• james cameron'ın titanic'inden 40 sene evvel çekilmiş olmasına rağmen bence çok iyi bir film. titanic'ten ayrılan en büyük farkı duyguya pek fazla yer verilmemiş olması olmuş. yani jack dawson ve rose dewitt bukater gibi iki genç yok bu filmde. aksiyon ve müzik de titanic'e göre çok eksik kalmış.

    yine de bu filmde en beğendiğim olay diğer gemilerle` :ss californian`` : rms carpathia` kurulmaya çalışılan telsiz çabaları oldu. titanic'te bunlar yoktu. misal ss californian çok yakında olmasına rağmen telsizcisinin uyuması ve güvertedeki denizcilerin yardım fişeklerini aysberg uyarısı zannetmeleri nedeniyle olayı pek fazla takmamaları önemli bir ayrıntıydı. keşke cameron da titanic'te bunu kullansaymış.

    ayrıca filmde gemi ön tarafından yavaşça batıyor. gemi enkazının 1985'te bulunduğunda geminin ortadan ikiye ayrılarak battığı anlaşılmış. cameron da kendi filminde bu sahneyi ona göre çekmiş.
  • titanic'le ilgili çekilen tarihsel gerçekliklere en yakın filmdir. jack ve rose'un aşk hikayesinden ziyade titanic'te gerçekten neler olduğunu daha detaylı izlemek isterseniz çok iyi bir film.

    ayrıca ss californian gemisi sen orospu çocuğusun. titanic'in çağrılarını dikkate alsaydın rahat bi 500 kişi daha kurtarabilirdin.
  • seyretmemle birlikte james cameron'un titanic'ine olan saygımı azaltmış olan film. son titanic'de filme renk katan sahnelerin çoğu bu filmden arakmış meğer. zaten cameron bu filmi seyrettikten sonra titanic'i çekmeye karar vermiş.
  • 1997 yapımı olan titanic'in bu filmden esinlenildiği ortada. ancak bu film belli bir aşk hikayesinin üzerine gitmek yerine bir çok farklı hikayeyi göstermiş ve yeni filmin aksine gösterdiği bir çok detay ile belgesel kıvamında bir filmdir. üstte söylediği gibi titanic'in iletişim çabalarına uzun uzun değinilmiş ve filika indirme-bindirme çalışmalarına uzun zaman ayırılmış. zamanına göre gerçekten şahane bir film olmuş.
  • sadece hymn to the sea müziği eklense kendisinden 40 yıl sonra çekilen james cameron'un filmiyle aşık atar. o derece güzel bir film.
    1997 yapımı titanic gibi olayı aşk meşk ekseninde değil tarihsel gerçeklik ekseninde anlatması filmi daha da izlenilir kılıyor.

    1958 yapımı olmasına aldırmayın, kesinlikle yapım yılının ötesinde bir film.
    özellikle titanic meraklıları bu filmi cameron'un filminden daha çok sevecektir.
  • daha yeni izleme fırsatım oldu, belgesel tadında enfes bir titanik filmi. gemi batarken müzik çalmaya devam eden müzisyenler 97 yapımı titanik filminde de vardı. gemi batıyor canını dusunceklerine mucevherlerini dusunen kokoş kibirli kadınlarla, titanik batmaz diyip içkilerine ve kumar oynamaya devam eden adamlar var. filmi izlerken şu birinci sınıf yolculara çok sinir oldum ölmüşlerse kibirleri yüzünden ölmüşlerdir. filmde işlenilen bir aşk hikayesi yok, tamamen gemi batarken yaşanılan olayları belgesel tadında gerçekçi bi anlatım olmuş.
  • burda daha önce orijinal dilindeki videoya link verilmiş, ben de az önce türkçe dublajlı olanına denk geldim, buyrun.

    yıllar önce, henüz son titanik filminin etkisindeyken izlemeye çalışıp, çok da beğenmedigimi hatırlıyorum ama, şimdi filmin ilk çeyreğini izledim ve diyebilirim ki gayet güzel. ayrıca daha önce de birçok kez söylendiği gibi, james cameron 'un bu filmden epey esinlendiği belli.
  • 1958 yilinda sinemaya da uyarlanmi$tir bu kitap.
    http://imdb.com/title/tt0051994/
  • titanic hakkinda son yillarda yazilmi$ en cok satan ve en iyi kitaplardan birisi. walter lord adli japoncu bir abi yazmi$tir. (bkz: almanci)
  • lord of the rings filminde bilbo baggins'in doğumgünü akşamı için kullandığı tanımlama
    gandalf pipo dumanıyla gemi yapmasının ardından bilbo ona:
    "gandalf my friend, this will be a night to remember" der.
hesabın var mı? giriş yap