• sahibinden.com'da ayri kategoride bulunmasi gereken araçlar. ya da bir secenek olarak eklenmeli. 10 arabanin 5i agir hasarli. cakallar bunu da aciklamanin icine kucuk puntolarla ekliyorlar.

    aylar sonra edit: okudular mi ne yaptilar ama artik suzerken agir hasarli da suzulebiliyor.
  • yaşadığımı anlatayım:

    birkaç yıl önce babam kaza yaptı ve aracı hurdaya sattık, şükür ki babamda kalıcı bir sıkıntı olmadı.

    neyse araba arıyoruz, babam illa pickup istiyor ama hem büyük hem her sene muayene falan, o işi görecek ticari de olmayan bir şey bakarken dacia lodgy getirdiler bi tane. bağ bahçe işlerinde kullanılacak, nasılsa uzun yol yapmayacak diye alalım dedik, satıcı iş karşılığı almış, hasar kaydı yok, burası önemli. baktırdık, sadece arka bagaj kapağı işlem görmüş. ustamız sağlam, yıllardır bildiğim işinin ehli, alınır abi sıkıntı olmaz dedi. bagaj kapağı hariç işlem yok. aldık, film burada başlıyor.

    sigortayı, kaskoyu yaptırdık. ertesi sene sigorta ve kasko yenilenecek, sigortacı, yine yıllardır işimizi yapan biri, abi ağır hasarlı çıkıyor, kasko yapmıyorlar dedi. nasıl olur ali geçen sene sen yaptın kaydı yoktu ya...

    meğer biz alırken açık dosyaymış, yani bizim aldığımıza elemana aracı satanlar sigortadan dalavereyle aracın parasını alabilmek için ağır hasarlı diye para almışlar. biz alırken dosya açık olduğu için kayıtlara yansımamış...

    şüphe düştü tabi aracı servisine götürdüm, bakın dedim bu aracın hava yastıkları dahil her şeyine rapor istiyorum, adamlar baktılar, döşemeyi bile söktürdüm, bagaj kapağı hariç işlem yok...

    ortada araç yokken sigorta nasıl para ödüyor, işlem sürerken nasıl satış oluyor çözemedim ama en azından kayıt hariç sıkıntı yaşamadık...
  • çok basit hasarlarda dahi işlenebilen bir kayıttır. bu tarz araçların satıldığı yerleri gidip gezerseniz "bu araba neden ağır hasarlı olmuş ki bunda bir şey yok" diyeceğiniz bir çok araçla karşılaşırsınız. o yüzden ağır hasar kaydı demek her zaman takla atmış, aks kırmış, ağzı yüzü yamulmuş araç demek değildir. takla atan araçlar çoğu zaman hurda belgesi ile hurdaya ayrılır ve bir daha trafiğe hiç bir şekilde çıkamaz. onarılıp tekrardan trafiğe çıkarılan araçlar hurda belgeli değil çekme belgeli araçlardır.

    ağır hasar kaydı, sigorta şirketinin aracı hasarlı hali ile satması durumda aracı tamir ettirmesinden daha karlı çıkacak olması demektir. şöyle anlatayım. 100 bin lira değerinde bir aracımız olsun. önden kaza yapmış 2 far kırılmış, kaput eğilmiş, radyatörler hasar almış, tampon, panel, panjur vs. yani hiç öyle bu araba artık işe yaramaz diyeceğiniz bir hasar değil. gayet basit bir şekilde tamir edilebilecek bir araba. bu araba yetkili servise girdiği zaman yüksek servis işçiliğini de eklersek hele ki aracın farları xenon veya led ise 30-40 bin liralık hasarlar çıkabiliyor.

    süreç şöyle işliyor. servis değişmesi gereken parçaları ve işçilik dahil toplam tutarı belirliyor. eksper de bakıp onaylıyor. diyor ki aracın onarım bedeli 40 bin lira. arabanın değeri ise 100 bin lira. şimdi sigorta şirketinin önünde iki yol var. ya aracı tamir ettirecek ya da araç sahibine 100 bin lirayı ödeyip aracı hasarlı haliyle satacak.

    sigorta şirketi aracı hasarlı haliyle ihaleye çıkarılıyor. gelen teklifleri değerlendiriyor. bu işi yapan insanlar bakıyor araca, çıkma parçalarla 5 bin liraya toplanabilecek bir araç bu. ağır hasarlı onarılmış halinin piyasası da 80 bin diyelim. ben bu aracı 70 bine alırım 5 bin liraya onarırım 80 bine de satar 5 bin lira kar ederim diyor kafasından. ona göre 70 bin liraya kadar teklif veriyor, sigorta şirketi de seve seve kabul ediyor. çünkü aracı yaptıracak olsa idi yetkili servise 40 bin lira ödeyecekti. ama şimdi araç sahibine 100 bin lira ödeme yaptı, aracı da 70 bine sattı. cebinden 100-70=30 bin lira çıkmış oldu. yani sizin sandığınızın aksine aracı perte çıkarmak sigorta şirketinin zararına değil karına oldu. sigorta şirketlerinin on binlerce araca kasko yaptığını düşünürsek her araç için bırakın 10 bin lirayı 1000 liranın bile peşine düşerler. hangisi daha ekonomikse o yolu seçerler.

    yukarıda da izah ettiğim üzere ağır hasar kaydı her zaman araba haşat olduğu için işlenmez. kimi durumda aracı satmak sigorta şirketi için daha karlı olduğu için ağır hasar işlenmiştir araca. bu da demektir ki ağır hasarlı araçlar da gayet uygun fiyata alınır ve sorunsuz kullanılır. verilen örnekteki gibi de 20 bin lira cebinizde kalır. yapmanız gereken her aracı alırken olduğu gibi ağır hasar kayıtlı aracı da düzgün bir yerde kontrol ettirmektir.

    bir de şunu eklemek isterim ki ağır hasar kayıtlı aracın airbagleri açmış ise airbagleri ve torpidosu tamir edilmiş olanı değil orijinali ile değiştirilmiş olan araçları tercih edin. piyasadaki ağır hasar kaytlı araçların çoğunun airbaleri maliyet kaygısı sebebiyle yenisiyle değiştirilmek yerine tamir edeiliyor. tamir edilmiş bir torpido ve airbag sisteminin kaza anında sizi koruyacağını kimse garanti edemez. ancak airbagleri orijinaliyle değişmiş ağır hasar kayıtlı aracı başka sıkıntısı yoksa güvenle alabilirsiniz.

    edit: anlaşılmayan şeyler olmuş. izah edeyim. aracı tamir ettirmek sigorta şirketine hiç bir zaman zor gelmez. tamiri yapacak olan servistir. ancak onarım ücretini sigorta şirketi öder. yani aracı tamir ettirmek sigorta şirketine zor değil ancak maliyetli geliyor. o yüzden tamir ettirmek yerine satmak daha karlı geliyor sigorta şirketine. nasıl daha karlı olduğunu yukarıda izah ettim.

    bir de "bu araba neden ağır hasarlı olmuş ki bunda bir şey yok" denilen araçların kazadan sonra bir kısmının onarıldığından bahsedilmiş. evet bazı kişiler sigorta şirketlerinden alırlar bu araçları hasarın bir kısmını onarırlar sonra da çok az hasarlı diye satarlar. şahıslardan alacağınız araçlarda böyle durumlar olabilir. ancak bu kolaylıkla anlaşılır. benim bahsettiğim sigorta şirketi tarafından doğrudan satılan araçlar. bu araçlarda kesinlikle makyajlama vs olmaz. zaten bu araçların kaza fotoğrafları çoğunlukla da olur ihale ilanında. kaldı ki eksper raporunda tüm değişmesi gereken parçalar yazar. o sebepten sigorta şirketinden alınan araçlarda makyajlama olmaz. kaza yaptığında ne ise o halde satılır.
  • sigorta şirketinden bildiriyorum: almayın arkadaşlar.

    tamiratlar maliyet odaklı yapılır. kimse sizin can güvenliğinizi düşünmez.

    tanım: hasara uğramış araç türü
  • hasar gören sigortalı aracın, sigortacı tarafından alınıp yine hasarlı bir şekilde ihale yöntemiyle satıldığı ve 'dolaşımda olan' araçları diğer araçlardan ayrıştıran sıfat.

    bu tip araçların nispeten kolay bir şekilde satılması için bazı ağır hasarlı araç sahipleri tarafından üretilen önemli bir karşı argümanı konuşalım: 'yetkili servis tarafından hasarı şişirilmiştir.'

    hasarı şişirmek o kadar kolay değil arkadaşlar. araba servise iner, eksperi gelir, eksperi gelmeye devam eder, sigortanın gönderdiği denetçi gelir arabayı kontrol eder, eksperin bürosunda çalışanlar kalem kalem tüm ekspertizi kontrol eder. gerekirse eksper bir daha gelir tekrar teyit eder. sigorta şirketleri belli hasar limitlerine belli eksperler gönderir. bunlar hep hasarlar şişirilmesin diyedir. genellikle ağır hasarlı bir aracın ekspertiz - araştırma - onay süreci aracın hasar onarımından daha fazla sürer. 2 haftada onarılıp müşteriye teslim edilecek bir araç 1 ay bu bürokrasinin çalışmasını da bekler.

    ayrıca yetkili servisler ayağına gelen işi kaçırmazlar. bu şirketler birer ticari müessesedir. müşterilerin araçlarını tamir ederek para kazanırlar. servise gelen ve onarılmadan giden tüm araçlar servis için zarardır. bir sürü operasyonel zarar vardır. lift, otopark işgal ederler ve aracın işlerini yürüten çalışanlar vardır. bu kişilere maaş ödenir. eğer bir araba sigorta şirketinin anlaşmalı yetkili servisine çekilmiş ise, bu aracın tüm hasar süreçlerinden sonra eğer araca pert kararı verilirse, ilgili servis tüm bu işi bedelsiz yapar. ne sigortalıdan ne de sigortacıdan bedel talep edebilir. kimse böyle bir işi yapmak istemez.

    örneğin hasarlı araca sigorta şirketi pert total kararı vermiş olsun ve aracı ihale yöntemiyle satmış olsun. sigortalıya da parası ödensin. artık sigortalı ile işimiz kalmadı. bu araçların ihalesine dükkan sahipleri, tamirhaneler, kendi hesabına çalışan ustalar, komisyoncu-avantacılar vb. girerler. sonra bu arabaların onarımı ve satışına geçilir.

    şimdi bu aracın onarım maliyetine dönmek lazım. e zaten sigorta şirketi bu muhasebeyi yaptı ve yetkili serviste onarmanın kendi çıkarları için daha maliyetli olduğuna karar verdi. demek ki onarım maliyetlerinin düşmesi lazım. onarım maliyetlerini dörde bölelim. 1/4 işçilik geri kalanı da yedek parça olacak şekilde. yetkili servis olmadığı için işçilik maliyetini yarı yarıya düşürelim. olayın koptuğu yer yedek parçadır. gözün görmediğine gönül katlanır misali bu araçlara bir parça takılır 3 parça takılmaz, yama yapılır, direnç atılır, macun atılır vs vs. eğer denk düşürdüğünüz aracın çıkma eşdeğer vs. yedek parçaları halı hazırda sizde mevcut değilse, rakamı düşürmek için başka metotlara kaymanız gerekir. haberlere ve ekspertiz videolarına konu olan araçlar işte bu araçlardır. 2 farklı aracın gövdesi birleştirerek yapılan çok tehlikeli ve illegal işlemlerde genelde aracı tamir edecek kişi hedef atış yapar. arka kısımdan ağır hasarlı x aracını ihaleden alır çünkü x aracının arka gövdesi elinde mevcuttur.

    şimdi tekrar servis tarafına dönelim.

    aracın üreticisi demiş ki ilgili parça parçanın toplam yüzeyinin şu kadarı kadar hasar görmüş ise o parçayı yenisiyle değiştir. niye? tüketiciye olan taahhütlerimiz devam etsin diye. ne bu taahhütler? boya ve antikorozyon garantisi, onarım garantisi, işçilik garantisi, en önemlisi güven ve kafa rahatlığı garantisi. yeni parçayı boyuyorum, araca takıyorum, 23. ayda boyada bir sorun gözle görülür hale geliyor, araç servise geliyor. ne yapıyorum? ücretsiz yeniden boyuyorum.

    üretici bir grup aktif ve pasif güvenlik ekipmanı ile doldurmuş aracı. aracı güvenli yapan şeyler bunlar. ağır hasar kayıtlı arabanın airbaglerini açıyorsun; başka bir aracın ünitesi var, beynine direnç atmışlar ki gösterge paneline arıza uyarısını yakmasın diye. kaza olduğunda airbag açılacak mı? hayır.

    tamponlar. aracın en dışındaki kaporta parçaları. işlevi ne? çarpma anında yayayı korumak. yayanın az hasar görmesini sağlamak. bu yüzden esneyen büzülen kırılan bileşenlerden üretiliyorlar. ama aynı zamanda simetrik ve aracın genel bütününü bozmayacak şekilde monte edilmeli ve hizalanmalıdırlar. tırnaklı plastik parçalar ve perçinler vasıtası ile gövdeye uyumlu şekilde montajları yapılır. ağır hasar kayıtlı araçları söküp bakalım, ya ısıtılarak yapıştırılmışlardır, ya mastik çekilmiştir veya bir sürü yeni değişik teknikle emanet şekilde montajlanmışlardır. tamponun içinde darbe emicisinden aerodinamik parçalara, radyatör çerçevelerinden davumbazlara bir sürü farklı yedek parça vardır. arabayı söküyoruz darbe emici çıkmıyor içinden. darbe emici olmadan tamponun güvenlik açısından neredeyse hiçbir kıymeti yoktur. süs işlevi görür.

    farlar. görüş için çok önemlidirler. yükseklik ayarı yapanı, amörtisöre bağlı çalışanı, kendinden beyinli olanı vs. bir sürü çeşidi var. far ayarına bakıyorsun biri kuzey yarım küreye diğeri güney yarım küreye bakıyor. yükseklik ayarı yapan parça var mı? yok. takılmamış. araba tüv'de kusur aldı ve geri döndü. çözüm üretmek lazım. çözüm: emanet iki far takıp muayeneden geçmek ve eski farları geri takmak.

    torsiyon ve dingiller. tekerlekleri birbirine bağlayan bu parçalar pahalıdır ve eğer araç torsiyon çubuklu ise tekerlekten darbe alması durumunda torsiyonun darbe görme ihtimali vardır. yetkili servisler milimetrik cetveller ile bu ölçümleri yapar, ağır hasar kaydı olan araçlarda aracın böyle bir darbesi var ise genelde bu sorun torsiyonu ısıtarak yerine çektirme şeklinde düzeltilir. onarımın da sınırları vardır fakat bu sınırlar bilinmez. değişmesi gereken bir torsiyon değişmediyse ciddi güvenlik riskleri ortaya çıkar ve arabada konfor mümkün değildir. araba yolda gezer.

    bir diğer konu da 'ağır hasar kayıtlı' araçlara kasko poliçe yapılıp yapılmamasıdır. bu araçlara poliçe yapılması aracın cazibesini artıran bir şeymiş gibi yansıtılır. bilinen nedir? 'ağır hasar kayıtlı' araca kasko yapılmaz. fakat karşı argüman için her zaman bu tip araçlara kasko yapan 1-2 sigorta şirketi bulunur. bu da genelde poliçe ve prim üretme çabasından, yani ilgili sigorta şirketinin pazar kaygısından ileri gelir. ağır hasar kayıtlı bir araç aldınız, bir de ne tesadüf ona kasko yaptıracak bir şirket buldunuz. koşa koşa gidip poliçe kestirdiniz. sonra gün geldi ufak bir kazaya karıştınız. aracın eski hasarının olduğu yerden. araba servise gitti bakıldı önde tampon hasarlı ve değişmesi gerekli. aman ne görelim tampona eski hasarından dolayı kaynak yapılmış ve oradan kırılmış. farı kırılmış ama far bağlı bulunduğu panele kendi ayağı ile değil bir tel ile bağlı!!! allah allah nasıl olur. bu araba servise yatar arkadaşlar, ya dosya reddedilidir ya aynı şekilde derme çatma yapılır ya da artık araç sahibi illallah eder gider başının çaresine bakar. o yüzden çok güvenmeyin 'ağır hasarlı araca da kasko yapılıyor' rahatlatmasına. arabanın durumu ne ise araba ona göre muamele görür. ağır hasarlı aracı sanayilerde toplatıp yeniden poliçe kestirirler, arabayı gider düz duvara vurup sigortadan para alırlar. bunlar bu işin içindekilerin bildiği pratiklerdir. bunun gibi bir sürü olay döner bu işlerde.

    bütün mesele sadece ağır hasar kayıtlı araçlar değildir. bir sürü araç sahibi araçlarının kasko poliçesi olmasına rağmen bu tip işlere kendi istekleriyle girerek bu 'suistimale çok açık ve denetime muhtaç' işin değirmenine su taşırlar. aracın riskini bir kuruma devrediyorum, risk gerçekleşiyor fakat ben hakkımı kullanmayıp, sicile işlenmeyecek metotlar kullanarak aracı eski haline getiriyorum. niye? tramere işlenmesin, satarken fiyat kırmasınlar diye. tamirde şeffaflık esastır. güven yaratır. şeffaflık var mı? yok.

    işler her zaman böyle yürümez.
    her vaka kendi gerçeklerini getirir; çok nadir bir araba çıkar karşına, alırsın ince eler sık dokur yaptırır binersin. keyfi bir iştir.
    -arabanın iki parçası hasar görmüştür, pert olmamalıdır ama sigortalı çok baskı yapmıştır, fiyatı kırmıştır aracını pert ettirmiştir. hasar gören araca binmeyip zararına katlanıp aracı servise bırakıp çıkan çok insan var.
    -tam tersi aracını pert olması gerektiği halde pert ettirmeyen ve yaptırıp binen çok fazla insan var. kimisi de değişim maliyetine katlanmak istemez.

    ben otomotiv sektörünün servis bacağında çalışan bir kişiyim. ikinci el araçlarda nasıl akıl almaz şeyler döndüğünü, aracın gerçek kondüsyonu hakkında alıcıların nasıl yanıltıldıklarını maalesef çoğu zaman ilk elden görüyorum.

    elbette temiz ve ilkeli çalışan bir sürü dürüst ve işinin ehli kişiler mevcut ama onları bulmak maalesef kolay değil. televizyonda ve sosyal medyada çok fazla dolandırıcılık vakaları görülüyor bu konu üzerinden. youtube'da bir ekspertiz firmasının kanalı mevcut; sürekli birbirinden farklı ve her seferinde bizi şaşırtan onarımlar, hatalı işler ve dolandırıcılıklar ortaya çıkıyor. bu araçlara birileri biniyor. ben, sen, en sevdiklerimiz, yakınlarımız. araçlar birbirinden farklı binlerce parçanın ahenk içinde çalıştığı makinelerdir ve bunlar üzerinden yapılan işlemler işinin ehli kişilerce, ilgili malın standartları kapsamında yapılmalıdır. ama eğer risklerin farkında iseniz, olası bir olumsuzluktan daha az etkilenirsiniz. ama risklerin farkında değilsinizdir, bu işlerin yabancısısınızdır, ekonomik kaygılarla böyle bir araç tercih ederseniz muhakkak bir uzman görüşüne, tarafsız bir otoriteye başvurun.

    sevgiler
  • bugünlerde bolca karşılaştığım cümle. ilgili sitedeki arabaların büyük çoğunluğunda bu cümle yazıyor. bu cümlenin yazmadığı arabalar ise %20 daha pahalı. e fiyatı daha ucuz diye insan girip bakıyor ilana, detaylarına..

    el kadar lokal boya var ama ağır hasarlı..
    tamponda çizik var ağır hasarlı..
    direksiyonu yıprandı ağır hasarlı vs. ağır hasarlı ama asla bir hatası yok. yersen. ya neden kimse gerçeği söylemiyor? neden bu araba 3 takla attı, o yüzden ağır hasarlı demiyor. hersey experde çıkıyor zaten. sen de, ben de boş yere zaman kaybediyoruz.

    arabaların çoğu kusursuz anlıyorum bunu. daha doğrusu satıcılar öyle sanıyor. bir onlar akıllı, bizim hiç aklımız yok. aynen moruk ağır hasarlı ama el kadar lokal boya var bir de dereye düştü araba ama önemsiz o. önemli olan lokal boya. dürüst çok nadir insan var.

    ha fiyatı uygun, yani insan ilanı görünce gidip hemen alası geliyor. peki ben alır mıyım?

    nah dude, 2017 model değilde 2013 model olsun ağır hasarlı olmasın.
  • tam bir ay önce bu sıfatı taşıyan lüks sayılabilecek bir araç alıp dün sattım. bu süre zarfında edindiğim bilgileri kısaca aktarayım.

    efenim şimdi kasko değeri 100 birim olan bir araçla kaza yaptınız diyelim. bu araç kaskodan yapılacaksa önce eksper gelip değişmesi gereken tüm aksamı sigorta şirketine bildiriyor ve farz edelimki bu onarıma servis 40 birim fiyat vedi. eğer kasko bu aracı yaptırmadan 60 birimden daha yüksek bir fiyata sata bileceğini düşünürse araç sahibine kasko bedelini öder aracı trafikten çeker ve ihaleye koyar. araç sigorta şirketince alındığı anda ağır hasar işlendi.

    şimdi devamına gelelim. bu aracı binmek niyetiyle alıp güzel bir şekilde tamir ettirebilecek kimse çıkmaz çünkü güzel bir tamirat yine daha pahalıya geliyor. o yüzden x galerici veya y kaportacı bu aracı alır biraz makyajlar bir kaç fotoğraf çeker. hava yastiklarini dikip kemerlere direnç atar. şaseyi kaporta aksamını tutacak kadar dogrultur. kırılmış olan motor şanzıman kulaklarını kaynatır ve sigorta şişirmesi aha bu da kazadan önceki hali diye çektiği fotoğrafları koyar ilana.

    sonrasında iyi niyetli koppek gider bu aracı alır. bir ay boyunca sürekli bir yerlerini tamir ettirir bakar ki adam olmuyor. ilk aldığı fiyatında altında bir başka galericiye satar.

    söz dinleyin ve uzak durun efendim. cebinizdeki parayla bir alt segment biraz daha yüksek km li vukuatsız bir araç alın. terlemeden binin.

    neydi? uzak durun...

    sorular üzerine gelen edit: hasar kaydı değişen parça sorgulamasında gelen parçalar kazada zarar gördüğü için eksperin incelemesinde değişmesine karar kıldığı parçalar, aracı alıp toplatan kişinin bunları değiştirmek gibi bir zorunluluğu yok ve genelde o listede gelen parçalar ya tamir edilmiş ya da olduğu gibi bırakılmış olarak karşınıza çıkacaktır.
  • aracın ne şekilde zarar görüp ağır hasar kaydı aldığını öğrenebiliyorsanız ve gözünüz yiyorsa alınabilir araçlardır, nitekim üstte bir yazar arkadaş almış ve memnun kalmış.

    fakat bunu bilmeden denemek rus ruleti oynamak gibi.. hem de 3 kurşunla.. zira bazı araçlar vardır ne kadar tamir edilirse edilsin toplanırsa toplansın asla dikiş tutmaz.

    ha bu arada; aracın ağır hasar kaydının o veya bu şekilde gizlenip satışının o şekilde yapılması ceza hukuku bakımından nitelikli dolandırıcılık suçunu, özel hukuk bakımından da ayıplı mal temlikini oluşturur. hakkınızı arayın.

    son olarak.. bir dost tavsiyesi
    aracın hasar durumunu, tramerini, değişenini zartını zurtunu kesinlikle ama kesinlikle plaka üzerinden değil şase numarası üzerinden sorgulayın. aksi durumda mağduriyet yaşayabilirsiniz. yakın zamanlı plaka değişikliklerinde bu kayıtların görünmeme durumu olabiliyor.
  • sigorta şirketi tarafından en ucuz parçalarla, en kötü işçilikle, en dandik malzemeyle toplanıp makyajlanmış araçlara verilen ad.

    bir de bu araçların her nasılsa hiç biri kazalı değil. memlekette neredeyse her dairenin otoparkı var ama bütün araçların üstüne saksı düşüyor anasını satayım. herkes balkon altına park ediyor herhalde!

    --- spoiler ---
    örnek:

    aracımın üstüne saksı düştüyü için ön kabut, tanbon, farlar ve ön cam deyişti. mayer.
    --- spoiler ---
  • herkese selam, yetkili bi abi geldi, yanlış bilgi almaya son, işte gerçekler;

    öncelikle, sigorta şirketi olduğumuzu varsayıyoruz. yetkili servislerde tamir içeren bir poliçe yaptık. vatandaş da gidip kaza yaptı. işler şu şekilde yürüyor;

    1-araç servise çekiliyor.
    2-eksper gelip bakıyor, nesi var, nesi yok, kaça çıkar
    3-hesap yapılıyor.
    4-karar veriliyor, tamir mi? pert mi?

    şimdi bizzat başımdan geçen bir örneği anlatacağım. olay 2018’de oldu. mercedes marka aracımla bir kazaya karıştım. ufak bir beton bloğa direkt kafadan 45-50 km/s süratle çarptım, beton blok takriben 4-5 metre hareket etti (300-400 kiloluk bir blok)

    çarpma anında, araçta sürücü-yolcu ve sürücü diz airbagleri açıldı. büyük bir hasar beklerken, inip baktığımda tamponun çatlak olduğunu, farların ise 0,5 cm gibi oynadığını gördüm. fakat aracın herşeyi yerli yerindeydi.

    çekiciyle arabayı mercedes yetkili servise götürdük. burada çıkan hasarın bedeli 47.000 tl oldu. ben aracın hasarını kendim dışarıda yaptırmaya karar verdim. tüm airbagler, ön koltuk kemerleri yenilendi, far ayakları tamir edildi, tampon tamir edildi, ön ızgara çıkma bulup takıldı, 16.000 liraya iş bitti, ki işin büyük kısmı airbag ve kemerdi. airbag açılmamış olsaydı, 4-5 bin liraya da biterdi.

    şimdi gelelim, neden böyle oluyor sorusuna...

    öncelikle farların ayakları çatlasa bile, yetkili servis değişim verir. listeye bakınca;
    -ön torpido komple
    -2 adet far(bi-xenon)
    -komple dolu tampon
    -ızgara
    -kemerler

    baştan sona sıfır takılacaktı. gerek var mıydı? yoktu.

    aracı hala kullanıyoruz. daha da kullanmaya devam ederiz.

    şimdi burada olay şu, yetkili servis, değişim yoluna gittiği için, anlık kurdan en yüksek fiyatı çıkartmakta ve işçilik olarak astronomik ücretler yazmakta. yetkili servisteki yağ değişimi işçilik ücreti ile, sanayide şanzıman indirtirim.

    böyle olunca, diyelim ki 150.000 lira değerinde bir otomobilimiz var. hasar aldı, 70.000 lira onarım ücreti çıktı. dışarıda da iyi şekilde yapılırsa 30.000’e yapılıyor olsun.

    sigorta bakacak, 70.000 mi ödemek mantıklı? yoksa 150.000 ödeyip, aracı satmak mı?

    150.000 öderse, aracı satılığa koyar, 100.000 liraya satarsa, cebinden 50.000 lira çıkmış olur. 20.000 lira kar eder.

    aracı 100.000 liraya alan adam, 30.000 liraya yaptırarak, 150.000 liralık arabaya, 130.000 liraya biner.

    kazayı yapan adam, parasını alır, yoluna bakar. canıma gelmedi diye sevinir.

    yani win-win-win durumu ortaya çıkar. bu hesabın yapıldığı her olayda, araca ağır hasar yazılır.

    he bana sorarsanız, aracı hiç elleşilmeden, direkt olarak sigortadan almadığınız sürece, en azından kazalı fotoğraflar elinizde yoksa, tam bir piyango işi oluyor. nasıl toplandı? hakkıyla mı yapıldı? bunlar hep soru işareti.
hesabın var mı? giriş yap