babuş

• rahmetli barkın bayoğlu'nun yani altın elbiseli adam'ın sık sık kullandığı hitap şekliydi.
• fas'ta sokakta, her türlü giysinin altına ayakkabı niyetine giyilen bir terlik türü.
  ucu sivridir, parlak sarısı makbuldur, çoğunluk erkek bu rengi tercih eder. bu terliğin kot pantalon-deri ceket-beyaz çorap üçlüsü ile bile giyilebildiği gözlenmiştir^*.
• behzat ç ne zaman hayatıma girdi de hayalet akbabaya akbabuş dedi, o zamandır babam baba değil babuş.
• beş yaşındadır. günün yirmi (20) saatini uyuyarak, geri kalan kısmını da tavanı izleyerek ya da gölgeleri kovalayarak geçiren, yaklaşık 6 kilo ağırlığında sarışın bir tüy yumağı olarak varlığını sürdüren delikanlı kedimdir. bazen horlar. gerinirken kanepeden ya da yataktan düşer. tüyleri o kadar uzundur ki, göğüs bölgesi neredeyse yerle yeksan halde gezer. fazla mama yemez aslında, ağzı çok küçüktür. fazla kilosunu ultra hareketsizliğine borçlu. asla sırnaşmaz, kucağıma alıp sevdiğimde de -sağolsun- bir yere kaçmaz. uyuduğum yerde beni gaflette yakalayıp ansızın saçımı yalaması ya da gelip kafamın dibinde uyuması babuş'un emsalsiz ve nadide sevgi gösterileridir.
• 1,5 yaşındaki vaşaktan modifiye kedimin ismidir aynı zamanda.
  
  edit: her sene bu zamanlar editleme niyetim var, artık 2,5 yaşında;)
  
  vedahiedit: oy masallah diyelim, 3,5 gecti dorde bile yaklasti..uzak kaldim, cok ozledim, ama gelecegim cok yakinda..
• behzat ç. de hayalet isimli polisin bi dialog sırasında bunu bi söyleyişi var. o gün bugündür dilime dolandı ya. babuş babuş diyip duruyorum.
• (bkz: baboli)
• 2,5 yaşındaki kızımın bana hitap şekildir.birgün kendi kendine bana babuşum dedi ve öyle kaldı.
  insan emek verdiği ve çok sevdiği canından böyle spontane bir hitap duyunca çok mutlu oluyor.
• ayrıca bir seslenme şeklidir. şöyle ki:
  -babuşşş nasılsın?
• arkadaslar arasında ahbap niyetine kullandıgımız kelime^*