• depremden etkilenen tüm illere ulaşım adana şakirpaşa havalimanı’ndan gerçekleşiyor. bu havalimanı deprem bölgesi ile yurdun diğer bölgeleri arasında bir yaşam koridoru görevi gördü. adana şakirpaşa havalimanı gibi stratejik, hayati önem taşıyan bir havalimanı kapatılamaz.

    1937 yılından bu yana başarıyla hizmet veren, sadece geçen yıl 37 bin uçağa, 3 milyon 400 bin yolcuya hizmet veren türkiye’de apronu nato standartlarına uygun tek havalimanını modernize etmek yerine, sırf yeni açılacak havalimanına garanti sağlasın diye kapatılması akıl tutulmasıdır.

    küçük, işlevli ve yormuyor. uçaktan iniyorsun, formalite yok, otobüs yok, tünel yok. 10 dakika sonra evindesin. dünya üzerinde yürüyerek gidip geldiğin başka havalimanı var mı?

    ülkede iyi olan ne varsa yok ediliyor. adananın ilçesi kadar şehirlere havalimanı yapılıyor, adana’nın havalimanı kapatılıp adana ve mersin’e uzak bir havalimanı açılıyor. bu saatten sonra adana halkı, milletvekilleri, belediye başkanları, sivil toplum örgütleri bu konu hakkında birleşip tepki göstermeli, bu havalimanının kapatılmasına karşı daha yüksek sesle karşı çıkmalıyız! #havalimanımadokunma
  • bana şöyle bir anı yaşatmış güzel memleketim.

    üniversiteden arkadaşlar adanaya davet edilir. dönüş günü gitmeden hemen önce, ö.sonra saatlerinde son bir kebap daha yemek için toros caddesindeki kazancılar kebapçısının şubesine oturulur. vakit az olduğu için dürüm söylenir. ev sahibi olan benim dışımdaki herkeste sırtta çanta vardır. tipler de küpelisinden tut, sakallısına, uzun saçlısına tam 1., 2. sınıf üniversite gençliğidir. mekanda gençler dışında bir masa daha vardır. masada esmer,şişman, bıyıklı adanalı bir dayı rakı içip kebap yemekte yanındaki iki elemana bir şeyler anlatmaktadır. kebaplar 10 dakikada bitirilir, hesap istenir.

    garson:abi sizin hesap tamam.
    yazar:nasıl tamam dayı?
    garson:tamamdır abi.
    yazar:???
    garson:cabbar abi halletti abi sizin hesabı.
    yazar:cabbar abi kim ya?
    garson(şaşırarak):cabbar abi, cabbar abi yani.(garson bu noktada arka masadaki yukarıda bahsedilen dayıya doğru bakar)
    -----yazar ve arkadaşları arka masaya doğru bakarlar.-----
    yazar:abi ne gerek vardı. biz öderdik yani şimdi biraz..
    cabbar:afiyet olsun gençler!!(konuşmayı bitirecek bir vurguyla ve sağ el göğse bastırılıp kafa çok hafif öne eğilerek)
    gençler:ee. eee.eee

    böyle enteresan ve cömert insanlar vardır adanada. bir daha görmeyeceği, tanımadığı, kendisine göre büyük ihtimalle oldukça zırtapoz gözüken gençlere düşünmeden yemek ısmarlar. böyle "abi büyüksün, abi şöylesin" gibi bir tepki de beklemez. afiyet olsun der ve lafı keser. güzellik üzerine çok konuşulmayınca güzellik olur zira. adanalı olarak misafirlerin önünde gururlanılır? "lan tırtolar, olur mu lan böyle hareket sizin memleketlerinizde?" diye memleket övülür. bazı arkadaşlar adamı tanıdığım veya ayarladığım fikrinde ısrar ederler.

    olay burada biter mi hayır bitmez. yaşanan mevzu evde öğretmen anneye anlatılır. annenin hoşuna gider ve bir arkadaş ortamında hurriyet adana'nın editörü sinan tanyıldız'a anlatılır. olay hurriyet çukurova'da "işte gerçek adanalı" başlığıyla sinan tanyıldız tarafından köşesine taşınır. "cabbar bey başka illerden gelen genç misafirlere gösterdiği kibarlıkla, cömertlikle hepimizin gururudur. adanamızı ne de güzel tanıtmıştır. büyüksün baba." tarzı gaz bir içeriği vardır. cabbar baba yazıyı okur, gazeteyi arar, teşekkür eder. sonra habere kaynaklık eden öğretmen hanıma da teşekkür etmek istediğini söyler. çalıştığı okulu öğrenir, okulu arar, anneye ulaşır;
    "hoca hanım, çok duygulandım. böyle gazetede ismimi görünce utandım. gençlere yardım etmek görevimiz. 15 yaşımdan beri ağlamamıştım. vallahi gözlerim doldu. ben çok okumak isteyip fakirlikten okuyamamıştım. şimdi durumum iyi. gençleri orada öyle aceleyle kebap yerken görünce çok duygulandım. öğrenci oldukları da belliydi. tanımasalar da ben de bir cabbar abileriyim. bir yemek ısmarlamışım çok mu? az bile. okuyan insana herkesin daha çok yardım etmesi lazım. dediğim gibi ben okumaya çok kıymet veririm. sizin gibi bir öğretmenimden küçük bir övgü almışım o bile yeter." şeklinde içeriği olan baba bir konuşma yapar. "helal olsun be ne güzel adamlar var dünyada." dedirtir.

    cabbar baba'ya derin sevgi ve saygılarımı bir kez daha sunarım. eğer kendisi veya bir tanıdığı bir şekilde bu yazıyı okursa da selam ederim.
  • adana akp'yi resmen tasfiye etti...tıkla gardaş
    akp, adana’da büyükşehir dahil hiçbir ilçe alamadı. siyasette atarın başkenti!

    adana, seçim sonuçları nedeniyle iktidar tarafından cezalandırıldığı için yıllardır nüfusuna oranla en az devlet desteği alan illerin başında geliyor. tüm yıldırma politikalarına karşın dik duruşumuzu korumamız gurur verici. şakirpaşa havalimanı’nı usul usul kapatmaya çalışan zihniyete adanalılar gerekli mesajı vermiştir. şakirpaşa havalimanı adana’nındır, kapatılamaz!

    https://x.com/…472362?s=46&t=e0v0heem36l_uwfdahbl-g
  • bir takım emlak çakallarının gezdiği şehrim.

    dün 100. yıl mah. apartmanımızın bahçesinde komşularla oturup çay içerken bir kaç tane kodaman görünümlü adamın apartmana baktığını gördük, hayırdır deyip çay ikram ettik.

    apartmanın durumunu sordular, kolonlar sağlam mı? vb. sorular sordular. gayri ihtiyari kendilerinin ne ayak olduklarını sorduk, işte biz şehir dışından geliyoruz, duyduk ki bu mahalle çok sağlammış evler, onun için satın alınacak ev var mı bakıyoruz dediler.

    bu apartmanda yok ama çevrede var onlardan alabilirsiniz dedik ama aklımıza takıldı, depremi daha yeni yaşamış şehirde ev almak nedir diye sorunca yatırım amaçlı alacaklarını söylediler.

    işin özü; bu parası çok olan çakallar zemini sağlam, zarar görmemiş yerlerden evler henüz artmamışken emlak toplayarak yarın bir gün yükselecek piyasadan kâr etme peşindeler. adamları kibarca kovduk ve komşuları şimdilik evlerini satmamalari konusunda uyardık.

    şehirde market yağması yapanlardan şimdide emlak yağması yapmaya çalışanlar, memleketin neresinden tutsan elinde kalıyor.
  • çukurova ve özellikle adana, akp dönemiyle üstün bir gayretle geri bırakılmaya çalışıldı. özellikle yüksek kapasiteli fabrikalar kapatıldı, sanayileşme ve tarım bitirildi. bunun dışında şehir planlaması için herhangi bir yatırım ya da iyileştirme yapılmadı.

    şimdi de havaalanı elinden gidiyor. tüm dünya'da havalimanı, şehir merkezine otogardan daha yakın tek şehri olan adana'ya akp'nin son kazığı.

    yine birilerinin cebine para dolacak diye mis gibi havaalanını kapatıyorlar.

    adana havalimanı sadece 2021 yılında 3 milyon 400 bin yolcuya hizmet veriyor. ayrıca geçen yıl havalimanına inen uçak sayısı ise 37 bin olarak açıklanmış.

    şakirpaşa havaalanı, türkiye’nin en kolay, en pratik hava alanıdır. uçaktan iniyorsun, formalite yok, otobüs yok, tünel yok. 10 dakika sonra ciğere kimyon atıyorsun... şakirpaşa havalimanını büyütüp modernize etmek varken gözden çıkartmak kabul edilemez!

    çukurova havalimanı ihalesinde 500 milyon avro harcanacağına hâli hazırda bulunan, dünyanın en stratejik havalimanlarının başında gelen ve aynı zamanda türkiye’nin ilk sivil havalimanı olan şakirpaşa havalimanı büyütülüp modernize edilerek bölgesel hava limanı yapılmalıdır!
  • doğal alanları ithal çöplerle plastik çöplüğü yapılmak istenen, türkiye’nin en geniş yaban hayatı koruma sahalarından birkaçına** ve en verimli tarım alanlarına sahip kent.

    alman arte ve bbc bunu sürekli gündeme getiriyor. yabancılar her gün buranın haberini yaparken bizim medyada tık yok. adliyede biri birine çimdik atsa anında haber yapacak olan show tv de pek önemsememiş adana’nın avrupa ülkelerinin çöplüğü yapılmasını.

    bu durumun tarsus’taki esrarengiz kazı kadar gündem yapılması gerekiyor. gündem olmadıkça adana’yı plastik çöplüğü olarak görmeye devam edecekler. bir an önce kamuoyu farkındalığı ve tepki oluşturmak gerekiyor ki birileri geri adım atsın.

    işin komiği bu çöpler simsiyah plastik dumanları çıkararak yakılıyor. “adana sıcak memleket yeaa” geyiği yapmasını bilirsiniz. peki dünyanın çöpünün adana’da yığılıp yakılmasının adana’yı serinleteceğini mi sanıyorsunuz? + birkaç dereceniz de plastik yakılmasıyla hayırlı olur.

    başvurulabilecek merciler:
    adana büyükşehir belediyesi iletişim
    cimer
    adana emniyet müdürlüğü twitter
    adana valiliği twitter
    zeydan karalar twitter (şov için bile olsa çık konuya dönük bir iki laf et başkan, niye oy verdik sana?)

    halk olarak biz bastırmadıkça kimsenin bu işin peşine düşmeyeceği belli. o yüzden gündem oluşturulmalı ve yetkililer bir şey yapmak zorunda kalmalı.

    önceden beri açılmış başlıklar.
    (bkz: bbc'nin türkiye'ye yollanan çöpler haberi)
    (bkz: ingiltere çöplerinin adana'da yakılması)
    (bkz: ithal coplerin adanada yol kenarina yigilmasi)
    (bkz: adana’nın avrupa birliği’nin çöplüğü olması)
    bu başlıkların da tek bir başlıkta toplanması gerek ki olay kronolojik olarak takip edilebilsin.
    (bkz: avrupa çöplerinin adana'da doğaya saçılması)
    baslik tasiyan göreve

    konu ile ilgili ekşi şeyler paylaşımı

    ———

    debe edit:

    daha önce adana’nın lojistik önemi, ve bu özel lojistik konumun yanı sıra ekonomik olarak çok değerli bir alanın içinde bulunması ile ilgili bir entry girmiştim:

    (bkz: #121545723)

    türkiye kendi iyiliği için bu bölgenin verimini maksimize etmek zorundadır. beğenseniz de beğenmeseniz de bu gerekli. burası ülkeye onyıllarca değer katmış, nitelikli nüfus üretmiş verimli bir bölgedir. burası kimsenin plastik çöplüğü değildir. burası kötü göçleri iteleme ve tarım alanı betonlaştırma yeriniz de değildir. burayı değerlendirmek zorundasınız yoksa ceremesini tüm ülke olarak çekeriz. türkiye'nin başka hiçbir yerinde bulamayacağınız ekonomik nişler ve lojistik burada buluşuyor.

    adana başka yolların olduğu gibi dünya kuş yollarının da kavşağıdır. görsel görselgörsel
    burayı kuşlara yaşanmaz hale getirmek ülkeyi geçtim, gezegene karşı işlenen bir suçtur.
    iç anadolu kurudukça adana milli parklarına her geçen yıl daha çok göçmen kuş geliyor. kuş sayısında türkiye’de hep ilk 5’te olan adana kuş cennetlerinde kimi yıllarda türkiye’deki en yüksek kuş nüfusu sayılıyor. bu hayvanların ekosisteme yararı sokak köpeğinden ya da kedisinden çok daha fazla. ve biz “sokaktaki canlar” goygoyu yaparken asıl bakmamız gereken doğadaki canların doğal alanlarını kirletecek plastikleri doğaya döktürüyoruz
    bölge kuş cennetlerinin detayları
  • bu şehrin metrosu zaten metro değildir. şehrin üstünden gider, alttan değil.

    1994 yılında yapımına başlanan metro 2001 krizine kadar tamamlanamayıp kriz nedeniyle iptal edilmiştir. seyhan nehri üzerinde ve şehrin batı yakası (ruh sağlığı, fuar alanı tarafı) ana caddelerin anasını siken bir görüntüyle, köprü- otoban çıkışı karışımı bir şeyle baş başa kaldı halk.

    düşünsene şehir böyle ve böyle şeylerle kaplı.

    yolsuzluk, rüşvet ve mala çökme nedeniyle daha sonraları hapse girecek olan belediye başkanı aytaç durak, sahibi ve ortağı olduğu firmaların arsalarının olduğu yerlere kentsel dönüşüm projesi başlatmış, tesadüfe bakın ki oradan da metro geçirmiştir. adana'da metronun geçtiği mahallelere (sadece camdan baksanız bile yeter) bakarsanız buradan neden metro geçiyor diye sorgularsınız.

    bu, dünyadaki en metro olmayan metronun, şehrin hiçbir kritik noktandan geçmemesin sebebi budur. aytaç durak denen rant düşkünü adamın planıdır.

    durumun vehametini şöyle anlatayım: şehirde metronun geçmesi gereken 5-6 yer var. otogar, havaalanı, üniversite (balcalı hastanesi), hastaneler kavşağı, gazipaşa-cemalpaşa gibi merkezi yerler.

    ve bunların hiçbirinden geçmiyor. özellikle yapılmış gibi ,havaalanı ve otogarın arasından yılan gibi kıvrılıp ikisinden de geçmiyor fjkfkf. şaka gibi amk.

    edit: resimler gitmiş o yüzden linkler düzenlendi.
  • ingiltere'nin türkiye'ye gönderdiği binlerce ton plastik atığın adana'da yakıldığı ortaya çıktı. yakılan bölgede yapılan toprak ölçümleri korkunç: kirlenmemiş toprağa kıyasla 400 bin kat daha fazla kimyasal tespit edildi! üretimi desteklemek yerine avrupa'nın zehirli çöplerini verimli çukurova'ya taşıyarak toprağı havayı ve suyu yok etmeyin!

    avrupa’nın mülteci kampıydık, şimdi de çöplüğü oluyoruz! burası vatan toprağı değil mi?

    bu konu çok önemli! her adanalının yüksek sesle tepki vermesi gereken bir mesele!

    https://www.instagram.com/…gp/?utm_medium=copy_link
  • plastik çöp sorununda yapay ve gerçekdışı bir imajın cezası çektirilen yer. adana yıllarca istanbul medyası ve ahlaksız editörleri tarafından "kötü olan her şeyin konsantre olarak toplandığı yer" olarak lanse edildi ve gerçek sorunları görmezden gelindi, karikatürize edildi, çözülmedi. bugün aynı durumu plastik çöp ithalinde görüyoruz. ovada rekor toksik maddeler ölçülüyor. bakalım bunun türkiye'ye maliyeti ne:

    adana'nın doğası değersiz midir? hayır değildir. hatta türkiye'nin en hassas doğalarından biridir. delta ovası olan her yer, bütün gelişmiş dünyada pamuklara sarılarak korunur. çok değerli ekosistemlerdir. çukurova gibi, bu wetland denen sulak alanlar dünyanın her yerinde milli parktır. taban suyu kayalık yerlerden aşağı yayılmaya başlar, süzüle süzüle deniz kıyısına kadar iner, tuzluluğu değişen çeşitli lagünler, bataklıklar, göller oluşturur. abd louisiana mississippi deltası, italya'da po deltası, romanya'da tuna deltası hep bu sınıftadır.

    adana'da da yumurtalık lagünü, akyatan lagünü gibi geniş alanlar milli park statüsündedir. bu sulak alanlarda türkiye'nin en büyük kuş cennetleri bulunur. türkiye'nin en büyük saz kedisi popülasyonu çukurova'dadır. buralarda fazla sayıda endemik bitki ve doğal oluşum vardır. doğal nergis çiçeklerinden oluşan ada vardır akyatan'da. plastik döküm ve yakım alanlarında oluşan toksinler çukurova'nın süzücü alüvyal toprağında yer altından yayılır. ve bu milli parkların tüm ekosistemlerini zehirler. belki de bütün çukurova'yı milli park ilan etmek gerek ki bu aymazlıklar olmasın.

    adana, göçmen kuşların yolu üzerinde ülkemizdeki en önemli durak noktasıdır. avrupa ile afrika arasında uçan göçmen kuşların anadolu ve kuzey ortadoğu bölgesindeki en önemli durağıdır. iç anadolu'daki göller ve sazlıklar salakça politikalardan dolayı kurutulduğu için her yıl daha da fazla kuş çukurova sulak alanlarına sığınıyor.
    "akyatan lagünü'nde yeryüzünde bugüne kadar bir alanda sayılan en yüksek 'büyük flamingo' sayısına ulaşıldı" haber
    285 bin su kuşunun konakladığı bir alandan bahsediyoruz, 20 ilimizin nüfusundan fazla, sadece su kuşu. ve bu çukurova'daki kuş cennetlerinden sadece biri.
    dünya kuş göç yolları üzerinde adana'nın konumu için haritalar:
    görsel görselgörsel
    gördüğünüz gibi ülkemizdeki en önemli göçmen kuş uğrağı adana'dır. dünya kuş popülasyonu için bu alanların bırakın çöple zehirlenmesini, en hassas çevre projeleriyle korunması gerekmektedir. bu kuşlar çekirgeleri, zararlıları yer. kuşları korumazsanız ileride avrupa ve ortadoğu'yu saran çekirge istilalarından şikayet etmeyin.

    adana tarım alanları gözden çıkarılabilir mi? hayır çıkarılamaz. türkiye'nin en büyük alüvyal tarım alanları adana'dadır. 1800'lerden beri sulak alan sistemindeki dev bataklıklar tarım yapmak için küçültülmüş ve bunun için devasa okaliptüs ağaçlandırmaları yapılmıştır. osmanlı devleti bu yeni açılan alanlarda tarım yaptırmak için göçebe yörükleri silah zoruyla toroslardan indirmiş, bir meydan savaşında yörükleri katletmiş ve yerleşik hayata zorlamıştır. fırka-i ıslahiye (bkz: binboğalar efsanesi) bu dramların hepsi çukurova'da tarım yapılması içindir. çöp dökecektiyseniz niye bu kadar kan döküldü? bıraksaydınız da çukurova yörükleri göçebe ve hayatta kalsaydılar.

    yılda üç kez ürün alınabilen ve nadasa bırakılmayan bu topraklarda yaz sıcağında bile sulama yapılabilir. buna su biriktirmek için yapılan seyhan baraj gölü, roma döneminden kalan ve pek çok şeyi ayakta olan augusta antik kentini hiç kazılmadan sular altında bırakmıştır. ve ovanın sulanabilmesi uğruna genç cumhuriyet bütün çukurova'yı kanallar ve kanaletlerle kılcal damar gibi bir sulama ağıyla sarmıştır. ortada devasa bir yatırım, osmanlı'nın döktüğü yörük kanları, tarıma feda edilmiş sulak alanlar ve antik kentler vardır. bu yatırım, bu devasa milyarlarca dolarlık tarım potansiyeli büyük bedeller ödenerek oluşturulmuştur. ülkemizin bu hazinesi şu anda tekinsiz tiplerin yaktığı ve saçtığı çöplerle plastik zehrine boğuluyor. zehre boğacaksanız bu kadar tantanaya ne zahmet ettiniz?

    adana'nın havası kirli midir? hayır. adana plastik çöp ithalatından önce havası en temiz illerimizdendi. 2012'den bir haber muhalif gazeteduvar:
    başka kaynak 2017 haber 7 havuz medyası
    bu kaynaklara göre ölçümler düzenli olarak adana'nın çatalan ve doğankent bölgelerini partikül oranı türkiye'deki en düşük yerler olarak gösteriyor. havası denizden ve ormanlardan gelen, sanayi alanlarından rüzgar almayan, anız ve kömür yakılmadığı zamanlarda tertemiz olan adana bölgesi şimdi avrupa'nın çöpüyle zehirleniyor.

    çukurova sahilleri boydan boya caretta caretta ve yeşil deniz kaplumbağası yumurtlama alanıdır. adana sahilindeki yumurtalık ilçesi, bu adını kaplumbağa yumurtalarından alır. yine karataş'ın batısındaki akyatan milli parkı caretta ve yeşil kaplumbağa yumurtlama alanıdır. bu hayvanlar deniz analarını yerler ve çoğalmalarını engellerler. şu anda çöpü, poşeti, ingiliz market ambalajı denizlerimizde yüzmekte ve bu hayvanlar tarafından deniz anası sanılarak yenilmektedir. ve boğularak ölmektedirler.

    peki bu sorun sadece adana'da mı kalır? hayır, akdeniz akıntıları bu çöpleri çukurova önünden süpürerek batıya taşıyacak ve antalya kemer kaş açıklarındaki akıntı girdabında biriktirecek. sonuç olarak devletin ve medyanın umursadığı alanda kalan o bölgenin turizmi de uzun vadede etkilenecektir. bu ambalajlar jelatinler batıya ilerledikçe oradaki caretta carettalar da yıkıma uğrayacaktır. sonra kaş'ta instagram fotosu çekerken deniz analarının, çöp adalarının bastığı denizi fon yapabilirsiniz. benden uyarması.
    akıntı detayları burda: (bkz: antalya/#135596095)

    türkiye sadece "istanbul, ankara, istanbullunun ankaralının denize girdiği yerler ve istanbullunun ankaralının denize giderken geçtiği yerler"den ibaret değildir. buranın dışında kalan buralardan daha değerli doğa alanları vardır ve istanbul medyasının kibirli gazetecileri akıllarını başlarına devşirip bu sorunumuzu bas bas yetkililere ve dünyaya bağırmalıdır. bizim bu haberleri bbc'den, yabancı gazetecilerden alıyor olmamızdan da utanmalıdırlar. neyse ki artık sosyal medya var. istanbullu kibrinin medya editör süzgecini bypass ederek topluma sesimizi duyurabiliyoruz. adana ile ilgili tek bildiği yalan güneşe ateş etme asparagası olanlara gerçekleri söylüyoruz.

    üç beş geri dönüşümcü kılıklı çöp yakımcısının parası uğruna devasa bir ekonomi ve çok kritik devasa bir doğal alan feda edilemez! #çöpithalatıyasaklansın

    adana yetkilileri de bu duruma karşı sessiz kalmaktalar. adana stkları konuşuyor, ama vekiller ve belediye başkanları suspus. önlemek için ne yapıyorsunuz? o belediyeye kebap övmek için mi seçildiniz? tbmm'ye vekil maaşı almak için mi girdiniz? bir işe yaradığınızı göstermek istiyorsanız şimdi tam sırası! ülkenin merkez medyası susuyorsa siz bas bas bağırın ve konuşmalarını sağlayın!

    -

    edit: nevşin mengü'nün defalarca zorlayan sorular sormasına karşılık adana bşb başkanı zeydan karalar'ın verdiği yanıtlar için buyrun video

    özetle: yani taşeronmuşuz, o yüzden taa ingiltere'den adana'ya geliyormuş, çok güzel işse ingiltere niye binlerce kilometre taşıyor? belediye yakmalarını tavsiye ediyormuş, çimento fabrikaları yaksınmış, istihdam oluyormuş (tuktuklu çöp toplayıcılarına ek iş oluyor sanırım)
  • yıkılan evler adana'da lüks sayılabilen evler. o mahallelerde 2-3 milyondan aşağı ev bulamazsınız o da ara sokaklarda ulaşıma biraz uzak mesafe olanlar. sıfır evler daha uçuk fiyatlarda. evler geniş, neredeyse oda büyüklüğünde balkonlar baktığımızda gayet nezih, güzel ve yaşanabilir mahalleler. büyük balkonlu ev severim ve her geçtiğimde evlere bakardım ya şunlara bak ne güzel kocaman balkonları var, ev de geniş duruyor va diye. ev alacağımız zaman da çok baktık. sarıçam'a da baktık, sıfır olsun diye, iyi ki oradan da almamışız sıfır binalar ne hale geldi. gittik belediye evlerinde aldık evi. korkudan hala giremiyoruz ama ne bizim binada ne de çevredeki binalarda görünürde sıva çatlağı bile yok. inşallah temel de sağlamdır. benim umudum bizim bina hazır betondan yapılma, 99 dan sonra çıkan deprem yönetmeliğine uygun olarak belediyenin yaptığı bina. eski, küçük vs ama bize mezar olmadı. 15.katta beşik gibi sallandık da evden bir çerçeve bile düşmedi.

    yıkılan zeray apartmanında bir yakınımızı kaybettik. o apartmanı da beğenirdim mesela. ev büyük, güneş alıyor, rüzgarı iyi. iki bloklu site, bahçesi güzel. oysa ne kadar boşmuş.

    not: bina eski ve küçük sonra 15.kat dediğim için niyeyse 15 katlı ev nasıl küçük olur sorusu alıp şaşırıyorum. arkadaşların metrekare diye bir alan ölçü biriminden haberleri yok galiba, evler atıyorum 3+1 80 metrekare olur, küçük bir evdir. 3+1 180 metrekaredir geniş hatta büyük bir evdir. ama niyeyse bazı arkadaşlar bunu idrak edememiş. matematik önemli

    benim evim de 3+1 100 metrekare banyo haricinde ekstra bir tuvaleti olmayan bir ev, yani küçük bence
hesabın var mı? giriş yap