• filmlere bes uzerinden not verilen cizelgelerde avrupa filmlerine kafadan iki yildiz fazla, amerikan filmlerine ise yine kafadan iki yildiz eksik vermeyi entellektuel bilincin gostergesi sayan film elestirmeni
  • facebook'unda seçim akşamı "oy ver oy ver dediniz, oyuverdiler :)" şeklinde paylaşım yaparak hem kalitesini, hem espri yeteneğini hem de star gazetesinde mutlu mesut nasıl çalıştığını pek güzel göstermiştir.

    he ablacım oyuverdiler. afedersiniz rum ermeni diyen adamlar.... neyse ya...
  • biraz önce bir zamanlar anadolu'da için şunları yazdığını gördüm :
    "bir zamanlar anadolu’da”yı aşırı uzun ve haddinden fazla muğlak buldum. kendimi sanat filmi izlerken sıkılan geniş kitleden biri gibi hissettim. bu da benim “mayıs sıkıntım” oldu!
    filmin meselesine odaklanmak şöyle dursun makyaj ve devamlılık hatalarına takıldım. bir gece boyunca karanlıkta bozkırın ortasında bir cesedin gömülü olduğu yeri arama çabasının absürdlüğü bir yere kadar ilgimi çekti... ancak bir cinayetin anatomisini kendi varoluşsal bunalımları üzerinden irdeleyen burjuva temsilcileri savcı ve doktorun taşra hayatına bakışı mizantropik geldi bana. "
    link

    yazmayayım dedim ama tutamadım kendimi. yahu taşra üzerine ne okudun, ne izledin, kaç defa gerçek bir anadolu taşrasında bulundun da ceylan'ın oluşturduğu bu karakterleri ve haliyle ceylan'ın taşraya bakışını mizantropik buldun. şu sığ yorumu bir sinema eleştirmeninin yaptığına inanmak istemiyorum. kendisine naçizane tavsiyem tanıl bora'nın derlediği taşraya bakmak kitabını mümkünse okuması, en kötü bir göz gezdirmesi. zira tanıl bora nuri bilge ceylan filmlerinin bu ufuk açıcı derlemenin ilham kaynağı olduğunu belirtmektedir. bir de şükrü argın'ın film hakkındaki şu yazısını tavsiye ederim. link

    edit
  • tüm eleştirilerini
    sağlam temellere oturtan
    güzel eleştirmen.

    avrupa'yı abd'yi iyi bildiği için
    kraldan fazla kralcı olmak heveslisi değildir.
    kimilerinin sinema zevki onunla uyuşmayabilir
    ve bundan daha doğal bir şey olamaz.
    ama sırf bu yüzden sevilmemesi tuhaftır.

    çokbilmişlik yaptığı doğrudur.

    evet, ama çok da biliyor zaten.
  • geçen gün programın dvd kuşağında donnie darko'nun adı geçti, alin ablamızda bu vesileyle tarantino'da göremediği dehayı richard kelly'de gördüğünü bildirdi. bu açıklama bende de bir kaç taşı yerine oturttu, ferrari'nin performansını beğenmediğim için opel astra kullandığımı, süper modellerle gösteriş yapmamak için normal kadınlarla beraber olduğumu ve bir sarayın temizliği zor olacağından 3 oda 1 salon bir evde yaşadığımı fark ettim.
  • entellektuel gencligimin adile teyzesi olmus bir insandir kendisi.
    aksam eve yorgun argin gelinmistir, ahana hitchcock var trt2'de diye acilir, ama ne gezer, sadece bu abla atilla dorsay'lan durmaksizin konusurdu, ben de nasil olsa ayaktalar, atilla'nin romatizmasi vardir, yorulunca filmi baslatirlar umidiyle beklerdim, ama ne mumkun daha technicolor yazisi gorunmeden bunye dayanamayip uykuya dalardi. sonra ister kuslar goz gagalasin, travestiler kuvet bassin...
  • son iki yıldır sevgilisi olduğundan ailecek şüphelendiğimiz sinema şeysi. söyle ki: eskiden michael haneke bir tarkovski iki gerisine salla s.ki zihniyetindeyken son zamanlarda şabalak romantik komedileri pek bir beğenir oldu kendisi.
  • altın portakal'daki sansürle ilgili yazısında hiçbir şey yoktur. yani gerçek anlamda yazıda hiçbir şey yoktur. nası bu kadar hiçbir şey olmaz lan bir yazıda.
  • tarafsız bölge'de iki saati a$kın sürede yapılan beyanatların tamamından daha güzelini on dakika içinde yapmı$ ki$i. ne kadar açıklanırsa açıklansın, 49 milyon ki$inin hrant dink'i gene yanlı$ anlayacağını söylemi$ bunu forward mail fenomeni ile ili$kilendirmi$tir. "fw: fw: vatanımıza/dinimize hakaret" ve bir türlü çıkaramadığımız süper gizli madenlerimizi haber veren postaları, türk filmlerindeki bir dost imzalı mektuplara benzetmi$tir. filmlerde bilindiği üzere mektubu okuyan koca, masum karısını vurur...
  • şenay aydemir'in, hükümetin star gazetesi'nde yazan alin taşçıyan'ın altın portakal'daki sansür meselesiyle ilgili yazdığı yazıyla ilgili değerlendirmesini şuradan okuyabilirsiniz.

    --- spoiler ---
    biz bu dili biliyoruz. “bunlarrr” diye başlayıp herkesi, her şeyi aynı kabın içine koymaya çalışan, kendisi gibi düşünmeyenleri ‘birilerinin oyunuyla gaza getirilmiş’ kitleler olarak gören ‘egemen’ bir dil bu. belki de asıl sorun, bütün sektör bunun açık bir sansür olduğu konusunda birleşmişken bunu görmezden gelen dilin arkasında yatan şeydir.
    --- spoiler ---
hesabın var mı? giriş yap