*

  • kamuya mal olmuş insanların, ki sözlük yazarı evet böyledir (bak kendi götümü kaldırdım şimdi), kıl kapmaması gereken olay. sözlük kişisel web sitesi değildir, evet rumuzlarımız vardır, ama bir yerden patlak vermemesi için yapabileceğiniz çok az şey vardır. o kadar büyük bir tehditse yazarlık bırakılır.

    (bkz: kasmak) (bkz: sen de haklisin aslinda)
  • hukuki açıdan değerlendirilirse, eğer izin alınmadan yapılmışsa fotoğrafları çekilen kişilerin kişilik haklarına bir tecavüz oluşturur. en azından haksız bir fiildir ve fotoğrafı yayınlanan kişilerin (artık iş işten geçtiği için) manevi tazminat isteme hakları olur.
  • hukuki açıdan kamuya mal olma durumunu değerlendirecek olursak, sözlük yazarları "kamuya mal olmuş" kişiler olarak görülemezler, zira sözlük kamusal bir alan sayılamaz. kişiler burada gerçek kimliklerini bile açıkca belirtmemekte, sadece istedikleri kişilere özel kanallar üzerinden bildirmektedir. ayrıca zirvenin kamuya açık yerlerde gerçekleştiriliyor olması burada bulunan kişilerin "kamuya mal olduklarını" göstermez.

    hiçkimsenin "fotoğrafının yayınlamasını istemiyorsan yazarlığı bırak" demeye de pek hakkı olmaması gerekir.
  • kamuya mal olsun olmasin haber degeri tasiyan olaylarin gazetelere yansimasi fotografin icinde bulunanlarin -rizasi haricinde bile olsa- tazminat talep etmelerini engeller. eksi sozluk'un 5. yilina girmesi -nasil kurulmasi, gelismesi haber olabiliyorsa- bir haberdir ve gazetelerin bu haberleri okurlarina duyurma haklari vardir.

    haa, bizim zirve fotograflarinin altina "satanist ayin", "grup seks'te yakalandilar" gibi seyler yazilirsa bu dava etmeyi gerektirir... ama 5. yilina giren eksi sozluk yazarlari gonullerince eglendiler yaziyorsa yapacak birsey yoktur. ayrica kendi evimizde duzenleseydik zirveyi "evet haklisiniz, izinsiz" yayinlayamazlardi...
  • eger yapilirsa eksi sozluk hardcore orgy zirvesinde yapilsin, elalem kepazeligimizi gorsun diye dusundugum eylem, olay vb..
  • ek$ibition'da yapılmışı var:

    http://eksibition.ath.cx/show.php?id=1219&t=user

    böyle de ileri görüşlüyüm, valla.
  • meslektaşım olmasına rağmen kendisini tanımamakla birlikte samatya kişisinin sözlükte bir kısım zirvelerde neden istenmediğini anladığım olay. 657 sayılı devlet memurları kanunu'nun 17. maddesi "uygulamayı isteme hakkı"nı düzenlemekte olup, "b" bendi falan yoktur. meslekten çıkarılma hallerini düzenleyen 125. maddenin e bendinde yukarıda anılan fiilerin hiç biri sayılmamaktadır. (bkz: kicindan sallamanin en guzel ornegi)

    hoş, bu elbette bir takım kimselerin fotoğraflarının izinleri alınmaksızın yayınlanmış olması gerçeğini değiştirmemektedir. ancak, kanımca olayda kötü niyet aramak da yersizdir. en azından sözlüğün ortak hafızasında bundan sonra benzer durumlar için uygulanacak kuralların oluşmasına vesile olmuştur.

    ayrıca, bu olaya tepki duyan suserler açısından muhtemelen cumhuriyet gazetesi'nin çok az satıyor olmasına seviniliyor olması da kara mizahın en güzel örneklerinden bir tanesi olacaktır.

    edit: hoş, her ne kadar samatyanın bir avukat olduğu düşünülerek mesajı yazmış olsak da, bahsettiği 17b maddesinin, çoktan yürürlükten kalkmış olan mülga 1475 sayılı iş kanunu'nda geçtiği tespit edilmiş olup, bir devlet memuruna uygulanacak yasa olarak hem de yürürlükten kalkmış bir yasanın, olaya uygulanmasına imkan olmayan bir maddesini zikretmiş olması sonucu kendisinin bir hukukçu olamayacağı sonucuna ulaşılmıştır.
  • burada herşeyden önemlisi, resimleri yayınlanan kişilere insani bir saygı gösterilmeden, izinleri alınmadan, "yayınlayabilir miyim" diye sorulmadan resimlerinin yayınlanmasıdır, yoksa zirveye gitmiş olmak olmamak, telif ibaresi olması veya bunun bir ders olması gerekliliği hep ayrı şeylerdir, belki daha sonra tartışılabilecek ikincil konulardır.

    ama gazeteci veya değil, bir kişi, bir başkasına ait bir görüntüyü böyle kamusal bir ortama taşıyacaksa, en azından ahlaki ve insani bazı sebeplerle, medeni bir saygı gereği (orman kanunları mı geçerli yoksa?) resimlerini yayınlatmayı düşündüğü kişilere bunu bir sorması gerekir. hem de olayın üzerinden 1 hafta gibi bir vakit geçmişken, hem de resimlere ulaşabilen bu sözlük yazarının, resmini yayınlamak istediği sözlük yazarlarına da bir mesaj ile ulaşma imkanı varken. bu bir saygıdır, bu medeni bir davranıştır ve son noktada insan haklarına saygının bir göstergesidir.

    bildiğim kadarıyla resmi yayınlananlardan en azından bir tanesine bu konuda herhangi bir izin isteme mesajı gitmemiş. diğerlerini bilmiyorum, belki de gitmiştir. zaten ben kimsenin davranışlarını da yargılamadan, "zirve fotograflarını medyaya sızdırmak" kavramı üzerinde konuşuyorum. bu konuda, çiğdem mater'e ait cumhuriyet gazetesindeki haber çıkmadan önce de bu dediklerimi aynen söyleyebilirdim, sadece bu olay bir tetikleyici oldu.
  • "resimlerinin ya da diğer kişisel bilgilerinin sözlük dışı ortamlarda kullanılmasına izin veren yazarlar" gibi bir tasnif yapılmasına (her yazarın kişisel ayarlarından ayarlayabileceği şekilde) ve bunun da sözlükte herkesin görebileceği bir yerde bulunması gereken "legal şartlar" butonuna bağlanmasıyla çözülebilecek olay. (yeni giren yazarlara "terms of use" tarzı bir şey kabul ettirilir, eski yazarların da mesaj atmak ya da olay butonu yoluyla haberdar etmek suretiyle legal şartlardan haberdar olduğu varsayılır) böylece olaya yasal bir dayanak getirilmiş olur, şikayetçi olanların da elinde delili bulunmuş olur.
hesabın var mı? giriş yap