• yaptıkları son hamleler sonucunda (vladimir radmanovic, jerry stackhouse ve tracy mcgrady) takımın başında genel menajer olarak kurt rambis 'in olduğundan şüphelenilmektedir.
  • bugün wizards'i 30ladıkları maça gittim. bi ara jeff teague faul çizgisine geldi. "mvp mvp" sesleri yükselmeye başladı. sonra bi ara kyle korver çizgiye geldi yine "mvp mvp" diye tezahürat tutuldu. hatta kulaklarım beni yanıltmiyosa pero antiçe bile "mvp" tutuldu. başarısının sırrı direk burada saklı resmen. bir tane tam yıldızı/mvp adayı yok. hangi adama mpv tezahüratı yaparsan yap sırıtmıyo. herkes bi anlamda mvp adayı.

    şimdi elimde önümüzdeki oklahoma, wizards ve golden state maçları biletleri var. o maçlara göre birinin formasını alicam ama gönüller şimdilik korver'dan yana.

    edit:imla
  • kadrosuna vladimir radmanovic, jerry stackhouse ve tracy mcgrady'yi katan takım.

    olm sene 2003 falan değil neler yapıyorsunuz siz?
  • larry drew gitti gideli şahlanan takımım. takip etmeye ne zaman başladığımı bile hatırlamıyorum ama bu sezon gözlerimi parıldatıyor. mike budenholzer gerçekten müthiş bir kimya yakalattı takıma ve 2000'li yılların öncesine döndürdü takımı. takımda herkes elini taşın altına koyuyor nihayet. süper yıldız aramadan da neler yapılabilir onu gösterdiler aleme bu yıl. en kötü konferans finali bekliyorum bu sene takımımdan.
    doğu batıya göre nispeten daha kolay olduğu için çitayı aşağıya koymuyorum*. cavaliers, raptors, bulls, wizards, hawks arasında dönecek konferans finalleri. aslında cavaliers'ı saymam ama play-off'a kadar kimya yakalarlar diye tahmin ediyorum. şahsi görüşüm bu geceki rakibimiz wizards ve biz en iyi basketbol oynayan takımlarız ki onlardan da 1 tık ötedeyiz. jeff teague bu olgunlaştırdığı oyunu devam ettirdiği sürece sıkıntı yok. he bir de korver hep böyle atsın. takımın gerisi zaten istikrarlı adamlar.
    yıllar sonra böyle umutlu olmak harika bir his. yıllarca en kötü dönemlerinde destekledim biricik atlantamı. söylediğim her ortamda geyik konusu olsam da utanmadan savundum hep. şimdi bağıra çağıra konuşmanın zamanı! olduk biz artık, yüzümüzü güldürdü atlantamız. ulan öyle gaza geldim ki bi ara; genç atmacalar'ı kurdum ama fanlarımız çabuk sattı. olsun; vefakar ve cefakar taraftarım ben, sırt dönmem atlantama. burda sözlükte gördüğüm efsane mottomuzu tekrarlayıp entryme son veriyorum;
    senin sevginle geldik şu yalan dünyaya, konuşmayı öğrendik ilk sözümüz atlanta!
    (bkz: go hawks)
    (bkz: atlanta ulan)
    edit: nba de sessiz kalmamış takımımıza karşı, not etmiştim ama eklemeyi unuttum;
    http://www.youtube.com/watch?v=kx0lfh6dloi
  • hakkında bir kaç kelam etmek istediğim doğunun young-core'u. takımdaki de'andre hunter ve cam reddish'in gelişimleri, bağıra bağıra gelen sky is the limit olan john collins'in varlığı. ve buz gibi nba'in en clutch oyuncularından biri olan trae young ile mükemmel bir çekirdekleri vardı. buna ek olarak gelen capela, bogdanovic ve gallinari ile tüm eksik parçaları tamamladılar. rondo gibi şampiyon bir isimle de tecrübe kazandılar üstüne daha sakatlığı geçmeyen sahaya defansif özellik ve fizik getirecek kris dunn ile imzaladılar. gerçekten inanılmaz derin bir kadroları var. 2020 draftından çektikleri 20 yaşındaki onyeka okongwu'ya sıra gelmedi bile. maryland'li kevin huerter ise benchten gelip katkı verebilecek mükemmel bir parça.

    takımda rondo ve gallinari harici 30 yaş üstü oyuncu yok. takımda şutu olmayan sayılı oyuncu var gününde olduğu zaman kaldırıp atamayacak oyuncu yok, rondo ve young önderliğinde oynanan collins ve capela'ya pick and roller ile hücumda cidden eşi benzeri olmayan bir yapıya sahipler. tek sıkıntıları vasat bir savunma takımı olmaları. 120 atıp 130 yerler.

    takımın tavanını belirleyecek olan x faktör ise kesinlikle de'andre hunter. sahada yapamadığı şeyler cidden sınırlı bu 22 yaşındaki small forvetin. onun ne kadar gelişeceği bu takımın nereye kadar gideceğini belirleyecek.

    doğuda can yakmaya geliyorlar ve izlemesi inanılmaz eğlenceli bir takım.
  • yaklaşık 15-16 yıldır düzenli olarak nba takip ediyorum ve ben bu kadar düzgün yapılanan başka hiçbir takım görmedim. gm travis schlenk'in elini öpesim var gidip.

    öncelikle organizasyon yapmak istediği şeyi çok iyi biliyor. vizyonları, geçmişe bir sünger çekip geleceğin iskeletini oluşturmak. kısa vadede başarı beklemeyip, geleceğe yatırım yapmak hem büyük sabır hem büyük vizyon işi. peki ne yaptı bu adamlar?

    öncelikle gelecek göremedikleri oyunculara güzel güzel yol verdiler. draftlara odaklandılar. iyi draft hakkı nasıl alırsınız? ya en kötü takımlardan biri olacaksınız, ya da en kötü takımlardan draft hakkı alacaksınız. peki millet enayi mi size draft hakkı versin? kontrat "absorb" ederseniz verirler. yani şampiyonluk ya da playoff kovalayan takımlardaki kötü kontratları alıp yanına da tatlandırıcı olarak draft hakkı isterseniz, takımları ikna edersiniz.

    mesela bu sene. ilk önce brooklyn'den allen crabbe'ı aldılar. bu seneki 17. sıra ve 2020'deki korumalı 1. pick için. crabbe 18 milyon dolar alıyor senelik. brooklyn'den bu yükü alarak, hem onlara max kontrat yolunu açtı, hem de pelicans'la yapacakları diğer takasa zemin hazırladılar. brooklyn'den aldıkları 17 numarayı kendi 8 numaralarıyla birleştirdiler, bu sefer de pelicans'dan başka bir kötü kontrat (12 milyon dolar) olan solomon hill'i alarak 4. sıradan yine uzun zamandır izledikleri deandre hunter'ı çektiler.

    şu an durum ne peki? ellerindeki iskeleti sayıyorum :

    (pg) trae young : 20 yaşında, geçtiğimiz yılın en iyi iki çaylağından biriydi.

    (sg) cam reddish : 19 yaşında, beklenen gelişimi gösterirse tavanının paul george olacağı söyleniyor.

    (sf) deandre hunter : 21 yaşında, 3-d forvet. modern nba'ye çok uygun.

    (pf) john collins : 21 yaşında, geçen sene nba'de 19.5 sayı, 9.8 reb, %34.8 üçlükle oynadı. all star adayı.

    ilk 5'in yaş ortalaması 20. 2019-2020 sezonundan sonra da solomon hill ve allen crabbe'dan yaklaşık bir 30 milyon dolarlık boşluk açılıyor. şu an hali hazırda 12 milyon dolar boşluk var.

    kısacası, hem günümüz şartları çok iyi, hem geleceği çok parlak. merakla takip edeceğim.
  • 1949-1950 sezonunda nba’in ilk 17 takımı içerisinde bulunan takımlardan biridir tri-cities blackhawks. bu ilk sezonda takımın koçluğunu efsanevi red auerbach yapar, fakat sezon sonunda boston’a gider. aynı zamanda bob cousy de (chicago dolaylı) boston yolunu tutar. (bu hikayenin devamı zaten biliniyor) işin enteresan tarafı 1956/57 draftında hawks bu sefer bill russell’ı seçer ve onu da boston’a trade eder. bir anlamda hawks, boston efsanesini yaratan takımdır diyebiliriz. 1955 yılında taşınmasının ardından 1958 yılında takım st. louis hawks olarak tek şampiyonluğunu kazanır. bunun dışında tarih boyunca şanssızlıklar yakalarını bir türlü bırakmaz. tabii bunun başka bir istisnası olarak 3 eylül 1982’de yaptıkları dominique wilkins takasını gösterebiliriz. ama genel olarak şanssız bir takımdır hawks. 1968 yılında atlanta’ya taşınırlar ve takım bugün kullandığımız adını alır.

    renkleri kırmızı, siyah ve altın rengi olan takımın maçlarını oynadığı philips center’ın tavanında 5 forma asılıdır. bob pettit** (9), lou hudson (23) ve tabii ki hawks’ın tüm zamanlar en skorer ismi human highlight film dominique wilkins (21). peki 4. forma neyin nesi? takımın 2001 yılına dek 24 yıl boyunca sahibi olan ted turner’ın anısına 30 kasım 2004’de 17 numaralı forma emekli edilmiştir. tamam da 5. forma? kalp ritmindeki bozukluktan dolayı 15 ekim 2005’de halen atlanta hawks forması giyerken hayatını kaybeden jason collier’in anısına 2 aralık 2005’de 40 numaralı forma emekli edilmiştir.

    1998-99 sezonunda 4. sıradan play-off’a giren hawks o günden beri playofflarda yer alamıyor. o takımdan bugün kadroda kimse yok, zaten takımda 5 sezondan fazla zamandır nba’de oynayan yalnızca 2 oyuncu var (tyronn lue (8) ve lorenzen wright (10)). geçen sezon başında phoenix’den sign&trade ile aldıkları joe johnson’a franchise tarihinin en yüksek kontratını verdiler ve şimdiye kadar johnson yüzlerini kara çıkarmadı. bu sezon all-star seçilmesi olası ve takıma liderlik ettiği aşikar. 2 sezon öncesinin slam dunk şampiyonu josh smith, şimdiden kaliteli uzunlar arasına giren zaza pachulia, geçen senenin 2 numaralı seçimi marvin williams (2005 draftında süperstar potansiyeli olan tek oyuncu deniyordu kendisine), uzun boy yetenek ve saç kombinasyonunu bünyesinde bulunduran josh childress takımın genç yetenekleri. açıkçası ihtiyaçları olan tek şey zaman ve oldukça bereketli olacak 2007 nba draftından kaliteli bir oyuncu. 2 sezon önceki chicago bugün nasıl sıçrama kaydettiyse onlarda bu kadar yetenekli oyuncuyla başarı sağlayacaklardır.

    not: salim stoudamire ve shelden williams’ı unutmak olmaz.
  • her maç kazanışında -seri olarak- twitter'da adına bir adet "w" ekleyen takım. karakter sınırına takıldıklarında profil resmini kullanarak çözüme ulaştılar. ama dün üst üste 18 galibiyete ulaştılar ve yine yeni w koyacak yer kalmadı. yarın sixers ile oynayacaklar, yani muhtemelen kazanacaklar. ne yapacaklar çok merak ediyorum. uygulayabilecekleri tek çözüm w harfini de profil resmine eklemek gibi duruyor.

    https://twitter.com/atlhawks
  • 2018-2019 nba sezonu öncesi ufak bir analizini yapmak istediğim takım. bunu her takım için yapacağım, alfabetik olarak başlayalım.

    öncelikle geçen sezonu 24-58'lik dereceyle doğu konferansı sonuncusu olarak bitirdiler. 2015'te 60 galibiyetle doğu birincisi olan takım art arda yaşadığı kan kayıpları yüzünden (2016'da demarre carroll'u ve al horford'ı, 2017'de kyle korver (mike dunleavy, mo williams ve draft hakkı*) ve paul millsap'i hiçbir şey alamadan kaybettiler) 3 sene sonra sonuncu olmuş durumda. 2016'da takımın lideri olması için uğruna jeff teague'i (karşılığında taurean prince'i draft ettiler) feda ettikleri dennis schröder de o beklenen adımı atamadığı için takım buralara kadar düştü ve yeniden yapılanma moduna girdiler. yeniden yapılanmaya karar verince takımı 60 gaibiyete taşıyan koç mike budenholzer ayrılmak istedi ve milwaukee bucks'ın yolunu tuttu. yerine ise philadelphia'nın yardımcı koçu lloyd pierce getirildi. tüm trust the process sürecinde philadelphia'nın yardımcı koçu olan adamın gelmesi de yeniden yapılanmanın başka bir göstergesi.

    bu sene ilk iş olarak draftteki 3.sıra haklarını dallas mavericks'le takaslayarak 5.sıra seçimini ve 2019 1.tur hakkını aldılar ve 5.sıradan trae young'ı seçtiler. ardından young'ın önünü açmak için bekledikleri seviyeye bir türlü gelemeyen dennis schröder'i üçlü takasla oklahoma city thunder'a yolladılar ve carmelo anthony'i kadrolarına kattılar. bu sene yeniden yapılandıkları için anthony'nin sözleşmesini feshettiler ve gelecek sezona yaklaşık 55 milyon dolarlık bir maaş boşluğu ile girecekler. draftten aynı zamanda kevin huerter ve omari spellman'ı kadrolarına kattılar.

    ardından free agency döneminde takıma 1 senelik anlaşmalarla önemli veteranları ve bir şans hak eden, potansiyeli olan ama hiç gösterememiş isimleri kadrolarına kattılar. veteran olarak 20.senesine girecek olan vince carter ve ikisi de 8.yılına girecek olan bir zamanların linsanity'si jeremy lin'le cole aldrich'i getirdiler. onun dışında 2013 drafti 5 numarası alex len, 2012 drafti 5 numarası thomas robinson ve philadelphia 76'ers'ın genelde rotasyonda kullandığı justin anderson'ı getirdiler.

    sezon öncesi bu takımın tek iyi yanı genç çekirdeği olarak gözüküyor. geçen sene 19.sıradan seçtikleri john collins iyi bir çaylak sezonu geçirdi ve en iyi 2.çaylak beşine seçildi. bir önceki sezona göre 2 kat fazla süre alan taurean prince istatistiklerini de bu oranda geliştirdi ve 14.1 sayı 4.7 ribaund 2.6 asistle iyi denilebilecek bir ikinci sezon geçirdi. bu iki oyuncunun yanına trae young gibi potansiyelli bir gard eklediler. young draft öncesinde "yeni stephen curry" olarak etiketlendi, ne kadar gerçekçi bir yaklaşım olduğunu bu sene göreceğiz. geçen sene ncaa'de tutturduğu 27.4 sayı ve 8.7 asist ortalamaları epey dikkat çekici ama nba'e taşıyabilecek mi belirsiz. yaz ligi'nde çok iç açıcı bir performans göstermedi (yüzde 30 saha içi isabeti, yüzde 27 üçlük isabeti, 15.1 sayı, 5.7 asist, 3.7 top kaybı ortalamaları) ve şimdiden bust muhabbetleri dönmeye başladı. eğer kendini gösterirse atlanta'nın yeniden yapılanmasındaki en önemli oyuncu olur, 2 sene içinde toparlarlar. prince ve collins ikilisine liderlik edecek bir gard atlanta için çok büyük bir avantaj olur. kadroda carter, lin, aldrich gibi veteranların bulunması da gene bu üçlü için büyük bir artı. özellikle carter ve lin bu ligde pek çok şey görüp geçirmiş oyuncular, bu üçlüye fayda sağlayacaklardır.

    özetle atlanta bu sene yerlerde sürünecek, bunu görmek için kahin olmaya gerek yok. ama bu sene yaptıkları sayesinde de 2020'de playoff yarışı için atak yapabilirler. eğer lloyd pierce koç olarak budenholzer'a yakın bir performans gösterir, trae young da beklentileri karşılarsa atlanta'nın geleceği parlak.

    not: 4 yıl 70 milyon dolar alıp kontratı imzaladığı anda yatışa geçen kent bazemore'dan da bahsetmeden olmaz. 2016-2017'deki rezalet performansını geçen sene toparladı, kariyerinin en iyi üçlük performansını sergiledi. o da çizgisini korursa, çok düşük ihtimal ama atlanta bu sene bile playoff kovalayabilir. sezonun gidişatına ve özellikle young'ın nba başlangıcına bağlı. bekleyip göreceğiz.

    pg: trae young-jeremy lin-tyler dorsey
    sg: kent bazemore-justin anderson-kevin huerter
    sf: taurean prince-vince carter-deandre bembry
    pf: john collins-omari spellman-thomas robinson
    c: dewayne dedmon-alex len-miles plumlee-cole aldrich

    * editi: 2019 1.tur hakkını ilk 10 korumalı şekilde alıyorlarmış. 2019 hakkını alamazlarsa 2020 1.tur hakkını ilk 10 korumalı şekilde alıyorlarmış, yok o da olmazsa 2021 ve 2022 ikinci tur hakkına dönüşüyormuş. cleveland'ın şu anki halini düşünürsek yaklaşık hiçbir şey almış oluyorlar korver karşılığında.
  • yaptıkları doncic-young takası hatalı bir takas değildir, sadece riske girmeme göstergesidir. 2010'dan beri ilk 10'dan seçilen avrupalı 2 tane kısa var, mario hezonja ve frank ntilikina. luka doncic her ne kadar avrupa'yı salladıysa da amerikalıların avrupalı oyunculara çok ciddi bir önyargısı var. 2010-2019 arasında ilk 10'dan herhangi bir avrupalı oyuncunun seçilmediği 5 tane draft var. domantas sabonis, enes kanter, lauri markkanen, bogdan bogdanovic, dario saric gibi dönemlerinin en iyi genç oyuncuları dahi sırf avrupalı diye daha aşağıdan seçilmişken atlanta yöneticilerini trade down yaptıkları gerekçesiyle eleştirmek biraz abesle iştigal.

    aksine o trade down takası sayesinde 2019 draftinde bir trade up takasını göze alarak fazla şey vermeden de'andre hunter'ı aldılar, doncic takasında aldıkları hakla da 2019 sınıfının en iyi 3 gencinden biri olarak gösterilen cameron reddish'i kaptılar. young-doncic takasının gerçek değerini reddish ve hunter'ın performansı belirleyecektir. eğer hem reddish hem hunter kötü çıkarsa o zaman eleştirilebilir atlanta yöneticileri. ama hunter ve reddish sağlam çıkar ve atlanta'nın önümüzdeki 8 sezonki kanat oyuncuları olurlarsa o zaman hiçbir şekilde bu takası eleştiremeyiz. young zaten iyi oyuncu, sadece doncic kadar saf bir oyunu yok, daha yontulması gerek. ama dediğim gibi bu takası hunter ve reddish belirleyecek. o ikisi de beklenenleri verirse bu takas örnek bir trade down takası olur.

    bazen riske girmek gerekebilir, o ayrı konu. ama hatalı takas bu değildir, her dönemi kendi mekaniği ile irdelemek gerekir. young ncaa'de sansasyon yaratmıştı, doncic de avrupa'da ve atlanta kendince daha göz önünde olana yatırım yapıp üzerine de hak aldı. hatalı takas ibaka için lottery pick ve oladipo vermekle olur. atlanta'nınki garanti bir çekirdek oluşturmak için yapılan bir riske girmeme hareketi. pişman olabilirler ama reddish-hunter ikilisi tutarsa zaten pişman olmazlar.

    tanım: nba takımı.
hesabın var mı? giriş yap