• telafuz etmeyi basarabildikten sonra bir de okumaya kalkan bireyleri yerden yere vurma olasiligi yeterince yüksek olan kelimeler grubudur. zaman gectikce bünyenin alisabilmesi, söyledigini yazabilme yetisini kazanabilmesini ummak gayet dogal bir egilimdir. bu vesileyle fransız mahkemelerinde görev yapmakta olan emektar katiplere karsi duydugum saygıyı da belirtmek isterim. örneklerle konuyu şenlendirmek gerekirse (bkz: quest ce que cest).
  • "ordovr tabagi"na denk gelmistim bi kere sozlugun tekinde**, gozlerim portledi akabinde; "hors d'oeuvre" ordovr demekmis/yazmakmis.
  • table d'hôte: bildigimiz tabldot bu.
    ayrica (bkz: tire bouchon)
  • s'il vous plait*
  • la mere de la maire est tombe dans le mer* fransızcanın zor bir lisan olduğunu savunanların ilk örnek verdiği cümledir. "ne çok mer varmış lan" dedirtir adama ilk öğrenildiğinde..
  • robdosambr da cok hos bir ornek olsa gerek cunku kendileri robe de chambre tadindya yazılırlar ve chicken translate yapar isek oda kıyafeti manasını gelir.
  • cure dent*
    (bkz: kurdan)
  • mademoiselle: matmazel
  • chef d'oeuvre (şefdövr) :başyapıt
    main d'oeuvre (mendövr) :el emeği
    hors d'oeuvre (ordövr) :ordövr tabağı
    hypocondriaque ( ipokodriyak) :?
    etats unis (etatzüni) :amerika birleşik devletleri
    employe (ampluvaye) :işçi
    mademoiselle (madmuazel) :bayan
    n'est-ce pas? (nespa) :değilmi?
    qu'est-ce qui se passe? (keskispas) :ne oluyor?
    quelque chose (kelköşoz) :birşey
    quatre-vingt-dix (ketrövendis) :doksan
    aujourd'hui (ojordüi) :bugün
    aout (u) :ağustos
    qu'est-ce que tu veux dire? (keskötuvödir) :ne demek istiyorsun?
    malheuresement (malhörözman) :ne yazık ki
    agneau (anyo) :kuzu
    oiseau (uazo) :kuş
    lycee (lise) :lise
    chauvre-souris (şovsuri) :yarasa
    chemin de fer (şömendöfer) :demiryolu
    yves (ive) :bir isim
    xavier (iksavye) :bir isim
    hygie (iji) :bir isim
    chateau (şato) :şato
hesabın var mı? giriş yap