• öncelikle; (bkz: kitab-ı mukaddes/@nonserviamm)
    eski ahit'in bölümlerinden birisi.

    dünyanın yaratılışı

    1 başlangıçta tanrı göğü ve yeri yarattı.

    2 yer boştu, yeryüzü şekilleri yoktu; engin karanlıklarla kaplıydı. tanrı'nın ruhu suların üzerinde dalgalanıyordu.

    3 tanrı, "işık olsun" diye buyurdu ve ışık oldu.

    4 tanrı ışığın iyi olduğunu gördü ve onu karanlıktan ayırdı.

    5 işığa "gündüz", karanlığa "gece" adını verdi. akşam oldu, sabah oldu ve ilk gün oluştu.

    6 tanrı, "suların ortasında bir kubbe olsun, suları birbirinden ayırsın" diye buyurdu.

    7 ve öyle oldu. tanrı gökkubbeyi yarattı. kubbenin altındaki suları üstündeki sulardan ayırdı.

    8 tanrı kubbeye "gök" adını verdi. akşam oldu, sabah oldu ve ikinci gün oluştu.

    9 tanrı, "göğün altındaki sular bir yere toplansın ve kuru toprak görünsün" diye buyurdu ve öyle oldu.

    10 kuru alana "kara", toplanan sulara "deniz" adını verdi. tanrı bunun iyi olduğunu gördü.

    11 tanrı, "yeryüzü bitkiler, tohum veren otlar ve türüne göre tohumu meyvesinde bulunan meyve ağaçları üretsin" diye buyurdu ve öyle oldu.

    12 yeryüzü bitkiler, türüne göre tohum veren otlar ve tohumu meyvesinde bulunan meyve ağaçları yetiştirdi. tanrı bunun iyi olduğunu gördü.

    13 akşam oldu, sabah oldu ve üçüncü gün oluştu.

    14-15 tanrı şöyle buyurdu: "gökkubbede gündüzü geceden ayıracak, yeryüzünü aydınlatacak ışıklar olsun. belirtileri, mevsimleri, günleri, yılları göstersin." ve öyle oldu.

    16 tanrı büyüğü gündüze, küçüğü geceye egemen olacak iki büyük ışığı ve yıldızları yarattı.

    17-18 yeryüzünü aydınlatmak, gündüze ve geceye egemen olmak, ışığı karanlıktan ayırmak için onları gökkubbeye yerleştirdi. tanrı bunun iyi olduğunu gördü.

    19 akşam oldu, sabah oldu ve dördüncü gün oluştu.

    20 tanrı, "sular canlı yaratıklarla dolup taşsın, yeryüzünün üzerinde, gökte kuşlar uçuşsun" diye buyurdu.

    21 tanrı büyük deniz canavarlarını, sularda kaynaşan bütün canlıları ve uçan varlıkları türlerine göre yarattı. bunun iyi olduğunu gördü.

    22 tanrı, "verimli olun, çoğalın, denizleri doldurun, yeryüzünde kuşlar çoğalsın" diyerek onları kutsadı.

    23 akşam oldu, sabah oldu ve beşinci gün oluştu.

    24 tanrı, "yeryüzü türlü türlü canlı yaratıklar, evcil ve yabanıl hayvanlar, sürüngenler türetsin" diye buyurdu. ve öyle oldu.

    25 tanrı türlü türlü yabanıl hayvan, evcil hayvan, sürüngen yarattı. bunun iyi olduğunu gördü.

    26 tanrı, "insanı kendi suretimizde, kendimize benzer yaratalım" dedi, "denizdeki balıklara, gökteki kuşlara, evcil hayvanlara, sürüngenlere, yeryüzünün tümüne egemen olsun."

    27 tanrı insanı kendi suretinde yarattı. böylece insan tanrı suretinde yaratılmış oldu. insanları erkek ve dişi olarak yarattı.

    28 onları kutsadı ve, "verimli olun, çoğalın" dedi, "yeryüzünü doldurun ve denetiminize alın; denizdeki balıklara, gökteki kuşlara, yeryüzünde yaşayan bütün canlılara egemen olun.

    29 işte yeryüzünde tohum veren her otu ve tohumu meyvesinde bulunan her meyve ağacını size veriyorum. bunlar size yiyecek olacak.

    30 yabanıl hayvanlara, gökteki kuşlara, sürüngenlere - soluk alıp veren bütün hayvanlara - yiyecek olarak yeşil otları veriyorum." ve öyle oldu.

    31 tanrı yarattıklarına baktı ve her şeyin çok iyi olduğunu gördü. akşam oldu, sabah oldu ve altıncı gün oluştu.
  • bu bölüm maliyetinden dolayı, televizyon tarihinin en pahalı pilot bölümüdür. ikincisi için;

    (bkz: lost)
  • daha çok coğrafya, zooloji ve antropoloji dersi notları gibidir. maria bunun iyi olmadığını gördü.
  • tevrat'ın diğer bölümleri gibi insanlık için çarpıcı bir anlam saklıdır. bu yaratılış hikayesinde tanrı, yarattığı her şeyi olumlamış ve -iyi oldu- demiştir. ama ardından insanı yaratınca aynı şekilde 'iyi oldu' dememiştir. insan için bu tanım başka benzer yaratılışın anlatıldığı levililer bölüm 19'da bile kullanılmamıştır; oysa burada insana, -adem bizden biridir- denilerek değer verilmiştir, fakat yine de 'iyi' olarak tanımlanmamıştır. gerçekten de anlaşılıyor; tanrı yarattığı ve son şeklini verdiği her şeyden öyle görünüyor ki memnun ve kusursuz işleyeceğinden de emin olmuştur ama insan için buna emin olmamıştır; son şeklini o kendi verecek, iyi mi yoksa kötü mü olduğunu yalnız kendisi ispatlayacaktır. başta tevrat olmak üzere diğer tanrı öğretilerinde de, insana değer verilmiş fakat ne var ki, bir türlü de "iyi" ifadesi kullanılmamıştır ve insanın yaratılışı olumlu kabul edilmemiştir.

    özellikle hayvanların yaratılışı şiirsellikle aktarıldıktan sonra 'iyi oldu-çoğalsın' denilmiştir. hemen arkasından insan yaratılmıştır ama hayvanlar için kullanılan bu güzellik olumlamlaması, arkadan sıra insana gelince ironik biçimde durur; insan bir firavun, bir yarovam veya bir musa'da olabilir..
hesabın var mı? giriş yap