• bu yağı kurumuş sertleşmiş saçlarıma her yıkamadan sonra taramadan önce sürüyorum bir iki aydır. sonuç sihir gibi, yumuşacık oluyor saçlarım. bütün sözlük kızlarına tavsiyemdir, keçi boku moku demeyin, alın deneyin. fön çekmeye ya da çektirmeye bile gerek kalmıyor o saçlar öyle güzel öyle şekilli oluyor ki inanamazsınız.
  • fas'ta yaşayan birisi olarak, hakkındaki yalanların sel olup aktığı argan yağı ile ilgili birinci elden bilgi vermek borç olmuş.

    argan nedir?

    * über pahalı bir ürün değildir.
    biz burada biz kahvaltıda ekmek batırarak ve akşamları salataya ekleyerek tüketmekteyiz. fortune 500'e giren bir şirketim yok, ultra zengin değilim. özet, argan çok pahalı değil.

    * türkiye'ye her gelişimde eşe dosta hediye vermek ve satmak üzere 15 - 20 litre (türkiye'de araba parası) yanımda götürüyorum. eş dost da salık verdiğim üzere sağlık için salata ve kahvaltıda kullanıyorlar. bunu da damla damla kullanan arkadaşlar sinirden yarılsın diye paylaşıyorum.
    (hediyeden sonra elimde kalanların hepsini teyzem tek kalemde alıyor. bavul limiti belli, ek getiremem. reklam yapıyorum diyecek arkadaşlar için not düşmek istedim.)

    * argan'ın eğlendirme potansiyeli de yüksektir. babamın en büyük eğlencelerinden birisi annemin arkadaşlarının gözü önünde saf arganı salataya boca etmektir. suratları dinozor görmüş gibi oluyor diyor. ben bizzat deneyemedim. mutlaka deneyeceğim.

    * türkiye'de saf argan yok veya bana denk gelmedi. gördüklerimin tamamı (iyimser tahminle) %10 - %30 gibi karışımlar. bu saf diyene -parasını vereyim gözümün önünde tamamını iç- deyin. bakın nasıl şekil değişiyor *

    * yemeklik ve kozmetik argan olarak 2 guruba ayrılıyor ancak, aslında pek mantıklı değil. saf olmak kaydıyla yemeklik arganı da kozmetik vs. amaçlı rahatlıkla kullanabilirsiniz. etki aynı, yüzlerce kişi ile denendi test edildi. ancak kozmetik arganı tadı itibariyle keyifle mideye indiremezsiniz.
    özet: kozmetik ne amk.

    * argan kokusuzdur?!
    yok daha neler amk. bilakis kokuludur. öyle de güzel kokar ki yere dökülse yalayasınız gelir. kokusuz diyenlere buradan selam ederim.
    not: argan çekirdeği gözümün önünde berberi bir aile tarafından geleneksel yöntemlerle öğütüldü. çıkan malzeme oldukça güzel ve güçlü o tipik argan kokusuna sahipti. hani deseniz ki piyasadakilere karıp katıyorlar. gözümün önündekine de mi? o basit makineye o esnada david copperfield gelse karıştıramaz.

    * argan'ın rengi...
    normalde hafif sarımtırak renkte olması makbuldür. filtreleye filtreleye bokunu çıkaranlarda veya içerisine bilimum kıl yün yağı katanlarda bu renk şeffafa dönebilir. (bkz: kozmetik sektörü)

    * argan'ın kıvamına gelince;
    akışkanlığı tipik ayçiçeği yağından az düşüktür (yani az yoğun). ancak elinizle baktığınızda tuhaf bir hissiyat bırakıyor. yağ gibi değil de, hafif jelleşmiş bir yağ gibi diyebiliriz. piyasaya düşene kadar üstünden kaç kişi geçiyor belli değil. o nedenle fas'ta dahi piyasadan alınanlarda bu özellik az görülüyor.

    * argan'ın tadı ise anlatılmaz yaşanır türünden bir şey. henüz herhangi bir şeye benzetemediğim için örnek veremiyorum. verebilenin ellerinden öperim, zira kendine özgün bir tat.

    neye yarar, ne için faydalıdır, kıçımıza başımıza ve başka nerelerimize sürebiliriz?
    bu konu derya deniz. yarısına kefilim ancak kalan yarısı yalan dolan. yaz yaz bitmez iyisi mi siz google ve wikipedi amcalara bir sorun. beni kasmayın.

    argan alacaklara tavsiyeler;

    türkiye'deyseniz...

    * en iyi tavsiye almamanızdır. aldıklarınızın içerisindeki argan yağı oranı şaka gibidir veya ultra pahalıdır. yüzünüzdeki kırışıklıklar ve dökülen saçlarınız için tüketiyorsunuz. sonra ödemeler neticesinde gelen kredi kartı ekstresi ile o kırışıklıklar geri geliyor, saç ise dökülmekten kalırsa artık.

    * ille de alacaksanız yemeklik argan diye tutturun. kozmetiğe kullanımında bir sorun yok. ancak adı yemeklik olunca yağa abuk sabuk şeyler katma olasılıkları kalmıyor. ha o zaman da zeytinyağı, çiçek yağı ne bileyim bir şeyler katarlar her koşulda. ancak en azından argan'ın kimyasal niteliğini bozacak bir şey olmaz bu. satıcılarda yoksa dahi (sanıyorum yok) arada sırada arayın sorun. ne zaman yemeklik argan gelir, o zaman kimyasallar azalır ve fiyatlar düşer. savaşın...

    * saf argan peşindeyseniz ve litresine 1.000 tl ve üstü ödemek gibi bir kaşıntınız yoksa, sipariş verebileceğiniz tek merci fas firmalarıdır. dünya kadar kooperatif var. kim kargo ile hizmet veriyor bilemiyorum ancak bulursam paylaşırım. başka ülkeden alacağınız malın ya saflığı düşüktür ya da fiyatı yüksektir.

    fas'a gelirseniz opsiyonlar değişiyor.

    * saf argan alımında önerim dibinde partiküller olanlarını tercih etmeniz. az kirli görünseler de sonuçta onlar çok ince öğütülmüş argan çekirdeğinden başka bir şey değil. kimse yağ kazanına sıçmıyor. partiküllü olanlar yağın çok fazla filtrelemeden veya endüstriyel işlemden geçmediğinin kanıtıdır. zira sadece kendi evinde üretim yapan berberi ailelerden temin edilebiliyor. genellikle agadir ve çevre bölgelerinde.

    * bizzat üretim tesisini görür ve oradan alırsanız çok daha sağlıklı. süreç gözünüzün önünde gerçekleşirse emin olabiliyorsunuz. tabi zamanınız varsa ve yakıt parasına da kıyarsanız.

    * sertifikalı arganlar da var. nispeten daha büyük tesislerde üretilen ve saflığı resmi onaylı olan vs. vs. ancak yine tercih etmemenizi öneririm zira, yağ çıkartılırken uygulanan yüksek basınç ve ısıl işlemler yağın niteliğine zarar verebilir diye düşünüyorum. hatta neredeyse eminim. zira argan muazzam güçlü bir antioksidan. en azından bu bile ısı ve basınç'tan kıllanmaya yeterli. önerim yine nuh-u nebi zamanından kalma değirmenlerle üretim yapan gariban aile tesisleri.

    şimdi diyorsunuzdur, bir argan yağı için fas'a mı gidilir?

    özet geçeyim, ortalama 1.500 tl (ekonomik dönemde) ulaşım ve 1.000 tl'de argan stoğu alımı ile hem fas'ı gezip görmüş olursunuz hem de türkiye'ye dönüp yağın bir kısmını satıp yol masraflarınız fazlası ile çıkartıp kalanını da 1 sene salataya falan koymak suretiyle tüketirsiniz.

    hayat bir maceradır.

    edit:imla gramer vs. (bkz: hakkı devrim korkusu)
  • guzelliğime guzellik katsın diye alıp bolca süründüğüm bu yağı biraz daha azimle sürersem en ufak bir sosyal ilişkimin kalmayacağına hükmetmiş bulunuyorum. kardeşim yüzde 99,9 pure argan yağıymış geç bunları. sen kokudan haber ver. kafam dardanel ton balık ayıklama tesisinden bir level daha iyi kokuyor. bu ne yağğğğğğğğğğğ.
  • basında, kozmetik/güzellik sitelerinde, "ünlülerin güzellik sırrı" diye pompalanıyor bir süredir. merak edip araştırdım, hem türk hem yabancı forumlarda kullanıp memnun kalan öyle çok ki, özellikle saçta mucizeler yaratıyormuş. türkiye'de satan firmalar, herhangi bir markası vs olmayan, 50 ml'lik minicik cam şişeye 130 tl gibi fiyatlar istiyor, ebay'de beşte bir fiyata... lanet olsun ki sınırsız merakım var böyle antin kuntin işlere... sipariş verdim bile...

    4 ay sonra gelen edit : ekşi sözlük yazarlığım boyunca hakkında en çok soru aldığım entry'm bu oldu, öyle çok özel mesaj aldım ki, hazır ilk sipariş ettiğim şişem de bitmişken buradan yorum yazma gereği duydum. evet, 4 ayda ilk şişem bitti, yeniden alacak mıyım? belki... ben göz çevresi için kullanmak üzere, josie maran marka almıştım, bir fark oldu mu, etkisi var mı diyen çok oldu, benim kırışıklığım, göz çevremde bir sıkıntım yoktu aslında, ilerleyen yıllar için bir koruma düşüncesiyle aldım, kullandım, güzel bir nemlendirici. aslında bir yağ olmasına rağmen, yağlı bir his bırakmaması, tam olarak emilmesi, göz çevresini mükemmel nemlendirmesi hoş özellikleri. yeniden alabilirim, ama bir nemlendirici olarak. bunun haricinde ekstra bir özelliğini göremedim. bitkisel bir kokusu var, bunu da yazdım ki, kokusu nasıl diye özel mesaj atan da çok oldu. onlara cevap yazdım ama yine de merak edenler için yazayım buraya da. marka olarak ise josie maran ve one and only, yabancı forumlarda en çok önerilen markalar. ama öyle mucizevi bişey değil, onu kesin olarak söyleyebilirim.
  • sadece fas in guney batisinda yetisen 10 metre boyundaki argan agacinin iri zeytine benzeyen meyvalarini yiyen kecilerin cekirdekleri diskiyla disariya attiktan sonra bu cekirdekleri toplayan koylulerin cekirdegin icini kavurup, ogutup ortaya cikardiklari degerli yag. bu yapilan islemler sonucu ortaya cikan az miktarda ki yag da eczacilik ve kozmetik alanlarinin yani sira afrodizyak olarak da kullaniliyormus.
  • argan yağının parfüm gibi kokanını faslı kadınlar bile bulamamış, nerdeee biz bulalım?

    argan, fındık fıstık nevinden bir kabuklu yemiştir, ağacın tohumudur ayol! haliyle yasemin yağı yahut diğer çiçek yağları gibi "parfümsü" bir kokusu filan yoktur. bilakis, parfüm gibi kokanları katkılıdır. hani bilin de...

    ha, %100 saf ve dahi organik argan yağı şart mıdır? değil tabii, katkılı -mesela parfüm eklenmiş- ve benzer başka yağlarla karıştırılmış -hindistan cevizi yağı olur, badem yağı olur- saç fısfısları gayet güzel iş görür, üstelik %100 argan yağından daha ince yapılı olacağından saçı da ağırlaştırmayabilir. ama parfümlü, katkılı yağı "%100 argan yağı" diye satmaya kalkan esnaf olursa onun ağzına ağzına vurulması elzemdir! bi' boku da %100, saf, organik hede öde diye satmasınlar arkadaş!
  • saçlarımı canlandıran ve bir ayda bir karış uzatan yağ. bütün krediyi toplamayı hak ediyor mu emin değilim, otacı bu yağı baz alan bir karışım yapmış. fırsat buldukça, haftada bir iki defa saçıma bulayıp bir tülbente sarıp bir iki saat bekletiyorum. sonra saçımı yıkıyorum. netice güzel, tavsiye edilir.
  • yüzü için, saçı için hatta "basur içindir" deyip kıçı için de kullananların olduğu aktar ilacıdır. bir dönem aynı şekilde aloe vera modası vardı, şimdi yerini argan sardı.
  • türkiye' de en ucuz ve en güvenilir şekilde orjinalinin satın alınabileceği site doa kozmetik. sivilceli ciltlerde gerçekten mucize yarattığını, saçlara can verdiğini söylemek mümkün.
  • donem donem bilincli bir sekilde hortlatilan, mucizevi diye yutturulan iksirlerden bildigim kadariyla sonuncusu.

    bebek gibi cildimiz, ipek gibi sacimiz olsun diye saksida aloe vera yetistirip yapraklarini suratimiza mi surmedik, ozon yagı denen meretin 50 ml'ne 100 liralar mi bayilmadik.
    argan yagindan mi esirgicez mangirlarimizi.

    cikip "ya ama cok faydasini gordum" diyen plesebo kurbanlari olacaktir.
    tatlim 20 ml'i yaklasik 00,5 kurusa tekabul eden has zeytinygini da, yemek uzere soydugun armudun kabugunu da sursen yuzune ayni (hatta daha fazla) etkiyi gosterecek zati.

    bagzilarimiz zekayi gelistiren hamsiye 50 lira odedikten saniyeler sonra akli basina gelen musteriyken, bagzilarimiz ise dimaginin acilmasini bekleyen kurbanlariz iste.

    ticari dehalari onunde saygiyla egiliyorum bu tip urunleri pazarlayanlarin.
hesabın var mı? giriş yap