• cenk ve erdem beyler tarafından ;
    bir adım geriye zıplaştık
    sonra ortalarda dolaştık
    titredik masanın altında
    zorro gelince kaçtık

    şeklinde yorumlanan, sesli gülümlere ve şen kahkahalara yol açan güzide eser.
  • bu sarkinin klibi ingiltere'de, turkiye'de o zaman olmayan kamera teknikleriyle cekilmistir. ustelik sertab erener'in anlattigina gore gayet de makul bir fiyata mal olmus, yetenek fakiri yonetmenlere dunyanin parasini odeyen i$bilmez yapimcilari resmen salak yerine koymustur.
  • sertab erener' in bugüne kadar yaptığı ve yapacağı işler içinde hep en iyiler arasında yer alır bence. sözler ayrı güzel , müzik ayrı güzel, sertab' ın şarkıda billur gibi akıp giden sesi ayrı güzel, özellikle o son kısım . her dinlediğimde ilk kez dinliyormuşum hissini veren o güzel şarkılardan.
  • (bkz: ortalama aşk)
    (bkz: zora gelince kaçmak)
    (bkz: bir adım geriye uzlaşmak)

    ilişki diyaloglarına mükemmel klişeler ve sözlük camiasına yeni ukteler kazandırmış, derinlere dalıp ilişkiyi tartma şarkısı... sertab erener'in en duru ve güçlü yorumlarından biridir.

    edit: bu şarkı da dahil albümün kayıtlarının londra'da yapıldığı gibi bir bilgi kalmış aklımda. ne kadar doğrudur bilemiyorum. ama kalitesini düşününce çok da uzak bir ihtimal gibi durmuyor.
  • ota boka aşk diyenlere güzel bir ayar şarkısı. aşkın ne olmadığı da anlatılınca, ne olduğu kabak gibi çıkmış.

    dedikleri gibi, işin özü de şudur zaten;

    bir adım geriye uzlaştık
    çünkü ortalama bir aşktık
    şiddeti vasatın altında
    zora gelince kaçtık

    ne sen canım ne ben
    göze alamazdık
    aşk bu ölüme eştir
    bizse sıradandık.
  • sözlerindeki felsefi yaklaşım ünlü filozof hatun kişi minik serçeyi hatırlatır. hatırlatmalıdır da. yüz metre, bin metre, milyon metre öteden sezen kelamı olduğu anlaşılan şarkılardan biri daha. "şiddeti vasatın altındaydı, zora gelince kaçtık" ise müthiş bir itiraf. hep kaçarız. kaçarlar. kaçmışlardır. kendinden bile kaçaktırlar. bu konuda bir de keskin bıçak hadisesi incelenmelidir. kaçmak kaçmak kaçmak... (bkz: kaçmak)
    öte yandan "önce durulmalı sonra kibar kibar" cümlesinin sonundaki sıra noktalar insana orotik mevzuatı hatırlatır ki, söz yazarı (yani güftekar) hanımefendi kibar bir azıntılık örneği göstermiştir burda.
  • sertab'ın yaptığı en iyi şarkılardandır. insanın kafasında dönmeye başladı mı bırakmaz..
    "aşk bu ölüme eştir
    bizse sıradandık."
  • bugün tv izlerken karşıma çıkan, sertab erener'in son dönem hitlerinden açık adres'i dinlerken aklıma düşüveren şarkıdır. geçtim bilgisayar başına, açtım, dinledim. sonra yanarım geldi aklıma, onu dinledim. sonra incelikler yüzünden ve bir kaç şarkı daha geldi aklıma da onları dinlemedim artık iyice abartmayayım diye. sonra düşündüm, "o zamanlar soner sarıkabadayı yoktu tabi. aysel gürel vardı, sezen aksu oralardaydı."
  • sözlerini yazmak gerekirse;

    "...
    susma konuşalım
    dersen ona da evet
    ister savaşalım
    ister barışalım

    daha çok yolumuz var
    muhtelif konumuz var
    önce durulmalı sonra kibar kibar

    gidiyorum bu defa bitti
    derken

    bir adım geriye uzlaştık
    çünkü ortalama bir aşktık
    şiddeti vasatın altında
    zora gelince kaçtık

    ne sen canım ne ben
    göze alamazdık
    aşk bu ölüme eştir biz de sıradandık
    ..."
  • sertab'ın en güzel şarkılarından... sesi sonuna kadar açılıp bağırarak eşlik edilesice... sertab erener'in nezlemsi sesine de pek bi uygun.*
hesabın var mı? giriş yap