• behrenginin sosyalist temalari minik dimaglara asiladigi, ozetle "toprak ekenin olsun, fabrikalar iscinin olsun" soylemini dile getiren eser.agacin gozunden anlatilir hadise.cocuk aklimizla kitabi kapayip kahrolsun feodal duzen diye bagirtan bir eserdir.
  • arkadas yayinlari diye harika bir kitap dizisi vardi, cocuktuk, hep o kitaplari okurduk, bu harika kitap da o muhtesem serinin icindeydi...
  • sanırım hayatımda okudugum ilk kitap.hala saklıyorum bende cocuguma ilk o kitabı okutacağım
  • çok meşhur ve bilinen bir çocuk kitabıyken bir gün aniden sakıncalı sayılıp, okullarda sınıf kitaplıklarından falan toplanmış, minik beyinlerde şaşkınlık ve merak uyandırmış kitap.
  • adı bile insanı, koltuğa kıvrılıp uyumasına neden olan, mırıl mırıl bir kitaptır.
  • can yayınları baskısında çocukların adı ali ile mehmettir. oysa annemin verdiği ne yayınları olduğunu bilemediğim ve ne yazık ki nerede olduğunu da bilmediğim baskıda çocuklar polat ile salibali diye isimler taşımaktadır. ne yalan söyleyeyim benim için bu isimler esastır.
  • yillar önce dünya çoçuk yilinda ankara belediyesinin bir milyon kitap kampanyasi sayesinde taniştim bu kitapla. okula getirilen kitaplardan herkesin iki tane seçme hakki vardi. biri buydu*. bu kitabi defalarca okumustum yani okuma yazma ogrenen aklimla. kitabi okuduktan sonra daldaki meyveyi paylaşmayi öğrenmiştim. gecekondu mahallerinin o yoklugu icinde zaten elde edilen ganimetlerin paylaşilamamasi düşünülemezdi. 12 eylül ile bahçemizde yakilan iki çuval kitabin içinde bunlarda vardi.

    ilk apartmana gectigim semtte, ciktigim elma agacindan aşağiya elmalari göndermiş, indiğimde sirf ben yemeyeyim diye hepsinden isirildigini pis siritişlar arasinda görmüştüm. bir yanda paylaşimi anlatan kitaplarin dağitildiği benim çoçukluğum, bir yandan ne götürürsem kardir zihniyetiyle yetişmeye başlamiş özalin çoçuklari. tüm bunlara rağmen o kitabi özenle anlatirdim iyi arkadaşlarima, ne yazarin ismini hatirlardim, ne kitabin tam adini. üniversite yillarinda anlattiğim öyküyü çoşkuyla dinleyen kiz arkadaşimin ertesi gün koltugunun altinda hediye olarak bu kitabi görünce "iyi ki bu kiza aşik olmuşum" demiştim, gözlerine inanilmaz bir minnetle bakarak
  • onunla birlikte büyüyen küçüklerin "iyi" büyüklere dönüştüğünü söyleten* büyük "küçük kitabı".
  • okuduğum tüm behrengi kitapları gibi, hem düşüncemde hem davranışlarımda izi kalmıştır bir şeftali bin şeftali’nin de. antakya’da, sümerler mahallesi’ndeki evin bahçesinde ilk küçükken, sonra başka bahçelerde, üniversite kampüslerinde, ama hep de benim olmayan topraklarda dikili ağaçlarım varsa şimdi, onu ilk kez elime aldığım günün hatırasınadır. hepsi de meyvesiz ağaçlardır...
    hala bir dikili ağacınız yoksa okuyun, olsun. sizinkinin inşallah, meyveleri baldan tatlı olsun.
  • bugün cemberimde gül oya adli dizide mevzu bahis olan kitap. idealist ögretmenimiz cocuklara dagitir bu kitabi ki okusunlar okumayi sevsinler. cakal okul müdürüyse kitabi görür görmez "anarsist bu; okunmaz kitabi da, anarsist olursunuz okursaniz" diye muhtesem bir aciklama yapar ve tüm kitaplari toplattigi gibi bahcede yakar. cayir cayir. ögrencilerin önünde. *
hesabın var mı? giriş yap