aynı isimde "akrep (dizi)" başlığı da var
  • etrafını ateşe verince kendini öldürdüğü rivayet edilen hayvan. yalnız bu bilgi neden kimsenin kafasını karıştırmaz bilmem. eğer akrep ateşten kaçmak için kendini öldürüyorsa, buna intihar etmek denir. islam dininde intihar edenlerin cehenneme gideceği belirtilmiştir. müslüman bir ülkede yaşayan akrep nasıl olur da intihar etmeye cesaret eder?. cehennemde ne yapacağını hiç düşünmez mi?. eğer bilgisizse, bu konuda bilgilendirilmesi gerekmektedir. zira cehennemde her yerde ateş... sok babam sok nereye kadar?

    ayrıca akrep burçlarının çok iyi seviştiği söylenir... ama sok babam sok nereye kadar?
  • ayak altında görüldüğünde direkt paniğe yolaçan ve ele bir balta,bir ingiliz anahtarı ve bir de çekiç alınarak direkt cenge girilen mahlukat-ül böcektir kendisi.

    sol ayağımı soktuğundan $üphelenmekteyim.

    sanırım kedimi de soktu.biz burda ölüyoruz.ambulans çağırın en iyisi.
  • mavi rengi ateş sanan ve mavi boyalı yerlere yaklaşmayan bir canlı. bu yüzden doğuda, akrebi bol olan yerlerde, evler, kapılar, bacalar falan hep maviye boyanıyor akrep girmesin diye. yatakları yüksekçe yapıp, çivit mavisine boyuyorlar, çevresine de su dolu leğenler koyuyorlar (suya da gelmiyormuş). hafif pinti arkadaşlara mavi cüzdan hediye etme hadisesi de bu durumdan ortaya çıkmış*.
  • bir de hikayesi vardır bu arkadaşın:

    akrep bi bakıyor ki sel geliyor, e ama yüzemez ki? tırmanabileceği kadar tırmanıyor. ama sular yükseliyor, ne yapsa kurtulamayacak. o sırada oradan geçen irice bir kurbağadan yardım istiyor. kurbağa şüpheli, güvenemiyor.

    -ya beni sokarsan? ben seni nasıl sırtıma alırım?

    -alırsın tabii

    diyor akrep.

    - hayatımı kurtaracaksın, nasıl sokarım seni?

    kurbağa bunu akla yakın buluyor, akrebi sırtına alıyor, tam o anda da vuruyor akrep iğnesini. kurbağa şaşkın:

    -bunu neden yaptın? bak, şimdi sen de öleceksin?

    cevap net:

    -elimde değil, doğamda var bu benim*.

    böyle de kalleş derler, bilmem artık.

    huylu huyundan vazgeçmiyor demek ki.

    (hikayenin doğru versiyonu için saruman'a teşekkürlerimle)
  • hem çok fazla zarif hem de çok tehlikeli olduğu o kadar belli olan birisidir ki, yardımıyla küçük çocukların büyüyünce nasıl biri olacağını tespit edebilirsiniz.

    ufak bir çocuk alıp akrep gösteriniz, hayranlık duyuyorsa hem estetik hem de mekanik algısı yüksek bir çocuktur, seviniz. bir yandan da çekiniyorsa, tehditleri de akrebin şekline bakarak sezebiliyorsa, on numara bir çocuktur, bayılınız.

    akrebe bakınca en ufak bir ilgi alaka göstermeden kafasını başka yöne çeviriyorsa maldır, annesinden boşanıp çocuğu da ona veriniz. istedikleri kadar da nafaka veriniz, kendinizden uzak tutunuz. böyle çocuk olmaz olsun. mal!
  • bir kaynaktan edindiğim bilgiler doğrultusunda çevresi ateşe verildiğinde kendini zehirleyerek öldürdüğü düşünülen bu canlılar, aslında ısıya çok duyarlılarmış. dolayısıyla bu ateş çemberinde ısıdan eşit yönlü en uzakta kaldıkları yer olan çemberin merkezinde dururlarmış. daha sonra vücutlarında salgıların bozulması ve su kaybından öte gelen bir büzüşme gerçekleştiğinden tüm uzuvlarını, haliyle iğnesini de gövdesine doğru çekiyormuş ve biz, bundan ötürü akrep kendine iğnesini batırarak kendini zehirliyor sanıyormuşuz. halbuki doğadaki her canlının kendi zehrine karşı bağışıklığı varmış. öyle.
  • dün akşam saatlerinde gidecek yeri olmayınca evimize yerleşmeye gelmiş hayvan.

    akrep deyince bile irkilen bir insanım ben hali hazırda. kendisiyle karşılaşınca ki 2 kere yüz yüze görüşme yaptık bugüne kadar, çığlığımın karşı yakadan bile duyulabildiğini düşünüyorum. hayır öldürebilecek kapasitem de yok. o kadar yakınına yaklaşamam bile. yavru olduğunu tahmin ettiğim bir tanesi mutfak lavabosuna düşmüş, girmiş her ne haltsa. neyse çeşitli çalışmalarla bunu ablam sevmediğimiz bir komşusunun bahçesine öteledi. buraya kadar bir anlık kalp sektesi, bağırmaktan kısılan ses , eyvallah dedik bitti.

    fakat akrebi akrep yapan bundan sonrası kanımca. internette gezinmeye başladım. akrep nedir, kimdir, çocukluğuna inelim, hobileri nelerdir filan araştırıyorum. her herde yok tek gezmezler, yok karısı varsa koca da çok uzaklaşmış olamaz, yavrusu varsa anası koynunuza girer, bacısı götünüzü yer, bacanağı yastığın altındadır. arkadaş evden giderken arkasında bu kadar korku bırakabilen bir başka hayvan görmedim ben. resmen evden atılmasının intikamını alıyor hayvan.

    yatağa oturdum bilgisayar önümde üç saniyede bir, "yanı kontrol et, ayy kolumda bişey yürüdü, bacağımdan bişey geçti, götü kontrol et arkadan sıvışmasın" diyerek silkelendim durdum bütün akşam. dışardan gören üç saniyede bir horona duruyorum sanacak. kaşıntı bir yandan, panik bir yandan ne huzur kaldır ne uyku. işte akrebi akrep yapan bence bu. geride bıraktığı huzursuzluk, korku, panik, her el attığın yerde bir şeyin elini ısırma ihtimali, ayakkabı giyerken sallamadan giyememe alışkanlığı, yastığı, yastığın içini, yatağın altını devamlı kontrol etme manyaklığı. iş yerine geldim hala tetikteyim. koluma sinek konsa horona duruyorum.

    gerisin geriye eve getirip ev köy kurasım var hayvana, sırf gözümün önünde ailecek yaşasınlar diye. işte öyle bir hayvan. tüm namını hak ediyor sonuna kadar.
  • mirketlerin sosyal yaşam konusunda çok iyi olduğunu biliyorum. elemanlardaki bakıcılık, hısım akraba sevgisi, ebeveynlik, komün halinde yaşama, birbirine destek olma, arka çıkma, vb. yapılar henüz insanlarda yok, o derece. sırtlanların grup halinde baskı uygulayarak aslanı, leoparı yıldırması, çitaların sürünün en zayıf olanına saldırması, bizon sürüsünün gençleri korumak için geride yem olarak hasta, yaşlı üyelerini bırakması, vb. sürüyle hayvan zekası örneği sayabilirim size. çoğu zaman biz insanlarda olmayan şeyleri onlar da görüyoruz, mesela suyun içinden tükürüp yukarıdaki örümceği suya düşürüp yiyen balık var, bunu yaparken de suyun, havanın kırılma indislerini hesap edip ayarlama falan yapıyor.

    ama dönüp bir de akrebe bakıyorum, şaşırıyorum arkadaş. etrafına bir ateş çemberi yapıyorsun elemanın tak diye sokup kendini öldürüyor! bu mu yani? akrep zekası bu mu? bu mu yapabildiğin? durumlar karşısında aldığın tavır, mücadeleci yanın bu mudur? ateşi gördün, tak vur iğneyi öl.

    tuh allah belanı versin senin ya, bir de dövmeni falan yaptırıyoruz senin basiretsiz orospu çocuğu.
  • baş havlumdan çıkmış psikopat. duştan sonra havluyu alıp başımı bir güzel kuruluyorum. birden önce koluma, oradan da yere bir şey düşüyor. küvetin içine bir bakıyorum ki akrep. anadan üryan bir şekilde banyodan çıkmam 2 saniyeyi bulmuyor.

    bu nasıl psikopat bir canlıdır arkadaş. kıyafetlerin içine girer, ayakkabının içine girer, eline sokma ihtimalin olan yerlere girer. sanki içinden "seni tenhada kıstıracağım" der gibi. baş havlusunda ne işin var senin abicim? baştan sokunca felç riski olduğunu bildiğin için mi böyle atraksiyonlar yapıyorsun. duvarda falan görsen vurup öldürürsün de ayakkabının içindeki, kıyafetteki akrebi nasıl göreceksin arkadaş. sanki kasıtlı yapıyor pezemenk. bir de akrep öldürmez diyerek ortada dolaşan andavallar var. akrep bal gibi de öldürür, hem de erken mudahalede bulunsanız bile. cinsine göre, insana göre değişiyor fakat sokar sokmaz doktora gittiğiniz zaman bile duruma göre kurtulamama ihtimaliniz olabiliyor.

    afrika gibi yelerde sinek gibi olağan karşılanıyor. geçenlerde bir belgeselde izlemiştim. adam belgeselci ve ailesiyle birlikte mustakil evde oturuyor tropik bir bölgede. çocuğu banyo yaparken akrep, su dolu kuvetin kenarına gelerek bekliyor. sonra suyun kenarına yanaşan bir oyuncağı görünce hemen üstüne biniyor namussuz. oyuncak yavaş yavaş çocuğa doğru geliyor minik dalgalarla ki aile farkediyor. bunların hepsi de videoya çekilmiş tesadüfen. anlayacağını bilsem, "derdiniz ne kardeşim sizin familyanın?" diye sorarım. boşuna dememişler götü yere yakın olandan korkacaksın diye.
  • loomis adlı bir akrebim vardı sineklerin gözleri ve bacakları dışındaki bölümlerini severek yerdi. sanılanın aksine 4 kıskaçları var iki tanesiyle tutar ağzının yanındaki iki tanesiyle parçalayıp koparttıklarını ağzına tıkar. iki gün nefes tutabilir 3 ay birşey yemeden durabilir. radyasyonu iplemez. kabuğu o kadar kalındır ki insan boyutunda olsaydı kırmak için oksijen kaynağı kullanmanız gerekirdi
hesabın var mı? giriş yap