• dört senedir bi fiil okumakta oldugum girdigim gun bir hocanin

    " cocuklar türkiyede 20,000 issiz ziraat muhendisi olmasi gozunuzu korkutmasin"

    cumlesiyle okula basladigim , ikinci sinifta haftanın bir günü okula baglı kocaamaan
    ciftliklerde ogrenci-isci olarak calistigim , staj adi altinda 40 gun boyunca ciftlikte yatili
    kaldigim ve yine calistigim , 1980 de yazılmis kitaplarla bana tarim teknolojisi ogretmeye
    calisan guzel okulum..
  • babamın mezun olduğu yer olmasından dolayı çocukluğumdan itibaren uzun yıllar her mezununu kel ve bıyıklı sandığım fakülte.
  • çocukluk ve ilk gençlik yıllarında aydınlıkevler kapısına yakın meydanında kaykay bindiğimiz, fatih köprüsünün altındaki bahçelerinden geçerek keçiörene ulaşabileceğiniz, tek başına ankara şehir merkezinin sahip olduğu yeşil alanın neredeyse yarısını meydana getiren fakülte.
  • 6 senede zar zor bitirdiğim, hiç sevemediğim ama eğitimi ve kalitesiyle gurur duyduğum okuldur.
  • 4 senedir okumak için can çekiştiğim, adının muhendislik olmasına ve lisede mf bölümünde okumuş öğrencileri almasına rağmen verdiği sayısal derslerin sayısı bir elin parmaklarını geçmeyen, iki ders arasındaki 15 dakikalık sürede bir sonraki derse yetişebilmek için "allahım sana geliyorum" diyerek öğrencilerin samsun yoluna atladığı, "sosyal aktivitelere katılın çocuklar mutlaka bir uğraş alanınız olsun" deyip, küfreder gibi iki vize bir final sistemini koyan nefret ettiğim okulum!
  • slayttan okumak eğitim vermekse, süper eğitimi olan okuldur. buradan bir elin parmağını geçmeyecek sayıdaki hocalarımı dışarıda tuttuğumu belirtir, saygılarımı sunarım.
  • geçme notunu 70'den aşağı çekmezlerse bu gidişle mezun sayısı her geçen yıl azaltıcak olan ilim,irfan yuvası.ama kaliteli bir eğitim sistemi olduğunu söylemek lazım.(bkz: yine yaz okulu)
  • yolda giderken öğrencilerini bağ bahçe çapalarken görebileceğiniz ankara'nın güzide fakültelerinden biri. düzenli üzüm bağları, kocaman çınar ve keçiboynuzu ağaçları, eski binalarıyla en güzel kampüslerden birinde bulunur.
  • bir öğrenci işleri vardır ki bunların, evlerden ırak.

    yaz okulu kayıtları başladı, başvurmaya gittik efendim. 5 adımlık yerde 50 kişi sırada duruyor. bir tane bilgisayar başına da iki amca geçmiş* bekleyen öğrencilerin kayıtlarını yapmak için can çekişiyorlar. neden mi? çünkü öğrenci işlerindeki diğer bütün şuursuzca hareket eden çalışanlar gibi onların da aklı kayıtları oibs denilen sistemden yapmaya yetmiyor. algılayamıyorlar, azıcık sorunları var sanırım mental yönden.

    o kadar kısacık mesafeyi 3 saatte kat ettikten sonra gördüm ki o tek bilgisayarın başındaki 2 amcadan biri mouse u kontrol ederken bir yandan da klavyeye uğraşmak zorunda. çok zor iş tabi. o kadar üzüldüm ki gözlerimden yaşlar geldi. tam sıra bendeyken dolan bir sınıfı not almaya çalıştı amca. "dolu" yazacak o şubenin yanına. zaman tuttum, tam 5 saniye sürdü. ulan "dolu" kelimesinde 4 harf var. sen nasıl olur da 5 saniyede yazarsın onu. hadi tamam 5 saniyede yazıyorsun, senin öğrenci işlerinde ne işin var be adam? sen deli misin? git kahvene otur tavlanı oyna ne işin var bilgisayarla falan? o sırada diğer amca el attı işe adamın elinden klavyeyi kaparak. bir baktım ki adam klavyeye bakmadan 10 parmak kullanabiliyor. demek ki neymiş? ben 3 saat boyunca kendini bilmez bir aptalın çalışmak istememesi yüzünden beklemişim.

    hele bir de nahit var o odada kendini bir şey sanan. insanlıktan yoksun, terbiye desen sıfır. adam öğrenci işlerinin başı, öğrenci olarak işini hallettirmeye gidiyorsun, senin lafın daha bitmeden arkasını dönüp gidiyor başka yere. "sen öğrenci işlerinin başı değil misin?" diyorsun, "evet" diyor. "e o zaman benim işimi yapmakla yükümlüsün". hoop kapıveriyor elinden dilekçeni. bu kadar değer veriliyor öğrenciye işte bu okulda.

    allah topnuzun belasını versin. ya da bir arkadaşımın deyimiyle: allah kafanıza bok atsın!

    yeni üniversiteye girecek arkadaşlara sesleniyorum buradan: sakın ama sakın gelmeyin! türkiye'nin en iyi ziraat fakültesiymiş falan yalan onlar. eğitimi de kötü, hocaları da, sistemi de.
  • bahçesi- hele baharsa- gezmeye doyulmayacak kadar sakin ve güzel üniversitedir. döner sermaye işletmesinde üretilen doğal, hilesiz ürünleri de katarsak, iyi ki kurulmuş burası denebilir. öğrenci de değilseniz tadı daha iyi çıkar. yapılaşmaya kapalı bir alan olması da doğal park işlevi görür. halktan biri olarak herhangi bir öğretim üyesine başvurup bilgi almak isteseniz, güler yüzle karşılanırsınız. çiçek açmış bir ağacın dalını götürdüm birine, bana dakikalarca bilgi verdi.
hesabın var mı? giriş yap