• uzun sure mobilyaci sandigim sirket.insan baska bir isim bulur yahu.
  • (bkz: #17728747)

    birkaç gündür hakkında sürekli soru mesajı aldığıma göre şu sıra eleman alımına başlayan şirket.

    herkese tek tek yanıt vermesi zor geldiğinden* konumuz adecco toplu iş görüşmeleri:

    kardeşlerim canlarım dostlarım ben bu görüşmeyi geçen sen bu zamanlar yapmışım, bebek eşyası satmaktan sıkılmış, telefonda carcarcarlayanlardan olmak adına (avea çağrı merkezi) buraya başvurmuşum. işyerime "hastayım" bahaenisini sürüp görüşmeye de gitmişim. yani şimdiki durumları nedir, ne değildir bilmem, ben mesajlara dayanamadım diye giriyorum bu entryi. unuturum gider.

    500tnin önünden geçtiği ama nedense benim kaybolarak ancak bulabildiğim bir kuytulukta bulunan ofislerine vardığımda yalan yok bi an heyecanladım. sonra kendime güvenen bi insan olduğumu anımsayıp rahatladım (deneyin yüzde yüz çalışıyor). özünde pek burnu havada ukala lakin kibar bir insan olduğumdan mütevellit, karakterimin el verdiği ölçüde kapıyı çaldım yüzüme bakma ihtiyacı hissetmeyen sekretere tam ismimi randevu saatimi, kiminle görüşeceğimi bildirdim. ofisteki tüm kadınlar gibi at nalı takmış çıtırlardan biri (bak bu çok dikkatimi çekti, hala öyle mi bilmiyorum ama, çıtır çıtır kızlar vardı dostum orda, ister istemez küçümseyesim geliyordu) beni bir odaya aldı.

    burası önemli, öyle biri seni peşine takıp götürüyorsa akıntıya savrulmuş gibi takılma, dik yürü. çaktırmadan gözünün alabildiği her yere bak. tuvaletin yerini farketmeye çalış (mutlaka lazım olur) çalışanları süz, kulaklarını konuşmalara ver, hepsi sınavda sana yardımcı olur (sınav ne lan, sapıttım ben). neyse.

    çıtırımız seni odaya bıraktıktan sonra erkence gelmişsen bi başına oturabilirsin sıkıntı yapma hiç, kalemlerle oyna, broşürlere bak. böyle bomboş bir oda içinde koca bir masa çevresinde sandalyeler var. kapıya yakın, kaçacakmış gibi oturma geç bir yere yerleş, atkını varsa çıkart. ama yayılma, yerleş, rahatlığını göster. bir başka çıtır girecek içeri senin yazma yetin yokmuş gibi davranarak elindeki forma bakıp bişiler soracak ve cevaplarını sorduğu satırların altına yazacak.

    ve evet sen bu anda daha da sakinleşeceksin. çünkü ayrı yazılan de ekini bitişik yazdığını farkedeceksin. sorduğu sorular sana özel bildik cv form soruları olduğundan rahatça yanıtlarsın zaten. çıtırım konuşurken geri ve iade kelimelerini de yanyana kullandığında heyecanın uçuuup gitmiş olacak. çünkü evet bu görüşme önemli ama sadece adecco ile bitmiyor iş, ben şahsen avea ile küçük çaplı bir sertleşme ile ayrıldım ofislerinden(tamam ufak değildi). önemli açı başvurduğumuz şirketin açısı. bunu aklından çıkarma dostum. bu yüzden tüm enerjini bu çıtıra yoğunlaştırma. rahat ol, ama lakayıt olma, yaparsın sen bulursun bir ortasını. sonra "bu görüşme bittikten sonra sizleri alacağız eka hanım" dediğinde o "sizler", senden sonra damlayan pısışıklar olacak (onları kötülememim sebebi senden kötü olmaları değil, muhatabım sensin, seni gazlamam gerek).

    onlarla muhabbete girişmene, kanka olmana hiç gerek yok, görüşmede sana +1 puan bile getirmeyecek. sen broşürüne bak, aralarında konuşmaya girişeceklerdir zira bu önemli tüyolardan haberleri yok. o anda kulağı konuşmalara kesil, zira birbirilerine daha önceki görüşmelerinden taze deneyimler anlatacak boşboğaz çok. ne koparırsan kardır. sana bişi soracak olurlarsa atlama, mesafeli bir tebessüm eşliğinde kısa ve net cevaplar ver gitsin. öyle bir duruşun olmalı ki baştan kaybettiklerini hissettirmelisin. yaparsın seeenn! boşa mı yazıyorum o kadar.

    sabırsız olma, saate bakma mesela sık sık, ya da telefonla oynama, işsizlerin işidir o. senin işin var gücün var geçerken uğramışsın, iyi geçerse ne ala modundasın. çıkma o moddan. nal seslerini duydun kapı açıldı "buyrun, sizi görüşme odasına alalım" diye cikcikledi bülbülüm (evet böyle kadınlar var diyorum ya, konuştuklarında nağme içinde kelime çıkartıyorsun öyle bir ses...) farkettin mi, "sizi" dedi, çünkü o enerjiyi yaydın sen o ofise dostum, etkiledin nallı bülbülümü. sakin ve emin kalk hiç acele etme, dakikalardır sen bekliyorsun az da onlar beklesin. odadan ilk çıkan olmaya bak, pısışıklar peşine takılsın, az önce baktın görüşme odasını gördün. yerini biliyorsun emin yürü, yanına asılmalarına izin verme, hafifçe başını eğ gözün ona değil gideceğin yöne baksın zira böyle bişi sorma ayağına beden diliyle seni alt etmeye çalışır haspam. gelme bu oyunlara. plan bunlar.

    görüme odası bebeg evinde olduğu gibi armut koltuğun karşısında bir kamera olmadığını farkettin mi? demek ki heyecana hala gerek yok. en öndesin içeri girdin nereye oturacaksın? senin koltuğun ordan bağırıyor dostum: görüşme yapacak "insan kaynakları departmanından işe alım uzmanı" çıtırına eeenn yakın koltuk ya da sandalye ya da minder bunlar gereksiz ayrıntı. önemli olan eeen yakın olması. çünkü bulunduğun topluluk senin kontrolündeydi bu kntrolü bırakırsan ölürsün. ölmezsin de unutulursun diyelim. dizginleri sıkı tut.

    şimdi salona bak, çıtıra en uzak oturan en pısmış arkadaş, utangaç ne yapacağını pek bilmiyor. uzak kalmış. senin yanında oturan gücünü farketmiş nemalanmak ya da arkana saklanmak hatta senle aynı fikirde olmak için orda. senden en uzaktakine göre böyle sıralayabilirsin. peki senden başka çıtıra en yakında oturan biri daha var: kim? tek rakibinle tanış dostum. çaktırma ve onu iyi incele. onu geçersen bitti bu iş.

    tanışma merasimi. çok basit, kekelememeye çalış (ben topluluk içinde sadece konuştuğunda kulaklarına kadar kızaran ve yer yer kekeleyen bir insanım) tam ismini söyle mesleğini söyle tecrübeni söyle. yok mu? tam ismini söyle mezun olduğun okul ve bölümü söyle mezun olduğun zamanı söyle. gizemli konuş, çıtırın senle konuşmasını sağla, böylelikle o 10 kişi gittiğinde aklında sen kal. ama ağzından laflar kerpetenle alınıyormuş gibi de olmasın. yaparsın seeen! boşa mı yazıyorum ben?

    otururken kendini çok kasma, rahat ol, sadece çıtırı muhatap al, başkası sana bişi dediğinde net kibar yanıtlar ver ama istifini bozma, kimle konuşsan gözünün içine bak heyecanlarını gör ve onları sindir. muhahahahah yaşasın kötülük! şu sürekli bacağını titreten elemanın sonu geldi zaten, öyle beylik beylik konuşmasına bakma o titreyiş onu çoktan eledi bile. bi dakka o bacak titreten sen misin yoksa? hemen dur ve bir çuvalı "çok stresliyim, konuşamıyorum, utanıyorum, bıraksanız hemen kaçarım" diyen bacağınla berbat etme.

    peki biz burda niye toplaştık. çünkü" çok eleman başvurdu, tek görüşmeye vaktimiz yok, hangisinin iyi olduğuna da karar verme yetimiz yok, iyi olan sivrilsin biz de işe alalım" evet durum özetle bu. ama sen şunu düşün "burda toplaştık zira benim bu topluluğu nasıl idare ettiğim, konuşma biçimimden beden dilime kadar aranılan eleman olduğumu görmeleri için bu yanımda 9 kişiye ihtiyaçları var" (çok mu böbürlendin? yavşamadığın sürece sorun yok)

    bir soru verecekler arayı kızıştırmak için. buraya kadar kendini ilan ettin, heyecan bitti, şimdi bunları idare vakti. işte kişilik testi misali hikayemiz burda devreye giriyor. gugıllattığında milyon tane bu kişilik testi hikayelerle karşılaşacaksın hatta biri bu görüşmede rast gelebilir bile. o yüzden onlara göz atmanda fayda var, pısışıklar kendi aralarında konuşurlarken de bişiler duymuştun onları da hatırla. soru bir sorundur büyük ihtimalle, ne olursa olsun çözüme ve sonuca seni en çabuk ulaştıracak yolu düşün. örneğin batan geminin filikasına öncelikle pusula ve radyo al, bir bidon su değil. sorun her ne olursa olsun en mantıklı çözüme ulaştır çevrendekileri kararlılığınla ikna et, filikanın kaptanı ol! yürü bee! kim tutar seni??

    sonuç olarak görüşme biter. sen odadan en son çıkan olmaya bak. ilgili sorular yönet, ne zaman sonuçlanacağını ve nasıl bilgilendirileceğini öğren, böyle sohbet havasında sor ama. ordan kurtulmaya çalışıyor gibi tavır takınma. çıtırları etkiler bu durum. sonrasında mutlaka isminin sonuna "hanım" getir tanıştığınıza memnun ol elini sık ve ordan ayrıl.

    hey dostum. esas şirketle görüşmeye hazırsın!
  • kız arkadaşımı turkcell müşteri hizmetleri için 3 defa görüşmeye çağırıp, onay verip, evrak toplatıp eğitime 1 gün kala "sizin eviniz servis dışında olduğu için eğitiminiz ve işiniz iptal olmuştur" şeklinde (bu arada evi servis güzergahına 5 dakika mesafede) bilgi veren çok amatör bir insan kaynakları firması. işe alım gibi hayati olaylarda sözde çok profosyoneller, (sitelerine girsen bir bok zannedersin bunları) nasıl bu kadar vurdum duymaz olabiliyor anlamıyorum. ufacık çocuğa oyuncak verip elinden almıyorsun ki, hayat meselesi bu.
    kız arkadaşım bu iş oldu diye bir önceki işinden istifa etmişti, şuan bu ahmaklar yüzünden işsiz.
  • 21. yuzyilin kole tuccarlarindan biri.
  • insan kaynakları ve danışmanlık şirketi. kendi içinde ikiye ayrılan şirket şirketlerin dönemsel ve daimi eleman ihtiyaçlarını karşılarken, geçici pozisyonlarda yaptığı yerleştirmelerde, elemanları kendi şirketinde çalışyor göstererek ve maaşlarını kendisi vererek şaibe yaratmaktadır.
  • erenköy' deki şubesine philip morris mülakatı için gittiğimde gördüm ki wc' leri tek kişilik ve lavabo, klozet yan yana bulunuyor. yani düşünsenize biri sıçarken bir başkası elini bile yıkayamıyor. neyse ben yine de görüşmeye 30 dk erken geldiğim için wc' ye geldim ve çocuğu bıraktım. mülakattan red alırsam galiba bıraktığım çocuk yüzünden olucak. :(

    edit : hala geri dönmediler, çocuğun kokusu çıkmamış olacak. ya da bu herife bulaşmayın demiş olabilirler.

    edit 2 : bu kadar sacma bir entry olmasin ragmen her gun "mulakatlarda ne soruluyor ?" sorusuna maruz kaliyorum. bu konuya da aciklik getireyim kariyer.net uzerinden basvuru yaparken cevapladiginiz ayni sorular burda da karsiniza cikiyor.
  • muntazaman garanti bankasındaki call center, gişe asistanlığı pozisyonları için sınav açan, mülakatlar yapan ve etik olmayan bir çok davranışı insan kaynakları şirketi olmasına rağmen yapan şirkettir.
    örneğin garanti bankasının gişe asistanlığı pozisyonu için sınava girersiniz, 3 kısımdan sizi teste tabi tutarlar matemetik testi, para alıp verme testi ve finans dikat testi. bu sınavı geçtiyseniz eğer sizi önce tebrik edip hemen grup mülakatına alacaklarını söylerler ve söyledikleri bir şey daha vardır. eğer grup mülakatı olumlu ise sizi 1 hafta içerisinde arayıp birebir mülakata davet edeceklerdir, buraya kadar herşey normaldir. ancak grup mülakatından hemen sonra büyük çoğunluğa 1 hafta içerisinde olumlu ya da olumsuz olarak haber verilceği söylenir, ve 4-5 kişiye de "cv'lerinizde bir sorun var sizi biraz bekleteceğiz" denir. beklersiniz de ama bir bakarsınız cv'nizde herhangi bir sorun yoktur, meğer siz grup mülakatını geçmişsinizdir ama diğer gönderilen arkadaşların grup mülakatının olumsuz olduğu bilinmesine rağmen onlara sanki olumlu da olabilir olumsuz da olabilir şeklinde bir hava verilir. siz kendiniz adına sevinirsiniz ama gidenler için sahiden üzülürsünüz çünkü onların gözünün içine baka baka yalan söylenmektedir. 1 hafta içinde aranıp birebir mülakat için tarih verileceği külliyen yalandır, çünkü eğer cv'nizde bir eksiklik(!) yok ise geçmiş olsun demektir, grup mülakatından elendiniz. sizin sonucunuz daha o anda bellidir.
  • çok ani olduğundan sözlükte araştırmadan toplu mülakatına katıldığım ik danışmanlık falan filan şirketi.
    grup çalışması, bireysel mülakat ve sınavın aynı gün maraton halinde yapılması gibi saçma sapan bir sürece sahipler. bir de grup çalışması sırasında elindeki kağıda sürekli bir şeyler yazan ve bunu görmemiz için sürekli etrafımızda dönen danışmanları var. ben mesela baya merak ediyorum, ne yazıyordu kağıda diye. performans değerlemesi olmadığı kesin.
    toplu mülakatın ilk adımı olan grup çalışması takribi on dakika sürdü. on dakikanın sonunda, onbeş saniyelik bir değerlendirme süresi sonrası, bir hatun odaya girip; "ismini okuduğum arkadaşlarla devam edeceğiz, okumadıklarımsa aramızdan ayrılacak" dedi. ve isimleri okudu, bir tek ben yoktum, diğer dört hatun elemeyi geçti. gerçi söylediği cümleden sonra sms ile halk oylaması yapılır diye bekledim; ama oylama yokmuş.
    bir de siz giderken, cv'nize uygun işler için sizi arayacağız demiyorlar mı, bağrına basası geliyor insanın.
  • eğer siz geçici görevle (parttime) bir başka şirketin muhasebe servisine giderseniz göreceğiniz şudur ki adecco çalıştığınız şirketten 100 birim para alıp, karşılığında size 0,5 birim para vermektedir.
    tabi aklınıza gelen ilk cümle: "llleyyyn amma kazanıyor bre benim üstümden, ben davar mıyım?"
  • bilmedikleri konularda ahkam kesen, sıkıştırıldıklarında da saçmalayan bir insan kaynağı şirketi, çok komik durumlara düşebiliyorlar, zaman konusunda problemliler, bunun dışında oldukça havalı olduklarını söylemek mümkün ama nedense saçları başları çabuk dağılıveriyor.
hesabın var mı? giriş yap