• ilkokul kavgalarının değişmez repliği. ağız burun dağılmıştır, dişler dökülmüştür ama kendini ezdirmemek için bu cümleyi tekrarlar durur ufak velet..

    - acımadı ki ehe ehe
    *aparkat*
    - acımadığğ ühüehe
    *aduket*
    - ajımıyo iftee hıngg
  • kızlar size $iddet gösterisi yapmaya çalı$ırlar, ugra$ırlar vururlar tüm güçleriyle: yumruk atarlar sırtınıza, omzunuza; tekme atarlar bacagınıza, çimdiklerler... ama erkeklerin o hazır cümlesi oradadır:

    - acımadı ki...
    - yaa nası acımadı?

    gözlerinde daha bir hırs görürsünüz, daha da sert vururlar; onlar için bulunmaz bir fırsattır; kusarlar tüm içlerinde kalmı$ hayvanlıgı vücudunuza. biz erkekler de devam ederiz "acımadı ki" demeye...
  • aglarken soylenince manasi kalmayan ciki$.

    - acimadi ki, acimadi kihh hu huuuuu...
    - acimami$ evet. acimadan sikmi$!
  • artislesmek de bi yere kadardir, "acimadi ki" ile gecistirilen darbeler sertlestikce üslup da degisir:

    - smash!
    - acimadi ki...
    - pata küte!
    - acimadi kiii...
    - güüm!
    - acidi ulan hayvan! (cotank!)
  • küçükken; bizleri olduk olmadık yere itip kakan yaşça büyüklere, duyusal güdüleri tatmin olmasın, kızgınlıkları üzerilerinden gitmesin, ezemesinler bizi, hüsrana uğrasınlar diye, inadına gözlerinin içine baka baka tekrarladığımız yalan slogan...

    büyükken; bizleri olduk olmadık yere terkeden -eski- sevgililere, - ve terketmekle kendini aşkça büyük zannedenlere, - duygusal güdüleri tatmin olmasın, kırgınlıkları üzerilerinden gitmesin -aksine çoğalsın-, hicran onların da tenini yaksın diye, inadına gözlerimizi kaçıra kaçıra takrarladığımız güya gerçek slogan...

    p.s.
    yazıya kanmaz da aslına bakacak olursak;

    -çok acıdı. hatta;-

    vurdun, acısı daha geçmedi...
    biliyorum geçecek...
    ama öyle ağır konuştun ki ardından...
    o, gittikçe gerçek...

    -ama yine de- hiç ellerin taşı bana değmez, ille -de sadece- dostun gülü yareler beni beni...
  • kendisinden büyük mahalle abileri toplarına vurunca, misketlerini kapış yapınca veya başka bir sebepten sinirlendirince küfür eden küçüklerin, gördüğü türlü eziyetten sonra, söz konusu büyük ile arasındaki mesafenin, yakalanmayacağı asgari uzaklığa geldiğine kanaat ettiği vakit sarf ettiği intikam lafı. insanı çileden çıkarır.

    misal kolunu neredeyse arkadan dolaştırıp alnına getirmiştir büyük olan:
    - bir daha küfür edicen mi lan?
    - yok abi valla bak! ah ah abi valla etmiycem!
    - valla bu sefer kırarım o kolunu ibne seni.
    eleman yeterli derecede uzaklaşır:
    - acımadı kiii! acımadı kiii!
    o i harfi uzadıkça sikesi gelir insanın şerefsizi. şu an yapsa bir velet bunu bana, üşenmem koşarım peşinden. o derece.
  • bu da pek keyifli sözleri:

    o malum akşamdan
    belliydi gideceğin
    gülüşün buz gibiydi
    dokunuşun zoraki

    en kötüsünü sona saklamışsın
    bomboş bir “seni seviyorum”
    başkasının kulaklarını çınlatan

    boşluğa sarılma vakti
    gelmiş anlaşılan
    boşalan kalbe
    şarap dolmaya başlamış anlaşılan

    benvesen artık sadece
    danimarkalı bir milli futbolcu
    şimdi sade ben
    ketçapsız mayonezsiz

    sokaklar benim artık
    keyfim tek kişilik
    kolesterolle aşkıma karışan yok
    en azından şimdilik

    çektim kapıyı
    çıktım sokağa
    o kutsal mekana
    tek bir cümle döküldü dudaklarımdan
    “hoca benim kokoreçe domates koyma!”

    sen ve ben artık sadece
    geçersiz bir tanım
    şimdi yalnız ben
    turşusuz, domatessiz…
  • her yasta kullanilabilecek, karsi defansi -guya- puskurtmede kullanilan, tahrip ve tahrik gucu yuksek, yas ilerledikce insani hissizlige iten bir soz obegi.
    cocukken, onla bunla kavga esnasinda "acimadi ki", sevgili terk ettiginde "acimadi ki", ebeveynler, arkadaslar, yakinlar baska diyarlara gocup gittiginde "acimadi ki"..
  • genelde bir çift halinde söylenir

    şöyle ki: acımadı ki, acımadı ki...
hesabın var mı? giriş yap