• milletin gittiği 1 haftalık tatili paylaşım sitelerinde tırovbek törzdey yazmadan ara ara 2 ay boyunca paylaşması ve bu sayede diğer insanların kendini kötü hissetmesini sağlamasıdır o, 2 ay tatil yapacak parası olan marmaris'e bodrum'a mı gider ya kuala lumpur varken, sakin olun lütfen.

    edit: kuala lumpur görmedim yahu random egzotik yer ismi diye yazdım, vurmayın.
  • (bkz: kendi işinin sahibi olmak)
    (bkz: firmayı müdüre bırakıp tatile gitmek)

    benim patron yılın toplam 6-7 ayı tatilde. ülke ülke, şehir şehir geziyor.

    milyon dolarlık firman olması gerekmiyor. lokantacı bile düzenini oturtup, dükkanı ustaya bırakıp gidebilir.
  • eskortların paylaşımlarını görüp de dert etmektir. vallahi ben de aynı soruyu sorardım kendime. hatta instagramda bir sürü fotoğrafları falan görünce biraz araştırınca çoğunun eskort olduğunu gördüm.

    öğrenci olup babasının yazlığında kalanları, baba parası yiyen genç arkadaşları da tenzih ederim.
  • kimsenin aylarca tatil yaptığı yok. 1 hafta foto çekip 2 ay instagram da azar azar paylaşıyorlar.
  • başlığı açan yazarın neler hissettiğini anlayabildiğim durum. benim de var böyle bir tanıdığım. adama ne zaman uğrasam hep borç harç içinde, alacaklısı vs. hiç eksik olmuyor başından. lakin instagram hesabına bak, sanki kral... sanki her gittiği yerde en efsane şekilde gezip, en efsane şekilde eğleniyor. parayla yapamayacağın işleri yapıyor. sanırım bu reklamcılıktan geçiyor. yani adam yaptığını öyle bir paketliyor ki, tanımayan insanlar "vay anasını be ..." diye iç geçiriyor.

    gerçekten ilginç. mesela ben de takıldım bir süre bu vatandaşla. oturduğun yerde dinlenmek, kendin için eğlenmek varken, sırf instagram'da gözüksün diye anlık işler peşinde koşarsan, devamlı telefon elinde cak cak foto, video çekersen öyle oluyor tabi. ülkemizin kadınlarının belli bir kısmı da, bu ayakları yediklerinden, buna talep de var. dışarıdan bakıyorsun, "adam efsane" , 1 ay takılıyorsun, "bundan bir cacık olmaz.".

    neyse işte. kafa yormuyorum artık. bu sosyal medya çok ilginç bir şey. insan psikolojisinin kaldıramayacağı bir takım hastalıkları da yüklüyor zihnimize. dikkatli olmak lazım.
  • iktisadi cevabı uzun yoldan verilebilir iken kestirme yoldan cevabı bir athena şarkısındadır; (bkz: senden benden bizden)
  • en cok da biz betona para gommuyoruz ev almiyoruz geziyoruz mantigina hastayim. ulan dingil agustos bocegi gibi emekli olunca, emekli maasinla kira verip hem de yasayacagini mi dusunuyorsun. millet o tatillerinden kisiyor ki aileden bir sey kalmayacaksa basimi sokacak evim olsun, kuru sogan yerim sokakta kalmam diye dusunuyor. bu tipleri cok goruyorum, zamaninda gezmis tozmus, nehir bitmis yas kemale ermis, kara kara dusunuyor simdi ne yapacagiz diye.
  • "insan birşeyi yapmak isterse yapar" olarak cevaplanması gereken soru cümleciği.

    emekli, hiçbirşeyi olmayan ebeveynlere ve ortalama bir beyaz yakalının aldığı maaşa sahip biri olarak hem yaz hem de kış tatil yapabilen biriyim. akrabalarım dahil nereden geliyor bu değirmenin suyu diyerek hasetleniyorlar ancak oldukça basit. naçizane örnek vereyim, siz de uygulayın ve mis gibi gezin;

    1) giyim kuşama gereksiz para vermem, kaliteli ürün alır gerekirse elimde yıkar ve farklı takımlar yaparak uzun yıllar giyerim. kendimi sürekli kıyafet alma gibi bir zorunlulukta hissetmediğimden her ay işyerime trendyol, markafoni kolileri gelmez. eğer beğendiğim ve almayı düşündüğüm bir elbise vb. varsa ama aynı zamanda sevdiğim bir sanatçının konseri olacaksa o ay kendime kıyafet almam konser biletine yatırırım.

    2) henüz yeterince beyazlamadığından saçlarımı boyamam, saçlarım balyaj, ombre, çikolata kahve, fildişi sarısı, atboku yeşili olmasa da olur. kuaföre manikür,pedikür vb. kişisel temizlik ve bakım dışında para vermem.

    3) düğün dernek olmadığı sürece günlük hayatta makyaj yapmam (heves edip makyaj malzemesi alayım dedim ama hesapladığımda onlara vereceğim parayla bir hafta otelde konaklayabileceğimi görünce vazgeçtim)

    4) accessorize ve benzeri takı-toka mağazalarından uzak dururum, bir heves alıp iki gün sonra bozulacak takılara para vermek yerine kaliteli birkaç saat ve altın/gümüş birkaç takıyla idare ederim.

    5) avm'lere gitmekten vazgeçtim. yeni bir avm açıldığında kadınlık içgüdülerimle gitsem de şöyle bir dolaşıp çıkarım. (vakti zamanında alacağım arabanın yarı parasını 2 ayda gömmüştüm o avmlere, allah affetsin.)

    6) eş-dostla bir kahve içeceksem starbucks, gloria jean's coffees ve türevi masaların dibdibe olduğu sırf checkin yapmak için gidilen mekanlar yerine, kahvesinden emin olduğum çok daha güzel manzaralı ve uygun fiyatlı mekanlara giderim.

    7) tatil beldelerindeki tanıdıklarımda hiç kalmadım ve kalmam da. bu nedenle erken rezervasyon hayat kurtarır. otel rezervasyonlarını booking.com açıkken oradan, sonrasında ise hotels.com'dan yaparım, bilenler bilir rezervasyon yaptırdıkça size özel oldukça indirimli fiyatlar ve ücretsiz gecelik konaklama alabilirsiniz. herşey dahil oteller yerine yarım pansiyon veya oda kahvaltı tercih ederek otele vereceğiniz parayı gittiğiniz tatil beldesinde yapılacak etkinliklere harcamak daha mantıklı.

    8) iş sebepli seyahatlerdeki mil puanlarımı biriktirir, en parasız ve darlandığım zaman kullanırım. şu anda yurtiçi gidiş-dönüş bilet için gerekli mil puanlarım parasız kaldığımda kullanılmak üzere hazır mesela.

    9) maaşımın büyük kısmını kartıma yatırır ve ay boyunca tüm harcamalarımı kredi kartımla yaparım, kredi kartında biriken puanlarla parasız olduğumda yine benzin alır şehir dışına çıkarım. (bkz: opet worldcard)

    10) en önemlisi de az yakan ve rahat bir araç sahibi olmak sanırım. (bkz: #70351709) uzun yola çıkarken buzluğa içecekleri, piknik sepetine yiyeceklerimi doldururum, dinlenme tesislerindeki pahalı ve çoğu zaman lezzetsiz yiyeceklere para harcamam. şehir içinde ise her daim bagajımda katlanır koltuk, seryat, örtü, piknik setim ve atıştıracak abur cubur bulunur; iş çıkışında gözüme kestirdiğim bir sahil kenarında keyfimi yapar öyle eve gelirim. günün yorgunluğunu atmak için illa ki cafe veya restoranta gitme zorunluluğumuz yok.

    şu anda çalışmadığım ve kredi ödemem olduğu halde son 3 ayın büyük bir bölümünü farklı farklı yerlerde tatil yaparak geçiren biri olarak; çok basit detaylara dikkat ettiğimizde çok ciddi tasarruf yapılabildiğini öğrendikten sonra tatil yapmak gözünüzü korkutmayacaktır.
  • şimdi kimse burada ev ekonomisi konusunda nutuk çekmesin; ders vermesin ben size nasıl gidiyorlar tatile sıralayayım. siz de bu seçenekler arasında çevrenizdeki bu tiplere karşılık gelen maddeleri seçin.

    - ailenin hali vakti yerindedir. çalışıyorsa dahi yaptığı işi hobi olarak yapıyordur. zaten işi olmadığı için de yaz vakti fırsat bu fırsat diyordur. halk arasında bu tiplere mekan sahibi, kendi işini yapıyor denebilir. örneğin; ailesinin açmış olduğu reklam, medya ya da prodüksiyon şirketinde takılıyor bilmem ne teyzesinin işlerini yapıyordur.

    - ailenin hali vakti yerindedir. bu şahıs şayet erkekse babasının işinin başına geçmiştir; zaten akar vardır bu kardeş de yeni düzeni biliyor arada bir dükkana şirket; elemana personel diyor birkaç havalı kelam ediyordur. babası da oğlan işleri çok büyüttü diyordur. bu kardeşimiz sürekli tatilde olabilir. örneğin; baba müteahhittir oğlan bu işi almış x yapı diye adını değiştirmiştir.

    - evlenilen kadın kişinin hali vakti yerindedir. damat beyler de kendi haliyle çalışıp kazanıyordur ya işi kız tarafının yazlığına postu sererek halleder ya da kızın sürekli ağlayıp krizlere girmesi sebebiyle kayınpeder sponsorluğunda o tatiller yapılır.

    - hanımefendinin etrafında çok salak vardır. standardın biraz üzerinde boya sahip kendine bakan bir hanımefendi gayet mümkün bir şekilde sürekli olarak tatilde olabilir. çünkü bizzat kendi çevremden bildiğim çok sayıda gerizekalı erkek mevcut. sırf sosyal medyada paylaştığı fotoğrafa bu güzel hanımefendiyi etiketlemek için gecede 500-1000 tl harcayan salakları bizzat tanıyorum. not: bu durum hanımefendi hafif ya da namussuz yapmaz; bu hanımefendinin bileceği iştir.

    işte sürekli tatil yapan insanlar bu şekilde yapar sevgili suserlar; çevrenizde sürekli tatil yapan ama kaynağını çözemediğiniz birisi varsa da yeşillendirin hemen çözelim. şaka şaka özetle ben acaba nasıl yaşanacağını mı bilmiyorum diye kendinizi üzmeyin; bunlar kendisi yaşamayan kendisini sahiplendiren insanlardır.
  • baba parası diyelim
    koca parası diyelim
    miras yedi diyelim
    yiyor ama kazanıyor olamaz
    aylarca tatil yapan insan çalışıyor olamaz çalışsa aylarca tatil yapamaz zaten
    5-6 yıllık çalışana 20 gün tatil veren bir ülkeyiz bunu 1 haftası ıvır zıvır doktorla geçiyor zaten geriye kaldı 14 günde 1 haftası kışın 1 haftası yazın olmak üzere bölünüyor..
    aylarca tatil yapanın cebini bir çeşme dolduıruyordur ama hangi çeşme onu bulmak lazım.
    benim arkadaşımınkini dedesi dolduruyor mesela kızın görmediği ülke kalmamıştır herhalde
hesabın var mı? giriş yap