adnan kahveci

• tc tarihinin gelmiş geçmiş en iyi bakanlarından biri. eski maliye bakanı. turkiye'nin muasir medeniyetler seviyesine cikabilmesi icin klonlanmasi gereken adamlardan biriydi. hem zeki olucan, hem cali$kan olucan, hem de namuslu olucan... sanirim gunumuz turkiye'si icin cok fazla ozellikleri ayni bunyede bulunduruyordu. kendisi 1949 yilinda trabzon'un surmene ilcesinde dogmu$tur.
  
  -milliyet gazetesi'nin ilk olarak duzenledigi ilkokullar arasi bilgi yari$masini birincilikle bitirmi$tir.
  -1966'da kabata$ lisesi'ni birincilikle bitirmi$tir.
  -ayni yil universite sinavinda turkiye 1.'si olmu$tur.
  -abd'nin indiana eyaletindeki purdue universitesi'nden elektrik muhendisi olarak mezun oldu.
  -missouri univesitesi'nde doktora yapti.
  -80'lerin ba$inda ba$bakanlik dani$manligina getirildi.
  -1983'te anap'in kuruculari arasinda yer aldi.
  -1987'de istanbul'dan milletvekili secildi, once devlet sonra da maliye bakanligi gorevlerinde bulundu.
  -5 $ubat 1993 gunu, icinde karisi ve iki cocugunun oldugu otomobil ile bolu-gerede'de yapilan yeni otobanda ters yola girdi ve kaza yapti. bu kaza sonunca kendisi ve e$i fusun kahveci olay mahalinde vefat ederken, 17 ya$indaki kizi aslihan kahveci bitkisel hayata girdi ve kazadan 10 gun sonra o da vefat etti. bir tek oglu kazadan canli kurtuldu. hayatini kaybeden kahveciler yakacik mezarligi'nda ebedi uykularindadirlar. hayatta iki oglu kalmi$tir ve bunlar mehmet kahveci ile cihan kahveci'dir. kazaya otoyolda gerekli i$aretlemeyi yapmayarak neden oldugu gerekçesiyle yargılanan ve kusurlu bulunan muteahhit, daha sonra cikan aftan yararlanarak kurtulmu$tur (bkz: deja vu) (bkz: halen de vu).
  (yukaridaki bilgiler kimkimdir.gen.tr ve hurriyet gazetesi ar$ivlerinden derlenmi$tir.)
  
  benim halen kendisinin hata yaparak o yola girdigi ve kaza sonucu hayatini kaybettigi yonunde ku$kularim var.
  
  adnan kahveci ile ilgili ya$anmi$ cok guzel iki aniyi anlatacagim:
  
  *özal'ın parti kurma çalışmaları sırasında, görüşmek için çağırdığı bedrettin dalan anlatıyor; özal bana kurucu üyelik önerdiğinde, memnuniyetle kabul ettim. orada enteresan bir anımız daha var. adnan o zaman, sürekli özal'ın yanındaydı ve gelen giden misafirlerle de ilgileniyordu. bir ara özal bana döndü "ne içersin?" dedi. ben, "bir çay içerim" dedim. adnan'a döndü; "kahveci, bir çay söyler misin?" dedi. kahveci, baktım özal ile ingilizce konuşuyor. eve döndüm, hanıma "yahu adam müthiş. kahvecisi bile ingilizce konuşuyor" dedim. sonradan, o kişinin adnan kahveci olduğunu öğrendim (mehmet ali birand - soner yalçın, the özal, s.167-168). (ben bu ve hemen a$agidaki aniyi $ukru kizilot'un www.turmob.org.tr/turmob/basin/05-02-2002(3).htm adresindeki yazisindan aldim.)
  
  *devlet bakanlığı ve maliye bakanlığı dönemlerinde, üniversitedeki görevimin yanısıra, kahveci'nin de özel danışmanlığını yapıyordum. bu arada, kendisine bağlı olan petkim holding'de de yönetim kurulu üyeliği yapıyordum. bir gün beni aradı;
  
  - kızılot, hayrola dün seni evden aradım "çok önemli" diye de not bıraktığım halde beni aramadın...
  - çok özür dilerim sayın bakanım, inanın haberim olmadı.
  
  aramasına neden olan konu hakkında bilgi verdiğim konuşmamız bittiğinde, biraz canım sıkılmıştı. eve gittim ve yedi yıldır evde çalışan, kendi halinde saf bir anadolu kadını olan safiye hanım'a sordum;
  
  - safiye hanım, dün beni maliye bakanı aramış ve "arasın, çok önemli" diye not bırakmış. niye bana söylemedin?
  - yok şükrü efendi, maliye bakanı seni aramadı, arasaydı söylemez miydim?
  - bak safiye hanım, bugün bizzat kendisi ile konuştum. arayıp, eve not bıraktığını söyledi. hele sen iyi düşün bakayım, dün beni hiç arayan oldu mu?
  - haa... evet dün birisi aradı, "şükrü hoca evde mi?" diye sordu. kendisi kahveci mi neymiş "gelirse beni mutlaka arasın" dedi. ben de kendi kendime, şükrü efendi kahveye falan gitmez, kahveciyle çaycıyla bir işi olmaz, herhalde yanlış aradı diye, kahvecinin aradığını size söylemedim.
  - teşekkür ederim safiye hanım, senin kahveci zannettiğin ve aradığını bana söylemediğin o kişi var ya, o...maliye bakanı adnan kahveci idi!.. (şükrü kızılot, memleketimden vergi manzaraları, sabah kitapları, cilt : 2, s.25-26).
  
  *bir ba$ka anida ise, adnan kahveci ve recep yazıcıoğlu arasında 1994 yılı seçimlerinden önce ilginç bir konuşma geçer. adnan kahveci, “gel siyasete gir” der. yazıcıoğlu ise “sen genel başkan olursan gelirim” der. (kaynak: cengiz eren'in yenibir.com'daki "recep yazıcıoğlu, nlp ve bağlantılar" adli yazisi.)
• o donemler milletvekili maas zamlarinin gorusulup oylanacagi bir meclis oturumunda, 'bu maas bize zaten fazla' diyerek, o gunku meclis icinde zamma ret oyu veren tek milletvekili olan sahsiyet. populizm kaygisi diyenler olmustur ama baska insanlarin kisiligine bakarak, kahveci'nin kisiligini yargilamaktir bu bence.
• limon (ya da leman) dergisi çizerleri, karikatürler/yazılar dolayısıyla başları politikacılarla derde girdiğinde; adnan kahveci gizli gizli bunlara tüyo verirmiş. mahkemede şöyle davranın, bunu söyleyin vs...bizzat bir leman çizeri televizyonda söylemişti bunu ama adını hatırlayamadım.
• babam bolu'nun gerede ilçesinde görevliydi.
  
  lise 2. sınıftaydım. kazanın ertesi sabahı, derse girmeden önce yapılan törende ilçe savcısının kızıyla yanyanaydık ve onun ölümüne neden olan kaza hakkında konuşmuştuk. esra, babasından duyduklarını anlatmıştı. o zamanki sığ duyarlılık düzeyimle yalnızca işin popüler yanında kalanları algılayıp üzülmüştüm.
  
  gelelim günümüze;
  
  ankara ilinin kolej, kurtuluş mahalleleri civarında yaşayanlar bilirler.
  çöplerden kağıt, hurda, plastik toplayan bir kadın var.
  yeni türeyenlerden söz etmiyorum.
  bahsettiğim; uzun yıllardır mahalle halkının aşina olduğu uzun boylu, oldukça zayıf, herkesle konuşmak isteyen, ama bunu inanılmaz düzgün bir türkçe ile yapan kadın.
  kahverengi, iri boy bir terrier var daima yanında. kadının dibinden hiç ayrılmaz.
  o el arabasıyla nereye giderse köpeği de onunla gider.
  
  dönelim kazaya.
  o kötü günde kahveci ailesinin iki ferdiyle beraber şoförleri de ölmüştü.
  
  işte bu anlattığım kadın, o şoförün eşi.
  müthiş bir aşkla evleniyorlar.
  mutlular.
  mektep sokak'ta, kadının hala yaşadığı zemin katına yerleşiyorlar.
  çok gençler.
  derken adam o kazada ölüyor.
  
  kadın deliriyor.
• bugun trt haber'deki buyuk takip programinda kendisi islenmistir. okul yillarindan, mustesarlik donemi, bakanlik donemi ve hala saibe ile anlatilan olumu ele alinmistir. universite yillarini milliyet gazetesinin verdigi bursla oiho universitesinde gecirmistir. universite doneminden sonra kuracagi bir sirket icin rahmetli turgut ozal'la iletisime gectigi vakitlerde korkut ozal tarafindan potansiyeli fark edilip kesfediliyor. ve sonrasinda once mustesarlik ve devlet bakanliklari sirasiyla geliyor. vizyonu ufku cok genis bir insanmis rahmetli. bakanligi sirasinda halkin nabzini yoklamak icin cokca sefer halkin arasina karisirmis. cogu zamanlar da korumasiz ve tek basina dolasirmis. bugunlerinden birinde bursa-yalova arasindaki minibuslerden birine kasketini takip sofor olarak binmis ve yolculuk boyunca ahalinin nabzini tutmus, ustune canak tutucu sorularla halkin iktidara olan bakis acisi cozmeye calismis.
  
  ayrica programda yayinlanan, icinde rahmetli ugur mumcu ve kahvecinin bulundugu bir videoda, kahveci gazetelerin elektronik gazeteye cevrilmesiyle ilgili soyledikleri cok ilgimi cekmistir. kahveci diyor ki ; ''gazeteler elektronik gazeteye çevrilse, simdi ki fiyatinin 4/1 fiyatina abonelikler verilse, hem ormanlar korunur, agaclar heba olmaz. ayrica cevreciler de cok destekler bu fikri. hem normal baski gazete gunde 1 baski yapabilirken, elektronik olanlari gunde bes kere alti kere update edilerek daha cok habere bilgiye ulasilabilir'' demistir.
  
  buyuk insanmis, fikirlerini dusuncelerini hayata geciremeden bu diyarda gocmus olmasi ve benim bugune kadar bu insan hakkinda cok fazla bilgiye sahip olamamis olmam cok aci...
• star televizyonun ilk sahibi olan oğlu ahmet özal'dan vergisini ödemesini istedi diye,turgut özal tarafından edepsiz,terbiyesiz(!) olarak nitelendirilen kişidir.özal ile arasındaki çekişmenin sebeplerinden biri de budur.buluşlarından tekel 2000, ahım şahım bir sigara olmasa da türkiye'de marlboro'nun önünü keserek,müşteri potansiyeli yaratmış ve marlboro'nun tek seçenek olmasını engellemiştir.
• 80 darbesinden sonra sadece sosyal demokrat olduğu için thy'deki işinden atılan babama sahip çıkmış, devletin başka kurumlarında işe girmesi için elinden gelen her türlü yardımı yapmış çok değerli bir siyasetçi ve devlet adamıydı. babam, kendisine yapılan haksızlığı adnan kahveci'ye güçlükle ulaşıp anlatma fırsatı yakalamış halktan,sıradan bir teknisyendi. ancak adnan kahveci halkının ve haklının yanındaydı ve babama yapılan bu haksızlığa göz yummamış; tüm içtenliğiyle dinlemiş, inanmış ve yardım etmişti. işte halkıyla ve onun sorunlarıyla bu kadar iç içe olan bir insandı adnan kahveci. mekanı cennet olsun.
• fakir ailenin harika çocuğu adnan kahveci uzun süre proje ürettikten sonra gerçekleştirmek için en uygun yol olan anap ı seçer.
  kendisi sağcı bile değildir.politikanın p sini bilmez ama eşşek gib çalışkandır, turgut ozal in en sevdigi, sonra en küsüştüğü insanlardan olur.bi dolu abidik gubidik, ya da aklı başında işe imza atar.
  ölmezden önce bugün ölecem der.
  ölür.
  üzülenler olur.
• matematik olimpiyatlarindan dereceleri olan, zeki bir insandir kendileri, olumune sebep olan trafik kazasinin kaza olmadigi soylenir hep.
• hakkinda olumsuz tek yorum yapilmayan baska bir politikaci yoktur sanirim. olumsuz yorum yapilabilecek tek konu olan evlilik disi iliskisinde bile, olaya yaklasimiyla kendisini takdir ettirmeyi basarabilmistir. nuriye akman ile roportajindan:
  
  n.a : şeffaf yaklaşımınız evlilik dışı ilişkinizi bir skandala dönüşmekten korudu. anap'ın türkiye'ye tanıştırdığı liberalizm artık insanlar arası ilişkilere de yansıdı denilebilir mi?
  
  a.k. : ben o açıdan bakmıyorum. inkâr edebilirdim. inkâr etsem belki hiçbiriniz de kanıtlayamazdınız. fakat ben kendime hesap veremezdim. yalancı olmaktansa zararını çekmeyi tercih ettim. benim karakterim böyle.