• lan arkadaş millet iş görüşmesi için geldiği şehirde direkt sanat camiyasıyla temasa geçiyor, kavga ediyor, saman ye doymazsan beni ye tarzı tartışmalara giriyor. bize de düşe düşe saat satan zenciler düşüyor. oğlum bu hayata bir sıfır yenik başlamışız ötesi yok.
  • türkiye'deki kalitesizliğin bir diğer simge ismi.

    mizahı kamera önünde şebeklik yapmak sanan, genel kültür düzeyi düşük, " enüşte nabün yeaaaa" gibi şive saçmalıklarıyla filmden filme koşan boş adam.

    iyonya'dan, frigya'dan, hititler'den tutun da bizans'a, selçuklu'ya, osmanlı'ya kadar yüzlerce uygarlığın yaşadığı ve birçok kültürün biriktiği bu topraklarda böyle kalitesiz tipler ne ara yıldız oldu anlamak mümkün değil. böylesine bereketli bir coğrafyanın insanlarındaki ucuzluğa bakıp üzülmemek işten değil.

    şekilden şekle girip maymunluk yapmanın adı mizah oldu, bunu yapanlar da usta mizahçı. halbuki bu ülkede devekuşu kabare vardı, hem ülkenin halini anlatır hem de gündelik yaşamdaki gülünç unsurları zekice işlerlerdi. bir demet tiyatro aynı şekilde ustalıkla yazılmış ve siyasetten günlük yaşama kadar birçok konuyu güzel söz oyunlarıyla işlerdi, bunun gibi nice oyunlar, filmler vardı. oyuncular da bunun gibi kültürsüz boş tipler değildi, metin akpınar'dan nezih tuncay'a, nevra serezli'den cihat tamer'e, demet akbağ'dan erdoğan dikmen'e..

    bir de bu şebeklerin filmlerine bakıyorsun, böğürme, anırma, küfür, saçma sapan danslar, abuk subuk hareketler. gerçi ülkenin başına bak ki halk sana fikir versin, bunun gibilerin mizahçı anılmasına niye şaşırıyorsam..

    ekleme : bazı arkadaşlar yukarıda yazdıklarımdan " rol yapamıyor" dediğimi çıkarmış. okuduğunuzu önce bir doğru anlayın lütfen. kendisi rol yapabiliyor, örneğin şahan gökbakar da rol yapabiliyor. sokakta görebileceğiniz sıradan bir öküzü gayet güzel canlandırıyor. ama mizahı kaliteli değil. biraz perspektifinizi genişletin, mizah ne demek biraz araştırın öğrenin. " ben çoh seviyom çoh ğomik yüzünü süper buruşturuyor tömöm mööö " diye bağırmadan önce tiyatro sanatını, sinema sanatını bir inceleyin. bu memleket batıyorsa " ben seviyorum o zaman kaliteli lan " diyen ucuzcu tahammülsüz anlayış yüzünden böyle. sanatta da siyasette de, sporda da ülkenin durumu bu.

    ekleme 2 : bazı yazar arkadaşlar " senaryoyu o yazmıyor ki, sen daha aradaki farkı bilmiyorsun " diye itham etmişler. mizahçı olmak sadece yazmak demek değildir, bunu bir öğrenelim. metin akpınar demiştim, oynadığı oyunlarda senaryolar kendisine ait değil, fakat söyleşi ve konuşmalarında nasıl bir mizahi altyapısı olduğunu rahatlıkla görebilirsiniz. ek olarak bir oyuncu, hiçbir senaryoda zorla oynamıyor. o yüzden senaryo zayıf diye oyuncuya " ama o ne yapsın "demek çocukça bir savunmadan öteye gidemiyor. keza sadri alışık da öyledir, sinema camiasında en çok eleştirildiği nokta zayıf senaryolu filmlerde oynamakken, kendisi o zayıf senaryoyu ayağa kaldıran kişidir ve senaryodaki tipe "kendinden katar ". zaten bu oyuncuyu savunurken " toplumun anlayacağı işler yapmayı bilerek tercih ediyor " şeklinde vahim bir ifade kullanarak arkadaşın kendi cebini sanatsal etkinlikten, mizahtan, kaliteden çok önde göstermişsiniz, ben bunun üzerine bir şey diyemiyorum. sanatçı topluma ışık olmakla, toplumu ileriye götürmekle yükümlüdür, toplumun eksik taraflarını kendi hesabına kullanarak rant sağlamak ve zaten aşağıda kalmış düzeye ayak uydurarak yolunu bulmak başka bir meslek grubunun işi. "sanat toplum içindir " kavramı bunu ifade etmiyor.

    son olarak bu arkadaşı mimik ustası olarak gören yazar arkadaşlar en temelinden metin akpınar, nejat uygur, şarlo izlesin bir zahmet. belki her vasata usta deme hastalığı bu yolla biraz olsun törpülenir. usta olmak bu kadar mı kolay artık?
  • tanırım,ahmet kural pırıl pırıl çocuktur.
    sinan engin 22.12.2014
  • hakikaten doğruysa a.k senin yaptığın şey çok ayıp.

    ben sıramı savdım agalar.

    beni de bulmasın durduk yere notu : a.k= ahmet kural
  • hakkında yazılanların hepsini okudum ve karar verdim, mal mısınız olm siz ya? başka işiniz yok mu sizin amk? gidin dolaşın için falan amk ne biliim, birbirinin aynı bi torba entry girilmiş hala ahmet kural bilmem ne.
    ha sikeydim çenenizi ya.
  • arda turan adamlığı yolunda giden soytarı. silah alıp, sıla'nın evini basıp; sana vurdum, sende beni vur demesini bekliyorum.
  • ama çok aşık bakıyüür,
    ama çok yahuşuklu,
    ama çok espiriliy,
    ama ama
    ...

    hödüğün tekiymiş işte.
    yüz verdik ayıya geldi sıçtı halıya hesabı.
  • süper taraflı anlatılan bir hikayeye konu olmuştur. olayın anlatılışı şu şekilde:

    >> tanışma faslı, ters bakışlar vs ve diyalog:

    ahmet kural: oha bu beni sevmedi, ben döverim lan bunu?
    ahmet kural: neden bana uyuz oldun neden beni sevmedin lan?
    mademoiselle: hiç mütevazi değilsin, göründüğü gibi değilmişsin (gibi bir cümle)
    ahmet kural: eee neaaapcan??
    mademoiselle: ekşiye yazcam
    ahmet kural: yapmazsan o.ç'sun orda benim 10 tane hesabım var, seni bulurum ve amına koyarım hepiniz anca orda oturup millete giydirin amına koduklarım
    ahmet kural: salak, aptal,manyak,gerizekalı
    mademoiselle: (tebessüm) peki, bul
    ahmet kural: (su fırlatır)
    3. kişi: aman gözünü sevim cevap verme, alkollü zaten görmüyonmu?

    >> mekan terk edilir.

    şimdi tabi bir olaylar yaşanmıştır da, olayın birebir bu şekilde gerçekleşmesi, yani anlatılmaya değer her şeyin bunlar olması mümkün değil. bir defa hikayede suserin haksız olduğu öne sürülebilecek her türlü detayın ayıklandığını görüyoruz. hikayeyi eksiksiz ve hikayedeki tüm diyalogları birebir doğru kabul etmemiz halinde, suser kahramanımızın süper cool, karşısındaki meşhur biri bile olsa lafını sakınmadan çat çat had bildiren, isterse kodu mu oturtacak fakat efendiliğini bozmayan hayran olunası bir kişilik olduğunu ve lakin ahmet kural'ın takribi 14 yaşında, okulda herkesi döven şişman ve aynı zamanda ayyaş bir ergen olduğu sonucuna varmamız gerekiyor.

    olay yalandır falan demiyorum, ahmet kural tamamen haksız, suser de tamamen haklı da olabilir, fakat hikayenin çok subjektif ve aşırı derecede tek taraflı, bir "ahmet kural'ı ekşide rezil etme" amacı güdüldüğü, bir "ozan güven rezalet çıkardı" tadı yakalanmak istendiği açık. ahmet kural'ın hesaplarından biri olarak birazdan işin gerçeğini anlatacağım. şaka lan şaka, ne uğraşacağım, çekimim var benim. salak, aptal,manyak,gerizekalılar sizi.
  • kendisi yasalar önünde tescillenmiş bir suçludur.
    bugün debe'de " her insanın dayağı hakettiği bir an vardir" ve "bir insan 45 dakika dövülse komalık olur" gibi içeriklerle, bu suçlu beyin üzerinden aleni olarak kadına şiddet güzellemesi yapılmıştır.
    -edit: dünkü silinen debe entrysi:
    https://i.resmim.net/clgpw.jpg -

    "45 dakika dayak mı olur yea" diyenleri debe'ye sokan daltaraklar bilsin ki daha uzun da sürebiliyor. saatler sürüyor bazen.
    izsiz dövmek diye bişey var. bunun yarısı darp ise, yarısı da hapsetme, korkutma, tehdit ve hakaret ederek psikolojik işkenceyle geçiyor.
    normalde 10 dakika kemikleriniz kırılana kadar dövülseniz, o saatler süren izsiz işkenceden alacaginiz kadar "hasar" almazsınız. kırılan kemik 6 haftada iyileşir, ruh kırıldı mi sittin sene paramparça geziyorsun. bunu yaşamayan bilmez.

    evet yaşadım, hem de yıllarca.
    "niye öyle bir adamı seçtin?" diyecek diğer daltarak grubu için belirtmem lazım ki, ben seçmedim. annem seçmiş, devletle toplum da el birliğiyle başıma "baba" diye atamıştı o adamı.
    bak o yüzden şafak atti sabah sabah bende heralde. çünkü tıpkısının aynısı kafa buydu onda da
    "haketti ki dövdüm"

    ha sosyal medyasina bak şimdi, ölürsün bu ne medeni adam diye.
    yersen.

    hepinizi çok iyi biliyoruz hepinizi. hepinizin ciğerinizi görüyoruz baktığımızda, biz o şiddet tezgahından geçmiş kadınlar olarak.

    size -hicbir koşulda- başka bir canlıya şiddet göstermemeyi, kendinden zayıfı ezmemeyi, yasalara riayet etmeyi, insan olmayi og-re-te-ce-giz!

    yetiştirdiğimiz ogullarla öğreteceğiz. kadın dayanismasiyla öğreteceğiz, şiddetinize karşılık susmayarak-yutmayarak-yasalar önünde hesap sorarak öğreteceğiz.
    suçlarınızın bedellerini size tek tek ödeterek öğreteceğiz.
hesabın var mı? giriş yap