• kendini ayrılıkta belli edendir.
    arabaların altı olur ya; o kadar kar yağar, yağmur yağar, etrafı bembeyaz kar ya da sel götürür. yeryüzünün yüzü değişir iyice. işte böyle olduğunda ne zaman park eden bir araba yerinden çıksa; arabanın çıktığı yerden geriye, yeryüzünün o ilk park ettiğindeki hali gün gibi ortaya çıkar. o kadar akan, yağan, yıkılan ve değişene rağmen, arabanın altı, muhafaza eder ilk yaklaşırken, yanaşırken nasıl bulduysa öyle.
    işte asalet de, o arabanın altının, o arabanın varlığı süresince korunan yeryüzünün, tüm olanlara rağmen arabanın yokluğu ile birlikte gün gibi, aynı şekilde ortaya çıkmasıdır.
    asalet, gittikten sonra kalan yokluğun bulutsu ağırlığıdır.
  • kisiye, zamana, kulture, topluma vs. gore degisir icerigi. gelelim olayimiza: dunyanin en degerli seylerinden biri... nadir bulunan, cok olculu, milimetrik bir karisim... mutluluk, aci, huzur, huzursuzluk, ilham kaynagi... tum varliga sinmis bir butun... hem derinlerde olmali hem de ilk bakista hissedilebilir olmalidir. basit ve gizemli... asalet ruhtan gelir ve o ruh cok caba ister! asil bir ruh bozulmaz, deforme olmaz. asil bir ruha dokunulamaz, bakilamaz, ulasilamaz ama asik olunur, sukran duyulur, karsisinda aglanir, o ruha tum benlik teslim edilmek istenir ama o cesareti bulamaz, o sorumlulugu ustlenemez insan, ezilir. zordur asil insanlar ve yalnizdirlar bi de. ve sadece onlar, yara aldikca "guzellesirler"! asalet bilgeliktedir birazda. ve o bilgelik zamaninin, genelin vs. cok otesinde, farkli olup taslanir bazen. yazik!
  • "soyluluk sadece şatolarda yaşamak değildir. işte budur! sormamak. sadece anlatılmak isteneni dinleyecek kadar meraka sahip olmak"
    (bkz: kinyas ve kayra)
  • çirkinlik karşısında direnebilme sanatı

    gül bahçesinde herkes öyle veya böyle gül kokar. asıl iş çöplüğün içerisine düştüğünde bile pis kokmamayı başarabilmekte. o zaman anlaşılır o güzel kokunun senin özünden, aslından geldiği. ve galiba insanoğlunun cennetten dünyaya gelişi bu gerçeği ortaya koymak için. kim bu dünya çöplüğünde avucundaki güzel kokuya sahip çıkmak için direnirse bir şekilde aslına geri dönecek herhalde

    hasılı, benim burada 40 lafla anlatamadığım bu kokuyu sözlükte koklamak isteyenler şuraya uğrayabilir
  • sıradışı benzerlik.
    yani, hem bir parçasıymışcasına benzer,
    hem de değilmişcesine sıradışı.
    belli belirsiz bir nüansla, incecik bir üslup farkıyla.

    plutarkhos'un bir sözüydü sanırım, diyordu ki; "asalet sahibi kişi, verilen şeyin değerine değil, verilişine önem verir"

    birbiriyle sürekli ilşki ve alışveriş halinde olan insan topluluğu arasında, onları birbirinden ayıran şeyin de ipucunu veriyor aslında.
  • "insanın hakiki asaleti faziletten gelir, doğuştan değil." epiktetos
  • yapılan her türlü soysuzluğun karşısında hiçbir şey yokmuş gibi davranmak ama inceden karşındakine ayar çekmektir. karşıdakinin acizliği de bu şekilde ortaya çıkmaktadır.
  • masumiyet asalettir. az bulunmasından desem değil, çabuk kaybolmasından desem değil.. her türlü cin fikre karşılık 'anlamadım' 'o ne' diyecek kadar naif olabilmektir..
  • duruş sahibi olmak ile bir alakası olduğu kesin.
  • kötülüğe rağmen iyilik,
    yanlışa rağmen doğru,
    zorluğa rağmen cesaret,
    mesafeye rağmen vefa,
    asil insanların özelliğidir...
hesabın var mı? giriş yap