• içinde yaklaşık 134 km yürüterek alacağına da pişman eden avm.

    rakibi uzunlukta bakü tiflis ceyhan ve tanap boru hatları sanırım.
  • il emniyete gidenler mutlaka buranın otoparkını kullanmalıdır. yoksa ayakçılar sizi rahat bırakmaz. koskoca il emniyetsin kendi önündeki otoparkı denetleyemiyorsun.

    alışverişlerde de ilk tercih ettiğim yerdir. çünkü mağaza sayısı çoktur. ama gezerken gerçekten yoruluyorsun. küçüklüğümde sadece migros dediğimizi hatırlıyorum. tek gelme sebebimiz mcdonald's da oyuncaklı menü almak içindi :)
  • benim için adı hep büyük migros olarak kalacaktir
  • anneler günü vesilesiyle her 250 liralık alışverişe mutfak önlüğü hediye ediyorlarmış*. hediyenin saçmalığına mı güleyim, anneye anneler gününde bile biçilen "kadının yeri mutfaktır" rolüne mi üzüleyim bilemedim.
  • kesinlikle gidilmemesi gereken bir sinema işletmesine sahip olan alışveriş merkezi. 40 yılın başında sadece 3 boyutlu izleyebilmek için gravity filmine 4 kişi gittik.

    40 yılın başında gittiğimiz için belki uzun süredir yapılıyor olabilecek bir uygulamayı da ilk defa öğrenmiş bulundum, şu uyduruk gözlükleri artık film süresince dağıtmak yerine satıyorlarmış cin fikirli arkadaşlar. neden? ne bileyim. bilet satan kıza biraz çemkirince tek argüman olarak "ama sizde kalıyor" diyebildi. gözlük numarama uygun olmadığını belirtmeye çalışırken çektiler beni oradan. ulan çalınıyor falan diyeceğim de salon çıkışı bunları toplamak ne kadar zor olabilir? kaldı ki 3 boyultu filmeler zaten daha pahalı, belli ki bu tip ekstraları zaten bilete yediriyorlar. ben her sinemaya gidecek olduğumda buna evde karar verip, gözlüğü bulup yanımda taşımak mı zorundayım?

    neyse bir 8 lira gözlüklere bayılıp, girmeden mısır alalım dedik, tecrübe tam olsun. efendim bir kova mısır aldık hepimize, tam 22 lira. yazar kasa bu fiyattan 4 lira indirim çıkardı, fakat kasiyer ablamız "kasa yazıyor ama biz tam alıyoruz" diyerek açıklamada bulundu. sevgili ablacım tabii ki kendi istediğiniz fiyatı koymakta serbestsiniz de, kasa fişi 18 lira kesildi? çok iyimiş, maliye de çok sevecek bu güzel fikirlerinizi. son olarak da kova mısırı yerken en uzaktaki kişi her seferinde eğilip yandaki arkadaşla dirty dancing yapmasın diye bir boş karton istedik. ablamız, sanki sistemi kandırmaya çalışıyormuşuzcasına talebimizi reddederken, kartonların sayıyla verildiği söyledi. sayıyla. boş kartonların.

    cin fikirli işletmelerimize ücretsiz bir trik vereyim. bu tip "sistemi kandırmaya yönelik" şeylere karşı önlem alıyor olmanız için önce ortada bir sistem olması lazım. yani bir indirim olur, bir sınırsız menü kılıklı zımbırtı olur. ondan sonra insanlar bu sistemleri suistimal etmesin diye çeşitli önlemler olur. e kova mısır 22 lira lan? 22 lira. herhalde ben tam parasını verdiğim şeyi insani bir şekilde paylaşmamı engellemenize kızacağım. (ısrar edince beyaz market poşeti verdi hümanist abla)

    neyse girdik filme, artık klasikleşen altyazısı bozuk, oranı kaymış fragmanlardan falan bahsetmiyorum, nazar boncuğu onlar, yalnız film hem başlamadan önce hem de bittikten sonra salonun ışıkları yanmadı. hiç bir ışık. insanlar zifiri karanlıkta cep telefonu ışıklarıyla falan yerlerini bulmaya çalıştılar. neden? çünkü bazı sebeplerden. çıkışta zar zor bulduğumuz çıkışta bir görevli görünce haliyle kibarca çemkirdik (credits biteli 2-3 dk olmuştu, entellektüel falan olduğumuz için bunları da izlemiştik, meğerse çıkışta yolumuzu bulalım diye akıtmışlar onca ismi) görevli arkadaş da, "geldik geldik" tepkisiyle herşeyi hemen bekleyen, sistemin kölesi olmuş biz koyun sürüsü tüketiciye gerekli insanlık dersini verdi.

    şimdi neden altı üstü bir seanslık kötü tecrübelerimi üşenmeyip deli gibi yazıya döktüm? çünkü 4 kişi, gözlükler ve biraz mısırla birlikte tam 100 lira para bayıldık bu işletmeye. insan bu kadar pahalı bir hizmetten bu kadar boktan bir ruh haliyle çıkınca deliriyor haliyle. 4 kişi bir filme daha gitseydik vermiş olacağımız parayla iki filmin de blu-ray'ini, yanına oynatıcısıyla birlikte alırdık lan. bir daha niye sinemaya gitsin bu insanlar? ki yasadışı olan alternatiflerle kıyaslamıyorum bile, filme müziğe parasını verelim ama bu mudur karşılığında alınacak hizmet?

    buraya kadar okumaya üşenenler için sakın buranın sinemalarına gitmeyin, gidecekleri kibar bir şekilde uyarın.
  • okunuşu hakkındaki geyikler bana bundan yıllaaar yıllar önce ankaraya ilk geldiğim seneyi hatırlattı, bilkent dolmuşunda şoföre "riıl'da inecek var" demiştim, hey gidi. (bkz: real hipermarket)
  • ankaranın soğuk kış aylarında çocuk ve bebek gezdirme merkezidir. ayrıca apaçileri sürü halinde avlanırken görebileceğiniz ender yerler arasında
  • ufo ile ısıtılan alışveriş merkezidir. sobayla ısıtılan alışveriş merkezi yapılana kadar en ilgincidir.
  • ankara nin en daginik avm si. bir ayakkabi almak istersin ayakkabicilar ayni katta olmadigindan kat kat gezersin. bu diger urunler icinde gecerli.
  • ankara'nın ilk avm'si değil ama bir zamanlar en büyük ve en komple alışveriş merkeziydi. ilk açıldığı zamanlar adı migros idi. sanırım 2005-2006 gibi ankamall adını aldı.

    karum'a, kocatepe beğendik'e gitmiş biri olarak söyleyebilirim ki ankamall ilk açıldığı zamandan 2005'e kadar ankara'nın en büyük ve kapsamlı alışveriş merkezydi. bir toys r us mağazası vardı ki akıllara zarar. yukarıda mükemmel bir yemek katı, kocaman d&r'ı ile ankara'ya yeni bi soluk getirmişti zamanında. şimdi ise bi yerinden bi yerine gitmek ölüm ama eski zamanların hatrına gidiyorum yine de.
hesabın var mı? giriş yap