• son sahnesi beni özellikle etkiledi. tercihi aslında çocuğa değil bize bıraktı. siz kimi seçtiniz? siz kimsiniz?
  • --- spoiler ---

    raziye'nin drama bak be. koca borç içinde, hayata öfkeli, kendisini yetersiz hissediyor. bir de gururlu adam. biraz fazla gururlu. ama ne diyeceksin ki adama? eğitimli değil belki ama belli bir farkındalığa sahip. biliyor hangi sınıfa mensup olduğunu. her gün insanların kendisi ile ilgili düşündüklerini yüzlerinden okuyup bu düşüncelere cevap yetiştirmekten iflağı sikilmiş. yaralandıkça yaralanmış anasını satayım. tehlikeli adam. yaralı bir kurt gibi. hayatı boyunca onurlu bi adam olduğunu en başta kendisine sonra diğerlerine kanıtlamak için çırpınmış ama pek becerememiş. anadolu'da bi laf varmış, nutkum tutulmuştu duyduğumda,parasız adam şerefsiz adamdır diye. lafa bak anasını satayım. ortadoğu insanının şeref tanımına bak. ama böyle işte bu işler. adam uçurumun kenarında. var gücüyle saldırıyor ama düştü düşecek. karısı bilmiyor mu ne hissettiğini, nelerle savaştığını kocasının? biliyor tabi. ödü kopuyor bişey yarasına denk gelecek de kendisini kaybedecek kocası diye. ama yardım da etmesi lazım. ama kocası kabul etmiyor öyle her işte çalışmasını. ne yapacak? iki seçenek var. ya çalışmayacak kocasını öldürecekler. ya da çalışacak ve kocasının kalan son gurur kırıntılarını da kendisi süpürecek aşşaa. yine esaslı kadınmış, anam bacım olsun, kocasına duyurmadan çalışmaya çalışıyor. vay babam vay, o para görüşmesinde mutfakta adamın kendisini tokatlaması neydi öyle. adam başlamadan raziye dur vurma kendine diyor. yapıyor demek ki bu adam bunu. yaşamıştım bunu bir keresinde. inanılmaz bi çaresizlik zamanıydı. kafese tıkılmış gibiydim. kendimi tokatlıyordum. bu, beni öldürüyorsun şu an deme şeklimdi. başka bi ifade aracı kalmamıştı elimde.
    --- spoiler ---
  • o kadar gerçek, o kadar naif anlatılmış ki hikaye, ne eksik ne fazla tam olması gerektiği gibi. iran sineması'nın gerçekçi ve sade anlatımı beni hep etkilemiştir ama bu filmden ayrıca etkilendim.

    tanıtım yazısından: a separation iran'ı terk etmek konusunda ikileme düşen bir karı kocanın bundan sonraki sancılı sürecini anlatıyor. film iran'daki hukuk sistemi, halkın inançla çıkarları arasındaki çizginin neresinde olduğu ile ilgili yerinde tespitleriyle dikkat çekiyor. karısının evden ayrılmasından sonra babasına ve evin işlerine bakması için bir hizmetçi tutmasıyla nader'in hayatı daha da değişecektir.
  • gecenlerde bir yerde okumustum, sey diyordu, "bir baba oglunu yikarsa ikisi de mutlu olur, ama bir ogul babasini yikarsa ikisi de uzulur." 5 yil bir alzaymirli ile beraber yasayan bir insan olarak oglunu o kadar derinden anliyorum ki, gecmiste annesini yikayan annemi gordum. anne baba iste. anne baba.

    ha bu arada sayesinde izledigim kisiye tesekkurlerimi sunuyorum.
  • yönetmeni (bkz: asghar ferhadi) olan 2011 yapımı film. filmin bana göre başrolü yok hepsi harika birer oyuncu. izleyiciye asla taraf tutma şansını vermiyor yönetmen. bir yandan kadına söverken bir yandan da adamın ne kadar kaba olduğunu düşünüyorsun sonra hop tüm o vardığın yargılar bir bir yıkılıyor, usul usul tokat atıyor yönetmen. tüm o evrensel değerler farklı bir kültürde bambaşka bir dilde de olsa sizi içine alıyor.
  • "film mi izliyoruz, yoksa birinin günlüğünü mü okuyoruz veya hiç tanımadığımız bir ailenin salonunda koltukta oturup onları mı izliyoruz?" sorgusunu bence en iyi yaşatan yönetmen, asghar ferhadi'nin en sevdiğim filmlerinden biridir.
  • sürekli yüksek ımdb puanı ile karşıma çıkan, iran yapımı olmasından dolayı, önyargılarım sebebiyle izlemeyi ertelediğim filmi, sonunda dün akşam izledim. öncelikle bu kadar geç izlediğim için oldukça üzüldüm. klasik bir ayrılık öyküsü bekliyordum. film ilerledikçe karakterlerdeki, olaylardaki gerçeklik can yakıcı boyuta geldi diyebilirim. keza dram seviyesi de hat safhadaydı. yüksek ımdb puanını sonuna kadar hakeden bir yapım.

    --- spoiler ---

    alzheimer hastası yaşlı amca içimizi acıttı. daha önce yazıldığı gibi ben de sonunun açık bırakılmış olmasını çok sevdim. film bitince bunun kritiğini yaptık uzun uzun..
    --- spoiler ---
  • içimizdeki her bir duyguya hiç acele etmeden, adım adım hücum eden bir film. film boyunca karakterlerin bu yolculuğu, dostoyevski’nin, gerçek her şeyin anasıdır ve üstündedir, zavallı egolarımızın bile sözünü hatırlattı bana. ama tüm bu gerçeklik arayışının yanında, tepeden bakan orta sınıf insanlar ile yoksul olan ötekilerin çatışmasını o kadar güzel anlatıyor ki ferhadi. ahlak, gurur, onur, cinsiyet ve din.

    bilmediğin şeyin ardına düşme; çünkü kulak, göz ve kalp, bunların hepsi o şeyden sorumlu olur. (isra, 17/36)
  • 2012 yılında yabancı dilde en iyi film ve en iyi özgün senaryo oscar ödülü kazanmış, erkeklere “bazen” acınmalı dedirten iran filmi.
    son üç dakikasının çok ama çok acı olduğu doğru olan film. .--- spoiler ---

    babanla mı kalacaksın annenle mi
    --- spoiler ---
    iki saatiniz boşa geçmez, izleyin ahali.
hesabın var mı? giriş yap