• hale berry ve george clooney gibi kereste parçaları bile oscar almışken, bu adamın -ki kendisi dünya'nın en iyi aktörüdür- oscar'ı için "en hak edilmemiş oscar" demek ağır derecede cehalet göstergesidir.

    ayrıca olsa olsa oscar ödülü hopkins'i hak etmemiştir, hopkins'in oscar'ı hak etmemesi gibi bir durum olamaz, onu da belirteyim. oscar ne amk? son yıllarda ottan boktan yapımlara ve kişilere verilen sikko bir ödül.
  • oyuncu, müzisyen, ressam ve belki bilmediğimiz daha bir sürü şey anthony hopkins. benim için ise canım sıkıldığında twitter hesabını açıp sondan başa tekrar izlediğim bir iyileştirici. o kadar kendi halinde ve incelik sahibi ki insan gerçek olduğuna inanamıyor.
    bir bakıyorsunuz kedisiyle saçma bir açıdan kısacık video çekip "hellooo" diye gülümseyerek bitiriyor, bir bakıyorsunuz komik suratlar yapıp garip danslar eşliğinde eğleniyor, bazen sadece günaydın mesajı vererek günümüzün güzel geçmesini diliyor, 14 şubatta şiir okuyor, zaman zaman yaptığı resimleri bir müzik eşliğinde gösteriyor. hem çok kendi halinde hem çok özel bir adam.
    hayattaki zevklerinin piyano, kedisi, kitaplar ve bir bardak çay olduğunu söyleyen bir sir işte, daha ne olsun.
    sir anthony hopkins'e 70 yaşında asperger otizm tanısı konmuş.
    aspergerlilerin işlevsellikleri oldukça yüksektir, elbette hayatlarında bir sürü zorluk olur. eğer teşhis erken konulursa hayatı kavramalarında pek sıkıntı olmaz ama geç konulduğunda o zamana kadar çevresinin de garip bulduğu davranışlarının sebebini anlamlandıramadığı için sıkıntılı zamanlar geçirebilir.
    hopkins bunu çok güzel idare etmiş, sanata yönelmiş, hayvanları sevmiş, aspergerin avantajlı taraflarını öne çıkaracak bir hayat yaşamış. tanısının onu nasıl etkilediği sorulduğunda "partilere gitmiyorum ve pek fazla arkadaşım da yok ama insanları severim." gibi naif bir yanıt verecek kadar da kendisiyle barışık.

    biraz incelik, sakinlik, güzellik, sanat, iyi dilekler ve bol bol kedi görmek isteyenler 81 yaşındaki bu muhteşem çocuğu izleyerek günlerine gülümseme katabilirler. bonus olarak kulaklıkları takıp and the waltz goes on dinlenebilir. sonbaharla iyi gider.
  • anthony hopkins ' in güçlü sözleri:

    '' seni sevmeye hazır olmayan insanları serbest bırak
    bu hayatında yapacağın en zor şey.
    seni sevmeye hazır olmayanlara sevgini vermeyi bırak.
    değişmek istemeyen insanlarla zor sohbetler yapmayı bırak.
    varlığına önem vermeyen insanlar için görünmeyi bırak.
    içgüdülerinin etrafındaki herkesin iyi dileklerini kazanmak olduğunu biliyorum, ancak aynı zamanda zamanını, enerjini ve akıl sağlığını çalacak dürtüdür...
    hayatında memnuniyet , ilgi bağlılık ortaya çıktığında, herkes senin kadar dürüst olmayacak...
    bu, kim olduğunu değiştirmen gerektiği anlamına gelmez.
    bu seni sevmeye hazır olmayan insanları sevmeyi bırakman anlamına gelir.
    zamanını harcadığın kişiler tarafından ince bir şekilde dışlanır, ince bir şekilde aşağılanır, unutulur veya kolaylıkla görmezden gelinirsen onlara ilgini ve enerjini sunmaya devam ederek kendine iyilik yapmazsın
    gerçek şu ki sen herkes değilsin...
    ve herkes senin için değil.
    bu dünyayı bu kadar özel yapan şey, arkadaşlığına, sevgine, dostluğuna önem verecek olan birkaç kişiyi ve gercek aşkı bulduğun zamanı bunun ne kadar değerli olduğunu bileceksin...
    çünkü olmayan şeyleri tecrübe ettin...
    ama bunu yapamayan birisinin seni sevmesini sağlamak için neden bu kadar zaman harcarsın?

    bu gezegende milyarlarca insan var ve çoğu seninle kendi seviyelerinde sevgi titreşimleri icindeler...

    ama...
    seni yastık, ikinci plan seçeneği, terapist ve duygusal iyileşme stratejisi olarak kullanan insanların mahremiyetinde ne kadar kısa kalırsan senin icin doğru olan bu.. buna izin verme.

    denemeyi bırakırsan ilişki biter...
    belki mesaj göndermeyi bırakırsan telefonun günlerce ve haftalarca sessiz kalır...
    birini sevmeyi bırakırsan gerçek olmayan aşk eriyebilir...
    bu bir ilişkiyi mahvettiğin anlamına gelmez!
    bu ilişkiyi tutan tek şey sadece sendin ve sadece senin onu tutmak için tuttuğun enerjiydi.

    bu aşk değil.
    bu bağlılıktır.
    istemeyenlere bir şans vermek istemektir!

    hayatındaki en değerli ve en önemli şey enerjindir.
    bu sadece senin zamanın ve sınırlı...
    bu senin enerjin!

    zamanını senin için uygun olmayan insanlarla geçirdiğin zaman neden bu kadar sabırsız olduğunu anlamaya başlarsın.

    hayatın için, kendin için ve tanıdığın herkes için yapabileceğin en önemli şeyin enerjini her şeyden daha vahşi bir şekilde korumak olduğunu fark etmeye başlayacaksın.

    hayatını güvenli bir sığınak yap,
    sadece seninle uyumlu kişilere izin ver...

    insanları kurtarmak senin sorumluluğun değil.
    onları kurtarılması gerektiğine ikna etmekten sorumlu değilsin.

    her an insanlar için var olmak ve onlara hayatını vermek senin işin değil..

    çünkü eğer kötü hissediyorsan, görevde hissediyorsan, mecbur hissediyorsan onlara verdiğin iyiliği geri vermeyeceklerinden korkuyorsun...

    kaderin sevildiğini fark etmek ve hak ettiğini düşündüğün sevgiyi kabul etmek.

    gerçek bir dostluğu hak ettiğine karar ver.. gerçek bir bağlılık, sağlıklı ve başarılı insanlarla tam sevgi.

    sonra bekle...
    sadece bir süreliğine...
    ve her şeyin ne kadar değiştiğini izle..."

    anthony hopkins
  • kendisi hakkında nacize şöyle bir karakalem çizim yaptığımgörsel
    sir ünvanlı aktör.
  • “today is the tomorrow i was worried about yesterday.”*
  • tv dizisinde oynayan bir oyuncunun, kendisinin sadece 16 dakikalık performansıyla oscar aldığı bir karakteri elinden aldığını iddaa edenler var.

    anthony hopkins lan bu.
    daima tek ve gerçek hannibal lecter olarak kalacaktır.
    karşına geçip bir hannibal yaparsa sana ayaklarını kıçına vura vura kaçarsın.
  • dolu dolu aktörlük geçmişi ile hayran bıraktıktan sonra üzerine, müzisyen kişiliği ile tanıştığımda değil,
    bestesini (bkz: the waltz goes on) ilk kez dinlerken göz bebeklerinde takılı kalan yaşları gördüğümde anlamıştım o' nda olan biteni,
    el pençe divanım o günden beri...

    ve sonra
    o akamayan gözyaşlarının altının ne denli bir hayatla dolu olduğunu tescilledim:

    '' seni sevmeye hazır olmayan insanları serbest bırak
    bu hayatında yapacağın en zor şey!
    seni sevmeye hazır olmayanlara sevgini vermemeyi öğren,

    değişmek istemeyen insanlarla zor sohbetler yapmayı bırak,

    varlığına önem vermeyen insanlar için görünmeyi bırak.
    içgüdülerinin etrafındaki herkesin iyi dileklerini kazanmak için zorladığını biliyorum, ancak bu, aynı zamanda vaktini, enerjini ve akıl sağlığını çalacak dürtüdür!

    hayatında memnuniyet, ilgi, bağlılık ortaya çıktığında, herkes senin kadar dürüst olmayacak...
    bu, kim olduğunu değiştirmen gerektiği anlamına gelmez,
    bu seni sevmeye hazır olmayan insanları sevmeyi bırakman anlamına gelir.

    zamanını harcadığın kişiler tarafından ince bir şekilde dışlanır, ince bir şekilde aşağılanır, unutulur veya kolaylıkla görmezden gelinirsen onlara ilgini ve enerjini sunmaya devam ederek kendine iyilik yapmazsın
    gerçek şu ki sen herkes değilsin...
    ve herkes senin için değil.
    bu dünyayı bu kadar özel yapan şey, arkadaşlığına, sevgine,dostluğuna önem veren olan birkaç kişidir.

    ve gerçek aşk! bulduğun zaman bunun ne kadar değerli olduğunu bileceksin,
    çünkü olmayan şeyleri tecrübe ettin...

    bu gezegende milyarlarca insan var ve çoğu seninle kendi seviyelerinde sevgi titreşimleri icindeler,
    seni yastık, ikinci plan seçeneği, terapist ve duygusal iyileşme stratejisi olarak kullanan insanların mahremiyetinde ne kadar kısa kalırsan senin icin doğru olan bu ...

    denemeyi bırakırsan böyle ilişkiler biter...
    belki mesaj göndermeyi bırakırsan telefonun günlerce ve haftalarca sessiz kalır,
    birini sevmeyi bırakırsan gerçek olmayan aşk eriyebilir.
    bu bir ilişkiyi mahvettiğin anlamına gelmez!
    bu ilişkiyi tutan tek şey sadece sendin ve sadece senin onu tutmak için tuttuğun enerjiydi.

    bu aşk değil.
    bu bağlılıktır.
    istemeyenlere bir şans verme çabasıdır!

    hayatındaki en değerli ve en önemli şey enerjindir.
    bu sadece senin zamanın ve sınırlı...
    bu senin enerjin!

    zamanını senin için uygun olmayan insanlarla geçirdiğin zaman neden bu kadar sabırsız olduğunu anlamaya başlarsın.
    hayatın için, kendin için ve tanıdığın herkes için yapabileceğin en önemli şeyin enerjini her şeyden daha vahşi bir şekilde korumak olduğunu fark etmeye başlayacaksın.

    hayatını güvenli bir sığınak yap,
    sadece seninle uyumlu kişilere izin ver...

    insanları kurtarmak senin sorumluluğun değil.
    onları kurtarılması gerektiğine ikna etmekten sorumlu değilsin.

    her an insanlar için var olmak ve onlara hayatını vermek senin işin değil..
    çünkü eğer kötü hissediyorsan, görevde hissediyorsan, mecbur hissediyorsan onlara verdiğin iyiliği geri vermeyeceklerinden korkuyorsun!

    kaderin,
    sevildiğini fark etmek ve hak ettiğini düşündüğün sevgiyi kabul etmek.

    gerçek bir dostluğu hak ettiğine karar ver;
    gerçek bir bağlılık, sağlıklı ve başarılı insanlarla tam sevgi!

    sonra bekle...
    sadece bir süreliğine...
    ve her şeyin ne kadar değiştiğini izle..."

    anthony hopkins

    edit / kaynak:

    https://joannewellington.com/…opkins-must-read/amp/
  • breaking bad' in tamamını 2 haftada izleyip bitirerek, duyduğu hayranlık neticesinde bryan cranston' a mektup yazarak duygularını ifade eden gerçek beyefendi, alemin kralı, galler kaplanı.

    link
  • hakkındaki entry sayısına bakarak sözlükte fazlasıyla underrated olduğunu söyleyebiliriz rahatlıkla.
  • oscar aldığı silence of the lambs'deki hannibal lecter rolüyle sadece 16 dakika ekranda görünür. 16 dakikada oscar almayı bir kenara bırak; sinema tarihine geçmiş biridir. saygı duymak lâzım.
hesabın var mı? giriş yap