yirmi bir adımda demokratikleşme *
-
1. iktisadi ortamı denetleme: borç ekonomisinde dalgalanmalar yaratmak
üzere, para piyasalarının dışardan gelen uluslar arası vurkaç tefecilerine
sonuna dek açılması.
2. ulusal bunalımlar yaratılması: ülkede sık sık iktisadi dalgalanma
yaratılarak bunalım aralarının azaltılması. ulusal devlet merkezinin
elindeki en önemli güç olan para kaynaklarının, bankaların, devlet
şirketlerinin kapatılması, yabancı şirket egemenliğine geçirilmesi.
3. merkez devlete güvensizlik yaratma: kritik dönemlerde iktisadi
bunalım yaratılmasıyla umutsuzluğa düşürülen yerel sanayicilerle ve
üreticilerle konferans, sempozyum adı altında doğrudan ilişkiye geçilerek,
devlet merkezine karşı güvensizlik aşılanması.
4. işadamlarını örgütleme: yerel işadamı örgütlerinin ve ilişki
bürolarının kurulması; başına buyruk, devlet denetiminden giderek uzaklaşan
"serbest ekonomi" ve "serbest pazar" düzeninin kabul ettirilmesi.
5. yolsuzluk kampanyaları: "yerinden yönetim" taleplerini yükselterek,
devletin egemenliğinin zayıflatılması, yolsuzluk olaylarını abartarak
topluma aşağılık duygusunun yerleştirilmesi, halkın çaresizliğe itilmesi.
6. belediye hizmetlerinin yabancı şirketlere devredilmesi: yerel
yönetimi güçlendirme adı altında, toplumsal hizmetlerin "karlılık" esasına
oturan şirketlere devredilmesi, su-elektrik gibi kentsel işletmelerin
yabancı şirketlere devredilmesi için gerekli düşünsel alt yapının
oluşturulması.
7. ulusal sanayinin yıkımı: ulusal iktisadın çökertilmesi için, ulusal
sanayileşmenin ve enerji kaynaklarının yıkıma uğratılması için toplum ile
devlet arasında çatışmayı da içerecek biçimde çevreci akımların, örgütlerin
desteklenmesi ve ulusal madenciliğin, doğal yakıt üretim kaynakları
işletmeciliğinin ulusal egemenlik alanının dışına çıkarılması.
8. kamuoyu oluşturucuları -bizdeki adlandırmalarıyla, aydınlara,
yazarlara, bilim adamlarına- yönelik içerde ve dışarıda, masrafları
karşılayarak, konferanslara çekmek. katılımcılarla doğrudan ilişki içinde,
ilgili ülke hakkında bilgi almak ve "düşünce" ve "örgütlenme" özgürlüğü
başlığı altında yeniden yapılanma düşüncesini benimsetmektir.
9. alt örgütler yoksa, hemen helsinki nihai senedi kapsamında helsinki
yurttaşlar ve ortak zemin merkezleri örgütlemek ve koşullar olgunlaştıkça,
uzaktan yönlendirilebilecek bir ilişkiler ağı altında insan hakları
dernekleri ve benzeri örgütlenmelerin kurulması.
10. bilimsel ve toplumsal konferansların çoğaltılması. yerel vakıf ve
"think tank" derneklerinin kurulması.
11. işadamları derneklerinin, sendikaların kurulması, varolanların içine
bilim danışmanlarıyla sızılması. siyasi partilere eğitim programlarıyla,
particilik dersleriyle yaklaşarak kadroların yönlendirilmesi, gençliğin
"düşünce özgürlüğü" ve "siyasi katılımcılık" propagandasıyla örgütlenmesi.
12. yeni propaganda aygıtlarının (radyo, gazete, dergi, televizyon, video
yayını) devreye sokulması. bilimsel ve magazinsel içerikli, insan hakları
ilkeleri üstüne sürdürülen yayınların yoğunlaştırılması. insan hakları
ihlallerinin yaratılmasıyla sürecin hızlandırılması.
13. casuslar yerine yayın muhabirleriyle yerinden bilgi elde etmek için
yaygın bir yayıncı eğitim programının gerçekleştirilmesi.
14. gizli ve yarı gizli istihbarat çalışmalarının azaltılması, buna
karşılık medya muhabir ağıyla açık ve yaygın istihbarat toplanması,
olanaklıysa amerikan televizyonlarının yerli şubeleriyle yayına geçilmesi,
eksik-yanlış bilgilendirmeyle kitlelerin yönlendirilmesi,
eğitim-konferans-gezi düzenleyerek yerel medya ile kalıcı bağlar
oluşturulması.
15. yanlış ve eksik bilgilendirme: kitlelerin akıl denetimlerini ele
geçirmek üzere yoğun propaganda ve yanlış bilgilendirmeyle tarihsel devlet
kurumlarının ve etnik sürtüşmeleri önleyen geleneksel kurumların
yıpratılması, toplumsal kimliği karıştırmak için tarihsel ve toplumsal
gelişim gerçeklerini tahrif ederek, yeni kimlikli topluluklar yaratılması.
16. etnik kışkırtıcılık: etnik ayrılıkları güçlendirmek üzere kültür
anımsatma programlarına başlanarak yerel toplantılardan uluslar arası
toplantılara adam taşınması, ulusal-bölgesel tarihin bütünleştirici
özelliklerinin azımsanılarak, yerel tarih, yerel kültür araştırması adı
altında en eskiye özlem yaratılması.
17. kültürel kaynaşmanın yıkımı: "çok kültürlülük" propagandasıyla
toplumsal ortak kültürün temellerinin yıkılması. uluslararası karşı
kampanyalar ile ulusal kurtuluşun simgesi olan anma günlerini ve toplumun
tarihten kalma bağımsızlık ve onur simgesi özelliklerini sözde dostluk adına
silikleştirerek güdülebilir bir topluluğa dönüştürmek. din kültürünün
parçalanması, geleneksel akışın kesilmesi ve ulusal dayanışmayı pekiştirici
etkisinin yok edilmesi için, "medeniyetler/dinler arası diyalog"
programıyla, batı'nın dinsel kurumlarının güdümünde eritilmesi. böylece
azınlık din kurumlarıyla, ulusal egemenliğin karşısında ortak, dinsel cephe
oluşturulması
18. inanmış örgüt liderlerinin yetiştirilmesi: liderlik programlarıyla,
güdümlü yeni dünya düzenine tapınan ultra-liberal önderlerin üretilmesi ve
yeni partiler kurulması, varolanlara yeni liderler yerleştirilmesi; parti
programlarının rejimle hesaplaşmaya yönelik, birer kışkırtma programına
dönüştürülmesi.
19. silahlı gücün zayıflatılması: iktisadi bunalımı bahane ederek, toprak
bütünlüğünü koruma aracı ulusal ordunun, silah donanımlarında, komuta
kontrol ve iletişim sistemlerinde yenilenme alımlarının kısıtlanarak,
zayıflatılması ve ulusal sınırların gevşetilmesi.
20. orduları ulusal savunma kimliğinden koparma: güvenlik güçlerinin
ulusal yapıların korunmasına yönelik müdahalelerini önlemek için,
profesyonelleştirmek. devlet egemenliğine sahip çıkmaya çalışan orduları
geriletmek için, kışkırtmalara başvurularak, ordu yönetimlerinin günlük
siyasete çekilmesi, ordu içinde politik tartışma, ordu ile halk arasında
cepheleşme yaratılması.
21. devlet yönetiminin kargaşayla ele geçirilmesi: seçim darbesiyle egemen
devletin ele geçirilmesi. merkezi direniş olursa, yaygın ve sürekli kitle
gösterileri düzenlenmesi. bu sürecin hızlandırılması için halkı ikna edici
etnik çatışmaların düzenlenmesi, ölümle sonuçlanan kışkırtmalarla etnik yada
mezhepsel kimliklerin kemikleştirilmesi.
."ulusal egemenliklerinden ödün vermeye yanaşmayan bu tür
devletlerin sınırlarının eleğe döndürülmesi işi, örtülü, kirli işlerle
becerilemez ve ilgili ülkelerin insanlarının onayı alınmadan
gerçekleştirilemezdi. bu nedenlerle, "hür dünya" işlerinden, "insan hakları"
ve "din hürriyeti" bekçiliğine evirilen operasyon ile abd'nin uygun göreceği
türden demokrasiler kurulmalıydı.
demokrasi ihracını konu edinen bu incelemenin amacı, adı
"project democracy" olarak reagan tarafından konulan ve 1980'lerin başından
bu yana 92 ülkede uygulanan ve yeni-mandacıların işbirliğiyle örülen ağ'da,
yani "örümcek ağı" içinde çırpınmakta olan türkiye'de olan bitene az da olsa
ışık tutmak ve toplumsal-siyasal yaşamın yabancılar tarafından ele
geçirilişini bir parça olsun sergilemektir.".
kaynak: sivil örümceğin ağında: project democracy, m. yildirim, toplumsal
dönüşüm yayınları.
www.acikistihabarat.com sitesinden aktarma. -
-
dehşet içinde okumakta olduğum hain plan.
"çok kültürlülük propagandasıyla toplumsal ortak kültürün temellerinin yıkılması. uluslararası karşı kampanyalar ile ulusal kurtuluşun simgesi olan anma günlerini ve toplumun tarihten kalma bağımsızlık ve onur simgesi özelliklerini sözde dostluk adına silikleştirerek güdülebilir bir topluluğa dönüştürmek. din kültürünün parçalanması, geleneksel akışın kesilmesi ve ulusal dayanışmayı pekiştirici etkisinin yok edilmesi için, "medeniyetler/dinler arası diyalog" programıyla, batı'nın dinsel kurumlarının güdümünde eritilmesi. böylece azınlık din kurumlarıyla, ulusal egemenliğin karşısında ortak, dinsel cephe oluşturulması"
aman tanrım!!!
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap