• yeniceri adeti, istemezük
  • kazani yerden veya uzerinde bulundugu mekandan 2 veya 3 cm yukseltmek
  • yok yok kazanı bişeyin ucuna takıyolar, o kendiliğinden kalkıyo
    ama sölüyemiycem ne olduğunu
    pıs..
  • ara$tirdim ki bu deyim; yemekhanede iki hafta boyunca her gun kapuska yemek zorunda kalmi$ bir grup ogrencinin mutfaktan kazani alip mudurun kafasina gecirmesine dayaniyormu$.
  • karikaturlere fazlasiyla konu olabilen bir eylem. ayrica (ara: yeniceri*)
  • kendimi aptal hissetmeme neden olan eylem. zira ne zaman kendisini tanımlayan iki kelimeyi bir arada görsem gülmeye başlıyorum.
  • kazan kaldırmak, yeniçeri ocağı'nın isyan etme, meydan okuma, otoritenin zayıf olduğu vakitlerde ise daha da kişisel isteklerini kabul ettirme usülü olarak tarihimizdeki yerini almış bir eylemdir. eylem genelde şöyle gerçekleşir: aldığı altının ayarının düşük olduğunu sezen, sadrazamdan memnun olmayan ya da yemeği beğenmeyen* yeniçeri derhal mutfaktan içi yemek (genelde et) dolu kazanı kapıp meydan-ı lahm denen yere yani et meydanı'na gidip içindeki etle birlikte kazanı kaldırıp devirirmiş.

    ulufesini yani maaşını, tıpkı cumhuriyet devrinin emekli memurları gibi üç aydan üç aya alan yeniçeriler, osmanlı iktisadının çözüldüğü son devirlerde, karşılaştığı maaş geciklemelerinden rahatsız olduğu ve dahi tahta çıkan her padişahın dağıtması adet olan cülus bahşişini beğenmediği zaman da yine kazan kaldırırmış. eğer ki saray, bu kazan eyleminden gerekli dersi almayıp, durumdan vazife çıkarmazsa, yeniçeri bu sefer ayak divanı kurulmasını salık verir, ve genelde kelle almadan kışlaya dönmezmiş.

    yeniçeri aynı zamanda askerî konularda da az biraz mufazakar olduğu için, nizam-ı cedid adıyla kurulmak istenen yeni orduyu da duyunca yine kazan kaldırmış ve "biz talimde testiye kurşun sıkmak, keçeye pala çalmak isterük; o gavur urbalarını da asla giymeyiz, gönlünüz genişse siz giyin" demiştir. ama kaldırılan kazanın bedeli ağır olmuştur. ilerleyen zamanda padişah sultanahmet civarındaki yeniçeri kışlalarını top atışına tutturmuş ve on binlerce yeniçeriyi öldürerek aklınca "sorunu çözmüştür". resmi tarih buna vaka-i hayriye derken, sivil tarihçiler vaka-i şerriye der.

    hem zaten sorun da çözülmemiştir. kazan kaldırma adeti bilindiği üzere ters bir açıdan da olsa cumhuriyete sirayet etmiş; yeniçerinin meydan okuma geleneği ile sarayın iktidarını mecz edip tevarüs eden silahlı kuvvetler, her türlü sermaye hareketinde dolayısıyla çelişkisinde, demokrasinin "kafi" gelmediği durumlarda kazan kaldırmaya devam etmiştir.
  • yeniçeri ayaklanmalarının simgesi olan davranış. zamanla deyimleşmiştir. son kazan kaldırma girişimi yeniçeri ocağının lağvedilmesiyle sonuçlanmıştır. 16 haziran 1826 tarihinde meydana gelen vaka i hayriye adı verilen bu olaya keçecizade izzet molla'nın düşürdüğü tarih:

    tecemmü eyledi meydan-ı lahm'e, idüp küfran-ı ni`met nice bağı.
    koyup kaldırmada ikide birde, kazan devrildi, söndürdü ocağı. (h.1241)

    günümüz türkçesiyle:
    nice isyankar nankörlük edip et meydanı'nda toplandı
    ikide birde koyup kaldırırken kazan devrildi söndürdü ocağı

    ayrıca "kazanın devrilip ocağı söndürmesi" tevriyeye örnektir.
  • fakirlerin eksersiz yontemidir. once bo$ kazan kaldirilip indirilir. sonra kazanin icine su, suyun bulunmadigi durumlarda ba$ka ba$ka sivi maddeler veya kati maddeler konulur. onemli olan, agirligi kademeli olarak arttirmaktir. once bo$, sonra birden dolu olmaz.
  • muhtesem yuzyil'in 11 mayis 2011 tarihli bolumune gore yenicerilerin akide sekeri yaptiklari kazanlari devirmeleriyle baslayan eylem olabilir.
    dizideki hikaye dogru olmasa da guzel baglamislar bence.
hesabın var mı? giriş yap