• mart 1525 de gerçekleşmiş olan seferlerinden ganimet alamamaları tepelerinin tasını attırmıştır. pargalı damat ibrahim paşa'nın da mısır'a gitmesini fırsat bilerek mustafa ağa ve reiüslküttab haydar efendi, yeniçerileri birlikten kuvvet doğar efendiler isyan -ki halil sezai o zamanlar isyan şarkısını yazmamıştır- edelim önerisini ortaya atmıştır ve ganimet alamayan yeniçeriler ile birlikte isyan başlamıştır. ancak gaza geldiklerini anlayan yeniçeriler uzun süre direnememiş ve isyanın bastırılmasına sebep olmuşlardır. bu isyandan sonra osmanlı imparatorluğu'nda i.süleyman dönemine girilmiş ve yeniçeriler 2 (yazıyla: iki) kişilik kaybın ardından bir daha da isyan etmeye cesaret bulamamışlardır. ne kadar ilginçtir ki bütün bu isyan taşı toprağı altın olan istanbul'da gerçekleşmiştir.
  • atlı er de başkaldırmıştır kaldırmasına da asla yeniçeri isyanları kadar korkunç olmamıştır.

    öyle ki devletin kasasında yeterli mangır yok. ya bütün askerlere ayarı bozuk para verecekler ya da birini seçip öbürüne "abi olsa dükkan sizin" diyecekler.

    şimdi hepsine birden ayarı bozuk akça verseler hepsi ayaklanacak. en kötüsü yeniçeriler ayaklanacak. ne yapmış devlet adamları?

    önce yeniçeriye tam maaş vermişler. sipahilere sıra geldiğinde para yok demişler. sipahiler huysuzlanınca yeniçerilere dövdürmüşler.

    nasıl devlet adamlığı ama?

    velhasılı yeniçeri 17. yüzyıla kadar hep mangıra bakmıştır. yağma varsa, talan varsa, ulufe yattıysa sorun olmamıştır. ancak 17. yüzyılın sonlarından itibaren halkın içine karıştıklarından, bilfiil esnaflık yaptıklarından devlet meselelerine de girmişlerdir. o noktada gümrüksüz pazara giren ithal mallar da, haksız vergiler de, sebepsiz girilen savaşlar da hep ayaklanma nedeni olmuştur. padişahın ve devlet erkanının karşısında adeta bir muhalefet partisi gibi görev yapmışlardır. devletin gücü de yetmediği için bir süre boyun eğmiş. gözüne kestirdiği anda da bertaraf etmişler. iyi mi olmuştur tartışılır tabii.
  • devlet-i aliyye'nin ramazanda baklava tepsilerini dikkatle takip etmesine neden olan isyanlardır. ramazanlarda saray tarafından her on yeniçeriye bir tepsi baklava hazırlanırdı. her tepsi için iki yeniçeri gelir ve gümüş tepsiler içindeki baklavaları yeniçeri ocağına götürürdü. ertesi gün tepsiler üzerine örtülen peşkirle saraya geri gönderilirdi. eğer baklava tepsileri “boş” gelirse, padişah için de ramazan “hoş” gelirdi. tepsiler el değmeden gönderilmişse bu yeniçeri ocağının yönetimden memnun olmadığını ve tepkisini böyle ifade eylediğini gösteriyordu. "ramazan geldi hoş geldi, baklava tepsisi boş geldi." tekerlemesi de buradan geliyormuş.
hesabın var mı? giriş yap