adam gibi
-
zamanında (ne zaman bilmiyorum) 'adam' kelimesinin aslında insan demek olduğunu ve cinsiyet belirtmediğini ama zamanla kadınların toplumda yok sayılmasından ötürü adamın artık erkek kişiler için kullanılmaya başlandığını okumuştum. adam kelimesini de bu yüzden kafaya 'insan' olarak kodlamışım bir yerlerde ve 'adam gibi' dediğimde aklıma erkeklikle değil insanlıkla ilgili çağrışımlar geliyor. hani 'insan gibi', 'insan ol' falan deriz ya. ama sanırım artık bu kodu değiştirmenin vakti geldi, zira 'adam' kelimesi sadece erkekler için kullanılıyor. bu yüzden 'adamsın' veya 'adam gibi' deyişleri de hoş olmuyor.
-
meseleye dair çerçeveyi bu benzetme ile çizmek belagati kuvvetlendirir mi bilmiyorum, fakat anladığım kadarıyla genel temayül bu benzetmenin 'cinsiyetçi' olduğu için kullanılmasını reddetmeyi 'biraz abartı bulmak' civarında seyrediyor. öylesine aklıma gelmedi tabii bu, bu sabah kalkıp bir anda 'adam gibi' lafının kullanılmamasını talep etmenin gerekliliği üzerine konuşmaya karar vermedim. 'adam gibi' benzetmesini kullanmayı reddeden bir erkek olarak sağdan soldan kulak kabartmak yoluyla duyduğum görüşlerin üstüne, dün sırrı süreyya önder'in canlı yayında yaptığı çıkışa verilen 'yani ne gerek var' tepkileri eklenince bir iki kelam edesim geldi.
'adam gibi' lafının temelde bir erkeklik güzellemesi içerdiği, erkeğin kadına göre daha akil olduğunu ve daha çok 'doğruluk' ihtiva ettiğini dillendirdiği yeterince açık sanırım. bu tarz bir söylemin net bir cinsiyetçilik olduğunda da hemfikirizdir diye umut ediyorum. esas tartışma bundan sonra çıkıyor. bu kadar genel geçer kabul görmüş bir lafın söylenmesinde cinsiyetçi söylem üretmek gibi bir niyet olmadığı, dolayısıyla bu karşı çıkışın biraz fazla hassas ve gereksiz bir tepki olduğu söyleniyor. hatta en başta dediğim gibi, bu karşı çıkışı gerçekleştirenlerin feminist olduklarını varsayarsak genel temayülün bu yönde olduğunu da söyleyebiliriz.
peki gerçekten böyle mi? yani genel kabul görmüş ve oluşturulan dilin yapısı nedeniyle cinsiyetçi gözüken bir söylem, aslında hiç de o niyetle söylenmediyse, yani tamamen alışkanlıktan ötürü kullanıldıysa, buna karşı çıkmak, kullanmayı reddetmek ve dilden çıkartılması gerektiğini söylemek abartı bir davranış mı? en son söyleyeceğimi baştan söyleyeyim, bence hiç de abartılı bir davranış değil.
dilin cansız bir varlık olduğu ön kabulü ile yola çıkarsak, cinsiyetçi şekilde yapılandırılmasının toplum ile ilişkili olduğunu, yapılan her türlü cinsiyetçi gönderme, tasvir ve imanın meşruiyetini içinde bulunulan toplumsal halden aldığını ve buna karşılık olarak meşruiyetin kaynağı olan toplumsal hali normalleştirdiğini pekala iddia edebiliriz. böylesi bir durumda 'adam gibi' benzetmesinin sıradan ve anlamından uzaklaşmış bir halde kullanılması tam olarak o çift taraflı devamlılık sağlama ve normalleştirme halinin kurgulanış biçiminde uygundur. sıradanlaştırılmış ve neredeyse görünmez kılınmış bir cinsiyetçilik içeren ima ya da gönderme yapmak sizin niyetinizin cinsiyetçilik yapmak olduğunu kesin olarak göstermez, fakat siz farkında olmasanız da ya da size pek o kadar da mühim ve öncelikli bir konu gibi gelmese de, o farkında olmadan ve sıradanlaştırılmış bir hal ile yapılan cinsiyetçi gönderme yine söz konusu toplumsal halin sürekliliğine katkı sağlayacaktır. tam tersini düşünecek olursak; 'adam gibi' lafını kullanmamanız ve onun dilden çıkarılması gerektiğini söylemeniz, bayan yerine kadın demeniz, dilin cinsiyetçilikten arındırılmasını talep etmeniz ve bu yönde mücadele etmeniz, bu sıradanlaştırılmış cinsiyetçi imayı gördüğünüz yerde karşı çıkmanız, temelde cinsiyetçiliği bitirecek mahiyette hareketler değil. ama yararsız da değil. dün sırrı süreyya önder'in yaptığı karşı çıkış, cinsiyetçi dilin kullanılmasını normalleştiren hali 'nah şu kadar' etkilediyse
o cinsiyetçi dili doğuran hali de 'nah şu kadar etkilemiş' demektir. işte o yüzden abartı ve gereksiz hassasiyet göstergesi değildir.
özet geçiyorum; bence hiç kullanmayın bu benzetmeyi. başka şekilde de benzetebilirsiniz herhalde. o kadar kafanız çalışıyordur diye tahmin ediyorum. -
bu nicke sahip bir arkada$ım vardı. uzun süre olmasa da birkaç ay kullanmı$tı internet alemlerinde.* ayrıca sözleri a$ağıdaki gibi olan $iirdir:
[ bugüne kadar yazılmamı$ olması da tuhaf. herhalde ibrahim sadri baldır bacak göstermediği için.. (bkz: maskeli aylin) ]
ben seni hiç sevmedim ki
durgun akşamlarda söylediğimiz şarkıları sevdim
bir çiçeğe gülmeni, bir güle benzemeni sevdim
birde yıldızları sevdim
eylül akşamlarında gelip,
gözlerinde tutulan.
ben seni hiç sevmedim ki
beni yola koyduğunda ayrılmayı sevdim
kurşunları sevdim beni vurduğunda
ağlamayı sevdim unuttuğunda
yalnız olduğumu anladığımda
ayakta kalmamı sevdim
yıkılmamı sevdim seni hatırladığımda
ekmeği sever gibi sevdim sensizliği
su gibi özledim temmuz güneşinde sesini
ikindide yağmur gibi
geceleyin yağan yağmur gibi sevdim seni sevdiğimi
ben seni hiç sevmedim ki
kuşlara şarkılar öğretmeni sevdim
menekşeyle konuşmanı
nisan'a hatırlatmanı
baharın bir adının da yalnızlık olmadığını
düştüğün zaman kanayan yaralarını
ve tuhaflığını üşüdüğün zaman
sakız satan çocukları
yeni çıkan şarkıları
her kaybettiğinde kazanan yanlarını sevdim
denize düşmüş gül gibi düştüm ateşe
ben yangını sevdim yandığım zaman böyle işte
ben seni hiç sevmedim ki
bir gece bir ceylan indi dağdan kalbine
bir gece bir şiir gibi kibrit alevinde
alemin ortasında, kimsesizliğin sesinde
buğusunda sabahın, acımasızlığında ahın
ağlayan yüzünde isa'nın
ferahlatan gücüyle duanın
korkutan yanıyla nar'ın
incenin, zeytinin ve kalbin üstüne
gülün üstüne
tutunduğum umudun üstüne
korkunun üstüne
hep senin üstüne, hep senin üstüne
ben seni hiç sevmedim ki
gittiğin zaman gitmeni sevdim
evreni sevdim geldiğin zaman
kalmanı sevdim
korkuyordum sana alışmaktan
yine de sevdim gülümsemeyi
mendilimi sallarken, seni götüren trenin arkasından
kırlara ilk kar düştüğü zaman
ölümünün ne güzel olduğunu sevdim
seni içimde öldürdüğüm zaman
ben seni hiç sevmedim ki
durgun akşamlarda söylenen şarkı neyse
bir çiçeğe gülmeni, bir güle benzemeni sevdim
birde yıldızları sevdim
eylül akşamlarında gelip,
gözlerinde tutulan.
düştüğün zaman kanayan yaralarını
ve tuhaflığını üşüdüğün zaman
sakız satan çocukları
yeni çıkan şarkıları
her kaybettiğinde kazanan yanlarını sevdim
denize düşmüş gül gibi düştüm ateşe
ben yangını sevdim yandığım zaman böyle işte
ben sevdim mi adam gibi severim -
serdar ortaç'ın, adam gibi bir kaç şarkısından bir tanesi.
-
adalarda bir kafe.
(bkz: eskişehir) -
-
bence seksist bir ifade.
-
ibrahim erkal'ın gönlünüze talibim albümünden bir parça. özellikle koronun * girdiği yerler müthişli.
ibrahim erkal
dert bende bölük bölük gam tabur bende
yar dinsiz yar yar imansız çektiriyor bak amansız
işte böyle zamansız ah ustam ah
bildiğin gibi değil çal gönlümün pasını sil
koro
al o yandan al bu yandan
vallah usandım bu candan
gir hicazdan çık hüzzamdan
adam gibi birşeyler çal
ibrahim erkal
anladığım dilden olsun
içinde hasret bulunsun
şöyle bizim elden olsun
adam gibi birşeyler çal
hicaz olsun hüzzam olsun rast olsun
öyle çal ki deli gönlüm mest olsun
yok insanlık yok merhamet yaktı bizi zalim gurbet
gel de bu işe sen sabret ah ustam ah
anlatılır gibi değil çal gönlümün pasını sil
koro
al o yandan al bu yandan
vallah usandım bu candan
gir hicazdan çık hüzzamdan
adam gibi birşeyler çal
ibrahim erkal
anladığım dilden olsun
içinde hasret bulunsun
şöyle bizim elden olsun
adam gibi birşeyler çal -
serdar ortaç ın slowları bi başka oluyor..
akustik halini çok beğendim.. -
"adam gibi" yapsınlar denince bir iş için, o işe tecavüz etmek, darp etmek, hakaret etmek gibi eylemler canlanıyor gözümde.
ne kadar pis adam varsa "adam gibi adam" jargonuyla takıldığından olsa gerek. adam gibi değil insan gibi yapın işinizi.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap