• mimarisi nail cakirhan'a ait, akyaka'nin en guzel oteli. otelin kendi yapimi ekmekleri, recelleri cok lezzetli ve kahvaltida ilhan selcuk, ataol behramoglu, nail cakirhani' gorecebileceginiz bir otel, icinden azmak geciyor ve kocaman aynali sazan denilen baliklar, kucuk baliklar bulunuyor. ordekler, kazlar otelin bahcesinde dolanıp duruyo. huzurlu, temiz odalar, muhtesem bir doga, mimari, sahil. daha ne olsun... http://www.yucelen.com.tr/gokovaotel.html
  • dogal guzelligiyle insani buyuleyen otel...
  • tesis, mimari, konum ve birçok açıdan eşsiz bir otel kesinlikle. fakat buna rağmen işletme ve anlayış açısından yaşanabilecek ciddi sıkıntılar yüksek beklentilerinizi bir anda taban yaptırabilir.
    otele kaydınızı yaptırmak için 2 saate yakın bekleyebilirsiniz misal. hem de başka temiz ve boş odalar varken odanızın temizlenmesi için.
    ya da mükemmel yerleşimdeki bir restoranda ay batarken gökova körfezi manzarasını ne kadar keyifli izleyeceğinizi düşünürken yukarıdan gelmeye başlayan piyanist şantör sesiyle irkilir ve restoranın üstünün düğün için kiralandığını anlarsınız.
    çalışanların çoğunun genişlik, rahatlık ile samimiyet arasındaki ince sınırın ilk tarafında kalması ise mütemadiyen aksaklık sebebi olabilmektedir.
    bir otel mükemmel bir mimari ile mükemmel bir doğa içine mükemmel bir şekilde konuşlandırılsa bile malesef insan faktörü ve işletme zihniyeti diğer etkenleri sıfırlayabilmekte efendim.
  • (bkz: gökova park)
  • akyakanın en güzel oteli, daha fazla çift kişilik yatak içeren oda temennimiz, bi de kahvaltıya meyve ve tatlı ekleyin hocam, pek bi yavan kalıyor aksi halde
  • akyaka'da plajın yarısını parsellediği gibi, olur da kendi şemsiyelerinin gölgesine oturursanız sizi azarlayarak kaldırmaya çalışan, daha insanlarla konuşmayı öğrenememiş, kuçu kuçu personellere sahip, işletme anlayışı "sadece bizim müşterimiz insandır"a dayalı otelcik.
  • yıl 2017!aylardan ağustos ve yukarıdaki entrylere bakılırsa bir arpa boyu bile yol alınmamış! umarım yüceleni tercih etmeden önce buraya bi bakarsınız! şöyle ki denize yakınlığı ve doğanın sunduğu muhteşem avantaj nedeniyle burayı seçmiş oldum, zira mimariyi de es geçmemek lazım, hakikaten şahane bir mimariye sahip! ama gelgelelim otel işletmeciliği konusuna, nerden başlayacağımı bilemiyorum ama ilk önce personelden başlamak isterim! yıllardır tatil yaparım ben böyle bir otel personeli görmedim, resmen sezon bitse de gitsek modundalar! başlangıçta normal geliyor bu durum ama sonrasında hiç öyle olmadığını anlıyorsunuz, bu suratsızlığın sebebinin sezonun yoğunluğu olmadığı tamamen otel yönetiminin baskısından kaynaklandığını anlıyorsunuz, az iş gücü çok iş mantığıyla hareket eden yönetiminin hitlerden farkı yok bence! resepsiyondan tutun da temizlikçilere kadar hepsi mutsuz ve insanlara selam vermeye çekinir olmuşlar, yalnız bunu başaran patronlara helal olsun (bu bir övgü diil yalnız) neyse! gelgelelim odadaki sorunlara bir kere kesinlikle wi-fi yok, wi-fi koltuk tepelerine çıkıp bulsanız bile kullanamazsınız çekmiyor çünkü, buzdolabı var ama ben ne işe yarıyor henüz anlayamadım.zira anahtarı çıkardığınız an buzdolabı da çalışmıyor (burda kahkaha atan emoji olduğunu düşünün) ben yarım pansiyon alarak ne büyük hata ettiğimi akşam yemeklerini yedikten sonra anladım, et ve balık ustasına bir şey diyemem ama tatlı ve zeytinyağlılar kötü, zaten tatlılar sürekli aynı! değişik bi lezzet tatmayı hayal etmeyin bile! mazallah yemekten sonra çay isterseniz aman allahım yok böyle bi mücadele! çay istemeyin diye kaçıyorlar resmen zaten diğer içecekler ücretli o iğrenç şekerli suları parayla satıyorlar, burda markayı verip rencide etmek istemiyorum çünkü markayla işim yok! otelde bi çay kahve su krizi oluyor ki evlere şenlik! herkes sularını kola şişelerine stokluyor ki bu rezilliği insanlara yaşatan otel işletmesi utanmalı! ortaya sebille su koysalar nolacak anlamıyorum! ben bu kadar pinti bir otel görmedim sabah kahvaltıda verdikleri yeşillikleri denizden ormandan topluyorlar diye düşünüyorum, gerisini siz düşünün artık.
  • halk plajını kanunsuz şekilde parselleyen otel.

    fedailerine de gasp ettiği yerlerden halkı kovdurmaktadır.

    bir de devletin koyduğu tabeladaki halk plajı yazısının üzerindeki “halk” ibaresinin üzerine kağıt parçası yapıştırarak pişkinlikte zirve yapmış.

    devletin bu konuya el atması gerekir.

    ben hakkımı bunlara haram ediyorum. bunu yapanlara ve buna çanak tutanlara.

    plajlar halkındır.
  • bizzat yerinden bildiriyorum..!!
    akyaka’ya gelecek olanlara yerinden yazıyorum.
    tek başıma otele dün sabah giriş yaptım. otelin mimarîsi şahane tek laf edilmez. hele içinden azmak nehrinin kolları geçiyor içinde ördekler efsane güzel. ama gelgelelim tek güzel yanı bu.
    plaj halk plajı parsellemişler ve dev kalabalık. derin suda yüzmeyi seviyorsanız denizi sığ ama temiz. yumuşak yumuşak kum. ayağınızın altında ipek gibi. ama yürü yürü derine gelemiyorsunuz. çocuklar için şahane. derinleşmiyor,hoplasın,zıplasın,oynasın.
    otel görevlilerine gelince koca otelde iki kişiyi geçmez güleryüz. siz gülerek bir şey söyleseniz bile ‘geldi tipini sevdiğim’ bakışıyla cevap veriyorlar. bir değil iki değil. neyse aman ağzımızın tadı bozulmasın ali rıza bey havasında bulaşmıyorsunuz sizde.
    yalnız başıma tatil yapıyorum ve bir kaç garsonun pis pis sırıtarak ‘dün gece de yalnızdınız’ cümlelerine maruz kaldım. bu konuya hiç girmiyorum bile.
    kahvaltı çeşit çok ama lezzetsiz. çay sırasına girmiyorum. çünkü içmem amk diyerekden beklemekden vazgeçip içmiyorsunuz.
    şezlonglar çok pis düzensiz. kimse toparlamıyor ortalığı.
    ormanlık bölgeye arı kovanları konulmuş. heryer kocaman arılar kaynıyor. bir arı sokmaması mucize gibi birşey.
    azmak nehrine yakın. azmağa diyecek laf yok. ama çok kalabalık.
    akyaka güzel ama nacizane tavsiyem yücelen otele uğramamanız. altı gün sürecek olan tatilimi üç günde kesip çıkış yapıyorum. ödediğim paraya daha iyi bir yerde tatil yapabilirdim,canım saolsun tesellisini veriyorum şuan.
    ben yandım siz yanmayın a dostlar.
  • su an bu otelde cilemi doldurmayi bekliyorum. ikinci gunumdeyim ve daha 4 gun var. iki gun icerisinde asagidaki olumsuzluklari deneyimledim ve bu otelin asiri kar etme odakli, iyi un yapmayla ya da surekli musteri edinmekle ilgili en ufak cabasi olmadigini farkettim. sanki nasilsa tuyucez o vakte kadar parsayi toplayalim her kurus yanimiza kar gibi bi kafa. verilen paraya asla degmeyen cok begenilen mimarisi de sacma sapan olup allahin sicaginda sizi ordan oraya dolastiran bi otel.

    - butun calisanlar suratsiz, bitkin, ter icinde, sac sakal darmadagin. onlarin sucu degil belli ki cok az paraya calisiyorlar ve calisan eksigi var. orada bulundugumuz sure icinde etrafta sorumlu gibi dolanan mudur menajer musteri hizmetleri kimse gormedik. bu paranin azini verdigimiz diger otellerde en ust gorevli her kimse hep etrafta dolanir nasilsiniz memnun musunuz diye sorar. bu otelin en buyuk eksigi isini adam gibi yapan ust duzey calisanlar. aldiklari parayi haketmiyorlar her kimlerse ya da musteri hizmetleriyle ilgili en ufak bir bilgiye sahip degiller. son derece eksik ve basarisiz. muhattap sifir.

    - 2 yasindaki ogluma yedirmek icin aldigim tostun ekmeginde essek kadar kuf vardi. peynirler hic erimemisti zaten igrencti her haliyle. soyledim, kafetarya sorumlusu oldugunu tahmin ettigim biri beni pesine takip mutfaga goturdu. guya cok sinirlendi, oradakileri azarladi. musteri burda gel konus dedi icerden isim var sesleri geldi kimse bunu sallamadi. bisey istemiyorum hesaptan dusun dedim bakalim dusecekler mi.

    - 10:30 da kahvalti saati biter bitmez semsiyeleri toplamaya basladilar. biraz daha dursun nolur yemegimiz bitmedi cocuk var dedik sallamadilar.

    - 10:30 da annemin cay almasina izin vermediler cay dolu caydanligi kaldiriyorlardi. annem neden bu kadar alelacele kaldiyorsunuz? yemekler tamam bari cayi birakin diye sordu. cevaben "biz kaldiracagiz ki siz para verip alacaksiniz" dendi!!!

    -kahvalti asiri kotu hicbir cesit yok her gun hep ayni tabaklar gelip gidiyo sanki. hijyen sifir. ekmeklerin ustune bir bez ortme zahmetine katlanmamislar sinek dolu. hindistan'dayiz sanki amk.

    - plaj havlularini plajdan degil anasinin amindaki resepsiyondan aliyorsunuz. 2 yasindaki cocukla 40 derecede cok eglenceli bi aktivite oldu.

    - resepsiyonda sizi mikleyen yok havalandirma da yok ve sigara kokuyor. havalandirmasiz resepsiyonu olan otel kendine 4 yildizliyim demesin.

    - kapisinda cocuk klubu yazan biyer var kapi kitli. anahtar istiyosun bes saatte gelirse giriyosun.

    - deniz asiri sig. git git dizlerinde ve asiri kalabalik elini atsan birine carpacan. plaji da boktan asla yer bulunmuyo semsiyeler gunesten korumuyo. sehpa gibi bisey yok. etrafta hasemali tipler dolu.

    - carsaflari gunluk degistirmiyorlar. makyaj lekeli yastik kilifi aynen duruyodu. yeni havlulardan birinin uzerinde goz kalemi lekesi vardi. ertesi gun kat gorevlilerinden odayi temizlemelerini rica ettik. bugun 5 cikisimiz var insallah zaman kalirsa dedi. uc kez hatirlatinca aksama dogru yaptilar. o vakte kadar icinde kakali cocuk bezleri de olan coplerle oturduk.

    - 2 odali bir odamiz var. tek yatak ve oturma grubu olan odada havalandirma yok pervane var. wi-fi calismiyor, ses yalitimi sifir.

    benim nezdimde bu otel 3 yildizli bile degil. aldiklari fahis rakami asla haketmiyorlar. musteri memnuniyetini siklerine takmiyorlar. cok yetersiz eleman calistiriyorlar. dedigim gibi tek soru: nasil yolariz?

    izlenimlerimi yazmaya devam edecegim. akliniz varsa burdan uzak durun ozellikle cocukluysaniz.
hesabın var mı? giriş yap