• noktanın evet bildiğimiz noktanın tanımını yapmak matematiksel olarak zordur. hatta bazı matematikçiler noktanın aslında var olmadığını bu yüzden tanımının da olmadığını savunur. şu ana kadar gördüğüm en basit ve en iyi nokta tanımı bu kitapta yer alır:

    'uzunluk, genişlik ve yükseklik olarak adlandırılan üç diregetten(boyut) hiçbiri kendinde olmayan varlık bir noktadır.'
  • öğrenildiğinde tüylerin diken diken olması, cehalete şaşırıp bu yaştan sonra bir yaşa daha girmek, "ben hamburger yiyip yeni alacağım ayakkabıyı dü$ünüyorum. insanlar neler yapmı$!" demek, gözlerin minnetle dolması, ataya sevgi sebebi... (bkz: daha da gider bu)
  • içinde önerilen çoğu kelimenin bugün kullanımda olduğu kitaptır. kabul görmeyen azınlıktaki kelimelerden varsayı yerine varsayım, pürüzma yerine prizma, dikey açı yerine dik açı ve dikey üçgen yerine dik üçgen, tümey açı yerine tümler açı, imsiy yerine benzerlik, ökül yerine tüm(ya da bütün) terimleri kullanılıyor.
  • bugün kullandığımız çap, kare, üçgen, daire, beşgen, açı, açıortay, boyut gibi kelimeleri borçlu olduğumuz kitap. beğenmeyenler bunların yerine kaim zaviyeli müselles, murabba, mustatil, hattı munasıf filan demekte özgürler.
  • 1937'de milli eğitim bakanlığı tarafından yazar adı kullanılmadan yayınlanmış, 1971 yılında ikinci bir baskısı türk dil kurumu tarafından çıkarılmış.
  • kitabın orjinali * anıtkabir müzesindedir
  • bügün kullandığız bir çok terimin ilk kez önerildiği kitaptır.

    yanılmıyorsam atatürk, sivas kongresi'nin toplandığı okula yaptığı ziyarette öğrencilerin geometrik karamlarda zorlandığını farkeder ve bunu üzerine bu kitabı yazmaya karar verir:

    (bkz: atatürk'ün yapıtları)
  • içindeki teğet tanımı merak edilen kitap.
  • bir ülke kurucusunun, askerin ve cumhurbaşkanının derlemiş veya yazmış olduğu geometri kitabıdır.
  • öklid geometrisi ve 3-4-5 kuralından övgüyle söz edilir bu eserde.
hesabın var mı? giriş yap