• kendilerine olan tiksintimi yeteri kadar ifade edemedigimi farkedince hakkinda sunlari da eklemek istedigim topluluktur, toptur:

    cok prensipliyiz, kuralliyiz, yeminlerimiz, torelerimiz terelerimiz ot bok pusurlerimiz var diye gecinen bu cift x kromozomu sahibi topluluk guc acisindan aslinda oyle ahim sahim da degildir..karsilarina ayni sayida bir atha'an miere (sea folk) grubu ciksa guk deyip kalirlar..onu birak, sans eseri bir forsaken'in cikip agizlarina sicasi gelse heralde bir 40-50 tanesi ikinip sikinarak ancak hakkindan gelir..haydi onu da gectim, zamaninda "gozunun ustunde kasin var", "sende yetenek yok", "prensiplerimiz var, de get" diye aralarina almayip kovduklari kinfolk tar valon'a dayansa, bir taraftan iki ters bir duz harosa kazak orerken diger yandan hobi niyetine burayi kusatacak guce sahiptir..yemisim sizin yandan carkli uc yeminli saidar'inizi..kisacasi bunlar hem cirkef, nalettir, hem de guc acisindan ortamin tikileridir..

    sozlerimi soyle bitirmek istiyorum: "orkid, tar valon'a sponsor ol!"
    kanamali ibisler sizi..
    (cok mu kotuledim? evet..yine entry yazayim, yine kotulerim..)
  • "wheel of time" serisinde (bkz: robert jordan) "güç"ü kullanmaya muktedir bir topluluk. sadece kadınlardan oluşur.

    çok eskiden her iki cinsiyetten de "güç"ü kullanabilenler varken, kötülüğün "saidin"i (eril güç) kirletmesi ve erkek aes sedailerin çıldırıp tahrip yaratması üzerine sadece kadınlar "güç"ü kullanır olmuşlar ve hala "güç"ü kullanabilen erkekler olmasına rağmen bunlar kirlenmiş "saidin"in etkisi ile etraflarına zarar verdikleri için aes sedai kadınları onları bulmakla yükümlü olmuşlardır. "güç"ü kullanabilen bir erkek yakalandıktan sonra terbiye edilir ve kendisinin ve dünyanın iyiliği için "güç"le olan bağı yok edilir. çoğu bu işlemden sonra fazla yaşamaz.

    (bkz: saidar)
  • --- on birinci kitaptan spoiler ihtiva eder ---

    sanıyorum ki, the wheel of time takipçilerinin büyük bir oranının aşırı derecede kıl oldukları topluluk. saidin kirlenmemiş olsaydı ve erkek aes sedailar hala var olsaydı da, bunlar yine böyle mi olurdu, diye sorulabilir. ben, kitapta tasvir edilen hallerinden daha mütevazı, ama yine de hatrı sayılır şekilde kibirli olacaklarını düşünüyorum. aynı şekilde erkek aes sedaiların da. nitekim kitapta bir iki yerde, eski çağlarda aes sedaiların kadın erkek demeden hafiften burunlarının havada olduğundan bahsediliyor. yine de belli ki, iki taraf birbirini biraz olsun dengeliyormuş o zamanlar. peki ya şimdi öyle mi*?

    erkeklerin de yok olmasıyla, bu obsesif kadınlar birliği tar valon'da beyaz kule'ye iyicene kurulmuşlar, "sen gel ayağıma, sen git, sen şunu şöyle yap, olmadı böyle yap, niye doğru düzgün eğilmiyorsun lan terbiyesiz..." bir afralar tafralar. soru sorsan, sallamaz; istemediği bir şey yapsan, söylesen anında çeliğe bile şekil verecek buz gibi bakışlar atar... ama karşısına bir atha'an miere rüzgarbulanları, bir aiel bilgeleri çıksa, şöyle bir silkelenir; o dillere plesenk olmuş dinginliği dağılmaya başlar. hele bir de üstüne seanchan der ve damane diye de eklersen beti benzi atar, titremeye başlar. dinginlikmiş... o dinginlik dediğin şey üflesen dağılacak, tripten geçilmiyor.

    bir de her şeyi en iyi kendilerinin bildiklerini sanmaları yok mu... gördük artist artist tel'aran'rhiod'a girip, neredeyse trolloc kebabı olmanın eşiğine gelerek, ciyak ciyak ağladığınızı. yok, yalıtılmaya şifa vermenin imkanı yokmuş, niye saçma sapan vakit harcasınlarmış! terbiyesizler sizi...

    ve fakat, tüm bu sözde aşmış bitirmiş kadın profiline on kitap boyunca maruz kaldıktan sonra matrim cauthon'un joline maza'yı kucağına yatırıp da poposuna vura vura ağlatması, sanıyorum ki serinin takipçilerin çok büyük bir kısmının orgazm çığlıkları atmasına neden olmuştur. kendi adıma konuşursam bir an için, robert jordan'ın sırf bu epik anı düşünerek serideki kadın aes sedai profilini yaratmış olabileceğini bile düşündüm. hatta zaman çarkı serisinin yaşam bulmasının altında yatan gerçek neden bile olabilirdi bu an.*

    şaka bir yana, robert jordan kurguladığı dünyadaki kadınları erkeklere gayet denk, hatta bir çok açıdan bir kaç adım önde bir konuma oturtmuş olsa da, kendisi bile sonunda "bu aes sedailara unutulmayacak bir ceza vermenin vakti geldi." dedi herhalde. asıl, başta cadsuane melaidhrin olmak üzere tüm aes sedaiları beyaz kule salonuna toplayıp dev ekranda bu anı izletmek nasıl bir sonuç doğururdu, onu merak ediyorum ben. bir yana da daha dramatik bir etki yaratmaları için aiel bilgeleriyle, birkaç rüzgarbulan ve hatta bir kaç tane de sul'dam koyardık, arka planda koparlardı onlar da...

    --- spoiler ---
  • 7 ajaha ayrılmışlardır.her biri farklı bir görevi üstlenir

    (bkz: beyaz ajah)
    (bkz: gri ajah)
    (bkz: kahverengi ajah)
    (bkz: kirmizi ajah)
    (bkz: mavi ajah)
    (bkz: sari ajah)
    (bkz: yesil ajah)

    ve birde varlığı white tower tarafından rededilen (bkz: kara ajah) vardır.

    --- spoiler ---

    var ama gerçekten.

    --- spoiler ---
  • zaman çarkı'nı okuyan hemen herkesin nefret ettiği, en azından mesafeli kaldığı muhteşem oluşum.
    bu kadar büyük güce sahip bir oluşum olarak binlerce yıl asla yozlaşmamaları, dünyayı tepetaklak edebilecek kudretlerine ve nefret edilip korkulmalarına rağmen insanlığın iyiliğine çalışmaları takdire şayan elit topluluktur.
    vakur duruşları, prensipleri, bağlılıkları ve kendilerine has kültürleri saygı duyulasıdır.

    özellikle efsaneler çağında, jedi benzeri topluluk.
  • the wheel of time serisinde ilk başlarda ilginç gözükse de, daha sonraları itici gelmeye başlayan topluluk. erkeklerinin ölmesinden dolayı kadınlardan oluşur. tar valon adası evleridir.
  • "bir aes sedai asla yalan söylemez, ama bir aes sedai'nin söylediği gerçek her zaman senin sandığın gerçek değildir."
  • robert jordan'ın the wheel of time serisinde yönlendirebilen erkek ve kadınların oluşturduğu, çok eski bir topluluk olmasına rağmen saidinin kirlenmesi sonrası deliren erkekler sebebiyle içerisinde artık sadece kadınlar yer alır.

    kadim lisanda "herkesin hizmetkarı" anlamına geldiğinden efsaneler zamanında bu isme uygun şekilde yaşamış, insanlığa bilim, sağlık ve felsefe yönünde hizmet etmişlerdir. efsaneler zamanında yaşayan aes sedailer daha güçlü olmasalar da genel anlamda çok daha bilgililerdir. günümüzde yitirilmiş olarak görülen birçok büyü o dönem neredeyse herkes tarafından bilinmektedir. yine bütün büyülü eşyalar o dönemde yapılmıştır. erkek ve kadınlar birlikte çalıştığından sonraki dönemlerde bu tarz başarılar elde edilseydi bile erkeklerle çalışmak mümkün olmadığından efsaneler zamanındaki çalışmalara denk olamayacaktı.

    efsaneler zamanı aes sedailerinin ve dönemin sonunu getiren olaylar için şiddetle (bkz: war of power).

    dünyanın kırılışı sonrasında aes sedailer yeniden örgütlenmek için beyaz kuleyi kurarlar ancak artık sadece kadınlardan oluşmaktadırlar. kulenin başında amyrlin, amyrlin'i denetleyen ve belirli konularda yönetimi ele alan bir de kule salonu vardır. aes sedai olmayanlar dışındaki kadınların yönlendirmesi serbest olsa da onlara yabani denmiş ve birlik kurmalarına kesinlikle izin verilmemiştir. bunun tek istisnası kandaşlar diye bilinen topluluktur (bkz: the kin). hala yardım isteyen herkese yardım da bulunsalar da bunları kendi amaçları doğrultusunda yaptıkları bilinen bir gerçektir.

    aes sedailer arasındaki hiyerarşinin en tepesinde amyrlin makamı bulunurken, onu bir nevi sekreteri olan keeper of the chronicles, kule salonu, ajah başları ve ajah temsilcileri izler. bunlar dışındaki aes sedailer arasındaki hiyerarşi ise aes sedai, amyrlin makamı tarafından bizzat görevlendirilmedikçe tamamen güçle belirlenir. eğer iki aes sedai de tek güç üzerinde eşit güce sahipse, kabul edilmişlik ve çömezliği kaçar yıl yaptıklarına bakılır. burada da eşitlik varsa daha yaşlı olan aes sedai liderlik yapar ancak bariz bir üstünlük olmadığından karakter olarak güçlü olan da liderlik görevine geçebilir.

    yönlendirebilen herkes bir başkasının tek güç üzerinde kontrol sahibi olup olmayacağını sezdiğinden, yaşı uygun bütün yönlendirebilen ve yönlendirebilecek olan kadınlar kuleye alınır. bu kadınlara kabul edilmiş denir ve potansiyellerine göre değişen zamanda kulede bulunurlar. çömezlere en temel yönlendirme bilgileri öğretildikten yani artık kendilerine ve çevrelerine zarar vermeyeceklerinden emin olunduktan sonra, aes sedai olabilecek olanlar sınanıp kabul edilmiş seviyesine geçirilirken, geri kalanlar bir miktar altınla birlikte kuleden gönderilir. kabul edilmişlik yıllarında eğitim daha da sertleşir ve aes sedailer sınanma zamanı geldiğine karar verene kadar böyle devam eder. sınav ölümcül olabileceği gibi bir kabul edilmişin sınavı 3 kere reddetme, 3 kere de sınavda başarısız olma hakkı vardır. nynaeve al'meara çömez olmadan doğrudan kabul edilmiş olan tek kadındır. nynaeve dışında egwene al'vere ile elayne trakand ise bir yıl çömezlik seviyesinde kalmışlardır.

    efsaneler zamanında daha uzun yaşayan aes sedailer günümüzde en fazla 300-350 yıl yaşayabilmektedirler. kandaşlar ile bağlantıya geçene kadar bunun nedenini bilmeyip, sorgulamayıp, sadece kabul etmiş olmalarına rağmen bu temas sonrasında yemin çubuğunun aes sedailerin yaşam süresini kısalttığı keşfedilmiştir. egwene, bu durumun önüne geçmek için belirli bir süre sonunda aes sedailerin feragat edip kandaşlara katılarak 200-300 yıl daha yaşamalarını sağlayacak bir çözüm üretmiştir.

    üç yemine gelecek olursak
    1- doğru olmayan hiçbir söz söylememe,
    2- bir başkasını öldürebilecek hiçbir silah yapmama,
    3- tek gücü, karanlık varlığın yaratımları ve karanlık dostları dışındakilere, aes sedai yada koruyucusunun canı tehlikede olmadıkça kullanmama

    efsaneler zamanında üç yemin olmadığı gibi birçok başka yetenek de keşfedilmemiştir. bunlar zaman zaman terkedilmişleri bile şaşırtır.

    karanlık varlığın saflarına katılmamış yaşayan tek erkek aes sedai olan rand al'thor, en güçlü ve en yaşlı aes sedaidir. rand dışındaki sıralama, nynaeve al'meara, egwene al'vere, elayne trakand, cadsuane melaidhrin... şeklinde ilerlemektedir.
  • the wheel of time serisinin confessorleri. sadece ben mi benzettim yoksa gerçekten iki seri arasında birbirinden esinlenme mi var bilemiyorum lakin the sword of truth serisindeki confessorlerle aynı özellikleri taşıyor bu abla ve abiler. confessor gücüne sahip erkeklerde de bozulma mevcuttu ve doğduklarında öldürülmeleri gerekiyordu.
  • robert jordan zaman çarkı evreninde yönlendirme adı verilen büyüyü yapan insanlara verilen isimdi kırılıştan önce. erkek aes sedai ler delirince sadece kadın yönlendiriciler bu adla anılır olmuştur. bir tür saygı belirten bir tanımlamadır aslında ışığın evlatları gibi yönlendirmeyi suç sayan bir kısım oluşumlar cadı veya karanlık dostu terimlerini tercih etmektedirler.

    serinin ortalarında epey madara edildikleri halde gene de bu bahtsız evrenin bütün yükü bu insanların omuzundadır. bir çoğu seri boyunca canlarını vermişlerdir deseni korumak için.

    en delikanlı aes sedai kanımca kahverengi ajah'tan verin mathwin 'dir. şöyle bir spoiler bırakayım seriyi bilen gençlere:
    --- spoiler ---

    "...although the word black may brand my name forever, my soul is brown."

    "ı will tell, verin", egwene promised.

    "but your soul is not brown. ı can see it. your soul is pure white. like the light itself."

    bu da türkçesi:

    kara sözcüğü adımı sonsuza dek damgalayabilir, ama
    lütfen onlara ruhumun kahverengi olduğunu söyle. onlara de ki ... "

    "söylerim verin," diye söz vereli egwene. "ama senin ruhun kahverengi değil. bunu görebiliyorum."
    verin'in gözleri kırpışarak açıldı ve kadın alnını kırıştırarak egwene ile göz göze geldi.

    "senin ruhun saf beyaz verin," dedi egwene usulca. "tıpkı ışık'ın
    kendisi gibi."

    --- spoiler ---
hesabın var mı? giriş yap