• kapısında güvenlik görevlileri bekleyen sitelerde büyümüş siteril kimselerin tadına varamyacağı lezzette bir mekandır.

    kale çocuklarının bilgisayarı başından ahkam kesme imkanları olmadığı gibi iyi bir eğitim görme, kültür edinme ve hatta fotoğrafla ilgilenme fırsatı bulamamış olmaları üzücüdür belki ama onlar yine de iyi çocuklardır. muhabbet edebilen adamla muhabbet etmeyi bilen çocuklardır.

    köhnemiş oryantalizmin nazarıyla "tarihi ve turistik" bir mekan gibi bakılmaması gereken bir ankara mahallesidir aynı zamanda.

    gerçektir.
  • burasi "abim be 1 milyon daha ver de ingilizce bide caponca anlatiim" diyen ilkokul onluklu cocuklarin oldugu huzur dolu bir yerdir*. "al ulan anlat essek sipasi" diye cevaplamak adettendir tabii. bunlar oyle guzel cocuklardir ki...
    zaten ankaranin* sevebildigim iki seyinden biri bu cocuklardir. digeri de emekli ve idealist yaslilari.. cocuklar buyumekte ve yaslilar olmektedir nitekim. tabii biz de bos durmuyor yaslaniyoruz; bunlari tadamayacak kadar lezzet yoksunu, goremeyecek kadar kör ve bayagi bir sekilde atip tutabilecek kadar arsizlasiyoruz...
  • ankara'da yaşayan amatör fotoğrafçıların en çok ekmeğini yedikleri yerlerden birisidir. tabii bunda ankara'da çekim yapılabilir yerlerin sayısının azlığının da payı vardır.
    fena halde yanılmıyorsam kuzey burcu olarak bilinen ve sürekli kapalı olan kısım, bekçi amcanın söylediğine göre sadece 29 ekim cumhuriyet bayramı ve atatürk'ün ankaraya gelişi (yine fena halde yanılmıyorsam 27 aralık) tarihlerinde ziyarete açıktır. lakin eğer bekçi amcayı kafalarsanız, ki kendisi arada gelip birlikte iki tek atacağınız sözüne ve sigaraya tav olur, kaleyi kendiniz için açtırabilirsiniz, tabii bu amcanın muhabbetinizi beğenmesine de bağlı. hatta içinde fotoğraf çekmenize izin verir. gerçi çok etkileyici bir şey göremedim ben, manzarası ancak bir ankara manzarasının olabileceği kadar güzel, surların içinde bir takım odalarda çevrede bulunan eserler paketlenmiş kaldırılmış durumda. bir de yine bu bekçi amcanın cüneyt arkın'ın o surdan bu sura nasıl atladığı gibi enteresan hikayeleri var, oldukça eğlenceli.
    şahsi kanaatim, ankara'daki az sayıda gidilesi yerlerden biri olduğu doğrultusundadır. gidiniz, geziniz, insanlarla muhabbet ediniz, güzeldir.
  • 17. yüzyılın ortasına doğru ankara'yı ziyarete gelen evliya çelebi'nin, "ankara'nın yüksek bir dağın tepesine dört kat beyaz taştan yapılmış sağlam bir kalesi vardır. kale iç içe üç kat surlarla çevrilidir. iç kalenin çevresi kayalıktır. bu yalçın kayalardan kaleye tırmanmak çok zordur. iç kalede topları çeşitli silahlar, cephane ve 600 ev bulunur. iç kale aşağılarda ikinci sıra surlarla çevrilidir. dağın eteklerinde ise üçüncü sıra dış surlar yer alır. bu dış surlarla tüm kent güvenlik altına alınmıştır" şeklinde söz etmiş olduğu, mutlaka görülmesi gereken tarihi ve güzel mi güzel bir mekan.
  • dünyanın en ilginç turist rehberi sektörünü barındıran kale ve civarındaki yerleşkeye verilen genel ad.

    (bkz: #5633126) yaklaşmaya başladığınız anda etraftaki çocukların da size yaklaştığı ve şöyle bir diyalogun, ardından da bir düşünceler silsilesinin yaşanmasına sebep olan mekandır ayrıca:

    çocuk-aplaa, kaleye mi gitçeksiniz? kale kapalı...(hepsi kalenin kapalı olduğunu söylüyor nedense)
    wunjo- ..?..
    çocuk- aplaa ben istersen anlatırım size, kale bidi bidi oldu, böyle böyle o yüzden gapattılar.
    bak şurdaki ev bilmemne emminindi, sonra ev yandı. gapattılar. (süper şiveli konuşuyor...)
    wunjo-(yumuşak kalpli, çocuk iki kuruş kazansın hadi diye düşünüyor salak) e hadi anlat bakalım.
    biraz yürüyorlar...
    çocuk- şurdaki evde yaşlı teyze oturuyodu, gafasına taş düştü, öldü. sonra evi gapattılar, sonra da birileri aldı, sonra da kafe galeri yaptılar. (and kafeden bahsediyor galiba)
    wunjo- ilginç bi rehberlik tarzın var. (çocuk kafayı sıyırmış...)
    çocuk- aha şordaki ev de gezilebiliyodu ama gapattılar.
    wunjo-* (ne lam bu?)
    çocuk- vik vik bidi bidi (lüzumsuz bilgiler ansiklopedisi)
    wunjo- eee sağol ben biraz yalnız kalmak istiyorum artık hadi bakim*
    diyor ve çocuğa biraz para veriyor. çocuk gidiyor.

    gel gör ki kale başka çocuklarla dolu ve hepsi de aç kurtlar gibi etrafına üşüşüp aynı garip cümleyle giriş yapıyorlar "aplaa, kaleye mi gitçeksiniz? kale kapalı..."
    eaaöhhhhh bi siktirin gidin ulan diyesi geliyor...*
    ama içi cız ediyor. sinir oluyor. kendini kandırılmış hissediyor. oysa ki bu işin böyle bir dolandırıcılık olmadığını sanmıştı. hatta başta çocuğa saygı duymuştu. "afferim lam" demişti. küçücük çocukları dilendirmekle aynı şey bu diye düşünüyor içinden. niye bu kadar yumuşak kalpliyim sanki diyor. ve niye böyle insanlar...
  • icinde dolasirken, size emekli tarih ögretmeni oldugunu söyleyip, bagira cagira sacma sapan seyler anlatip, ilber ortayliya sövüp sayan; önce donup kalmaniza sonra da korkarak yokus asagi kacmaniza neden olan bir catlagi barindiran mekan.
  • anpark otoparkı saat 18.00'den sonra kapalıdır, güvenlik çeker gider, ama siz yine de aracınızı park edebilirsiniz.

    ancak;

    3-4 ufak çocuk arabaya yapısır, abla 5 tl ver der, siz bozukluk arar, nihayetinde 10 lira bulur bunu bölüşün deyip giderseniz, döndüğünüzde arabanızın sağında solunda iri puntolarla kazınmış olarak "abla niye 5 tl vermedin bize" yazısını görebilirsiniz.

    arabanın başına gelene mi üzülürsünüz yoksa polislerin iyi sizi bıçaklamadılar yapacak birşey yok demelerine mi..

    (bkz: bir arkadaşım)

    yani neymiş, kaleye taksi ile gidelim ya da cama yapışan her çocuk için 5 tl ayıralım.

    ülke çiftlik değil mi kardeş, eğer kaldırım kenarına park ediyorsan değnekçiye de payını vereceksin.

    (bkz: welcome to farmland)
  • çoğu kimse bilmez fakat önemli bir yere sahiptir. anıtkabir’den ulus yönüne baktığınızda ankara kalesini rahatlıkla görebilirsiniz.

    aynı şey atatürk için de geçerlidir.
    zira atatürk’de ankara kalesini yattığı yerden rahatlıkla görebilmektedir.
    vasiyeti üzerine böyle yapılmıştır ve vasiyetinde;
    “beni nereye gömerseniz gömün fark etmez fakat yattığım yerden türk bayrağını görmek isterim” diye bunu belirtmiştir.

    bu yüzden ankara kalesinin bayrağı hiç bir zaman aşağı çekilmez.
  • galatlar tarafindan yapilmi$, romalilar tarafindan da buyutulmu$tur.(bkz: ilkokul bilgileri)
    (bkz: romali perihan)
    (bkz: perran kutman)
    (bkz: kutman)
    (bkz: kirmizi $arap)
    (bkz: hanci bana $arap ve kadin getir)
    (bkz: conan)
    (bkz: the riddle of steel)
  • ankaranin tarihi ve turistik mekani, asil ankara bunun cevresinde kurulmustur
hesabın var mı? giriş yap