• buna vereceğim 65 bine 10 bin daha eklerim, 75 bin veririm öyle alırım. cömert biriyim.
  • bunu 65 bine alacağıma 10 bin euroya dacia alırım. 55 bine de ümraniyede orta halli bir ev alırım. 600 tl'ye kiraya veririm. ordan gelen kirayla da 4 sene vadeyle alacağım ford focusun aylık 600 tl olan kredi taksitlerini öderim.
    sonuçta bir ev iki de araba sahibi olurum.
  • 2 aydir kullaniyorum. makyajli a4 pı diye geciyor.
    2.0 alti artik dogus getirmeyecekmis, oyle 1.4-1.5tsı'lar olmayacak artik deniyor.
    benim kullandigim 190hp/400nm/fwd. 0-100'u 7.7 sn.
    benzinlisi sanirim 10-20bin lira daha pahaliydi. ama 0-100'u 5.8 ve onu tercih etmek lazimdi ama hem daha pahali hem de daha cok yakacagi icin yine dizel tercih ettik.

    3 yildir 1.6tdı dsg passat kullanan biri olarak arabanin distan disa passsat kadar buyuk olmasi, hatta daha buyuk olmasi (wheelbase'i de buyuk) ama icinin ve bagajinin daha dar olmasi nasil oluyor bir turlu anlamiyorum.

    bmw yeni kasa 3 serisi ve mercedes c'ye gore daha genis ve konforlu bir araba oldugunu dusunuyorum. her ikisini de cok detayli inceledim. ic kalite olarak audi a4'un onde oldugu net.bmw fanboyu olarak son kasa 3 serisi beni hayal kirikligina ugratti. ama tabii tasarim olarak audi diger ikisinin gerisinde. ki bu benim gibiler icin ozellikle tercih sebebi olabiliyor. kimine gore barzo, kimine gore zengin pici, kimine gore artist sifatlari audi a4 kullanicilari icin cok daha az kullaniyor (en azindan benim cevremde). aracin onu, far tasarimi cok hos degil, ama arka farlar bence cok şık. zevk meselesi tabii.

    yol tutus cok cok iyi. rayda gidiyor alet. arac guclu oldugu icin dip gazda esp'ye cok is dusuyor. launch control yaparsaniz patinaja dusuyor. bu guclerde on cekerli bir arac yerine quattrosu alinmali bence kesinlikle.

    sessiz. cidden sessiz. trim falan zaten gectim, motor sesi, yol sesi yok yani. led farlar efsane gorus sunuyor. yaklasik 12-13 yildir 2.0 motor kullanamadigim icin 1.6 traktorlere o kadar alismisiz ki, allah herkese nasip etsin, gercekten buyuk zevk. benim icin sessiz, konforlu ama ayni zamanda cok iyi bir yol tutus ile guclu motor onemliydi, kendi kriterlerime gore audi en uygunuydu.

    bmw 3.20 ve mercedes c serisi 1.6 motorlariyla 400bin iken, daha fazla donanimli 2.0 motorlu bir araca 389bin liraya sahip olmak bana avantajli geldi. hem low profile bir dis goruntu de cabasi. gerci o parayi veren herkes hava atmak ister ama ben biraz garibim sanirim.

    surus zevki olarak bmw 3 serisi ile kiyas kabul etmez ama yas 41 olunca artik genclikteki gibi yanlamalar, sert, orana burana batan kasis gecisleri artik yoruyor.

    bu segmentteki araclar cok bos. fransizlar satmak icin herseyi dolduruyorlar guzel de yapiyorlar ama audi, bmw, mercedes %100'luk otv'yi gecmemek icin kistikca kisiyorlar. premium olduklarina bakmayin pek cok alt seviye aractan daha boslar. ben extra olarak koltuk isitma, deri koltuk, applecar play, telefon sarji, birkac ivir zivir daha eklenmis bir halini aldim.

    1-) dokunmatik ekranin cozunurlugu harika. acilis hizi rezalet. araci calistirdiktan neredeyse 1-2 dk sonra telefonla ancak konusabiliyorum. radyo en az 30-40 sn sonra aciliyor. kisacasi arayuz, arayuz kalitesi harika olsa da, ilk acilis hizi beni cileden cikariyor. sonrasinda en ufak bir sorun yok, ekranlar hizli gidiyor geliyor.
    2-) audiye ozgu birsey degil ama dokunmatik isi sikinti. kullanamiyorsun. hareket eden bir aracta bir parmaginla ekranin altindan destek alip kullanmak daha iyi oluyor. diger turlu yanlis yerlere basiyorsun surus sirasinda. bu is bela olacak tum firmalara bence. o yuzden audinin yaptigini bmw ve mercedes yapmaz insallah idrive vs devam eder. gerci burada bir confliction var cunku apple car play falan kullanirken idrive isi nasil olacak, sanki surec zorla dokunmatige gidecekmis gibi geliyor bana. mercedes'in su anda hayvan gibi bir ekrani var ve altta da kumandasi ama eski model bir yapi bu. eger gercekten isletim sistemleri yenilenmis (ornegin yeni e kasa geldiginde) kumanda ile o isi nasil yapacaklar merak ediyorum. yine de bu kumanda isi onemli.
    3-) gozlukluk yok. derdini sikeyim demeyin. alisinca sikinti. premium aracta nasil yok neden yok.
    4-) el freni cok akilli. gereksiz akilli. araci kapattin, egimli bir yerde durursan aciliyor otomatik ama egimsiz bir yerdeyse p'de duruyor alet acmiyor ve aracin tum agirligi vitese biniyor. ben daha once kac arac kullandim araci kapattim mi tak diye devreye girer el freni. bu kendi karar veriyor ama cogu zaman arac cok az kayarak vitese bindiriyor yukunu. sonra stronic ariza vs derler mi acaba.
    5-) dsg 7 ile stronic arasinda cok fark var. biri kuru, diger islak. biri 250 nm, diger 600 nm ok kagit uzerinde ama gercek kullanimda da ciddi farki hissediyorsunuz. keske vag grubu tum araclarina islak yagli dsg-stronic koysa. stronic'ten de cok sikayet varmis vs duyuyorum ama dsg7 ile cidden fark var, sadece motor gucunun farki degil, sanziman hissettiriyor kendini.
    6-) yine derdini sikeyim diyeceksiniz ama bmw, mercedesten, passattan alistigimiz birsey var. araci kapattin. camin acik, tek tusla kapat dersin hoop kapanir. bu audi a4 manyagi arac acikken tek tusla kapatiyor camlari, ama arac kapaninca tek tusla kapatmiyor, aractan inerken bir de oturup cami kapatiyorsun uzun uzun. bunun ve el freninin bir ayari vs olmali ama bulamadim bilen varsa yardim rica ederim.
    7-) default ses sistemi cok iyi. insani mutlu ediyor.
    8-) tasarim hatasi: araca kablosuz sarj koymuslar. harika. hizli da sarj ediyor kablodan bile iyi. ama kolcagin altina koymuslar. ben telefonu oraya koydum mu bir sms, e-mail, whatsapp durumunda illa kolcagi kaldirmam gerekiyor. uzuyor is. apple car play'in var ne alaka diyebilirsiniz, o da kablo ile. kablo da yine kolcagin altina giriyor usb-c. keske car play'i kablosuz yapsaydiniz dedim. audi a6'da var dedi satici kiz. ama ben pek emin olamadim. apple car play'i kablosuz kullanan bir marka/model var mi acaba, audi a4'te neden yok?
    9-) cok fanatigi var bu arabanin. audi manyaklari. ben de yeni yeni tanisiyorum. passat da cok iyi bir arabaydi ve sanki bundan daha az kusuru/hatasi vardi ama araci aldiktan sonra quattro'yu deneme firsatim oldu. neden fanatikce sevdiklerini anladim. cok farkli birsey. ve uzgunum bmw, sana asigim ama xdrive daha geride hissettirdi bana.
    10-) son olarak kontrol tuslari felaket iyi. kendinizi cok iyi hissettiriyor. kalite akiyor. onceki a4'lerde nasildi bilmiyorum ama cam acma kapama, klima kontrolleri, vb. basinca cikan tık sesi, o kalite hissi cok etkileyici. ayni his direksiyonda da var. direksiyondaki tuslar da, direksiyonun kendisi de cok iyi hissettiriyor.
    11-) kamera cozunurlugu biraz daha iyi olabilirdi.
    12-) 2bin km icin %70 sehir ici, %30 sehir disi civarinda bir oranim var. su anda ilk gunden bugune ortalama 6. bu rakam 5.6'lardaydi son 3 haftadir full sehir ici trafikte gittim geldim. arac 1.6 gibi yakiyor bence. cok memnunum ama 10-20bin km'den sonra daha dogru bir degerlendirme yapilabilir. su anda cok erken, rodaj vs.

    bir arac icin dogru yorum 50bin km'den sonra olur benim inancima gore. henuz 2binde arac. gunler ilerledikce detayli yazarim umarim.

    son not: arada cok ciddi bir fark yok. laf dinleyin, lutfen quattro alin. oraya kadar cikan biri quattroyu da oder. odemeli :) ben cok aradim cok ugrastim ama quattro yoktu, almak zorunda oldugum zamana kadar da getirmeyeceklerdi.
  • 1.6 ile geride kalmamak için audi ile 2.0 önde başlayacak parası olmayanlara ferahlatan sesleniş röno'dan geldi;
    "1.0 olsun bizim olsun."
  • öncelikle bu başlığa girdiğim iki entry: (bkz: #54696567) (bkz: #48274813)

    doğuş otomotiv yüzünden bir ara tiksindiğim, sorunların kimisini ite kaka yetkili servise çözdürdükten sonra kullanmaktan keyif aldığım otomobildir.

    doğuş otomotiv hakkındaki yazılarım da şurada dursun: (bkz: #51261326) (bkz: #54696114) (bkz: #56544365) .

    kullandığım otomobil, dördüncü nesil, b8, 2014 model audi a4 2.0 tdi quattro stronic, sedan. iki yıllık ve 100.000 kilometrelik kullanımın ardından ayrıntılı bir değerlendirme yapabilirim sanırım. distribütör yüzünden otomobile karşı önyargılı olmamaya çalışarak yazayım. önceki entrylerimde otomobile bazı yönlerden haksızlık ettiğimi düşünüyorum.

    otomobilin tasarımı, tipi benim zevkime uygun. bence çok gösterişli değil, bu da benim sevdiğim bir özellik.

    donanım - konfor - kullanım kolaylığı:

    16 inç jantlı, kumaş koltuklu, abartı donanımı olmayan, bunun yanında üç kollu ve vites değiştirme kolları olan direksiyon simidi bulunan, üç bölgeli dijital klimalı bir otomobil kullanıyorum. bayideki hazır aracı almak yerine sipariş verilip sabredilirse zevke uygun bir donanım alınabilir. kullanım şartlarım gereği memnun sayılırım, ön cam ısıtma rezistansı olsa daha iyi olurdu. ısıtmalı far ve silecek suyu donanımı var ama çok soğuklarda güvenmemek, antifrizli cam suyunu eksik etmemek lazım.

    dağ bayır gezdiğimden jant ebadı işime geldi, deri koltuk olmaması da özellikle yazın benim için avantaj. bu otomobilin benim için en iyi taraflarından birisi ise araçta stepne olması. memleketin ücra yerlerinde lastik patladığında, yarıldığında yolda kalma derdi yok.

    otomobilin iç hacmi yeterince geniş. arka koltuk diz mesafesi volvo s60'tan iyi, ford mondeo ve vw passat'tan geri. önde oturanlar doğru oturma pozisyonundaysa arkada rahat oturuluyor. kalabalık seyahatlerde sorun, arkada kol dayama olmasına rağmen bardak koyacak bir yerin olmaması. kapı ceplerinde şişe yeri var ama bardak için maalesef arkada yer yok. koltuklarda isofix çocuk koltuğu bağlantı kancaları var.

    ön koltuklar kumaş, manuel ayarlı ve her iki tarafta yükseklik ayarı imkanı var. bel destek ayarı yok, bunun için deri koltuk almak gerekiyor, deri koltuktan nefret ettiğimden bu özellikten mahrumum ama koltuklar genel olarak konforlu. aynı gün istanbul'dan erzurum'a gidip, orada ilçeleri gezip işimi halledip geri döndüğümde** bile bel ağrısı olmuyor diyebilirim. yan destekler kumaş koltukta yeterli, aynı koltuğu sonradan deri kaplatınca yetersiz kalıyor ve sürücü, virajlarda sağa sola kaydığı için araca hakim olamıyor, tehlikeli. bu araca deri koltuk alınacaksa baştan, orijinal donanım olarak kaydırmayan deri alınmalı. kişinin deriyle sorunu yoksa s-line spor koltuklar iyi iş görür.

    bagaj, sanıyorum 480-500 litre civarında ve yeterli. standart sedan yükleme sorunlarını saymazsak eşik düşük ve yükleme kolaylığı, derinlik fena değil. bagajdaki yük sabitleme kancaları da epey iş görüyor.

    otomobil d segmentinde olmasına rağmen kullanırken c segmenti gibi geliyor, aracın boyutları, sınırları kolay kestiriliyor. sürücü oturma pozisyonu iyi ayarlanmış, aynalar güzel, direksiyonda derinlik ve yükseklik ayarı var. katlanabilir ve ısıtmalı dış aynalar var. aracın arkası çok şişkin durmadığından, park etmek kolay. ön ve arka park sensörleri başarılı çalışıyor, orta konsoldaki ekranda da ne taraftan engele yaklaştığınızı gösteriyor. direksiyon, park manevralarında gayet yumuşakken sürat artınca dozunda sertleşiyor, direksiyon simidi çapı, dört kollu direksiyona göre daha küçük gibi.

    benim kullandığım otomobilde radyo/teyp, klima kumandası radyonun üstünde. birlikte aldığımız aynı model diğer a4'lerde bu yuvarlak düğme vites kolunun gerisinde ve bazı kumanda düğmeleri de vites kolunun sağına soluna serpiştirilmiş durumda. tek cd alan bir teyp var, cd değiştirici yok. usb girişi yok, orta kol dayamanın içinde aux girişi var. navigasyon yok. bluetooth ile telefon bağlanabiliyor. müzik sistemi ve telefona direksiyon üzerinden kumanda edilebiliyor. klima ayarları da sağ ve sol için dijital olarak ayrı ayrı yapılabiliyor, arka koltuktakiler de kendi ayarını "manuel" yapabiliyor. klimanın soğutma performansı gayet iyi, motorda güç kaybı hissettirmiyor. kışın kalorifer tertibatı da iyi, aracın yalıtımı bir üst segmentteki araçlar gibi olmamasına rağmen yolcular üşümüyor. vites kolunun gerisinde iki adet bardaklık var, sürücü ve yolcu için yeterli. vites kolunun yanında birkaç tane bozuk parayı tutmak için ızgara biçiminde bir yer var, o da kullanışlı. orta kol dayamanın içi ıvır zıvır koymak için iyi. içinde 12 voltluk bir priz ve aux girişi var. kol dayamanın yüksekliği ayarlanabiliyor ve öne doğru kaydırılabiliyor. şayet kül tablasını kullanacaksanız vites kolunun önünde ve epey dipte konumlandırıldığından sağa sola kül uçuşabilir, buna dikkat etmek lazım.

    performans - motor - şanzıman - yakıt tüketimi:

    aracın performansı tatminkar. ara hızlanmaları, dsg şanzımanın da yardımıyla bence iyi. hiçbir sollamada, rampada performansı yetersiz gelmedi. aracın son sürati düzlükte göstergede 230 km/saat civarında. göstergede sapma olduğunu, son süratin 215 ya da 220 km/saat olduğunu tahmin ediyorum.

    motor, önde boyuna yerleştirilmiş, iki litre hacminde, sıralı dört silindirli, üstten silindir sırası başına çift egzantrikli, 177 bg gücünde, 380 nm torklu, turbo ve ara soğutuculu, dizel bir makina. birleşik devletlerde emisyon aldatmacası için yazılımında oynama olduğu tespit edilen motorlardan.

    doğuş otomotivin uygulamasında periyodik bakım aralığı, 15.000 kilometrede bir. triger kayışı değişim kilometresi, 120.000. şahsi kanaatim, otomobil eğer daimi istanbul trafiğinde kullanılıyorsa bakım aralığının 10.000 kilometreye indirilmesi faydalı olur. 15.000 kilometrelik bakım aralığı beklendiğinde hava filitresi ve polen filitresi çok daha kirli çıkıyor. ağırlıklı uzun yolda kullandığımdan, bakım aralığını kısaltmaya ihtiyaç duymadım.

    soğukken gürültülü ve biraz sarsıntılı, çalışma sıcaklığına ulaşınca sessiz ve sarsıntısız bir motor. dur kalk trafikte geç ısınabiliyor, istanbul'da havanın 0 derece ve rüzgarın karayel olduğu bir gün, trafikte, kozyatağı'dan kavacık sapağına kadar soğutma sıvısı ancak 70 derece seviyelerine ulaştı. şayet ilk çalıştırmadan sonra 3 - 4 kilometre normal kullanım şansı varsa 90 dereceye hemen varıyor. motoru durduğu yerde veya sıkışık trafikte ısıtmak zor. hareket halindeyse doğu anadolu bölgesinde, hava sıcaklığı -30 derece civarındayken de ilk birkaç kilometrede normal çalışma sıcaklığına ulaşıyor. bunun nedeni dsg şanzımanın trafikte çok düşük devirlerde vites büyütmesi ve 2000 devir çevirmeye bir türlü izin vermemesi olabilir.

    yakıt tüketimi, bazı kusurları** düzeltinceye kadar 100 kilometrede 10 litre ve üzeri seviyedeydi, şimdi 7,5 litre civarında. start-stop sistemini her çalıştırmada devre dışı bırakıyorum ve şanzımanı da sürekli s konumunda, yüksek devirde vites büyütecek şekilde kullanıyorum. sürekli olarak vites d konumunda kullanılan bir aracımız yüz kilometrede ortalama bir litre daha düşük yakıt tüketiyor. araç, renault modelleri kadar olmasa da kötü yakıtı belli ediyor. kalitesiz motorin denk gelirse motorda vuruntu, enjektör sesi artıyor ve performans, daimi kullananın anlayacağı kadar düşüyor.

    şanzıman, 7 ileri vitesli, çift kavramalı, sınırlı olmakla birlikte manuel komut da verilebilen dsg. aracın yakıt tüketimine ve hızlanmasına katkısı olan, güzel bir vites kutusu var. dsg hakkındaki görüşlerim için (bkz: #53954203). talihsizliğim, araç henüz 3000 kilometre bile yapmadan şanzıman ve aktarma organında sorun yaşamam oldu. sağolsun doğuş otomotiv, bu konuda hiç yardımcı olmadı ve ite kaka ancak volandaki arızayı kabul ettiler ve garanti kapsamında değiştirdiler. araçtaki volan için (bkz: dual mass flywheel). bu değişim esnasında tüm ısrarlarıma rağmen, üstelik parasını vermeyi teklif etmeme rağmen kavramayı değiştirmediler ve bozuk kavrama, yeni taktıkları volanı da bozmak üzere ve aynı şikayetim tekrarlıyor. şikayetim, araçta özellikle rölantide aşırı titreme, trim tıkırtıları (volan değişince kayboldu), ara hızlanmada gaza yüklenince vuruntu, vites geçişlerinde sarsıntılı kavramaydı. aracın garantisi geçen ay bitti, yeniden arıza yaptığında kendi ustamla değiştireceğiz, sorunun kaynağını tespit ettik. kavrama, volanı tam karşılamıyor ve gözün fark edemeyeceği kadar bir yamukluk nedeniyle zamanla çift kütleli volanı bozuyor.

    yol tutuş:

    aracın yol tutuşu gayet iyi. subaru legacy ile birlikte sınıfının en iyi yol tutuşuna sahip aracı diyebilirim. tecrübelerime göre quattro*, subaru'nun simetrik awd sistemiyle birlikte asfaltta, rakiplerine göre en iyi yol tutan sistem. şu videoyu izleyenler ne demek istediğimi anlayacaktır. kardeşimdeki xdrive* ve şirketteki 4matic* otomobilleri zaman zaman kullanıyorum, kıyaslama yapma şansım var. yağışlı hava ve kaygan yollarda xdrive, 4matic'ten bir nebze iyi olsa da quattro'nun gerisinde kalıyor, quattronun tepkileri daha hızlı. bmw ile viraja girdiğimde, sistemin gücü bir başka tekerleğe aktardığını hissedebiliyorum, yani tepkiler biraz daha gecikmeli, otomobil önce kaymaya niyetlenip sonradan toparlıyor. audi'de bunu hissetmek mümkün olmuyor, otomobil yoldan neredeyse çıkmıyor. elbette otomobilin limitlerini bilmek ve bu konuda ileri şürüş eğitimi almak, zorlamamak gerek. limit aşıldığında, hangi sistem olursa olsun otomobil kayacak ve yoldan çıkacaktır. yazın 225/55 r16, kışın 215/55 r16 lastikler kullanıyorum ve yanal tutunma, frenleme ve hızlanmada sorun yaşamadım. aracın dört tekerlekten çekişli olması ve gerektiğinde gücü bir tekerlekten diğerine çok hızlı aktarması sayesinde önden çeker 177 bg a4'lerde yaşadığım patinaj sorununu yaşamıyorum.

    yeri gelmişken yine kullandığım otomobillerden kıyaslama yaparsam, audi a4'ün quattro olmayan, iki çeker versiyonunun yol tutuşu ford mondeo, vw passat gibi. çok zorlanırsa virajlarda önden dışa kayma eğilimi var, ani frende direksiyon çevrildiğinde, ağırlık transferinde arkayı bırakıyor. aracın quattro tasarlandığını, ağırlık dağılımının buna göre yapıldığını, önden çekerlerde orta ve arkadaki ilave ağırlık olmadığından ağırlık merkezinin değiştiğini düşünüyorum, elimde veri yok, bulursam eklerim, bu sadece kullanırken benim edindiğim izlenim.

    şimdilik kanaatim bu kadar, kullanmaya devam ettikçe bunu düzenleyeceğim.

    edit: imla
  • 75 bin euro'ya donattığınız versiyona muadil bir donanımı 520d'de almaya kalkınca 100 bin euro gibi fantastik rakamlara ulaşılıyor. kaldı ki a4'ün 2.0 dizellerinde iş olmasa da 2.0 tfsi motoru mükemmel bir performans sunuyor (0-100 6.5 sn, max sürat 246 km/h). 320d'de ise a4'te alınabilen donanımın yarısı bile yok. ayrıca düz vites seçeneği de mevcut. fiyat olarak 320d-520d arasında kalan, sağlam donanımlı, performanslı ve benzinli bir spor sedan istiyorsanız şu anda türkiye'deki muhtemelen en iyi seçenektir.

    edit: lan ben de niye kendime dert ettiysem bu kadar a4'tür 520d'dir, benim bisikletim bile yok abi dolmuşa biniyom ben.
  • turkiye insanlar evden ziyade arabaya para yatiriyor.

    benim allahin bucasinda 150bin tllik dandik bi apartman dairesinde oturdugu halde altinda mercedes c ve e serileri olan, infinitisi, a5 olan olan tanidiklarim var lan.m

    bu arabaya da 150 bin bu tip zihniyetler icin cok degildir.

    turk insaninin arabaya tapmasi bence psikolojik bi bozukluk.
  • yukardaki mal mercedes c ile bmw 3 e parası yetmeyenlerin arabası demiş , a4 fiyatı c ve 3 serisi ile aynı bir kere , onlarda olmayan ise 265 hp lik quattro , sen git kumda oyna, a4 ikisininde yolda maymun eder.
  • b7 kasa 1.6 motorunu sıfır km alıp 6 seneye yakın kullandım. genel olarak çok memnundum. lakin, hantallığı ve yüksek benzin tüketimi sıkıntı veren bir araç. özellikle uzun yol konforu mükemmel. 7-8 saat yolculuktan sonra zinde bir şekilde arabadan indiğim çok oldu. satarken en çok anadoludan arayan oldu ve sonunda zonguldak'a kısmet oldu. lpg taktırmıştır alan muhtemelen.
  • kesinlikle 75 bin euro edecek araç değildir. bir 530d de 100 bin euro edecek araç değildir. m3 de 130 bin euro edecek araç değildir. fakat ne yazık ki (bkz: ötv) (bkz: kdv) ve hatta (bkz: mtv)
hesabın var mı? giriş yap