    sürekli arıyorsunuz sıkıldım bu yüzden back up istemiyorum diyorum, aa hemen notumu alıyorum kusura bakmayın doktor hizmetimiz sizi aramış gereğini yapıcaz diyorlar. geçen sene hiç kullanmadım istemiyorum diyorum, ne güzel hiç kullanmamış olmanız, demek ki ihtiyaç duymamışsınız diyorlar (sanırım sağlık hizmetlerini kastediyorlar ama), kredi kartı kullanmıyorum geçen sene ekstremde gözüken tek şey back up'tı, nakit ödeyin diyeceksiniz ama nakit ödemek istemiyorum diyorum, onda da 195 ytl nedir ki diye geri dönüyorlar. orada iyice sinirlerim tepeme çıkıyor, yarı öğrenciyim yarı çalışıyorum, şubat ayında bi sürü ödemem oldu, krizdeyiz nası ne demek 195 ytl diye. ona ne diyor artık hatırlamıyorum o sırada kan beynime sıçramıştı çünkü. en son az önce aksigortayla da bi sorunum oldu zaten onun üstüne aradınız istemiyorum filan diyordum, biz sigorta değiliz ki poliçemiz filan yok diyor (bkz: bak hala cevap veriyor). en son çok ters zamanda aradınız yarıms aattir aksigorta ile görüşüyorum, bunun üstüne geldi istemiyorum filan diye dellendiğimde de ha tamam o zaman not alıyorum ben sizi cumartesi günü arıyayım dedi. (bkz: şakaysa hiç komik değil)

    suratlarına tükürüldüğünde ya rabb-i şükür diyecek şekilde nasıl sabırlı çalışanlar yetiştiriyorlar çok merak ediyorum. çalışanlarını 30 gün boyunca karanlık odaya kapatıp psikolojilerini bozup bizim üzerimize saldıklarını düşünmekteyim.

    back up arıyor... back up arıyor... back up arıyor...
    1 cevapsız çağrı...
  • yaygın kanının aksine biraz parası olan değil "çok parası olanlar" için tasarlanmış bir boyner hizmeti.

    gecenin bir saatinde eve pasta getirmelerini istediğiniz zaman "hay hay efendim.. pastanın fiyatı 20 ytl, bizdeki kayıtlı adresinize birazdan ulaşmış olur" diyerek sizi bir an için mutlu eder gibi olsalar da hemen ardından "bu arada pasta ulaştırma hizmet bedelimiz ise 60 ytl'dir" diyerek dumura uğratmakta üstlerine yoktur.

    back-up'ı değil de pastaneyi arasam, komiye bahşiş dahil, taksi parası dahil, evime kadar gelecek pastaya 60 ytl'den çok daha az bir para ödeyebileceksem, çok afedersiniz ama, ne anladım ben bu "öpüşten"?

    tabii paran varsa hayat back-up, paran yoksa her şey sit-com...

    (bkz: yersen)
  • bugun aradiklarinda sabirla dinledigim, tam 24 dakika sonunda, "tesekkur ederim telefonla konusmaktan yoruldum" dedikten sonra, bana arankazan ile 15 kontor kazandiran hizmet.
hesabın var mı? giriş yap