• (6 haziran 1799 / 15 subat 1837)
    ruslarin en buyuk yazar ve sairlerindendir. ruslar, dunyayi guclu, atesli ve nazli rus ruhuyla kavrayamayanlarin, puskin'i eksik anlayacaklarini dusunur. puskin karisinin onurunu korumak icin bir duelloda oldurulmustur.

    olumunden 100 yil sonra acilip yayinlanmasini istedigi gizli gunce isimli kitabinda, insanlari hayrete birakmistir, inanilmaz derecede kadinlara duskun, tum sevgililerini kiskanan, karisi icin duello ederken cok genc yasta olmus birisidir..
    gizli gunce kitabindan birkac ozlu lafini derledim :

    kadinlar hakkinda ogrenilenler arttikca,onlarin genellikle karsilastirilmalarinin anlamsiz oldugunu anlarsin. birinin digerinden daha iyi ya da daha kotu olmadigi yonundeki dusunceler ikna edici hale gelir. tanidigin her kadin yeri degistirilemez bir kadindir ve hicbir ask yok olmaz ve sonsuza dek icinde seninle kalir. yani boylece her kadin unutulmazdir.

    es ve sevgili arasindaki farklilik; sehvet olmadan yataga gitmenizdir.
    evlilik bu yuzden kutsaldir, cunku sehvet gitgide ondan disarida tutulur ve iliski yalnizca arkadasca, hatta kayitsiz ya da genellikle dusmanca bir hal alir. sonra ciplak beden bir gunah olarak dusunulemez, cunku artik cekici degildir.

    her kadinin islak disiliginin kendi gizi vardir. onu duzmeniz sizin tum gizi cozdugunuz anlamina gelmez. yani gecirmek icin cildirdiginiz vajinayi elde ediyorsunuz ve size gizi kuyrugundan yakalamissiniz gibi geliyor! ama hayir, ilginiz zamanla tadina doyamadiginiz vajinadan kayiyor ve baskasina bakiyorsunuz. giz zaman zaman kendini hatirlatir, es yeniden arzulanir, duzulur. am bir gece icindir ve sonra tutku yeniden mesru olmayan hedeflere yonelir.

    kadinlar sahtekarca,sosyete hanimefendileri istemiyormus gibi, fahiseler duzer gibi verirler.

    mutlulugun iki bicimi vardir.biri bir kadina sabirsiz bir halde umutla giderken ve digeri bir kadindan ve tutkudan kurtulmus olarak geri donerkendir.

    bir erkegin arzulari guclendikce “kadin” kelimesini “vajina” keimesinden ayirmasi zorlasir. erkege vajinanin yaninda kadinin varligindaki herhangi bir seye gozlerini actiran tek sey tatmin edilmis arzudur. iste bu yuzden zeki kadin ilk olarak erkegin hayalini vajinasindan kurtarmak icin kendisini verir. boylece vajinaya doymus bir halde kadinin sahip oldugu akil,yetenek,nezaket ve tum guzellgini takdir edebilecek hale gelir.

    ...cok yavas yerlestirmistim ve polinka bacaklarini omuzlarima atmak zorunda kalmisti. “boyle genis omuzlara sahip olmaniz cok guzel lordum!” diyen oydu. ve ben kadinlarin neden dar omuzlu erkeklerden hoslanmadiklarini ogrenince carpilmistim.
  • olumu de eserlerine yakisacak derecede dramatik olmus sair ve yazar.

    zati muhteremin, moskovanin en merkezi yerlerinden olan, bizim istiklal caddesinin muadili arbat sokaginda bir evi vardir; bu evin karsisinda da, olumunun bu kadar dramatik olmasinin nedeni olan karisinin ve kendisinin yanyana heykelleri vardir. bu durumun bu kadar ironik olmasinin nedeni sudur efendim:

    kadinlara epey duskun olan ve bohem hayatini hakkini vererek yasamis olan puskin, 18 yasinda guzel bir kiza tutuluyor ve yildirim askiyla evleniyorlar. sanirim st petersburgdan kalkip arbattaki o eve tasiniyorlar ve 3 ay boyunca mutlu mesut yasiyorlar, fakat sonralari gonlunun bu sefer ota degil boka konmus oldugunu farkeden puskin, yeni tatlar pesinde petersburga geri donuyor.

    bu siralarda (evet burada artik turk filmine donuyor iyice) guzeller guzeli kiza, fransiz ordusunda gorevli bir subay yazmaya basliyor. dante isimli bir subay bu ve tesadufe bakiniz ki, puskinin uvey kardesi.

    evet bu ikilinin arkadaslik ayagina yeseren iliskileri bambaska "ayaklara" yelken acinca, puskin dostlarindan bir dost imzali bir suru mektup almaya basliyor. kiskaniyor cildiriyor ve en sonunda, sozluk yazari olmasi muhtemel birinden, "boynuzlular diyarinin kralina merhaba" diye baslayan bir mektup alinca iyice dellenip moskovaya donuyor.

    bu noktada her erkegin hayatinda en az bir kere karsilastigi dilemmaya dusuyor. disi, baska kabileye mensup daha guclu bir primat tarafindan elinizden alinmak uzeredir ve siz, ormanin kurallari geregi birseyler yapmak durumundasinizdir. dayak mi daha kotudur yoksa maymun atalarimizin biraktigi erkeklik mirasina bok surdurmek mi diye dusunurken, karsi tarafin filmlerdeki gibi "aferin genc, tuttum seni, delikanli cocukmussun" demesi umulur.

    fakat profesyonel bir asker olan dante, puskin tarafindan onurunu korumak amaciyla duelloya davet edildiginde, bu babacanligi gostermemis, duelloyu kabul etmistir. dogal olarak puskin kaybetmis ve aldigi yara yuzunden iki gun sonra vefat etmis. iste karisiyla yanyana goruldugu o heykelinin anlattigi hikaye budur.

    en azindan yasarken guzel yasamis, hayattan zevk almasini bilmistir. car karsiti isyankar bir yazar olmasi onun cok isine gelmis, cunku car bu adami oldurmek ve bir kahraman yaratmak yerine, kontrol altinda tutabilmek icin mutemadiyen onu balolarina davetlerine cagirmis, aristokrasinin icine sokmustur. puskin bir yandan kendi cikari ugruna kendisine bu kadar comert davranan carin davetlerini kirmazken, bir yandan da elestirilerini dozunda da olsa surdurmus, sevenlerini kirmamis.

    bu tip elestirilerinin yaninda ozellikle hayatinin son yillarinda, kendi yasaminda eksik olan ve erdemler olarak tanimlayabilecegimiz ozellikler uzerinde yogunlasmis eserler uretmistir. ornegin yuzbasinin kizinda, eksikligini hissettigi bu tip ozellikleri cesitli karakterlerle vurgulamis, onlara zayifliklar da eklemeyi unutmamistir.
  • yanlis hatirlamiyorsam* bir siirinde

    "genc kizlarin gozyaslari sabah ciyine benzer,
    gunes acar acmaz ucup giderler"

    gibisinden yuce bir laf etmis, ruslarin siir deyince akillarina ilk getirdikleri isim
  • (bkz: seviyordum sizi)

    bilmemkaçyüz kıta boyunca aynı hece ölçüsü ve ritmle evgeny onegin'i yazmış kişi. rusça'da sözcüklerin anlamı vurguyu nereye koyduğunuza bağlı olarak değişebilir. bundan da başka sözcükler vurguları doğru konduğu sürece anlam kazanırlar, ve pushkin five foot iambic verse'le yazmıştır genelde, bu da mısradaki her çift sayılı hece vurgulu her tek sayılı hece vurgusuz demektir. bu noktada kafası karışmış olanlar olabilir; adam dahi bildiğin.
  • ey güzel ülke! uzak ülke.
    ey bilmediğim ülke!
    ne kendi isteğimle geldim sana,
    ne de soylu bir atın sırtında.
    beni bu yiğit delikanlıyı,
    gençliğin ateşi sürükledi sana.
    bir de başımdaki şarap dumanları..

    ataol behramoğlu'nunçevirdiği, nadir göktürk'ün bestelediği tanju duru'lu, emin igüs'lü ezginin günlüğü'nün seslendirdiği, yukarıda yazılı dizeleri yazan rus şair ve yazar..
  • puşkin denildiğinde herkes gibi benim de ilk aklıma gelen "yüzbaşının kızı" isimli eseri olur... ama bence "insan üstü bir anıt diktim kendime" çok daha iyidir...
  • lenin devrimden sonra üniversiteleri ziyaret ediyormuş. onlardan bir tanesinde öğrencilere sormuş: "söyleyin bakalım gençler, puşkin okuyor musunuz?" gençler cevaplamış, "hayır o burjuvanın teki, biz mayakovski okuyoruz". lenin de şöyle demiş; "ben puşkin okumanızı tercih ederim" demek ki lenin de suntadan değilmiş, şiirden falan anlıyormuş bir parça.
  • "seviliyordu..enazından
    kendini mutlu sanarak
    yüz defa mutludur,inanan
    aklına dizgin vurarak.."
    yevgeni onegin den..
  • strelnikov'un '"baş eğ ey kafkasya, general bilmem kim geliyor" tarzındaki şiirleriyle biz çerkeslerin nefretini kazanmış bir şairdir kendileri.' yorumunu yazmasını sağlayan şiirlerini zamanında rus ordusuyla erzurum'a kadar süren seferde seyahat ederken baskı altında, zorla yazmış olan şair.
    o dönemde kahramanlık destanları düzmeleri için ordularla beraber yönetim yanlısı şair ve yazarların da seferlere götürülmesi adeti vardı. yönetim yanlısı olmayan puşkin de bir takım politik komplo ve tehditler sonucu bu sefere katılmak ve o şiirleri kaleme almak zorunda bırakılmıştır. daha sonra yazdığı, kahr..tam adını hatırlayamıyorum ancak "erzurum yolunda" gibi bir şeydi, güncemsi kısa romanında bu olaylardan ve sefer sırasında yaşadığı deneyimlerden bahsetmiştir.
  • bu adamin neden yerlere goklere sigmadigini anlamak icin ya da neden yerlere goklere sigmayacak yazarlarin puskin hakkinda guzel bir ruyadan bahseder gibi konustuklarini anlamak icin siirlerini orjinal dilinde okumak, okuyabilecek kivama gelmek, gerekir.
    oyle ki koca rus dili sanki bu adam onunla siir yazsin diye bulunmus.
hesabın var mı? giriş yap