• https://www.lexpera.com.tr/…rg801y2021n31418s202081

    hani artık çok önemli değil bu tartışmalar, belki sadece konunun uzmanları ve akademisyenleri ilgilendiriyor ancak önemli olduğuna inandığım bir iptal kararı bugünkü resmi gazete'de yayınlandı; linki yukarıda.

    buna göre, anayasa mahkemesi, çok açık bir şekilde anayasaya aykırı olarak çıkartılan bir khk'nın neredeyse tüm maddelerinin, son derece isabetli bir yorumla, iptaline karar verdi. ama bu karar oybirliği ile değil oy çokluğu ile çıktı; üyelerin bir kısmı bu açık hukuka aykırılığı görmezden gelme yolunu seçti.

    işte bu karar, bu yönleri ile bir ilk olma özelliği taşıyor; bundan sonra, son dönemlerde mahkemeye yapılan atamaların, bu tür iptal kararlarındaki etkisini birinci elden görüyor olacağız; hani türkiye zaten uzun süredir bir muz cumhuriyeti ve hukuk devleti ilkesi ile bir ilgisi kalmadı ama yine de anayasa mahkemesi, nispeten, kötünün iyisi, bir takım kararlar verebiliyordu; artık onları da veremez hale geldi; daha da devamı gelecek bu tür kararların; üstelik bu tür kararlar mahkemeye baskı ile değil üye yapısı, sayısının değiştirilmesi ve iktidarın sevdiği kararları verecek üyelerin göreve atanması ile oluyor; yani temel hak ve özgürlükleri kısıtlayanlar yürütme değil yine yargının içinden geliyor.

    hepimize geçmiş olsun; türkiye daha onlarca sene dikiş tutmayacak.
  • 1- türkiye cumhuriyeti anayasasında askeri mahkemelerin görev alanı belirtilmiştir.

    2- yapılan kanun değişikliği ile askeri mahkemelerin görev alanına giren uyuşmazlık konularının bir kısmı adli mahkemelere bırakılmıştır.

    3- yapılan bu değişiklik ile, anayasa başka, kanun başka bir şey söyler hâle gelmiştir.

    4- anayasa hükümleri ancak anayasa değişikliği ile değiştirilebilir.

    5- anayasa ve kanun hükmü arasında bir uyuşmazlık varsa, kanun hükmü iptal edilir.

    6- anayasa mahkemesi, yukarıdaki sebeplerle bir kanunu daha iptal etmiştir.

    7- anayasa mahkemesi'nin bu konuda iptal kararından başka bir karar vermesi mümkün değildir. anayasa hükmünü kanunla değiştirmeye çalışacak kadar beceriksizlik ve saflık sergilerseniz olacak olan budur.

    8- bu karara bakarak "türkiye hukuk devleti değil:(((" demek, "hukuk ne abi yea?" demektir.

    9- anayasa hükümlerinin kanun hükümleri ile aşılabildiği devletlere bütün medeni dünya tarafından "diktatörlük" denir.

    10- asker kişilerin askeri suçlardan dolayı adli yargıda yargılanabilmeleri için kanun değişikliği yapıp iptal edilince ağlamak yerine yapılması gereken şey anayasa değişikliğidir.

    11- cahil cahil konuşup adamın asabını bozmak yasaktır.
  • tamamı akepeli ya da akepeliler tarafından atanmış üyelerden oluşan, akepe tarafından yapılan anayasayı akepelilere karşı korurken akepeliler tarafından lince uğrayan kurum.

    yüce divan dersin ortamlarda kim takar ki.
  • ülkenin başbakanının saygı duymadığı kurum. kapanır yakında. hukuki değil çünkü.
  • gerekliliği hakkındaki argümanların önemli bir kısmı demokrasinin tanımından türetilir.

    demokrasi, seçilenin mutlak iktidarına değil, iktidarın sınırlandırılmasına ilişkin bir sistemdir. yasama denetiminin hukuk güvencesi sağlamadığı anlaşıldığından beri de demokratik rejimlerin teminatı anayasa mahkemeleri olmuştur.

    anayasa mahkemesinin olmadığı bir ülkede ya merkezileştirilmemiş anayasal yargı vardır ya da demokrasi yoktur.

    o hâlde, "kapatılsın" diyenler, ya merkezileştirilmemiş sistem için önerilerini sunacaklar yahut da artık demokrat taklidi yapmaktan vazgeçecekler.
  • anayasa değişikliklerini esastan inceleyen kurum. hangi siyasi görüşe sempati duyarsak duyalım, açık olan anayasa hükmüne aykırı hareket edildiğini görmemiz ve bunu dile getirmemiz gerek. zira hukuk usulü, matematik gibidir, öznel yorumlara yer yoktur.

    ''...anayasa değişikliklerini ise s a d e c e şekil bakımından inceler ve denetler.'' (türkiye cumhuriyeti anayasası madde 148, fıkra 1, cümle 2)
  • kanunlarin anayasaya uygunlugu denetimi yetkisine sahip ve bu yetkiyi 1982 anayasasi ile almi$ tek kurulu$ . 1961 anayasasi da aynen fakat istisnai bir durumda genel mahkemelere bu hakki vermi$tir . sonucta 61 ay'si esas itibariyle, 82 ay'si de tumuyle "ozel mahkeme" prensibini benimsemi$tir . anayasa mahkemesi yargi organlari icinde ozel bir statuye sahiptir . hemen bunlara bakiyoruz:

    - aym statusunde degi$ilik yapmak ancak anayasa degi$ikligi ile olur .
    - aym'nin aynen yasama organi gibi kendi ictuzugu:ictuzuk vardir . bu onun sembolik bagimsizligini simgeler .
    - aym kararlari yasama, yurutme, yargi herkesi baglar .
    - aym genel butce icinde kendi butcesiyle yonetilir .
    - aym uyelerinin suclari icin soru$turma acilmasina yine aym karar verir (baba yani) .
  • 5'in 6'dan buyuk oldugunu ogreten mahkemeymis. eh sormazlar mi adama, 193 357'den buyukken neredeydiniz diye ?
    (bkz: cumhurbaskanligi secimi oylamasi)
  • bakın abdullah gül ne demiş.

    "benim için sürpriz değil. benim söylediğim şeylerdi. yeni çıkan internet yasasının amacı zaten bütünü kapatmamak, sadece url denilen o sayfayı kapatmaktı. ama iki gereksiz müdahale oldu; onları düzeltmelerini istedim, düzelttiler. önemli olan anayasa mahkemesi’nin oybirliği ile aldığı karar. sonunda hukukun üstünlüğü bu memlekette ispatlanır. en yüce mahkeme, anayasa mahkemesi bir zamanlar siyasi kararlar verirdi. memnuniyetle görüyorum ki 17 üyenin 10’unu ben atadım, ikisini direkt atadım.17 üye, siyasi düşünceleri farklı, fakat bazı önemli kararlar oybirliği ile çıkıyor. evrensel hukuku esas alarak karar veriyorlar. bu, mahkemeye güveni artırır. benim çok gurur duyduğum bir olaydır. tutuklu milletvekilleri ve başbuğ ile ilgili karar verilirken de böyle hareket ettiler. sadece adaleti düşündüğünüzde, taraflara gözünüz kapalı olur ve böyle kararlar çıkar. kuruma güven önemlidir."

    http://www.hurriyet.com.tr/dunya/26149291.asp

    yani diyor ki 17 üyenin 17'si de aynı yönde oy kullandı.
  • halkın seçtiği bir kararın karşısında durulamayacağını söyleyerek sözde demokrasiyi savunduklarını iddia edenler tarafından linç edilmeye çalışılan yüksek mahkeme.

    demokrasiden önce insan haklarını okuyun ve bu hakların da yasal teminatlarla güvence altında olduğunu, hiçbir siyasi gücün bu hakları sınırlayamayacağı ya da ortadan kaldıramayacağı hükmü açıkça konmuştur. demokrasi de insan haklarının türevi olarak önümüze çıkmıştır. yoksa demokrasi için insan hakları değil insan hakları için demokrasi vardır. ülkemizde ise demokrasi gelecek diye insan hakları çiğnenmesine halkımız alıştırılmaya çalışılıyor ve "bu geçiş dönemi, elbette ki insan hakları da gelecek" deniyor. insan haklarını çiğneyerek, geçiş dönemi palavraları üreterek demokrasiyi falan getiremezsiniz. getirdiğiniz demokrasi saddam'ın ya da hitler'in demokrasisinden ne azdır ne çok, işte o kadardır.
hesabın var mı? giriş yap