• 76 yaşında pankreas kanserinden hayatını kaybeden dünya müzik tarihinin gelmiş geçmiş en büyük, en muhteşem seslerinden birisi. soul'un eşsiz kraliçesi.

    bugün beyonce'lerin, rihanna'ların sefasını sürdükleri tarzın* her türlü cefasını, ayrımcılığını, ırkçılığını yaşamış; oralardan gelip, o durumları aşıp toplumu, dünyayı, insanları bugünkü eşitlikçi, özgürlükçü durumuna getirmekte ciddi rol oynamış değerlerden birisidir. kennedy center'da obama'ların onu dinlerken gözyaşı dökmesi boşuna değildir. obama'nın yemin töreninde de sahne almıştı zaten. ayrı bir yeri vardır amerikan tarihinde, dünya tarihinde, insanlık tarihinde.

    bu noktada dan aykroyd ve john belushi'ye ayrı bir parantez açmak lazım. blues brothers filmi için aretha franklin'i önerdiklerinde universal bunu reddeder ve beyaz bir sanatçı bulunmasını ister. duruma tepki gösteren aykroyd ve belushi, aretha franklin filmde yer almazsa kendilerinin de bırakacaklarını, ayrımcılığı kabul etmeyeceklerini söylerler. ve aretha franklin'i büyük popülariteye taşıyan o harikulade think performansı ortaya çıkar.

    sadece olağanüstü bir şarkıcı değil, gerçek bir sanatçı, bir mücadele insanıdır da. tarih onu her zaman olduğu mükemmelliği ile anacaktır elbet.

    hoşçakal güzel, çok güzel kadın.
  • gelen ölüm haberi ile- prince 'ten sonra -mahvedendir. yeteneği, sesi whitney houston filan gibi isimlerle karşılaştırılmış ki...bu sadece güldüren bir cehalettir.

    bu dünyadan bir aretha franklin geçmiştir, uzun yıllar da benzeri geçmez.. sanıldığı gibi sadece "şarkıcı" olmayan aksine gerçek bir besteci ve söz yazarıdır. piyano çalabilir ki konserlerinde sıklıkla yapmıştır. bir de tüm bunların üstüne istisnai bir sese sahiptir.

    canlı kayıt, yıl 1971 make it with you: https://www.youtube.com/watch?v=fwymf5kvcas

    bütün kötüler yaşarken hep iyilerin gitmesi bu dünyanın bir düzeni galiba. maşallah içlerinden kötülük fışkıranlar götlerini dünyaya çivilemiş oturdukça oturuyor, leşliklerine devam ediyorlar.
  • hayata veda edeli iki yıl olmuş bile... soul'un, r&b'nin ve blues'un narin mumlarından biriydi.

    dipnot: kalkmış ekşisözlük gibi keko diyarında böyle bir şey yazıyorum, vakit bile harcamamam lazım ama alışkanlık işte. belki biri merak eder de bakar, dinlemek ister:

    https://www.youtube.com/watch?v=gtmuqbnt_lo

    çok net hatırlıyorum, iki yıl önce ölüm haberi paylaşıldığında sol frame'de ismi belirdikten sonra "taziye yazınca düşüyor mu?" diye espiri yapan mağara adamları vardı. gitmiş hepsi, sevindim.
  • maalesef kanserle mücadele ediyor şuan. kurtulması bir mucize çünkü amerikalıların (bkz: hospice) dedikleri yere nakledilmiş. seni çok sevdik “the queen of soul music.” umarım bi mucize olur da kaldığın yerden devam edersin hayatına.
    edit: bugün 76 yaşında hayatına veda etmiş. rip soul queen.
    hatrı için açalım bi (bkz: respect)
  • you make me feel like a natural woman diyerek, bugün postyapısalcı ablaların, zamanında simone de beauvoir cananının toplumsal cinsiyetin doğallaştırılması eleştirisiyle paralel olarak cinsiyetlere tam bir başkaldırı niteliği taşıyan parçaya sahip soul'un kraliçesi. ha şarkı sözü carole king tarafından yazılmış gerçi, ama doğallığa ancak manuplasyon ile ulaşabileceğine dair yapılan gönderme can alıcıdır. mevzu şurada ayrıntılı ayrıntılı inceleniyor sanki;

    "beauvoir's philosophical contrubition" , women, knowledge, and reality - judith butler
  • madonna‘nın 60. yaşını kutlayayım derken ölümüyle üzen efsane kadın, efsane sanatçı, efsane aktivist. yalnızca tüm zamanların en muhteşem seslerinden biri değil, aynı zamanda siyah hakları için de önemli bir isim, son 50 senenin divalarının hepsinin üzerinde ya emeği ya da etkisi olan dev bir idoldü. iyi yaşadı, güzel eserler ve devasa bir kariyer bırakarak ve umarım çok da acı çekmeden öldü.

    kanser sen nasıl bir illetsin, uzaya yerleşmeyi planlayan insanlığın sırtında nasıl bir yüksün be!
  • şarkıcı diyenin ağzını kırarım. soul/gospel divadır ve ne yazık ki artık yoktur.

    73 yaşında şu performans.

    https://www.youtube.com/watch?v=xhsnzt7z2yq

    edit:imla
  • soul kraliçesi.

    aretha franklin lady soul albümü için ahmet ertegün ile atlantic recordsta çalışıyordu. ahmet ertegün de eric clapton, ginger baker ve jack bruce'tan oluşan ilk süper grup olancream'i çok seviyordu. ahmet ile clapton'ın ilişkileri çok iyi ilerledi. clapton ahmet ertegün'e babam gibiydi diyor. ahmet 22 yaşındaki eric clapton'ı lady soul albümünden bir parça çalması için stüdyoya getiriyor. aretha franklin stüdyodayken ahmet, clapton'ı tutuyor kolundan 'içeri girip bu şarkıyı çalmanı istiyorum' diyor ve içerideki gitaristleri dışarı çıkarıyor. içeride bobby womack kalıyor bir tek. aretha franklin clapton'ı görünce gülüyor. hacimli ve kıvırcık saçlar, pembe bir pantolon, ilginç botlar ve gibson sgthe fool. clapton çok gergin, kağıttan nota okumayı bilmiyor. etraf üzerinde şarkının notaları olan kağıtlarla dolu.

    clapton çalmaya başlayınca aretha franklin'in gülüşü hayranlığa dönüşüyor. bobby womack ise duyduklarına inanamiyor. 22 yaşında beyaz beyaz bir çocuk ona blues çalmayı öğretiyor...

    good to me as i am to you
  • freedom kelimesini nerede görsem, duysam, direkt aklıma o gelirdi. sözlükte bu kadar dinleyicisi olduğunu tahmin etmezdim. huzurla uyusun gospelin kraliçesi.
  • şüphesiz ki, kendisi soul'un gerçek ve yegane kraliçesidir.

    kendisini, annemin bana çocukken izlettiği (bkz: blues brothers) filmi ile tanıma şansına sahip olmuştum.

    kendisini ölümsüz eseri you are my sunshine ile anmak isterim.
hesabın var mı? giriş yap