aynı isimde "arıza (dizi)" başlığı da var
  • bu aralar yaptığım iş çok baydı. ya bahardan ya yönetimden iş ortamından bilmiyorum ama bi boşvermişlik var ki anlatamam, sürekli bu albümü dinliyorum döndüre döndüre, aynı şarkıyı tekrar tekrar. çok iyi geliyor ruhuma bu albüm. dedim ya iş baydı diye oturdum sözlerini şey ettim. sözleri yazan arkadaşların ellerine sağlık. ben de bu bezginlikle bu albüm için bişi yapmış olayım. bu albüm benim bezginliğime bişi yapıyor çünkü.

    1. (bkz: doldur/#19096391)
    2. (bkz: arıza/#19096375)
    3. (bkz: olmaz/#19075685)
    4. (bkz: evdeymiş/#19110600)
    5. (bkz: kapıya yazdır/#19110651)
    6. (bkz: neanderthal/#19083020)
    7. (bkz: yeniden/#19110722)
    8. (bkz: mutlu/#19079892)
    9. (bkz: önemsiz/#19110778)
    10. (bkz: yangın/#19110830)
  • malt'ın albümle aynı adı taşıyan şarkısı orijinalini mi yoksa piyano versiyonunu mu daha çok sevdiğime hala karar veremedim. tam sözleri;

    aslında beni seviyorumuş
    ama eskisi gibi değil
    gibi derken ama hani yani
    kendi de bilmiyorumuş
    başka biri yokmuş
    ama arada bir olsun istiyorumuş
    ben aşık mıymışım hala
    mesela onu da bilmiyorumuş
    gevelenme konuş artık
    bittiyse bitti terkse terk
    bizi mazeretlere bağlama
    ayrıldık de ama ağlama

    sen anlat anlarım
    ağlatırsan da ağlarım
    sen tamirat sesiysen tepemde
    yaparım
    arıza çıkarırım
  • birileri yeni bir albüm çıkardığında, sevdiğim veya merak ettiğim birileriyse eğer onlar, gidip satın almasam da* yaptığım şey indirip, uzun süre bir tek onu dinlemek oluyor. kimi albümü bir kere dinleyip bir kenara atıyorum, kimi albümü de çok uzun süre dinliyorum. bunun sebebi ise, kimisi öyle çerezlik niyetine bir lokmada yutulacak nitelikte olması, kimisinin de böyle harbiden, içine habire bir şeyler gizledikleri, adam gibi, eğlenerek, uğraşarak, severek yaptıkları albümler olması.

    malt'ın bu yeni albümü, gerçektende memlekette duyulmayan türde bir çeşitliliğe sahip. kimi gruplar türkiye'de olmayan bir müziği yapsa da, yani değişik bir şey yapsa dahi diğer bir memleketteki öncü olan değişik müziği yapan gruplardan farksız oluyorlar. tabi ki de, bir müziğin dinlenebilir olması için tamamen değişik olması gerekir demek değil bu ancak bu adamlar diğerleri gibi ellerine yüzlerine bulaştırmıyorlar.

    ilk albümden* farklı olarak armoniler ve düzenlemeler sözlere daha çok parallellik göstermişler. ha bu sözlere parallellik gösteren düzenleme ve armoniler ne diye soracak olursanız, bende ilk defa duydum kendimden. ama şöyle açıklanabilir. sözlerin kendince ukalalığı ve laçkalığı ya da sohbet eder havası ya da harbici samimiliği, sözlerin söylendiği ezgilere ve müzikal düzenlemeye ya da armoniye daha çok oturmuş. ilk albümde bazen sözler ve ezgiler biraz sırıtıyordu. ama ne de olsa ilk elin günahı olmaz demişler.

    örneğin, bir çok grup, rockçu olsun popçu olsun, modülasyon yaptımı bunu dinleyicinin kulağına sokar. çünkü gerçekten de güncel müzikte iyi bir modülasyon yapmak, rövaşata ile gol atmaya benzer. ancak malt'ın yangın'da yaptığı modülasyonlar, rövaşatadan ziyade, rene higuita'nın efsanevi kurtarışından sonra takım arkadaşlarına vücut hareketleriyle " heaa nabalım yaptık be ajan, işte bizde böyle" gösterdiği mütevazi ve serseri tavrını hatırlatmaktadır. öyle ki ordaki modülasyonlar sırıtmıyorlar, tam adabıyla yapılmıştırlar. şarkıda bir kaç kez yapıyorlar bunu. ya da bu şarkı ile alakalı olarak, bu adamların günün birinde bossa nova kullanacağı hiç aklıma bile gelmezdi. ama babalar gibi olmuş şarkı.

    doldur ise etraftaki "hop hadi gel içelim, eğlenelim, tozalım, cozutalım" tarzındaki şarkıların havasını alacak nitelikte. her kelimeyi cümleyi inceleyecek değilim ancak itina ile sarhoş olunur dizesi daha çok, "itinayla süper şarkı yapılır" imasını içeriyor sanki.

    neanderthal'deki brakisefal, mezosefal, dolikosefal kelimelerini şöyle gelip bakana kadar, gene cenk durmazel'in kendince uydurduğu anlamsız tekerlemelerden sanıyordum. ama şarkının bu eğlenceli kısmı bildiğin anatomi dersi veriyor. mükkemmel bir bilgi birikimine sahip olmak yetmez bu kelimleri böyle yerleştirmek için bir şarkıya. yeteneğin yanı sıra bu işi yaparken babalar gibi eğlenmenin sonucudur bu.

    yeniden ise dinleyene ayna tutan bir parça. hatta küfür eden bir parça. insanın kendisinin bir ahmak olduğunu anlamasının en iyi betimlemesi resmen.

    olmaz ise, albümün en "durduk yere adamın bilmemneresine bilmem ne yapan" şarkısı. bu işi çok sağlam kıvırımışlar. içinde tavşan geçen bir şarkıyla derin düşüncelere dalacağım hiç aklıma gelmezdi. armoniler de gene tam yerinde.

    mutlu isimli parça da albümdeki en kaktırma usulü gibi olan şarkı, hani biraz, 5/8'lik yapalım insanlar eğlensin denmiş sanki. demek istediğim hafif niyetine girilmiş de öyle yapılmış yapılmış şarkı. kötü mü? kötü değil kesinlikle ancak albümün en tatsız şarkısı.

    kişisel olarak en sevdiğim ayrıntı ise albümdeki önemsiz şarkısından; adam ego yerine lego demiş. daha ne isterim bir parçadan. sonrada çünkü "bir yerinden tutsam öbür ucu kopuyor " diyor. bu serseri bir tarz içersede müthiş bir sanattır. bu yüzden albümde en sevdiğim parça sanırım.

    cenk durmazel ise bu albümde diğerine nazaran, sesini daha güzel kullanmış naçizane. ses rengi de daha bir oturmuş sanki. albüm kayıtlarında, dijital ve teknolojik imkanlar, müziğin önüne geçmeyerek gerektiği kadar kullanılmış. kullanılan, gitar ve bas ekipmanları tüm herşeyi güzel kılmış. davullar zaten cozutmuş durumda.

    armoniler ise, öyle 2 dakkalık işin eseri değil. elinize enstrumanınızı alıp parçalara eşlik etmeyi denerseniz ne demek istediğimi anlarsınız.

    kısacası, tamamen kendine has ve serseri bir albüm. bu laçkalığın arasında hem üzmeyi, düşündürmeyi, eğlendirmeyi, kahkahalarla güldürmeyi başarıyor. daha ne?
  • bütün şarkıların güzel olduğu malt albümü. tek kelimeyle şahane
  • ilk albümün tadını vermedi ilk dinleyişte. sonradan sonradan sevdirir kendini umarım.

    edit: (bkz: dinledikçe güzelleşen albümler)
  • sonunda yeni album cagrilarimiza yanit veren malt, cayir cayir da romantizm yapilabildigini kanitlamis bu sarki ile.
  • el emeği, göz nuru ve düzgün cümle kurulumlarıyla yazılmış doğru şarkı sözleri şu şekilde olan malt şarkısı:

    aslında beni seviyormuş, ama eskisi gibi değil.
    gibi derken ama hani yani kendi de bilmiyormuş.
    başka biri yokmuş, ama arada bir olsun istiyormuş.
    ben aşık mıymışım hala, mesela onu da bilmiyormuş.
    gevelenme, konuş artık!
    bittiyse bitti, terkse terk!
    bizi mazeretlere bağlama.
    ayrıldık de, ama ağlama.
    sen anlat, anlarım.
    ağlatırsan da ağlarım.
    sen tamirat sesiysen tepemde, yaparım, arıza çıkarırım.
  • cumartesi edindiğim ve üçüncü tur dinlediğim malt albümü. dinledikçe daha çok seviyor insan. ilk albümdeki sertlik yerini daha sakin şarkılara bırakmış. sertlik beklemedim değil ama gene de mutsuz değilim. özellikle olmaz'ın girişi oldukça güzel olmuş.

    şu ana kadar dilime takılma sırası şu şekilde,

    neanderthal - arıza - olmaz - yeniden
  • müzikte ana sesler dışında kalan, diyez ve bemol olarak adlandırılan ara seslerin tümü.
  • majör, minör, türk klasik musikisi makamları, raga vb. ses dizilerini* notasyona dökerken, ölçünün başında veya içerisinde belirtilen, önüne geldiği sesi tizleştiren veya pesleştiren; bemol ve diyez gibi işaret/teçhizat türkçede verilen ad. ingilizcesi "key signature", almancası "vorzeichen", fransızcası ise "l'armure".
hesabın var mı? giriş yap