• kesinlikle izlenmesi gereken bir film. film boyunca yok artık çok saçma falan dediğiniz anlar olursa da kesinlikle sonuna kadar izlemenizi öneriyorum.
    --- spoiler ---

    dedektife sanki ilahi bir kimlik yükleniyor gibi. şöyle ki dedektif aslında tanrı tarafından gönderilmiş ve eva smith'e bunu yaşatanların acı çekmelerini sağlayabilmek amaçlı hatta "+tanrıya inanıyor musun? -evet inanıyorum. +nasıl olur da inanırsın anlamıyorum. -çünkü insanlara inanamıyorum." repliğiyle eva'nın inançlı olduğu filmin başına ve sonuna yedirilmiş. morgdaki sahneyi hatırlarsanız dedektif eva'nın yanında görülüyor ama hemşirenin gözünden verildiğinde dedektif görünmüyor. buradan da dedektifin ilahi yanını anlayabiliriz. aslında dedektif ilahi yanıyla adeta bir zaman yolcusu gibi olaylar daha yaşanmadan intihar yaşanmadan her şeyden haberdar oluyor. şöyle de bir fikrim var eğer dedektif olaylar yaşanmadan o ailenin yanına gitmese o aile kafa karışıklığı ile hastaneyi arayıp intihar eden var mı diye sormayacaktı. ve bu intiharla hiç bir bağları kurulamayacaktı. ama şimdi intihar yaşanmadan arayarak kendilerinden şüphe ettirmiş oldular. hatta herkese ayrı ayrı fotoğraf göstermesi de oradan ayrıldıktan sonra tüm aileyi şüpheye düşürmek amaçlıydı. acaba hepimize farklı fotoğraflar mı gönderdiler ee ya eva ölmediyse diye düşünülüp hastane aransın diye dedektif tüm bunları kurguladı diyebiliriz. filmin başındaki mutluluk tablosunun film boyunca ne kadar sahte ve mide bulandırıcı olduğunu fark edersiniz. sonuç olarak filmin sonunda hayattaki adaletsizlikleri sorgulayabilirsiniz.herkesin hayatının bir şekilde başkalarıyla ilişkili olduğunu bir kez daha yüzümüze çarpar. ve kıssadan hisse tanrının bunları bildiğini düşünmenizi sağlar.
    --- spoiler ---
  • `john priestley`tarafından yazılmış tiyatro oyunudur. dünya üzerinde en çok sahnelenmiş oyunlardan biri sayılır. londra'ya yolu düşenler mutlaka görmeli. harkulade bir rejisi var. imkanı olmayanlara oyunu okumalarını şiddetle tavsiye ederim. kurgusu müthiştir.
  • sosyal psikoloji üzerine düşünmeye davet eden, kitaptan tiyatroya, tiyatrodan filme taşınmış mükemmel eser.

    basit bir şey olarak adlandırdığımız davranışların, sözlerin başka insanlar üzerinde çok derin sonuçları olabilir. sorumluluk almaktan çekindiğimiz durumlar, bir başkasının enkazına zemin hazırlayabilir.

    oyunculuk ve diyolaglar bütünüyle çarpıcı olsa da halayın başındaki adam müfettiş rolüyle david thewlis.

    --- spoiler ---

    eva smith öldü artık. ona daha fazla zarar veremezsiniz. iyilik de yapamazsınız. 'özür dilerim, eva smith' bile diyemezsiniz. ama şunu aklınızda tutun. hala bizimle birlikte geride kalan milyonlarca eva smith ve john smith var. hayatları, umutları, korkuları, acıları ve mutlu olma şansları bizim hayatlarımızla, düşüncelerimizle, söylediklerimizle ve yaptıklarımızla iç içe olan insanlar... dünya üzerinde yalnız yaşamıyoruz. bütün insanlığın sorumluluğu hepimizde. insanoğlu bu dersten sınıfta kalırsa çok yakında gün gelecek dersini etrafı ateşle, kanla ve ızdırapla çevrili şekilde öğrenmek zorunda kalacak.

    --- spoiler ---

    1080 hd kalitesinde buradan izleyebilirsiniz. an inspector calls
  • bu kadar az entryi girldiğini görünce şaşırdım açıkçası. kesinlikle izlenilmesi gereken bir film. ben bilmiyordum tiyatro eseri olduğunu filmi izlerken hep tiyatro olarak çok güzel olurdu diye aklımdan geçirdim. çok yerinde bir eser olmuş bence baştan sona soluksuz izletti kendisini.

    --spoiler--

    benim kanaatimce filmde müfettişe yüklenen asıl anlam aslında azrail. yani azrail kızın canını almak için dünyaya gelir kızın ölümü ve bunun nasıl olacağı kesindir. ama azrailin hoşuna gitmez olanlar ve bu insanlara ders vermek ister. bu nedenle onların yanına gider hepsine görünür muhasebelerini yaptırır ve normal şartlar altında herhangi bir intihar vakası olarak tanımlanabilecek adi bir vakayı adli bir vakaya dönüştürür, çünkü artık ölüm şüphelidir kız ölmeden önce şehrin ileri gelenlerinden birisi telefon konuşmaları yaparak olaya ilgi göstermiş ve baş şüpheli olmuştur. elimizde artık adli bir vaka var yani.

    ama bunun yanında azrailin bize gösterdiği çok daha önemli bir şey var, aslında odada bulunanlar kanunen herhangi bir suç işlemediler cezalandırılabilecek bir şey yok ortada onların tek cezaları toplum içerisinde ahlaki bir sorguya uğramak ve vicdan azabı çekmek olacak. işte azrail olaya müdahale ederek ve bize bu kesiti sunarak bu insanların ne kadar iki yüzlü ve fena olduklarını izleyiciye gösterir. olayın aslında yaşanmadığını sanan ailemizin en kapitalist üyeleri işledikleri bütün günahları adeta unutur ve kutlamaya geçerler işin başkaları tarafından bilinmeden toplumda yargılanmalarına sebep olmadan ortadan kalkacak olması onlar için yeterli olmuştur bile. çünkü kaşarlanmış ruhlar için sorun günah işlemek veya işlememek değildir onların tek derdi yakalanmamaktır. oysa daha genç ve çocuksu diyebileceğimiz karakterler başlı başına sadece işledikleri günahtan ötürü suçlu hissetmiş bunun toplum tarafından bilinip bilinmemesine bakmaksızın, bireye vermiş oldukları zarara üzülmüşlerdir.

    işte hepimizin bu sorguyu yapması gerekmektedir bireysel veya toplumsal günahlarımızı düşünüp bu günahlarımızdan dolayı hissetmiş olduğumuz iç sıkıntısının bir vicdan azabı mı yoksa yakalanma korkusu mu olduğunu değerlendirmeliyiz. işte filmin ana konusu budur bence günahlarımız bize vicdan azabı mı çektiriyor yoksa yakalanma korkusu mu içimizi kemiren. muhasebe çok zor. tek kelimeyle mükemmel bir eser.

    --spoiler--
  • "dünyaları istemesi, dünyalara sahip olduğunu düşünmesinden iyidir." sözünü kaptığım, muazzam film.
  • ulan film iyi hoş da çok tahmin edilebilir, aşırı tesadüfler üzerine kurulmuş bu kadarı da fazla gibi yorumlar yaparken filmin son 10 dakikası beni bambaşka bir düşünceye saldı.

    --- spoiler ---

    bence filmin sonundaki telefon gelip, bir kız intihar etmiş haberi verilmesinden önceki kısmı yani ilk sorgu sahneleri tamamen hayal ürünü. yani aslında ne böyle bir sorgu var ne de sorgu sonrasında dedektifin sahte olduğunu anladıkları telefon konuşması yapılıyor. yaşananlar kişilerin aslında iç hesaplaşmaları ve bu nedenledir ki aslında dedektif, kızın intihar ettiğini bilmiyor bile dolayısıyla engel filan da olamıyor. olay olup bitiyor, dedektif bunu haber alıyor, ailenin telefonu çalıyor ve işin gerçek kısmı o anda başlıyor. öncesinde yaşanan herşey aslında kişilerin içlerindeki hesaplaşma.
    --- spoiler ---

    belki de çok yanlış anladım bilemiyorum ama aksi halde olursa mevzu çok kopuk olur gibi geliyor bana.
  • kitabı okuduktan sonra belki oyunun kaydedilmişi vardır düşüncesiyle araştırınca aslında filminin de olduğunu görünce izledim, oyun kadar etkileyici olmasa da bence gayet güzel bir film olmuş, ufak bir 12 angry men havası var. sıkılmadım demek yanlış olur zira filmi izlerken gayet basit bir sırayla olaylar anlatıldığı için bir sonraki sahneyi tahmin edebiliyorsunuz ama izlenmesi gereken filmlerden birisi olduğu gerçeğini değiştirmiyor.

    http://www.imdb.com/title/tt0047119/
  • bayıla bayıla dinlediğim radyo tiyatrolarına zihnimde eşlik eden görüntüleri, bir başkasının gözüyle görebildiğim için farklı bir tat bırakmış film. gecenin yarısı tuhaf bir keyifle kendi kendime uydurduğum evler, sokaklar, insanlar benzeyen ve benzemeyen halleriyle ordaydı. film de tipik radyo tiyatrosu kurgusuna rağmen hem sürükleyici hem etkileyiciydi.

    bu dünyada yalnız değiliz.
  • nefis bir radyo tiyatrosu versiyonu bir komiser geldi adıyla google'dan bulunabilir
  • türk versiyonu için
    (bkz: yüzleşme)
    (bkz: #13846872)
hesabın var mı? giriş yap