• sabahın bi körü şu kitabı okuyayım da uykum gelsin diye kütüphanemden çektiğim ve bütün sinir sistemimi altüst eden, ve iki gün boyunca da sinir sistemim bozuk gezmeme neden olan başucu kitabı..her satırı çok ince bir buz tabakası gibidir... üzerinde kayabilmeyi başarmak neredeyse imkansızdır..mutlaka bir yerinde kırılır buz ve sizi dibe çeker..
  • john fante'nin ince ironisi ve anlatim dehası sadece su paragraftan bile gorulebilir. kahramanımız 20 yaşında,yazar olmaya çalışan bir genç.şu ana kadar sadece bir hikayesi bir dergide basılmış. los angeles da,bir otel odasında tek başına yaşıyor.bir akşam avare avare dolaşırken bir kilisenin önüne geliyor:

    "kilisenin önündeyim,kerpiç bina yıllarla kararmış.duygusal nedenlerden ötürü içeri gireceğim.sadece duygusal nedenlerden ötürü.lenin'i okumadım ama onun,"din kitlelerin afyonudur," dediğini başkalarından duydum.kilisenin basamaklarında kendi kendime konuşuyorum:evet,kitlelerin afyonu.kendim,ateistim:mesih düşmanı'nı okudum ve önemli bir yapıt olduğunu düşünüyorum. değerlerin değişiminden yanayım ben.kiliseden kurtulmalıyız,kilise aptalların,ahmakların,cibilliyetsizlerin ve şarlatanların sığınağıdır.ağır kapıyı çektim,ağlar gibi inledi. mihrabın üzerinden süzülen o kan kırmızı ebedi ışık iki bin yıllık sessizliği kızıl gölgelerle aydınlatıyordu.ölüm gibiydi,ama vaftiz törenlerinde feryat
    figan bebekler de anımsıyordum.diz çöktüm.alışkanlık.oturdum.diz çökmek daha iyi.dizlerimde hissedeceğim acı bu korkunç sessizliğe katlanmamı kolaylaştırır belki.bir dua.neden olmasın,tek bir dua:duygusal nedenlerden ötürü.tanrım,artık bir ateist olduğum için beni bağışla,ama nietzsche'yi okudun mu?ne kitap!ulu tanrım,sana karşı dürüst olacağım.bir teklifte bulunacağım sana.benden büyük bir yazar yarat kiliseye döneyim.ve lütfen tanrım,bir ricam daha olacak:annemi mutlu kıl. ihtiyar o kadar önemli değil,onun şarabı var ve sıhhati yerinde,ama annem her şeye kaygılanır.amin"
  • beat generation'dan asagi yukari 30 yıi once yazmaya baslayan birinde nasil bu akimin izleri gorunur, bu da ayri bir merak konusudur.
  • muhteşem bir kitaptır;portakalla beslenen sıradışı adam bandini'nin başka bir adama aşık olan meksikalı garson kıza olan aşkını anlatır..bukowski'nin de başucu kitabıdır.filmi olsa bandini'yi mutlaka vincent gallo,adını hatırlayamadığım meksikalı kızı ise jennifer lopez oynamalıdır kanımca.
  • aşkı, en güzel anlatan kitaptır.
  • güzel bir kitaptır.

    kitapta başkarakter, bir kafede çalışan latin asıllı bir kızı "yağlı" diyerek ırkından dolayı küçümser. kızı küçümsedikten sonra da vicdan azabı duyar, şöyle ki:

    "yağlı dediğimde yüreğim değildi konuşan, eski bir yara titreşti sadece. yaptığımdan çok utanıyorum."
  • --- spoiler ---

    toza sor imkansız bir aşkın romanıdır. karşılıksız sevmenin, sürüklenip gitmenin, toza bulanmanın romanıdır.arturo bandini camilla'ya deli olur ama onu aşağılamaktan da geri durmaz. çünkü o kendi egosuna da aşıktır. büyük bir yazar olduğunu iddia eder, devamlı hikayeler yazar, roman yazar, ama camilla olmadıkça bunların ne önemi vardır. her şeye karşın bandini aşkının acısını içine atar, romanını imzalar ve çölün sonsuzluğuna fırlatır. camilla belki bir gün tozun içinden görür de, farkeder okur diye...

    --- spoiler ---
  • "sevgili sammy,

    küçük orospu bu gece buradaydı; biliyorsun sammy, şu harikulade vücutlu, beyinsiz meksikalı. kendisi bana senin yazdığını iddia ettiği bazı metinler getirdi. ayrıca azrailin yakında seni alacağını da ilave etti. olağan koşullarda bunu trajik bir durum olarak nitelerdim. ancak metinlerinin içeriğini okuduktan sonra kendimde bütün dünya adına konuşma hakkını buluyor ve aramızdan ayrılacak olmanın herkes için hayırlı olacağını söylüyorum.

    yazamıyorsun, sammy. ölümünden sonra derin bir nefes alacak dünyayı terk etmeden önce aptal ruhunu toparlamanı şiddetle öğütlerim. bütün samimiyetimle aramızdan ayrılacak olmandan derin bir üzüntü duyduğumu söylemek isterdim. ayrıca bu dünyada geçirdiğin günlerin bir anısı olarak gelecek nesillere benim bırakacağım gibi bir şeyler bırakmanı da isterdim. ancak bunun olanaksızlığı bariz olduğundan son günlerini nefret duygusundan arınmış olarak geçirmeni öğütlerim.

    kaderin kötüymüş, sammy. bütün dünya gibi, yakında göçecek olmaktan ve bırakacağın mürekkep lekesine geniş bir perspektiften bakılmayacağını bilmekten mutluluk duymalısın.

    yazdığın edebi gübre yığınını yakmanı ve bundan böyle mürekkep ve kalemden uzak durmanı öğütlerken bütün aklı başında ve medeni insanlar adına konuştuğumu bilmeni isterim.

    şayet daktilon varsa ondan da uzak dur. fakat her şeye rağmen yazma isteğini kovalamakta kararlıysan bana metinlerini yollamaya lütfen devam et.
    seni en azından eğlendirici buluyorum. bilerek değil elbette." *
  • gün boyu nedensiz yere aklıma gelip dilime dolanan kitaptan bir cümle;

    “sadıktım sana,
    camilla,
    kendi tarzımda.”
  • --- spoiler ---

    sammy'nin camilla'dan neden nefret ettiğini tam anlayamamış yazar dostlarım için bu girdiyi kendi düşüncelerim ile kaleme alıyorum.

    fante bu nefret hadisesini, kitaptaki geçmiş mevzuları değerlendirerek anlamamız için çok detay vermemiş ve olayın analizini bize bırakmış.

    nasıl ki kahramanımız arturo bandini camilla'ya telgraf vasıtası ile hislerini açıkladıktan sonra camilla'da arturo'ya karşı bir nefret/soğuma eylemi başladıysa sammy için de böyle bir olay olduğu çıkarılabilir.

    sammy/camilla ilişkisi çok sığ kaldı.bu ilişki ile alakalı bilinmeyenlere ulaşmak istiyorsak arturo /camilla ilişkisine bakmalıyız.zira neredeyse aynı ; sadece özneleri farklı.

    sammy hastalıktan sebep bitap halde iken,sammy'nin küçük düşürmelerine ve küfürlerine rağmen camilla ona hizmet etmekten oldukça keyif alıyordu.aynı şekilde camilla'da sammy'e olan aşkından sebep bitap düştüğünde arturo'da
    tüm fedakarlıklarından hatta hayatını ona endekslediği için oldukça mutluydu.

    camilla, arturo'nun ilan-ı aşkından hemen sonra ondan nefret etmeye başladıysa,perde arkasında camilla'da sammy'e ilan-ı aşk etti ve sammy'nin camilla'ya nefreti başladı.

    buradaki soru şu : bir insan sevildiğini anlayınca , onu seven kişiden neden soğur yahut nefret eder ?fante bu soruyu 2 farklı ilişki vasıtası ile bize 2 kere sordu.

    hepimiz buna benzer duygular yaşamışızdır ve herkes de bu soruyu kendince cevaplayacaktır. ben bu soruyu şöyle cevaplayabilirim ;

    bir insana kör kütük aşık oluyorsunuz ve o esnada bambaşka bir insan size aşık oluyor ve bunu size söylüyor.siz,size aşık olan kişinin sizin aşık olduğunuz kişi olmadığına sinirleniyorsunuz ,hırçınlaşıyorsunuz ve o kişi olmadığı için ona olan öfkeniz/nefretiniz baş gösteriyor.

    hepimiz buna benzer duygular yaşamışızdır ve herkes de bu soruyu kendince cevaplayacaktır.

    --- spoiler ---
hesabın var mı? giriş yap