• 1970 istanbul doğumlu ressam. insan figürleri çizmede üstad. http://www.zulalerturk.com/ 'dan resimleri görülebilir.
  • kendisinin son çalışmaları 14 ekim - 07 kasım 2006 tarihleri arasında insan manzaraları adlı karma resim sergisinde görülebilir.
    yer: article art gallery
  • karşı sanat galerisinde halil ertürk'le birlikte sergisi açılmıştır. sergi, pazar günleri dışında 11:00-19:00 saatleri arasında izlenebilir.

    tarih: 17-10 mayıs 2008

    http://www.karsi.com/
  • internet sitesinden resimleri görülemeyen sanatçı.bu explorer bu sayfayı açmaz, açamaz diyor da başka bir şey demiyor. karşı sanat'ta da resimleri olmadığından ya gidip sergiyi görüyoruz ya da hakkında en ufak bir bilgi alamıyoruz diyeceğim ama lebriz öyle mi (bkz: http://www.lebriz.com/);
    işte adres, işte zulal üşenmez ertürk resimleri
    http://www.lebriz.com/…_show.aspx?exhid=352&lang=tr

    edit: kendi sayfasinda resimleri gorulebilen sanatçı. yukaridaki adrese ek olarak resimler
    http://www.zulalerturk.com/resim.html
    adresinden de izlenebilmekte
  • zulal/ portreler ıı adlı sergisi 18 mayıs, 18:30 - 9 haziran, 19:00'a kadar karşi sanat'da görülebilir

    etkinlik linki

    "zulal , babasını portreler. hem gençlik dönemini hem şimdisini. yaşlı babaannesini portreler. ailenin diğer kadınlarını, teyzeleri. onlarla birlikte bir bale gösterisindeki yeğenlerini... ailece yapılan bir piknik gününü ele alır. amcanın askerlik hatırası fotoğrafını tekrar üretir. etrafındaki kız çocuklarının sıradan halini boyayabilir. israrla ve sıklıkla ürettiği portrelerinde kadınları varlık'a iade edecek pek çok durum ve hal bulunur. görsel bir soykütük inşa eder. bu soykütüğünde onu dönüştüren, etkileyen babasından babaannesine, kendi kızından eşine pek çok önemli kişi yer almaktadır. bu tam da sanatçının kendi benliğini tanımaya ve öznelliğini eril öznellikten bağımsız inşa ettiğine örnekler verir. son sergisinde kitap okuyan kadınlar vardır. anıtsallaştırılmış adeta ikonik bir sembole dönüşen tuğba vardır dövmeleriyle ve dikeyliğiyle... zulal’ın ergenliği bir kondüsyon olarak işlediği... tanınmamış bir genç kızdan hareketle ismini de resme kazıyarak onu tanınmışa adeta bir ikonoya çevirdiği. kızını bir resminin önünde portreler ejderhasıyla ve asi tişörtüyle... kendisini ise birkaç kez profilden atölyesinde. plakçalarıyla... arkadaşıyla balkonda otururlar. ve izleyici olarak görmediğimiz bir ufka bakarlar. biz manzarayı değil onların oturduğu balkonu görürüz. balkon ne bir dış ne de tam bir iç mekan olarak onların psikolojik mekanıdır.
    janis joplin'in bir resminin altında arkadaşını joplin fanı va onun benzeri olarak resimler. otto dix'e selam verir. bazı dostlarını antik mekanlarda ağırlar. eşini bir gladyatör gibi bir ayıya sarılmış portreler. tüm bu resimleriyle, irıgaray'ın bahsettiği “kadınlar arası tanıma ve tanınma ilişkisini” ortaya koyar. dişil bir soykütüğü söz konusudur ve onun önemsediği kişiler önemli ayrıntılarla, plak kapakları, gitar, ejderha, gladyatör kostümü, paris kentinden bir heykel gibi aksesuvarlarla tekrar üretilir. böylelikle onlar, hiç kimseden, portre sahibi birine, portresi yapılana, bir kimseye dönüşürler. zulal böylece bir kadın sanatçı olarak simgesel sistem dışına itilmişi kendi simgesel sistemi içine dahil eder.

    ayşegül sönmez
    nisan 2012"
  • "ben diye biri" resim sergisi evin sanat galerisi'nde açılmıştır. 12 aralık'a kadar ziyaret edilebilir. sergi açılışından fotoğraflar şurada.
hesabın var mı? giriş yap